X

Necla Örnek anlatıyor: Yaşam alanlarımızdaki küf ve mikotoksin hakkında merak edilenler

Geçtiğimiz hafta Necla Örnek, küf ile ilgili merak edilenleri bizlerle paylaşmıştı. Bu hafta da sağlığımızı ve yaşam alanlarımızı tehdit eden küf konusundan devam ediyoruz ve Necla Hanım’ın önemli açıklamalarına kulak veriyoruz:

Yaşam alanlarımıza gelecek olursak… Küf oluşumunu teşvik eden faktörler arasında nem oranı ve sıcaklık gibi çevresel faktörlerin yanı sıra yaygın olarak bilinmeyen değişkenler de var mı?

Küf oluşması için en önemli unsur sıcaklık ve nem oranı. Sıcaklık 19-20 derece, nem %40 seviyesinde olmalıdır. Sıcaklık ve nem dışında da bazı faktörler var, yetersiz havalandırılan ve duş sonrası buharı çıkarılmayan banyo ve yemek pişirilen mutfaklarda küf kolaylıkla gelişebilir.

Pek çoğumuzun bilmediği ve aklımıza asla gelmeyeceğini düşündüğünüz ancak yaygın bir şekilde küflenen eşyalar/zeminler/yerler arasında neler var?

Özellikle ev içinde; süpürgelikler, parkeler, dolap arkası, yatak altı, baza içi, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, halı, duş perdesi, klima, toprak teması olan duvar veya zemin, kartonpiyerler, gizli küf kaynaklarıdır. Araba ve karavanlar da kapalı otoparklarda uzun süreli kalırsa küflenir. Ayrıca evlerde içine su koyularak kullanılan her şey küflenebilir Örnek; ütü, kahve makinesi, robot süpürge, buhar makineleri, termos, çocukların kullandığı suluk ve mataralar, diffüzör, ev tipi tıbbi aletler; bpap cihazları, uyku apne cihazları, nebulizatör ve banyo oyuncakları vb…

Yaşam alanlarımızda gözümüzle görmüyorsak küfün oluşup oluşmadığını nasıl anlayabiliriz, küf oluşumunun en yaygın belirtileri neler?

Küfü gözümüzle görmemiz onun olmadığı anlamına gelmez çünkü küf hayatta kalmak için kendine güvenli bir yer bulmalı ve saklanmalıdır. Küfü bazen kokusundan anlarız.

Ev temizliğinde yapılan ve küf oluşumuna zemin hazırlayan en yaygın hatalar neler?

Ev temizliğinde ıslak son zamanların tabiri ile foşur foşur her yeri ıslatarak evin içine bol bol su dökülerek yapılan temizlik uygun değil. Ev temizliği mümkünse nemli bez ve az miktarda deterjan kullanılarak yapılmalı, ahşap zemin ve yüzeyler kurulanmalı ve temizlik sonrası mutlaka havalandırılmalı her yerin kuru kalması sağlanmalı.

Halk arasında küf ve mikotoksinlerle ilgili yaygın yanlış anlaşılmalar veya mitler nelerdir? Bu yanlış bilgilerin düzeltilmesi için neler yapılabilir?

Küfle ilgili bilinen en yanlış kanı küfün ‘antibiyotik’ olduğu. Aslında evet bazı antibiyotikler penisilin grubu küfün ürettiği mikotoksinlerden elde edilir. Ama bunun anlamı küfün antibiyotik olduğu anlamına hiçbir zaman gelmez. Öyle olsa bile her gün kontrolsüz biçimde antibiyotik niyetine küf tüketmek ne kadar doğru olur… Küflü peyniri güvenle tüketmek için uygun sıcaklık ve nem ortamında kontrollü üretilmiş olmalı ve sonrasında çok iyi muhafaza edilmeli. Uygun olmayan koşullarda üretilen yani mağara, mahzen, bodrum katları gibi alanlarda üretilen peynirlerde mikotoksin üreten küfler gelişebilir bu da sağlığımızı olumsuz etkiler. Bir de küflenmiş peynirler alıp, bekleyip daha sonra üzerinde tekrar küf oluşan peynirler de tüketilmemeli.

Özellikle banyo ve mutfak gibi ıslak alanlardaki küf oluşumunu önlemek için neler yapılabilir?

Banyo ve mutfak alanlarında en çok küflenen ve gözden kaçan yerler, bulaşık makinesi ve çamaşır makinesi, silikonlar, lavabo altı, dolaplar ve tavanlar.

Mutfak için yemek yaparken mutlaka aspiratör çalıştırılmalı, buharın dışarı çıkması sağlanmalı, mutfakta hasır ve ahşap eşya kullanılmamalı. Mutfak ortamında çok çabucak küflenme olur. Bulaşık makinesi kapağını açık bırakın, kapalı kalırsa hızla küflenir, Mümkünse mutfakta halı kullanmayın nemi hapseden, mutfak çöpünü bekletmeden atın, gıdaları açıkta bırakmayın.

Banyo için; halı ve duş perdesi kullanmayın, banyo çöplerini bekletmeden atın, banyo penceresi sürekli açık kalsın havalansın, duştan sonra duşakabin açık kalsın kurusun, yüzeyleri ıslak ve nemli bırakmayın, küflenen silikonları mutlaka değiştirin, bornoz ve havlularınızı kullandıktan sonra kuruyacak şekilde asın.

Evlerde sık sık yapılan ancak küf oluşumuna neden olduğu çoğu kişi tarafından bilinmeyen alışkanlıklar, davranışlar var mı? Mesela evin içerisinde çamaşır kurutmak?

Evimizin de sağlıklı olabilmesi için bazı ihtiyaçları vardır; bu ihtiyaçları karşılamazsak evlerimiz de bizim gibi hasta olabilir ve hasta bir ev de bizi hasta eder. Dikkat etmemiz gerekenler ev içinde asla çamaşır kurutmamalıyız, mutlaka balkonda güneş ile ya da kurutma makinesi ile kurutmalıyız. Evin eşit ısıtılması çok önemli, son zamanlarda yaşadığımız enerji krizi ve ekonomik sorunlardan dolayı insanlar sadece oturduğu odayı ısıtıyor tüm evin ısıtmasını açmıyor, bu da sıcaklık farkından dolayı evde nemlenme-yoğuşma yapıyor. Tasarruf etme çabası küf olarak geri dönüyor. Evde tamir edilmemiş veya fark edilmemiş su kaçağı/sızıntısı varsa sonuç yine küflenme oluyor. Ev iyi havalandırılmazsa ev güneş almıyorsa, evde çok eşya varsa, duvar kağıdı, halıfleks, ahşap duvar panelleri varsa, evde topraklı canlı bitki varsa, evin yönü kuzeye bakıyorsa, banyo penceresi yoksa, doğru izolasyon yapılmamışsa, banyo mutfak havalandırması iyi değilse, ev denize-göle-ormana yakınsa ve nemli bölgedeyse, önlem alınmazsa ev çok çabuk küflenebilir.

Evimiz bizi hasta eder mi?

Evet, eğer evimiz küflüyse, bizi hasta eder. Küf sağlığımıza çok zarar verebilir, bu yüzden nerede olduğunu bilmek önemlidir. Evimizin de bir mikrobiyomu var. Evimizde, bizimle birlikte yaşayan pek çok mikroorganizma var, tıpkı bedenimizde olduğu gibi. Onların da kendi aralarında bir denge var. Bazen, genellikle bu denge, patojen, yani kötü mikroorganizmalar lehine olacak şekilde değişebilir. Yani, evimizde hasta olabiliriz. Özellikle mutfak, banyo, bodrum katları bundan çok etkilenir, çünkü sıcaklık ve nemin en çok olduğu yerler burasıdır. Bu patojenler arasında insan sağlığı için en tehlikeli olanı küftür. Evde sıcaklık ve nem kontrolü ile küfün oluşmasını önleyebilirsiniz. Böylece, hem evinizin hem bedeninizin sağlığını korumuş oluruz.

Eğer evinizde kendinizi iyi hissetmiyorsanız, evde sadece ‘siz’ kendinizi iyi hissetmiyorsanız, sağlık sorunları ve iyi hissetmeme hali bu eve taşındıktan sonra başlamışsa, sağlık sorunları hem psikolojik hem fiziksel olarak ilerliyorsa, laboratuvar testleri hep normal ise, tedavi almanıza rağmen iyileşme sağlayamıyorsanız, özellikle antibiyotik sonrası daha kötü oluyorsanız, açıklanamayan sağlık sorunlarınız varsa, tedavisi olmayan bir sağlık sorununuz varsa, herhangi bir hastalık tanısına uymayan belirtileriniz varsa, birbiriyle alakasız sağlık sorunlarınız varsa, doktorlar “gayet iyisin, her şey senin kafanın içinde” diyorsa, evden çıktığınızda başka mekanlarda, açık havada kendinizi iyi hissediyorsanız, eviniz sizi hasta ediyor olabilir. Bu, sadece ev için geçerli değil; iş yeriniz, okul, çalıştığınız yer, gittiğiniz spor salonu, kütüphane, yazlık, hastane, plaza tarzı binalar, sinema, tiyatro, AVM’ler, kapalı otoparklar, müzeler, oteller, antikacılar, kütük evler vb. olabilir. Sonuç olarak, evimizin mikrobiyomu bozulursa, bizimkisi de bozulur.

“Evimde küf ve şu an taşınmam mümkün değil ne yapabilirim?” diye düşünenler varsa…

En önemli şey temiz hava. Bu yüzden ilk olarak iyi bir hava temizleyici edinin, hepa filtre ve aktif karbon filtreli olmalı. Evinizi sık sık havalandırın, nem alma cihazı alın, evin nem oranını düşürün, sıcaklık ve nem ölçer ile ölçüm yapın, gerektiğinde müdahale edin, doğada açık havada bol zaman geçirin, bol su için, ozon cihazı alın ve evinizi sık sık ozonlayın, küflü yerleri sirke-karbonat veya %3 lük hidrojen peroksit ile temizleyin yani bildiğimiz oksijenli suyla, haftada 3-4 kez saunaya girin, evde hepa filtreli elektrik süpürgesi kullanın, küfe etkili uçucu yağlardan faydalanın, evde yaşayan insanlar ve hayvanların sağlığını yakından takip edin ve en kısa sürede yeni eve geçmeyi planlayın.

Yeni bir ev kiralarken veya satın alırken küf kokusu yoksa veya gözle görünür bir şekilde küf öbeklerine rastlamıyorsak, küfün yokluğundan emin olmak için neler yapabiliriz, nerelere bakmamızı önerirsiniz?

Yeni bir ev niyetimiz varsa dikkat etmemiz gereken ilk şey mümkünse evi boyasız görmek. Genelde ev sahipleri veya emlakçılar evi ilana koymadan önce küflü yer varsa orayı kapanacak şekilde boyarlar ve siz bunu görmezsiniz, anlamazsınız. Ev tutarken ancak birkaç ay sonra küf gözle görünür hale gelir ama o zamanda iş işten geçmiştir…

Evin yönü eskilerin dediği gibi güney olsun böylece kuzey yağmurlarından etkilenmez. Banyosunda mutlaka penceresi olsun ama yeni yapılan evlerde mimarlar artık banyoya pencere koymuyor. Evi gündüz ışıkta inceleyin gerekirse koklayın, daima yukarıya bakın ilk işaretler genelde oradadır, duvarda tavanda kabarma, çatlama, nem, soyulma var mı?

Lavabo altı dolaplarını, tesisatları kontrol edin. Bina yöneticisi ve bina görevlisi ile görüşün. Binada su basması, su kaçağı, su sızıntısı, diğer evlerde küf sorunu olup olmadığını öğrenin. Binada su yalıtımı olup olmadığını öğrenin, uzun süre boş kalan evlerin küflenmiş olma ihtimali çok yüksek, ne kadar süredir boş olduğunu öğrenin, gözle görünen küf varsa hızla uzaklaşın, yeni sıfır evler de küflü olabilir bunun garantisi yok. Evi beğendiyseniz ilk yapmanız gereken kira kontratına küflenme durumunda sözleşme iptali maddesini ekletin.

Ev sahibi küfü temizletmek ve tadilat yaptırmak zorundadır. Nemli, küflü, rutubetli ev kusurludur yasal haklarınız var. Bu konu ile ilgili bildiğim tek dava Hazal Kaya’nın davası ve ev sahibi kusurlu bulundu, küflü evi boyatıp kiralamış, dava kiracı lehine sonuçlandı, hatta ödediği tüm kiraları geri alması yönünde karar çıktı.

Halıfleks, duvar kağıdı, parke gibi zeminin, duvarın örtülü olduğu yerler küf için uygun ortam oluşumunu destekler mi? Bu tür uygulamalardan kaçınmak mı gerekir?

Evde küf varsa halıfleks her zaman küf için çok iyi bir yerleşim yeri görevi yapar, aynı şey halılar için de geçerlidir. Arkasından küf çıkmayan duvar kağıdı henüz görmedim. Gizlenmeyi seven ve başaran küfün en çok bulunmayı tercih ettiği yerlerin başında duvar kağıtları gelir. Orada kimseye görünmeden sessizce büyümeye devam eder. Çıkardığı gazlarla duvar kağıdı kabarmaya başladığında varlığını ancak anlarız. Sağlıklı bir evde sağlıklı kalmak istiyorsak duvar kağıdı, halıfleks ve ahşap duvar kaplamaları uygun bir tercih değil.

Küften korunmanın tek yolu onu önlemek mi, küf oluşumundan tamamen kurtulmak, yaşam alanlarımızdaki, eşyalardaki küfleri tamamen temizlemek mümkün mü? Ev tipi yöntemlerle temizlenebilir mi?

Küfle mücadele etmenin en iyi ve doğru yolu küfün oluşmasını engellemek. Eğer bir evde küf oluşmuşsa ondan kurtulmak gerçekten zor. Bunun için nem ve sıcaklık ölçer bize çok yardımcı olacaktır, mümkünse her odada olmalı ve düzenli ölçüm yapılmalıdır.

Küfü temizlemenin en doğru yöntemi nedir?

Evde küf görünce insanın aklına ilk gelen şey ondan nasıl kurtulacağıdır. Ve yine insanın aklına ilk gelen hemen çamaşır suyu oluyor, çünkü kolayca erişilebilir, herkesin evinde var ve uygulayınca gözle görünen bir temizlik sağlıyor.

Oysa küf duvarda gördüğümüz kara leke olmanın dışında kendi savunma sistemi ve araçları olan -mikotoksin gibi- biyolojik bir canlıdır. O da tüm canlılar gibi hayatta kalmak, türünü devam ettirmek ister ve gerekirse bunun için savaşır. Küf temizliğinde çamaşır suyu kullanımı küfün kendini tehlikede hissetmesine neden olur, etrafa sporlarını (üreme hücreleri) ve toksinlerini daha çok saçmasına neden olur.

İlk etapta küf gitmiş gibi görünse de bir süre sonra bu sporlar sayesinde daha güçlü bir şekilde geri döner. Bu yüzden çamaşır suyu küf temizliğinde önerilmez. Yurt dışında bu iş nasıl yapılıyor? İşi yapan uzmanların küf kaldırma şirketleri var, kimse küfü öldürmekten bahsetmiyor. Önce küfün türünü belirler ona uygun remedy hazırlayıp uygularlar. Bunu yaparken kendilerini korumak için nerdeyse bir astronot gibi giyinirler.

Küfü doğal yollarla nasıl temizleyelim peki? Sirke, karbonat veya %3 hidrojen peroksit yani bildiğimiz oksijenli su ile doğrudan sprey yapıp temizleyebilirsiniz.

Profesyonel küf temizliği ve müdahalesi gerektiğinde, bu süreçte nelere dikkat edilmelidir ve ev sahipleri nasıl bir hazırlık yapmalıdır?

Maalesef Türkiye’de yurtdışındaki gibi profesyonel küf temizliği yapılmıyor sadece görünen yerlere tadilat yapılıyor. Bu yapılırken de insanlar küfe karşı kendilerini korumuyor, önlem almadan bu işlemi yapıyor. Küf insanlara solunum yolu ile, ciltten ve gıdalar yolu ile bulaşabilir.

Son olarak hem yaşam alanlarımızın bakımı hem de gıdaların korunması ile ilgili Uplifers okuyucularına ne söylemek istersiniz?

Bazen evimizin mikrobiyomunu aşırı temizlik, yanlış temizlik, toksik kimyasallar ve dezenfektanlar ile biz de bozarız. Evimizin mikrobiyomu bozulursa bizimki de bozulur.

Bir de son olarak evinizle ile ilgili bazen şöyle düşünceleriniz varsa evinizi mutlaka küf yönünden araştırın:

Bu eve taşındığımızdan beri eşimle kavga ediyoruz,
Bu eve taşındığımızda beri çocuğum huysuz,
Eve gelince bir halsizlik sıkıntı geliyor,
Eve girmek istemiyorum,
Evde anlayamadığım bir tuhaflık hissediyorum,
Sürekli hastayım,
Bu eve taşındığımdan beri sürekli kilo alıyorum,
Evde mutsuzum huzursuzum güvende hissetmiyorum…

Eve geldiğinizde enerjiniz düşüyorsa, aile içinde çok sık sorun kavga yaşanıyorsa, bazen evin/mekanın enerjisi zannettiğimiz şey aslında küf olabilir. Evinizde, işyerinizde veya herhangi bir evde/mekanda bunları yaşıyorsanız orada gizli küf olabilir.

İlginizi çekebilir: Yaşam alanlarımızın gizli tehdidi: Küf oluşuma dair tüm merak edilenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu

Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale