X

Mevsimsel duygudurum bozukluğu ve sirkadiyen ritim optimizasyonu

Kış depresyonunda mısın? Yalnız değilsin! Daha az gün ışığı saati ve soğuk havalar, vücudun sirkadiyen ritmini, enerji ve uyku düzeninden ruh hali ve iştaha kadar her şeyi düzenleyen doğal iç saatinizi etkiliyor. Daha az güneş ışığı ve içeride daha fazla zaman geçirmek, vücudunda çeşitli biyolojik ve fizyolojik değişiklikleri beraberinde getiriyor. Mutluluk hormonu serotoninin azalmasına ve kolaylıkla uykuya dalmanızı sağlayan melatonin hormonunun baskılanmasına neden olabiliyor.

Vücut, her bir organın, metabolik sürecin ve fizyolojik işlevinin genel sağlıkta rol oynadığı, birbirine bağlı komplike bir sistem. Hormonlarınız dengesiz olduğunda -özellikle ruh hali ve uykuyu düzenleyenler- metabolizmanız, sindirim ve zihinsel sağlığınız da zarar görebiliyor.

Mevsimsel duygudurum bozukluğu (SAD), yılın bu zamanında depresif hissetme, konsantrasyon güçlüğü, uykuya dalma veya uykuda kalma sorunları, düşük enerji ve halsiz hissetmek olarak karşımıza çıkıyor. Bu semptomları tanıyarak, doğal saatinizi düzenlemek için harekete geçebilir, sağlığınızı içten ve dışarıdan kalibre eden öz bakıma öncelik verebilirsiniz. Semptomlar devam ederse, bir sağlık uzmanıyla konuşmak semptomlarınızı yönetmenize ve rahatlamanıza yardımcı olabilir.

Vücudun iç saati nasıl çalışır?

Sirkadiyen ritminiz 24 saatlik bir döngüde çalışır ve sadece nasıl uyanıp uykuya daldığınızı etkilemez, aynı zamanda vücut ısınızı ve sindirim sistemini korumaya yardımcı olur. Bu iç saat, hipotalamustaki ışığa ve çevresel ipuçlarına göre işlev gören üst kiyazmatik çekirdeği (SCN) oluşturan bir grup nöron tarafından düzenlenir. Bu nedenle gün doğumuyla uyanmak ve hava kararınca uykuya dalmak doğal sürecimiz olarak kabul görüyor.

SCN, uyanmanıza ve uyanık kalmanıza yardımcı olan kortizol gibi hormonları salgılamaktan sorumlu. SCN ayrıca, dahili sisteminizi düzenlemek için çevreden ipuçları alıyor. Örneğin sıcaklık, geceleri uyurken soğumanıza ve uyanırken ısınmanıza yardımcı olur, bu yüzden serin bir odada uyumak genellikle uykuyu teşvik eden faydalarıyla lanse edilir.

Vücut saatinizi mevsimlerle senkronize etmek veya erken saatlerde mesaisi başlayan uyku döngünüzü optimize etmek göz korkutucu görünebilir, ancak bu sorunları ele alan birkaç önemli yaşam tarzı değişikliğiyle başlamak kış aylarında kendinizi çok daha iyi hissetmenize yardımcı olur.

Bu kış mevsiminde sirkadiyen ritminizi optimize etmenin beş yolu…

1. Tutarlı bir uyku zamanı sağlayın.

İster bir fincan sıcak rahatlatıcı bitki çayı, ister kitap okuyarak ya da telefonunuzu yatmadan en az bir saat önce kapatarak vücudunuzun rahatlama zamanının geldiğini bilmesini sağlayan bir uyku vakti rutini oluşturun.

İç saatiniz, vücudunuz düzenli bir rutini algıladığında en iyi şekilde çalışır, bu nedenle her gün aynı saatte (veya mümkün olduğunca aynı saate yakın) kalkıp yatarak sağlıklı bir uyku ritmi bulmak önemlidir. Uykuya dalmakta zorluk çekiyorsanız yatmadan önce melatonin almak da yardımcı olabilir, ancak her zaman olduğu gibi yeni bir takviye rutinine başlamadan önce sağlık uzmanınıza danışın ve takviyeye gelene kadar her şeyi doğru şekilde yaptığınıza emin olun.

2. Düzenli egzersiz yapın.

İyi bir terleme sadece kalp atış hızınızı artırıp kardiyovasküler sistemi güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklı uyumanıza da yardımcı olabilir. Avustralya’da South Queensland Üniversitesi’nden yapılan araştırma; egzersiz, özellikle kuvvet antrenmanı yapanların, kuvvet antrenmanı yapmayanlara kıyasla uyku kalitesinin ciddi ölçüde arttığını gösterdi. Aynı zamanda egzersiz, mutluluk hormonu olan serotonini artırıyor ve bu, bir kişinin SAD’den muzdarip olması durumunda yaşayabileceği zihinsel ve duygusal sağlık sorunlarına yardımcı olabiliyor.

Vücudunuzun aktif olma ve dinlenme saatleriniz arasında denge kurmasına yardımcı olmak için, ister sabah işten önce, ister öğle yemeği molasında öğle vakti veya günün stresini atmanın bir yolu olarak işten sonra, düzenli bir egzersiz rutini oluşturun. Bu düzenli rutini oluşturmak, vücudunuzun saatinin uyanma, yemek yeme, gerekli hormonları salgılama ve yatma zamanını daha iyi belirlemesine yardımcı olur.

Yine de, yatmadan önceki 1-2 saat içinde egzersiz yapmamaya dikkat edin, çünkü bu fazla uyarıcı olarak iyi bir gece uykusu almayı zorlaştırabilir. Biyo-bireysellik olarak tanımladığımız hepimizin farklı beslenme şekilleri, egzersizleri ve yaşam tarzları olduğunun bilincine sadık kalarak sizin için en ideal olanı deneyerek bulabilir, bu konuda sağlık ve yaşam tarzı uzmanlarından destek alabilirsiniz.

3. Kafein alımınızı sınırlayın.

Sabah kahvesi size güne başlamanız için ihtiyacınız olan enerjiyi verebilirken, çok fazla kafein (özellikle günün geç saatlerinde) uzun vadede sirkadiyen ritminize zarar verebiliyor. Kafein, beyindeki epifiz bezinde üretilen ve doğal uyku hormonu olan melatoninin salgılanmasını geciktiren bir uyarıcı. Pek çok insan, büyük oranda genetik faktörlere bağlı olarak kafeini farklı şekilde metabolize eder, ancak çoğunlukla kafeinin melatonin üretimi üzerindeki etkisi nedeniyle kafein tüketiminin sabah saatleriyle sınırlandırılması önerilir.

Alternatif olarak, hala kafein içeren ancak uykunuzu çok fazla etkilemeyen diğer seçeneklerle kahveyi değiştirebilirsiniz. Birkaç örnek olarak:

  • Matcha: Yeşil çayın tüm yaprağı öğütülür, antioksidan ve amino asitler açısından zengin bir toz haline getirilir. Ayrıca kahve ile aldığınız gergin duyguları hafifletebilecek, uyuşukluk olmadan sakinlik durumunu destekleyen bir amino asit olan L-theanine içerir.
  • Yeşil çay: Matcha ile aynı bitkiden yapılan yeşil çay, porsiyon başına önemli ölçüde daha az kafein içerir. Yeşil çay ile serbest radikal hasarını ve yaşlanmayı önlemede rol oynayan epigallocatechin gallate gibi antioksidanları da alabilirsiniz.
  • L-tirozin: Uyanıklık ve odaklanmaya yardımcı olduğu bilinen bu amino asit, kalp ritmi üzerindeki olumsuzlukları ve bağımlılık yaratan içeriği olmadan kafein tükettiğinizdeki etkilerin aynısını sağlar.

4. Aralıklı oruç tutmayı deneyin.

Endişelenmeyin, uzun süreli açlıktan söz etmiyoruz. Aralıklı oruç, vücudunuzun akşam yemeği ve kahvaltı arasında etkili bir dinlenme yaşayabilmesi için belirli aralıklarla öğünlerin kasıtlı olarak yayılmasıyla uygulanır. En basit şekilde, herkesin uygulayabileceği haliyle, akşam yemeği ile kahvaltı (20:00 – 8:00) arasında 12 saat gibi ayarlanabilir.

Aralıklı oruç tutmanın pek çok faydası var; özellikle erken zaman kısıtlamalı beslenme adı verilen ve günün yalnızca belirli bir zaman diliminde, örneğin sabah 7’den akşam 3’e kadar yemeyi ve ertesi gün öğleden sonra 3’ten 7’ye kadar oruç tutmanın birçok yararı oluyor (16 saatlik oruç). Prediyabetli erkekler üzerinde yapılan çalışma, bu tür açlığın insülini iyileştirdiğini, kan basıncını düşürdüğünü ve kilo kaybını kolaylaştırdığını açıkladı. (Herhangi bir sağlık probleminiz varsa bu 16 saatlik orucu denemeden önce doktorunuza danışınız.)

Bunun sirkadiyen ritminizle ne ilgisi var? Ne zaman uyanma ve uykuya geçme zamanının geldiğini söyleyen aynı ışık ve çevresel ipuçları, iştahı, sindirimi ve metabolizmayı düzenleyen hormonları da işaret ediyor. Yeme programınızı uyku saatlerinizle senkronize ederek, yalnızca daha uyumlu bir sirkadiyen ritmi teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda uyku kalitesini artıracak ve açlık ipuçlarını doğru şekilde teşvik edeceksiniz.

5. Işık terapisi kullanın.

Güneş ışığı, sirkadiyen ritminizi yönetmenin anahtarı! SCN’yi hatırlıyor musunuz? Bu nöronlar, uyanma veya uyku zamanı geldiğinde sinyal vermekten sorumlu. Ancak kış aylarında daha az güneş ışığı alıyoruz, tabii o da eğer hava güneşliyse! Soğuk, gri ve bulutlu günlerde, uyanık olmak ve enerjik olmak daha da zor olabiliyor, bu nedenle ışık terapisi, özellikle mevsimsel duygudurum bozukluğu yaşayanlar için faydalı olabilir.

Işık terapisi kutuları doğal ışığı taklit eder ve böylece hipotalamusu (ve SCN) uyararak ve iç saatinizin gerektirdiği ışığı sağlayarak üzüntü, kaygı ve depresyon semptomlarını hafifletir. Işık terapisinin sağlığınız için güvenli olup olmadığını ve ihtiyaçlarınızı karşılayıp karşılamadığını belirlemek için sağlık ve yaşam tarzı uzmanına danışın.

6. Ve en önemlisi… Ruh sağlığınızı takip edin.

Zihinsel sağlık, sirkadiyen ritminizin sağlığı ile yakından bağlantılı olduğundan, senkronize ve uyumlu bir iç saati destekleyen sağlıklı alışkanlıklar yaratmak, zihinsel ve duygusal sağlığınız için yararlı olabilir. Ara sıra huysuzluk veya yorgunluk yaşamak, sürekli depresyon ve düşük ruh hali olan SAD (mevsimsel depresyon) yaşadığınız anlamına gelmez.

Kış mevsimi, özellikle yalnızlığı küresel bir salgın sırasında herkes için zor olabilir. Her gece 30 dakika erken yatmak veya her gün 10 dakika güneş ışığı için dışarı çıkmaya çalışmak gibi rutininize küçük ama sürdürülebilir değişiklikler uygulamak, sağlığınızı hem kısa hem de uzun vadede etkileyecektir. Yukarıda belirtilen yaşam tarzı değişikliklerine rağmen hala SAD semptomları yaşıyorsanız, yaşam tarzı alanında uzman bir sağlık danışmanı veya terapistten rehberlik isteyin.

İlginizi çekebilir: Ya sağlıklı yiyecekler aslında sizi beslemiyorsa: Besin emilimini artırmak için 10 öneri

Seçil Sayhan: Yönetim Bilimleri lisans eğitimini Psikoloji yan dalı ile Sabancı Üniversitesi'nde tamamladı. National University of Singapore'da okuduğu dönemde Japonya, Günay Kore, Tayland, Endonezya, Hong Kong, Malezya ve Singapur’un sağlıklı yaşam kültürlerini deneyimleme şansını yakalayan Seçil Sayhan üniversite yıllarına denk gelen süreçte bir yandan Stanford University’den aldığı Nutrition Science ve University of Colorado Boulder'dan aldığı Science of Exercise dersleri; pozitif psikoloji ve nörobilim araştırmaları ile holistik yaklaşımı benimsedi ve ilgi alanlarını çeşitlendirmeyi ön planda tuttu. International Coaching Federation onaylı profesyonel uzman koç olarak bireysel ve kurumsal danışmanlıklar veren Seçil Sayhan lisans sonrası diploma eğitimine İngiltere’de beslenme ve yaşam tarzı alanında devam etmektedir. Beslenme danışmanlığı ve yaşam kalitesi yönetimi alanında uzmanlaşan Seçil Sayhan’a info@secilsayhan.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale