X

Ev dekorasyonunda İtalyan kültürünün otantik Türk çizgileriyle sentezi: Les Ottomans

Ev dekorasyonunda kültürel öğeleri ve etnik detayları kullanmak, çizgilerinden ödün vermeyen tasarımcıların vazgeçemedikleri bir alışkanlık. Les Ottomans da, adından da anlaşılabileceği üzere,Türk motiflerindeki renkliliği etnik detaylarla bir araya getirerek, tamamen el yapımı dekorasyon ürünleri üreten bir marka.

Buram buram Türkiye kokan ürünleriyle öne çıkan Les Ottomans’ı farklı kılansa, kurucusunun bir İtalyan olması. Bertrando di Renzo, Türkiye’ye tamamen turistik amaçlarla gelmiş. Oldukça ilgisini çeken Türk Kültürü’ne ait ürünleri kendi yorumuyla harmanlayarak, Batı ve Doğu senteziyle Les Ottomans isimli markayı yaratmış.

Les Ottomans’ı ve Bertrando di Renzo’nun ilginç hikayesini kendisinden duymak istedik ve kendisiyle keyifli bir röportaj gerçekleştirdik;

  1. Öncelikle sizi Uplifers okuyucularına tanıtmak istiyoruz. Kimdir Bertrando di Renzo?

Bir çok şeyi aynı anda yapmayı seven ve farklı işlerle uğraşan, İtalyan bir iş adamıyım. Seyahat etmeyi, tasarım yapmayı ve Türkiye’yi çok seviyorum.

  1. Türkiye maceranız nasıl başladı? Buraya ilk ne zaman geldiniz ve Les Ottomans projesine nasıl başladınız? Projeniz ve neden Türkiye’yi seçtiğinizle ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’ye ilk defa 12 yıl önce, bir arkadaşımın davetiyle gelmiştim. Benim için ilk görüşte aşk gibiydi. Başlangıçta, İstanbul’u ve burada yaşayan insanları keşfettim. Hala keşfetmeye devam ediyorum ve hala ilk günkü kadar seviyorum.

Les Ottomans bir iç dekorasyon markası ve yastık, halı gibi bir evde bulunması gereken en basit objeleri Türk motifleriyle yorumluyor.  Türk motifleri kendi kişisel zevkime de hitap ettiği için önce kendi evimde kullandığım dekorasyon ürünlerini üreterek işe başladım. Arkadaşlarım da tasarımlarımı çok beğendi ve bunu işe dönüştürmeye karar verdim.

Les Ottomans çok yeni bir marka. Bu nedenle öncelikli hedefim mümkün olabildiğince hızlı bir şekilde markamı büyütmek. Geçtiğimiz günlerde Paris’teki ‘’Maison&Objet’’ fuarına katıldık. İnsanların standımın önünde durarak tasarımlarımı özenle incelemesi benim için gurur vericiydi.

  1. Gördüğümüz kadarıyla ürün yelpazeniz oldukça geniş. Vazolardan halılara, Türk motifleriyle süslediğiniz bir çok tasarımınız mevcut. Türk kültüründe ilginizi çeken şey neydi? Tasarımlarınızla ilgili detaylı bilgi verebilir misiniz?

5 farklı türde ürünümüz var. Ancak hepsi Türkiye’den değil. Azerbaycan gibi Türkiye’ye komşu olan bazı ülkelerden de ürünler alıyoruz.  Tabi çoğunluğu Türkiye’de üretim yapan kişilerden alınıyor.

Türk Kültürü’nde ilgimi çeken çok fazla şey var. Tabi beni en çok çeken şey, Akdeniz kültürü olması. Ben de Akdeniz ülkesinde yaşadığım için burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Müzikleri, yemekleri, şehrin rengi çocukluğumun geçtiği yerle neredeyse aynı gibi.

Les Ottomans’a dönecek olursak, ürünlerin kumaşları tamamen ipekten üretiliyor. Tasarımın şeklini, rengini ve desenlerini ben belirliyorum. Bazı ürünleri de daha önce de bahsettiğim gibi komşu ülkelerden ya da Türkiye’de üretim yapan bazı üreticilerden alıyorum. Ancak bu ürünleri de tamamen kendi zevklerime uygun olarak seçiyorum.

  1. Batı Kültürü içinde yetişmiş birisiniz ancak şu an yaptığınız iş tamamen Doğu Kültürü’nün izlerini taşıyor. Bu kültürel çeşitlilik sizde karmaşa mı yaratıyor yoksa işiniz için bir avantaj mı? Sizi zorlayan durumlar neler?

Daha önce de belirttiğim gibi, Batıda’da da olsa içinden büyümüş olduğum kültürle Türk Kültürü arasında çok büyük bir farklılık göremiyorum. İşimde de kültürel farklılıklardan çok almış olduğum eğitimin etkili olduğunu düşünüyorum.

  1. Tasarımlarını nasıl üretiyorsunuz? Hepsi el yapımı mı?

Türkiye’de ürün aldığım bir kaç üretici var. Ben kafamda tasarladığım şeyleri, yeni dizaynları, renkleri ve kullanmak istediğim malzemeleri fikir olarak onlarla paylaşıyorum. Onlar da kendi fikirlerini belirtiyorlar. Üretim aşamasında beraber çalışıyoruz diyebilirim yani. Ürünlerin hepsi el yapımı.

  1. Okuyucularımız Les Ottomans ürünlerine nasıl ulaşabilirler?

Web sitemizde online satın alma seçeneği var. Oradan ulaşabilirler. Ya da daha kısa yoldan, info@les-ottomans.com adresinden bana ulaşarak istedikleri ürünleri satın alabilirler.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale