X

Hayatın akışında gün sonu değerlendirmesi: Zamanı değerli kılan “ne yaptığınız” değil, “ne hissettiğiniz”

Yatağa uzandınız, yastığınızın pozisyonunu başınıza göre ayarladınız, yorganınızı veya pikenizi boynunuza kadar çektiniz ve bir günü daha geride bıraktığınızı düşünmeye başladınız. Kurduğunuz onca iletişimi ve gün içinde neler hissettiğinizi gözden geçirin, değerlendirin.

Geriye dönüp baktığınızda, geçirdiğiniz günü nasıl değerlendirirsiniz? Gününüzün kalitesini nasıl belirlersiniz? Geçirdiğiniz gün ve yaptıklarınız size keyif veriyor mu?

Gününüzü nasıl değerlendiriyorsunuzuz?

Birçoğumuz günümüzü nasıl geçirdiğimizi belirlerken, gün içinde neler yapıp neler yapmadığımıza bakarız. Elimizde yazılı bir liste olmasa bile hemen kafamızdaki yapılacaklar listesine geri döneriz. Genelde “listeye ne kadar tik atmışsak, o kadar başarılıyız” demek oluyor bizim için. 

Çoğu kişi günün sonunda, “yapılacaklar listesi”ne attığı “tik”lerin yanı sıra, gün içinde aldığı övgüleri düşünür. Eğer fazla övgü aldıysa o gün o kişi için kaliteli ve kazanılmış bir gündür. İkinci adım olarak ise kendini, etrafındaki insanlarla ve onların yaptıkları şeylerle kıyaslamaya başlar. Kendini kıyasladığı kişiler “daha az başarılı”ysa rahatlar, günün sonunda gözlerini huzurlu bir şekilde kapatır. Ancak bu yargılar gerçekten gününüzün kalitesini belirleyebilir mi?

Gününüzün ne kadar başarılı olduğunu belirlemenin bir başka yöntemi daha var; ne kadar fazla övgü aldıysanız, gününüz o kadar kaliteli ve başarılı geçmiş demektir.
Peki ya hiçbir şey yapmadığınız günler?

İstediklerinizi başaramadığınız veya bir adım öteye geçemediğiniz günler ne olacak peki? Planladığınız şeyi yapmadığınızda veya işleri batırdığınızda, başkaları sizi acımasızca eleştirdiğinde, istediklerinizi yapamadığınız için uykuya dalmakta zorlanabilirsiniz. Belki de böyle akşamlarda, kendinizi diğer insanlarla kıyaslamak yerine, kendinize odaklanabilir, kendinizi nasıl geliştirebileceğinizi düşünebilirsiniz. En önemlisi de kendinize verdiğiniz emekler için teşekkür edin ve dinlenmek için izin verin. Gününüzün kalitesini ve ne hissettiğinizi sorgulamak için başvurabileceğiniz başka yollar da var. Örneğin kendinize bazı sorular sorarak işinize yarayacak cevaplar alabilirsiniz.

Kendinize sormanız gereken sorular

Birçoğumuz günlük deneyimlerimizin, hayatımızın kalitesini ne olduğumuza göre değil, neleri yapıp yapmadığımıza göre belirliyoruz. Peki, artık o yapılacalar listesini bir kenara bıraksanız nasıl olur? Gece yatağa gitmeden önce sessizce birkaç dakika otursanız ve gününüzü nasıl geçirdiğinizi düşündüğünüzde neleri başardığınıza değil, gün boyunca neler hissettiğinize odaklansanız nasıl olur? Gününüzün kalitesi değişir mi? Belki de bunun için kendinize gün sonunda şu soruları sormanız gerekiyor:

  • Gününüz nasıl geçti?
  • Gün içinde kendinizi gerçekten huzurlu ve sakin hissediyor muydunuz? Eğer öyleyse birkaç örnek verebilir misiniz?
  • İş arkadaşınız çalışma kağıtlarınızın üzerine yanlışlıkla kahvesini döktüğünde ona karşı merhametli ve anlayışlı olmayı başarabildiniz mi? Taksi şoförü sizi istediğiniz yere zamanında ulaştıramadı diye ona bağırıp çağırdınız mı?
  • Etrafınızdaki güzelliklerin farkında mıydınız? Bu güzellikler için şükrettiniz mi?
  • Gün içinde birkaç dakika boyunca sessiz kalarak kendinize vakit ayırdınız mı? Sadece nefes alıp içinizdeki yaşam enerjisini gözlemlediniz mi?
  • Başkalarına yardımcı oldunuz mu? Veya size yardımcı olanlara birkaç nazik söz söylediniz mi?
  • Gün içinde sık sık gülümsediniz mi? Kahkaha attınız mı?
  • Yaptığınız şeyi sevdiniz mi? Etrafınızdaki insanları sevdiniz mi?
İlerlemek için ne yapmalı?

Elinizde veya kafanızda yapılacaklar listesiyle gezmemeniz, ilerleme kaydedemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. İlerleme kaydedip kaydetmediğinizi belirlemek için gün sonunda bir de şu sorulara göz atın:

  • Gününüz nasıldı?
  • Gergin, stresli veya asabi miydiniz?
  • Gün boyunca birkaç dakikadan fazla öfke, sabırsızlık veya kırgınlık duyguları hissettiniz mi?
  • Büyük bit meseleyi eleştirdiniz mi veya şikayet ettiniz mi?
  • Başkasından daha iyi veya daha çok yapmanın yollarını aradınız mı?
  • Kendinize veya bir başkasına karşı kaba veya sevgisiz oldunuz mu?
  • Size ihtiyacı olan birinin yardımına koşmadığınız oldu mu?
  • Etrafınızda akıp giden hayatın tüm güzelliklerini fark etmeyi ve bunun için şükretmeyi unuttunuz mu?
Tabi ki hayatta hepimizin bir şeyler yapması gerekiyor ancak önümüzdeki 24 saat boyunca bir şeyler yapmayı değil, yaşamayı öncelikli hale getirin.
Yarın daha güzel olacak

Eğer bu soruların birkaçına “evet” yanıtı veriyorsanız, belki de hayatınızın kalitesini geliştirmek, ilerletmek için biraz çaba harcamanız gerekebilir. Ancak bunu yaparken kendinize karşı acımasız ve sert olmayın; yalnız değişsiniz. Birçok kişi bu soruların en az birkaç tanesine “evet” yanıtı veriyor. Önemli olan, öncelikle problemi belirlemekten geçiyor. Bu farkındalığa ulaştıktan sonra yaşadığınız hayatı daha keyifli ve kaliteli hale getirebilirsiniz.

Hayatınızın kalitesini üç adımda yükseltebilirsiniz:

1. Birinci adım, bilinçlenme adımı. Uykuya dalmadan önce hayatınızı nasıl yaşadığınızı değerlendirirken, o gün neleri başarıp neleri başaramadığınızı düşünmeyi bırakın. Bugünü bir örnek olarak alın. Deneyimlediğiniz saatleri düşünün, ders çıkarın ve kendinizi geliştirecek noktalar arayın.

2. İkinci adım icraata geçmek. Tabi ki hayatta hepimizin bir şeyler yapması gerekiyor ancak önümüzdeki 24 saat boyunca bir şeyler yapmayı değil, yaşamayı öncelikli hale getirin.

3. Üçüncü adımda olunacaklar listesi hazırlamak: Bu kez “yapılacaklar” listesi yerine “olunacaklar” listesi hazırlayın. Listenizde şunlar yer alabilir:

  • Farkında
  • Huzurlu
  • Gülmek için nedeni olan
  • Sevgi dolu
  • Şükreden
  • Affeden
  • Düşünceli
  • Destek olan
  • Sakin
  • Dürüst

Yani siz o gün için huzurlu olmayı, düşünceli olmayı ve sevgi dolu olmayı seçebilirsiniz. Hayatınızın kalitesini, neleri başardığınıza göre değil kim olduğunuza göre belirleyebilirsiniz. Her şeyin ötesinde, hepimiz insanız. Hayatınıza ne kadar bilgelik katarsanız, o kadar kaliteli bir hayat geçirirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hayattan keyif almanın yolu: Bilinçli farkındalık

Kaynaklar:
Tinybuddha
Pick the brain

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale