X

İlişkide ara vermek ne zaman iyi bir fikirdir, ne zaman değildir?

Birçok çift, ilişkide yaşadıkları zorluklar, verdikleri mücadeleler ya da karşılaştıkları şüpheli duygular karşısında ara vermek isteyebilir; çünkü ilişkilerinden tamamen vazgeçmek istemezler. Partnerler birbirlerine değer verseler de çözülemeyen bazı sorunlar ya da sonu gelmeyen tartışmalar, kavgalar, ara vermenin iyi bir fikir olduğu düşüncesini yaratabilir. Peki, ilişkide ara vermek her zaman doğru mu bir karar mıdır? Ya da çiftlerin ara vermeye karar verdiklerinde nelere dikkat etmeleri gerekir? Gelin, ilişkide ara vermek ne zaman iyi bir fikir, ne zaman değil birlikte keşfedelim ve daha yapıcı, sağlıklı ve başarılı bir şekilde ara vermek için partnerlerin dikkat etmesi gerekenlere yakından bakalım.

İlişkide ara vermek ne zaman iyi bir fikirdir?

Ara vermek, özellikle ayrılık fikrine karar veremediğiniz durumlarda sizin, partnerinizin ve ilişkinizin ihtiyaçlarına daha iyi karşılık verebilmenin etkili bir yolu olabilir. Bir şeyleri nasıl daha iyi hale getirebileceğinize, olumsuzlukları nasıl düzeltebileceğinize ve en önemlisi birlikte yola nasıl devam etmek istediğinize karar vermenize imkan tanıyabilir. En önemlisi de kendinize odaklanarak gerçekten ne istediğinizi keşfetmenize yardımcı olabilir. Peki hangi durumlarda ara vermek iyi bir fikirdir?

1. İlişkiniz toksik bir döngünün içindeyse

Partnerinizle aranızdaki güçlü hisleriniz, sürekli olarak iletişim sorunları, güven sorunları veya karşılanmayan ihtiyaçlar tarafından gölgeleniyorsa biraz ayrı kalmanız ikinize de iyi gelebilir. Birbirinizi çok sevdiğinizden, değer verdiğinizden emin olsanız da sevgi, tek başına sorunları çözmek için yeterli olmayabilir. Yeterince düşünmek, sorunlarınızı nasıl çözebileceğiniz üzerine yoğunlaşmak, ilişkinizin zaman zaman içinde bulunduğu toksik döngüyü kırmak için ara vermek ilişkinizin daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesine ve gelişmesine yardımcı olabilir.

2. İlişkide olmak istediğinizden emin değilseniz

Bir ilişkide olmak için hayatta doğru yerde olup olmadığınızı merak ediyor olabilirsiniz. Belki kendinize yoğunlaşmak, kariyerinizle ilgili değişiklikler yapmak, yaşadığınız şehirden taşınmak veya farklı atılımlar yapmayı isterken ilişkinizle ne yapacağınız konusunda emin olamıyorsunuz… Öyleyse, hem kendinizle ilgili yapmak istediklerinizi hem de tamamen bağlanmaya hazır olup olmadığınızı anlamak için zaman ve yalnızlık size iyi gelebilir.

3. Sarsıcı bir durumla karşı karşıyaysanız

Bazen, hepimiz hayatımızda veya ilişkimizde istemediğimiz, nasıl tepki vereceğimizi bilemediğimiz durumlar ile karşılaşabiliriz. Duygusal olarak yıpratıcı bir olay karşısında ne yapacağımızı kestiremeyiz ve biraz zamana, yalnız kalmaya ihtiyacımız olduğunu düşünebiliriz. Belki acı bir kayıp, belki ihanet, sadakatsizlik, ilişkinizin içinde sizi zorlayabilir. Bu gibi durumlarda hem partnerinizle aranızdaki iletişime hem ilişkinize zarar vermemek, hem de kendinizle baş başa kalarak ne yapacağınıza karar vermek için partnerinizle anlaştığınız süre zarfında ilişkinize ara vermeniz iyi bir fikir olabilir.

4. Partnerinizin doğru kişi olup olmadığını merak ediyorsanız

Yalnız kalmaktan korktuğunuz, bir ilişki içerisinde olmadığınızda ne yapacağınızı bilemediğiniz için mi partnerinizle birliktesiniz yoksa gerçekten onu sevdiğiniz, ona değer verdiğiniz, kısaca ‘o’ olduğu için mi? Eğer bağlılığınızın ilişkide olma fikrine mi yoksa partnerinize karşı mı olduğunu sorguluyorsanız bunu anlamak için ilişkinize biraz ara vermek zihninizde ve kalbinizdeki bazı şeylerin netleşmesini sağlayabilir.

Uzun lafın kısası, hem kendinizi hem de ilişkinizi geliştirerek, daha sağlıklı bir şekilde partnerinizle çıktığınız yolda ilerlemenizi sağlayacak gerekçeleriniz varsa ilişkinize biraz ara vermek ikinize de iyi gelebilir.

5. Ayrılık fikrinden emin değilseniz

Ayrılık için geçerli sebepleriniz olsa bile bazen karar vermek kolay olmayabilir. İçinize dönüp, kendinizi dinleyip, yaşadıklarınızı ve yaşamak istediklerinizi düşünerek kararınızdan emin olmak isteyebilirsiniz. Bu gibi durumlarda ara vermek ve partnerinizle birbirinizden ayrı zaman geçirmek gerçekten ne istediğinize karar vermenize yardımcı olabilir.

İlişkide ara vermek ne zaman iyi bir fikir değildir?

Bir ilişkide ara vermek, her zaman doğru karar olmayabilir. Bazen ara vermek partnerler arasında daha fazla soruna, çözülmesi giderek zorlaşan karmaşık durumlara ve/veya olası bir ayrılığa sebep olabilir. Yani, ilişkideki ters giden şeyleri toparlamak isterken her şey bir anda tepetaklak olabilir. Bazı durumlarda ara vermek, ilişkiyi daha riskli hale getirebilir. Örneğin:

1. İlişkinizde güven sorunları varsa

İlişkinize ara vermek için tehlikeli zamanlardan biri, partnerinizle aranızdaki güvenin tam oturmadığı ya da sarsıldığı anlardır. Ara vermek, aranızdaki güven problemlerini daha da üst seviyelere taşıyarak çözülmez kılabilir. Farklı sorunları çözmek için ara verdiğinizde aranızdaki güven probleminden dolayı ikiniz de zor zamanlar geçirebiliriz. Ara vermeden önce ya da ara vermek yerine birlikte aranızdaki güveni sağlamlaştırmak için çaba harcayabilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuzda profesyonel bir destek alabilir, çift terapisini seçeneklerinize ekleyebilirsiniz.

2. Duygusal veya cinsel olarak savunmasız olduğunuzda

Kendinizin ya da partnerinizin duygusal veya cinsel olarak savunmasız olduğunu hissettiğinizde ilişkinize ara vermek iyi bir fikir olmayabilir. Yani, devam eden ilişkinizde farklı alanlardaki ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa ara verdiğinizde bu sorun daha da çözülmez bir hal alabilir. Çünkü, birbirinizi hem duygusal hem de cinsel olarak tatmin edebilmek için bir arada olmanız gerekir. Ara verdiğiniz takdirde ilişkinizin asıl ihtiyacı olan şeye odaklanmaktansa farklı sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilirsiniz.

3. Asıl istediğiniz gerçek bir ayrılıksa

Bazı insanlar, gerçekten istedikleri veya ihtiyaç duydukları şey aslında ayrılmak olduğunda ara vermek istediklerini söyleyebilirler. Çünkü, ilişkiyi bitiren olmak, bu sorumluluğu almak, kötü olarak anılmaz istemezler. Bu nedenle ara vererek ayrılığa giden yolu yumuşatmak cazip gelebilir. Ancak, böyle durumlarda ara vermek, partnerinize daha büyük zarar verebilir. Ara verdikten sonra ilişkiye yeniden devam etmeye yönelik bir umut yoksa, ara vermek için ilişkinizi bitirmek için partnerinizle konuşmanız gerekir.

İlişkinize ara verirken dikkat etmeniz gerekenler

İlişkinizi enine boyuna değerlendirdikten ve ara vermeye karar verdikten sonra sıra bazı konular üzerinde anlaşmakta. Ayrılığınız ne kadar sürecek, bu sürede başkalarıyla görüşecek misiniz, yeniden bir araya geldiğinizde nelerin değişmesini bekliyorsunuz ve benzeri soruların cevaplarına odaklanmanızda fayda var. İşte ilişkinize arar verirken dikkat etmeniz gerekenler:

1. Aranın süresini netleştirin

İlişkinize ara verdiğinizde bu aranın ne kadar süreceğine karar verin. Aksi halde, daha ara vermeden farklı zorluklarla uğraşmak zorunda kalabilirsiniz. Siz, bir haftanın yeterli olacağını düşünürken partneriniz bir aya ihtiyacı olduğunu düşünüyorsa, bu uyum eksikliği sağlıklı ve yapıcı bir ara vermenizi engelleyebilir. İkinizin ihtiyaçlarına da karşılık verecek ortak bir zaman dilimi belirleyin.

2. Neden ara verdiğinizi belirleyin

Neden araya ihtiyacınız olduğunu konuşun. Ne bekliyorsunuz? Ara vermenin sonucunda ilişkinizde neyin değişmesini umuyorsunuz? Hiçbir detayı konuşmadan ara verdiğinizde yalnızca birbirinizden uzak zaman geçirdiğinizde kalırsınız ve ara bittiğinde kaldığınız yerden aynı sorunlarla devam edersiniz. O yüzden beklentilerinizi, ara vermenizin asıl amacını karşılıklı konuşarak netleştirin, böylece ayrı kaldığınız zamanda neleri iyileştirmeniz, hangi konular üzerinde odaklanmanız gerektiğinden emin olursunuz.

3. Temel kurallar koyun

via GIPHY

Sıkı bir Friends fanıysanız Ross ile Rachel’ın “We were on a break!” kavgasını hatırlarsınız… Hatırlamayanlar için konu; ilişkilerine ara verdikleri çok kısacık bir zamanda Ross’un başka bir kadınla birlikte olması ve Rachel’ın bu durumu aldatma olarak görmesi ile ilgiliydi.

Benzer bir durumun sizin ilişkinize ara verdiğiniz dönemde karşınıza çıkmaması için ara verdiğiniz sürede nelerin kabul edilebilir davranışlar olduğunu (neyin olmadığını) karşılıklı konuşarak belirlemelisiniz. Örneğin, birbirinizden ayrıyken ikiniz de başka insanlarla çıksanız sorun olur mu? Ara verdiğiniz zamanda iletişim kurmaya devam edecek misiniz yoksa ortak bir zamanda anlaşana kadar hiç konuşmamak en iyisi mi? Temel konular üzerinde anlaştığınızda gerçek anlamda başarılı bir ara verebilir, ilişkinize zarar verebilecek yanlış anlaşılmaları önleyebilirsiniz.

4. Zamanınızı verimli kullanın

İlişkinizde ara vermenize neden olan sorunlar üzerinde çalışmak için kısıtlı zamanınız olduğundan elinizdeki süreyi mümkün olduğunca verimli kullanmak için çaba harcamanız gerekir. Bunun için kendinize çeşitli yollar geliştirmeniz de şart. Daha sağlıklı bir şekilde ilişkinize devam edebilmek için bu konuda bir uzman görüşüne başvurabilir, ilişkiler üzerine yazılmış kitaplardan destek alabilir, iletişim becerileri, kendini ifade etme, sorunlarla başa çıkma teknikleri gibi hem kişisel gelişiminize hem de ilişkinize katkı sağlayacak yöntemleri değerlendirebilirsiniz.

5. İçinize dönün

Belki ara verdiğiniz süreçte bir uzmanla konuşmak ya da arkadaşlarınızla dertleşmek, farklı kişilerden fikir almak, ilişkinizle ilgili endişeleriniz için yapıcı çözümler keşfetmenize yardımcı olabilir. Ancak, çok fazla dış etkene yani başkalarının söylemlerine maruz kalmakta sizin aslında ne istediğinizi, ne beklediğinizi, ne hissettiğinizi düşünmenize engel olabilir. Bu nedenle kendinizle baş başa kalmaya, içinize dönmeye de özen göstermeniz gerekir. Kalbinizin sesini dinlemek için mutlaka özel zamanlar yaratmalısınız.

Her ilişkininin dinamiği farklıdır ve günün sonunda aranızdaki ilişkiyi, devam etmek isteyip istemediğinizi, ara vermeniz gerekip gerekmediğini yalnızca siz bilebilirsiniz. O nedenle kesin bir karar almadan önce partnerinizle detaylıca konuşmalı, ortak bir paydada buluştuğunuzdan emin olmalısınız.

Kaynak: prevention, mindbodygreen, bustle

İlginizi çekebilir: İlişkinizi bitirmeye hazır olduğunuzu ne zaman anlarsınız?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale