X

Kendi iyiliğiniz için yapmayı acilen bırakmanız gereken şeyler

Çoğumuz, yaptığımız tüm eylemlerde kendi iyiliğimiz için çabaladığımızı düşünsek de zaman zaman farkında olmadan kendimizi sabote edebiliyoruz. Vaktimizi gereksiz yere harcayan dikkat dağıtıcılar, karamsarlığa düşmemize neden olan toksik insanlar, bizi ele geçirmeye çalışan korkular ya da erteleme alışkanlıklarımız hem zamanımızı hem de enerjimizi çalarak hayatımızda daha büyük başarılar elde etmemize, kendimizi gerçekleştirmemize engel olabiliyor. Hepsini bir an önce bırakmak en iyisi; hem de tam şu andan başlayarak. İşte kendi iyiliğiniz için yapmayı acilen bırakmanız gereken şeyler:

Dikkatinizi dağıtan her şeyi bırakın

Sosyal medya, dedikodu, sevmediğiniz ortamlar, negatif insanlar, ardı arkası gelmeyen diziler veya size bir şey katmayacağını düşündüğünüz boş içerikler… Dikkatinizi dağıtan, zamanınızı çalan, sevdiğiniz insanlarla geçireceğiniz saatleri boşa harcamanıza neden olan ne kadar uyaran varsa hepsinden mümkün olduğunca uzaklaşın ve zamanınızı paranızı harcıyormuşçasına özenli harcayın.

Toksik insanlardan uzaklaşın

İster kötü arkadaşlar ister size zarar veren aile üyeleri olsun, bugün ve gelecekteki kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey, sizi olumsuz etkileyen insanlara zaman ayırmayı bırakmak. Size kendinizi iyi hissettiren, birlikte sohbet etmekten, etkinliklere katılmaktan keyif aldığınız ve en önemlisi arkanızdan kuyunuzu kazmaya çalışmayan, olumsuz düşünceleriyle içinizi karartmayan kişilere değerli vaktiniz harcayın.

İlginizi çekebilir: Kendinizi sevin: Toksik arkadaşlardan kurtulma zamanı

Olumsuz düşüncelere tutulmayın

Hayat bir ayna gibidir; en iyi sonuçları gülümsediğimizde alırız. Bu yüzden problemlerimizden daha çok şükrettiklerimizden bahsetmekte fayda var. Zor zamanlar geçirmek, bir şeylerle mücadele etmek, engellere takılmak, başarısızlık anlamına gelmez. Kötü görünen bir tablonun içinden de güzellikler çıkabilir; belki bugün belki yarın. O yüzden olumsuz düşüncelerin girdabında debelenerek vakit kaybetmek yerine güzel düşüncelerle zihninizi doldurun.

Gereksiz ‘drama’dan kaçın

Etrafınızdaki ‘dramalardan’ uzaklaşacak kadar uyanık olmak, size hem zaman hem de enerji kazandırabilir. Dramalardan neyi kastettiğimizi şöyle belirletelim: Çevrenizdeki insanların farklı durumlar karşısında verdikleri aşırı ve muhtemelen saçma tepkiler. Yani, iş yerinde ya da arkadaş çevrenizde karşılaştığınız durumlarla baş edemeyen, bunun yerine çok büyük tepkilerle hem kendini hem sizi olumsuzluklara sürükleyen birileri varsa birkaç adım geri atmanızda fayda var…

dramadan kastımız pireyi deve yapan aşırı ve gereksiz tepkiler

Sürekli meşgul olmaya çalışmayın

Çağımızın vebası, hiç bitmeyen meşguliyet olabilir. Her ne kadar çoğu insan için sürekli meşgul olmak kendinizi değerli, çalışkan, iş yapan hissetmesine neden olsa da bu durum geniş bir pencereden bakıldığında pek de iyi sayılmaz. Her zaman bir şeylerle uğraşmak, meşgul olmak zorunda değilsiniz. Kendinize dinlenmek, yenilenmek, nefes almak, şarj olmak için zamanlar yaratın; daha fazla meşgul olmak için değil.

İlginizi çekebilir: Meşgul olmak ve sürekli bir şeylerle uğraşma ihtiyacı alışkanlık olabilir mi?

Sahip olmadıklarınıza odaklanmayın

Şüphesiz ki birçoğumuz sahip olduklarımızdan daha fazlasını istiyor ve onlar için çalışıyoruz; belki yeni kıyafetler, belki bir ev, belki araba ya da yeni bir iş… Fakat bazen elimizde olmayanlar için duyduğumuz arzu, elimizdeki olanlara şükretme duygusunu bastırabilir ve bu da bizi mutsuzluğa sürükleyebilir. Önce, sahip olduklarımızın kıymetini bilmemiz şart.

Kendinizi kimseyle kıyaslamayın

Başkalarının sahip olduklarına odaklanmak, onların neler yaşadığının, hangi işlere imza attığının takibini yapmak, kendi önünüze engeller koymaktan başka hiçbir şey kazandırmaz. Hayat sizi hayatınızın ve yaptıklarınız, yapacaklarınızın yalnızca sizi ilgilendirir; tıpkı başkalarının yaptıklarının da sadece onları ilgilendirmesi gibi. Kendinizi diğer insanlarla kıyaslayarak harcayacağınız zamanı, kendi yolunuzda daha emin adımlarla ilerlemek için kullanabilirsiniz; seçim sizin.

Geçmişe takılıp kalmayın

Hem kendi hayatınız hem de ilişkileriniz için atabileceğiniz en doğru adımlardan biri, geçmişi geçmişte bırakmak. Kendinize ve başkalarına karşı geçmişte yaşanan bir şeyler için kızmak, suçluluk hissettirmek yerine affetmeyi seçerek, bugün değiştiremeyeceğiniz geçmiş yerine hala bir şeyler yapabileceğiniz yarınlarınıza odaklanabilirsiniz. Bir yıl, bir ay, hatta bir bir gün önceki sizle bile bugünkü haliniz aynı değil; hayat akıyor, deneyimler devam ediyor, geçmişi bırakın gitsin.

İlginizi çekebilir: Aynı konulara takılı kalmak: Geçmişin öfkelerini geçmişte bırak

Hatalarınızdan korkmayın

Hiç hata yapmadan büyük başarılar elde eden bir insan tanıdınız mı? Hatalar, gelişimin, büyümenin, ilerlemenin en önemli yapıtaşları, yani olmazsa olmazları. Hatalarınızın farkına varıp onlardan ders çıkarın elbette ki; ama takılıp kalmayın. Hata yaptığınız için tüm düşüncelerinizi karartmayın ve en önemlisi vazgeçmeyin. Hatalarınız için üzülmek, hayıflanmak yerine onları daha emin bir şekilde ilerlemek için fırsat olarak görün ve yola devam edin.

Başkalarının düşündüklerini her zaman önemsemeyin

Başkalarının ne söylediği her zaman önemli değildir. Sizi motive ediyorsa, yüreklendiriyor, modunuzu yükseltiyor ve ufkunuzu genişletiyorsa başkalarının fikirlerine fırsat vermenizde hiçbir sakınca yok; fakat sizi engelliyor, moralinizi bozuyorsa, her düşünceye kulak asmak zorunda değilsiniz. Ne dedi, kim söyledi, neden öyle davrandı, ne demek istedi… ve benzeri sorularla kafanızda kurarak boşuna kıymetli vaktinizden çalmayın.

İlginizi çekebilir: Başkalarının söylediklerini ne zaman dinlemeli, dinlememeliyiz?

Ertelemeyin

Bir şeyleri ertelemek, yalnızca üzerinizdeki baskıyı, stresi ve başarısızlık ihtimalini artırır. Size zorlayıcı gelen bir görev varsa, önce onu yapın, bitirin ve kafanız daha rahat olacak şekilde devam edin. Ertelemenin koca bir zaman kaybı olduğunu fark edin ve ne yapmanız gerekiyorsa ya da ne yapmak istiyorsanız harekete geçin. Başlamak, bitirmenin yarısıdır unutmayın. Bu, bir türlü temizlemek istemediğiniz buzdolabınız da olabilir, başlamaktan kaçtığınız bir rapor da. Sürekli erteleyip zihninizi meşgul ederek vakit kaybetmektense hemen başlayın.

Yüzleşmekten kaçmayın

Ertelemeyin bir başka versiyonu da bir şeylerle yüzleşmek yerine kaçmak, halının altına süpürmektir. Siz kaçtıkça sorunun çözüme ulaşmasını geciktirdiğiniz için yalnızca zaman kaybettiğinizle kalırsınız. Yüzleşmekten kaçtığınız hiçbir şeyi değiştiremez, düzeltemezsiniz. Ve en önemlisi kaçarak huzuru da bulamazsınız. Hepsinin kökten, etkili, pratik ve uzun ömürlü çözümü yüzleşmekten geçiyor. Korkmayın, problemlerin üzerine gidin ve zamanınızı kaçmak yerine çözmek için harcayın.

Herkesi memnun etmeye çalışmayın

Hayatta öğrendiğimiz en özgürleştirici şeylerden biri, herkesi sevmek zorunda olmadığımız gibi herkesin de bizi sevmek zorunda olmadığı. İkisi de son derece normal. Hayatta büyük mutluluklar kadar hayal kırıklıklarına da yer var; hepsi yaşamımızın bir parçası. Herkesi etkilemeye, memnun etmeye çalışmak, sizin enerjinizi ve zamanınızı çalmaktan başka fayda sağlamaz. Birileri hayal kırıklığına uğrayabilir, sizin herkesi mutlu etmek gibi bir göreviniz yok.

İlginizi çekebilir: Sürekli başkalarını memnun etmeye çalışmaktan vazgeçmenin yolları

Kendinizden şüphe etmeyin

Kendinizden şüpheye düştüğünüzde, başarabileceğinizden emin olmadığınız, tereddütlerle iki ileri bir geri adım attığınızda fark etmeden ilerlemektense olduğunuz yerde saymaya başlayabilirsiniz. ‘Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez.’ sözünü bir kenara not edin ve her zaman daha iyisini yapabileceğinize, çok daha fazlasını başarabileceğinize inanın. Bazen hatalar, yolda karşınıza çıkan engeller, üzerine yoğunlaştıkça zihninizde büyüyen olumsuz düşünceler, kendinizden şüphe etmenize neden olsa da siz onlara aldırış etmeden devam edin.

İnanmıyorsanız yapmayın

Çalıştığınız işin, yaptığınız çalışmaların, ilgilendiğiniz projelerin sizi anlatmadığını; hayallerinize hizmet etmediğini, kısaca bugününüz ve yarınınız için sizi heyecanlandırmadığını düşünüyorsanız daha fazla aynı alanda çabalayarak zaman kaybetmeyin. Bir tane hayatınız var ve nasıl yaşamak istiyorsanız öyle yaşamak sizin en büyük hakkınız. Başarı, nereye gittiği konusunda heyecanlı olanlar içindir. İçiniz kıpır kıpır etmiyorsa doğru yolda olmayabilirsiniz.

‘Hayır’ demekten çekinmeyin

Bir düşünün, hayatınızda kaç kere aslında gitmek istememize rağmen hayır diyemediğiniz için katılmak zorunda olduğunuz etkinliklerde bulundunuz? Ya da bir arkadaşınızın ricasını kırmamak için ona yardım ederken kendi işlerinizden geri kaldınız? Aklınıza çokça senaryo geliyorsa, artık ‘hayır’ demeyi öğrenmenin zamanı gelmiş demektir.

Korkuların esiri olmayın

Korku, yanılsama bir duygudur, aslında gerçek değildir. Değişmeye cesaret ettiğinizde, gözünüze imkansız gelen ne varsa başarmaya bir adım daha yaklaşabilirsiniz. Korkularınızın sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Onları gözünüzde, zihninizde büyütmek yerine korkularınızın üzerine gidin, harekete geçin; sizin daha büyük olduğunuzu gösterin.

Başkalarının hatalarını hoşgörün

Hoşgörü, hem ikili ilişkilerinizde size çok yardımcı olabilir hem de gereksiz düşüncelerle kafanızı yormanızı önleyebilir. Başkalarının hatalarını, yanlışlarını göz ardı edin. Bazen herkes yanlış seçimler yapabilir, hatalarla boğuşabilir; bu kimsenin özünde kötü olduğu anlamına gelmez. Öyleyse de bunun yorumunu, eleştirisini yapmak kimseye düşmez. Ne demiş Mevlana, ‘Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.’

Bonus: Mükemmel zamanın geleceğini düşünmeyin

Bir şeylere karar vermek, başlamak, yola çıkmak, değişmek, cesaret etmek için ‘mükemmel zamanı’ beklemeyin. Çünkü, öyle bir zaman yok. En mükemmel zaman içinde bulunduğumuz ‘şu an’.

İlginizi çekebilir: Zaman yönetiminde önemli bir ayrıntı: Enerjini nelere harcadığını keşfet

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale