X

Farkındalıkla yaşamak için dünyanın müziğini dinlemek ister misin?

Bilginin kaynağı tek! Buna artık inanmamak için bir kaynak arıyorsanız, enerjinizi daha verimli bir yere yönlendirmenizi öneririm. Çünkü bulamazsınız! Dünyanın diğer ucundaki insan da, bu satırları okuyan sen de aynı alanda ve şartlarda yaşıyoruz. Aynı ve tek yasaya bağlıyız. 

Biz çabaların içinde çabasızlık aramıyor muyuz?

Biz yaşadığımız dünyamızın içerisinde kalıplardan kalıp beğenip, sonra vazgeçip yeni kalıplar arayışımızdayken, bilginin kaynağı tek bir kanaldan akıyordu varoluştan beri. Bu yüzden üstadların söyledikleri hep birbirleriyle benzer. Zamanla bu benzerlikleri günümüz jargonuna hatta belki de düşünce kalıplarına uydurmak zorundaydık “sevgi vb..içimizde içimizde” diyerek.

Gerek ibadetlerimizle olsun, gerekse meditasyonlarımızla, içine doğduğumuz coğrafyanın dini ile… Biz çabaların içinde çabasızlık aramıyor muyuz? Yüzyıllardır önümüze gelen felsefelerde dahil. Hiçliğe gitmiyor muyuz? Varlıktan hiçliğe gitmek için çabasız çabalarda bulunmuyor muyuz? Birlikten geçmiyor mu yolumuz? Kalbinde yanan ateş meditasyonları yapmıyor muyuz Osho’dan? Farkına varmıyor muyuz; bedenimizin, nefesimizin, ruhumuzun… Farkına vardığımızda, tüm sakinliğimiz ve tüm hallerimizle oracıkta, engin bir keşfimize dalmıyor muyuz?

2006 yılında yayımlanan “The Secret” kitabında da bahsettiği gibi; “Geçmişte Sır’ra vakıf olan kişiler bu gücü kendilerine sakladılar ve paylaşmayı reddererek insanları bu Sır’dan mahrum ettiler. İnsanlar işlerine gidip, evlerine dönüyorlardı. Monotonluk içinde ve güçsüzdüler. Çünkü Sır birkaç kişi arasında saklanıyordu… Ama artık Sır değil..

Yüzüklerin Efendisi’nin yaratıcısı J.R.R Tolkien, ölümünden sonra Silmarillon eseri de sevenleriyle buluşturuldu.

Aşağıda sizlerle J.R.R. Tolkien, 1973’de öldükten sonra oğlu tarafından derlenip baskıya hazırlanan Silmarillion adlı kitaptan kısa bir paragraf paylaşıyorum.

“Başlangıçta Eru, Tek Olan, Elf dilinde Iluvatar derler adına, Ainur’u yarattı düşüncesinden ve Onun huzurunda ulu bir müzik icra ettiler. Iluvatar, Ainur’un şarkısını izlenir, görülür bir hayale çevirdi ve onlar da seyrine daldılar; karanlıkta parlayan bir ışık gibi; işte bu müzikle can verildi Dünya’ya… Iluvatar onların gözüne gösterdiği hayata Varlık bahşetti ve yerleştirdi onu Hiçliğin orta yerine ve Gizli Ateş’i yolladı Dünya’nın kalbinde yansın diye… Ne zaman ki vardılar Hiçliğe, şöyle buyurdu Iluvatar onlara; “İşte sizin müziğiniz!” Ve bir hayalle donattı gözlerini, duyduklarının ardına koyup getirdi gördüklerini; gördüler, Yeni bir Dünya sunuluyordu  gözlerine ve yükledi temelleri, ama taşımıyordu ondan bir parça bile. Baktıkça ve düşündükçe hayrete giderek daha da fazla başladı Dünya, tarihini yaşamaya. Öyle geldi ki Ainur’a, yaşıyor ve büyüyordu Dünya oracıkta. Bir müddet bıraktı, baksınlar ve dursunlar suskunca, sonra yeniden söyledi Iluvatar; “Farkına varın müziğinizin! Budur ozanlığınız sizin ve her biriniz duracaksınız burada sakin ve dingin; gözleriniz önünde var ettiğim bu yerin ortasında ve arasında her birini kendi kurup kondurdu gibi görünen tüm bu şeylerin. Ve sen Melkor, dimağındaki tüm sırlı fikirleri keşfe dalacaksın burada ve kavrayacaksın onların esas bütünün parçalarından ibaret olduklarını ve onun ihtişamından pay aldıklarını.” J.R.R. Tolkien – Silmarillion

Şimdi yeniden ve en baştan…

Tüm bildiklerimizi hatırlamak için tekrar öğrenip, tekrar unutabiliriz! Sahi, zaten yaptığımız bundan ibaret değil mi sadece? Tekrar tekrar öğrenip, tekrar tekrar unuttuklarımızla, kendi dünyamızı arama çabamız?

Aslında bildiğimiz bir sır var, çocukken biliyordun.

Kendi müziğimizi dinleyebiliriz. Yeniden. Kendi dünyamızın müziğini…

Ve farkına var müziğinin!

 

İlginizi çekebilir: İçindeki tüm gücü olumlu bir enerjiyle yönettiğinde senin dünyan nasıl dönüyor?

Şebnem Pınar: Merhaba! Yazılarımda benim 'anlama yolculuğumu' okuyor olacaksınız. Beni anlamak için yazan birisi olarak tanımlamak da isteyebilirsiniz. Şimdi daha önceden edindiğiniz tüm varsayımları ve okurken yapacağınız tüm kritikleri bir kenara bırakıp, sadece okuyun. İdraki de doğal sürecine bırakın... Okuduğunuz an anladığınız şey az sonra değişebilir! Bunu hatırlayın. Bu sizin size yapabileceğiniz en güzel şey!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale