X

En iyi Kore filmleri: Eskiler, yeniler, çok izlenenler ve yüksek puanlılar

Sinema tutkunları için en iyi Kore filmleri ayrı bir yere sahiptir. Çünkü Kore sineması, kendine has tarzı ve şaşırtan sonlarla daima dikkat çeker. Özellikle son yıllarda farklı bir yükselişte olduğunu da mutlaka belirtmek gerek. Her geçen yıl daha iyi filmlerle karşımıza çıkan bu özel alana, daha yakından bakalım istedik. Eğer siz de Kore filmlerinin benzersiz tarzını seviyor ve en iyi Kore filmleri hangileri merak ediyorsanız, Kore sinemasının komedi, dram, aksiyon kategorilerindeki en iyi örneklerini yazımızda bulabilirsiniz. İşte en iyi Kore filmleri:

En iyi Kore filmleri

Kore filmlerinde aksiyon ve dram, genelde eksik olmayan bir öge. Ama daha fazlası da mevcut. İşte en iyi Kore filmleri:

Forgetten (IMDb: 7.4)

En iyi Kore filmlerinden biri olan Forgetten, dram sevenler için harika bir seçim olabilir. Kaçırılan kardeşinin hiçbir şey hatırlamaması üzerine harekete geçen bir genç, kaçırılmanın ardındaki gerçeği bulmaya çalışır. Sürükleyici bu film, sizi ekran karşısına kilitlemeyi başaracak.

20th Century Girl (IMDb: 7.3)

Altın kalpli bir genç, en iyi arkadaşına iyilik yapmak için popüler bir sınıf arkadaşını yakından takip etmeye başlar ve işler karışır. Beklenmeyen bir aşk doğar ve gencin kalbi, aklı karmakarışık bir hal alır. Dram türündeki bu Kore filmini çok seveceğinizden emin olabilirsiniz.

Along with the Gods: The Two Worlds (IMDb: 7.2)

Paralel evrende sizce neler oluyordur? Kahramanca ölen biri, ahirette nelerle karşılaşır? Cehennem var mıdır? En sevilen Kore yapımlarından biri olan Along with the Gods: The Two Worlds, kahraman bir itfaiye görevlisinin ölüp, cehennemin farklı seviyelerinde geçirdiği yolculuğu anlatıyor.

Old Boy (IMDb: 8.4)

Konu Güney Kore filmleri olur da Old Boy’a yer vermeden olur mu? 2003 yapımı ve dilimize “İhtiyar Delikanlı” olarak çevrilmiş filmde bir intikam hikayesi anlatılıyor. Bir sabah kendisini bir otel odasında bulunan karakter, burada 15 yıl boyunca kimseyi görmeden tutsak edilir. Sadece odasındaki TV ile dünyadan haberdar olan adam, eşinin öldürüldüğü haberini alır. 15 yılın ardından odadan kurtulur ve karısının katillerini bulup intikam almak üzere işe koyulur… Yönetmen koltuğunda ise sevilen yönetmen Chan-wook Park’ın oturduğunu unutmadan söyleyelim.

A Moment to Remember (IMDb: 8.2)

A Moment to Remember, en çok izlenen Kore filmlerinden biri. Filmde, aslında evli bir erkek olan Su-Kin, patronuyla bir ilişki yaşamakta ve onunla birlikte uzaklara kaçma planları yapmakta. Birlikte yurt dışına kaçacakları gün ise patronu tarafından istasyonda ekilir. Bu durum Su-Jin’e ve ailesine büyük zararlar verirken beraberinde de pek çok kötü olay getirir…

The Hanmaiden (IMDb: 8.1)

Yine şahane bir Chan-wook Park filmi! Dilimize Hizmetçi olarak çevrilen film, 1930’lu yıllarda geçen bir hikayeye odaklanıyor. Buna göre kendisini, Leydi Hideko adındaki bir leydiye kont olarak tanıtan ama aslında dolandırıcı olan bir adamın hikayesine tanık oluyoruz. Filmin erotik sahneleri sebebiyle de çok konuşulduğunu belirtelim.

Memories of Murder (IMDb: 8.1)

Ülkemizde Cinayet Günlüğü adıyla yayınlanan filmin yönetmen konluğunda ünlü Koreli yönetmen Bong Joon Ho oturuyor. Ve Cinayet Günlüğü, kesinlikle en iyi Kore filmlerinden biri. Gerçek bir hikayeyi beyaz perdeye aktardığı için dikkat çeken filmde, Güney Kore’de 1986-1991 yılları arasında işlenen bir dizi cinayet anlatılır. Başrollerde ise yine sevilen oyuncular Song Kang-Ho ve Kim Sang-kyung yer alıyor.

Spring, Summer, Fall, Winter… and Spring (IMDb: 8.0)

2003 yapımı olan Spring, Summer, Fall, Winter… and Spring, klasikleşmiş ve büyük beğeni toplayan Kore filmlerinden biridir. Dram türündeki filmin hikayesi, tabiat harikası bir gölün ortasındaki yüzen bir ev, yaşlı bir rahip ve ona eşlik eden küçük rahip adayının çevresinde döner. Yaşlı rahip, çocuğa nasıl rahip olunacağını bilgelikle öğretir. Bu şekilde mevsimler geçer gider ve çocuk büyür. Artık öğrendiklerini hayata yansıtma zamanıdır…

Bin-Jip (IMDb: 8.0)

En iyi Kore filmleri arasında gösterilen ve dilimize Boş Ev adıyla çevrilen filmde, tatile giden insanların evlerini kullanmanın karşılığını, bozulan ev aletlerini onararak ödeyen bir adamın hikayesi anlatılır. 2004 yapımı olan Boş Ev de yine soluksuz izleyeceğiniz ilginç filmlerden.

The Way Home (IMDb: 7.9)

En iyi Kore dram filmleri arasında gösterilen film, yazın köyde anneannesinin yanında durması gereken şımarık bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Çocuğun anneannesine yapmadığı kalmazken, anneannesi onu mutlu etmek için her şeyi yapar. Burada yaşanan dram dolu anlar ise izleyenlerin içine işleyecek cinsten…

Mother (IMDb: 7.8)

En iyi Kore filmleri listemizin sonuna yaklaşırken yine şahane bir önerimiz var. Mother, oğluyla tek yaşayan bir annenin hikayesine odaklanır. Kadının oğlu 28 yaşında, çekingen bir gençtir ve korkunç bir cinayetin ardından baş şüpheli olarak görülür. Aleyhinde gerçek kanıtlar olmasa da polis onunla ilgili yersiz kuşkuya kapılır ve dosyayı kapamak için sabırsızlanır…

The Man From Nowhere (IMDb: 7.8)

Gerçek bir başyapıtla daha karşınızdayız. Yönetmen koltuğunda Jeong-beom Lee’nin bulunduğu filmde, Tae-sik adında genç bir erkeği etkilemeye çalışan So Mi’nin annesi uyuşturucu batağındadır ve bir gün uyuşturucu mafyası tarafından öldürülür. So Mi ise organ kaçakçıları tarafından kaçırılır. Tae-sik ise So Mi’yi organ kaçakçılarının elinden kurtarmak için büyük bir mücadeleye girişecektir…

I Saw the Devil (IMDb: 7.8)

2010 yapımı I Saw the Devil (Şeytanı Gördüm), Kore’de yaş sınırlamasıyla neredeyse yasaklanan bir Kore filmidir. Filmin hikayesi, kurbanlarını zevk için öldüren bir psikopatla, gizli bir ajan arasındaki kedi-fare oyununu konu alır. Şeytani zekasıyla korkunç cinayetler işleyen seri katil Kyung-chul’u polis bir türlü yakalayamaz. Ancak, emekli bir polisin kızı öldürüldüğünde, kızın nişanlısı gizli ajan Dae-hoon, katili bulup cezalandırmaya karar verir. İntikamı ise oldukça kanlı olacaktır…

Always (IMDb: 7.8)

2011 yapımı Always dilimize “Sadece Sen” olarak çevrilen bir Kore filmi. Hikayede eski boksör Cheol Min, yaşadığı sakatlanma nedeniyle boks hayatına veda eder. Jung-Hwa ise gözleri görmeyen başarılı bir kadındır. Cheol Min sakatlığının ardından bir bilet gişesinde işe girer. İkilinin yolları, bir gün kesişir. Dram ve romantizmi bir arada izleyeceğiniz bu harika filmi mutlaka izlemeniz gerekenler arasına eklemenizi öneririz.

Train To Busan (IMDb: 7.5)

En çok izlenen Kore filmleri listemizdeki bu film, Busan bölgesindeki bir zombi saldırısı sırasında, bir trenin içerisinde mahsur kalan insanların hikayesini konu alır. Ancak klasik zombi filmlerinden bir hayli farklı olduğunu da belirtelim. Dilimize Zombi Ekspresi adıyla çevrilen bu aksiyon türündeki filmi, izlemediyseniz mutlaka bir şans verin deriz.

Burning (IMDb: 7.5)

En iyi Kore filmleri listemizin bir diğer önerisi Burning. Türkçeye Şüphe adıyla çevrilen bu şahane filmde Jong-su adındaki ana karakter, yazarlıkla uğraşırken bir yandan da kuryelik yapmaktadır. Yine kuryelik yaptığı bir gün eski komşusu Haemi ile karşılaşır ve ikili yeniden görüşmeye başlar. Haemi bu sırada hayal ettiği Afrika seyahatine gitmektedir. Kedisini ise Jong-su’ya emanet eder. Seyahatten döndükten sonra, birlikte geldiği Ben isimli adam herkesin hayatını sonsuza kadar değiştirecektir…

The Thirst (IMDb: 7.2)

En iyi Kore aşk filmleri arayanlar buraya! Romantik, korku ve dram türlerini bir arada sunan film, aslında bir Emile Zola eserinden uyarlanmıştır. Konusu ise Emmanuel Virus (EV) adı verilen ölümcül bir virüsün yok edilebilmesi için gönüllü bir rahibe olan Sang-hyun’un hikayesine dayanır. Soluksuz izleyeceğiniz filmin başrollerinde Kore sinemasının en sevilen oyuncularından olan Sang Kang-Ho, Ha-kyun Shin ve Kim Ok-bin gibi isimler yer almakta…

The Call (IMDb: 7.1)

Telefon, 2020 yılı tarihli, orijinal Netflix yapımı bir film. Kısa zamanda büyük beğeni toplayan film, şimdiden adını en iyi Kore korku filmleri arasına adını yazdırdı. Hikayede bir seri katilin 20 yıl gelecekte yaşayan bir kadınla iletişim kurduğunu görürüz. Seri katil yaşamını o kadar değiştirmek ister ki gelecekteki kadının hayatıyla oynar…

Snowpiercer (IMDb: 7.1)

2013 yapımı bir Kore filmi olan Snowpiercer’ın hikayesinde, geçmişte küresel ısınma ile mücadele için atmosferin içine kimyasal madde bırakılır ama bu, bir felakete yol açarak dünyanın tamamen dondurucu bir soğukla ve buzla kaplanmasına neden olur. Bugüne gelindiğinde, yani 2031 yılında ise geride kalan az sayıdaki insan “Snowpiercer” adı verilen bir trende yaşamak zorunda kalmıştır. Tren yıllardır, aynı hattı dünyayı turlamaktadır. Trendeki insanlar bir sürü şeyin yanında bir de sınıf mücadelesi vermektedir…

The Roundup (IMDb: 7.0)

2022 Kore filmlerinden biri olan The Roundup’un hikayesinde, MA Seok-do, bir şüpheliyi iade etmek için yabancı bir ülkeye gider ancak kısa bir süre içinde ek cinayet vakaları da keşfeder. Bunlardan biri birkaç yıldır turistlere karşı suç işleyen bir katildir. Dedektif MA’nın bu eşi benzeri görülmemiş suçluyu yakalamak için elinden gelenin fazlasını yapması gerekecektir…

The Killer: A Girl Who Deserves To Die (IMDb: 6.6)

Yeni Kore filmlerinden biri olan 2022 tarihli The Killer: A Girl Who Deserves To Die, eskiden profesyonel bir katil olan, şimdilerde ise sakin bir hayat yaşamaya çalışan Bang Ui Gang’ın hikayesini konu alır. Ancak Bang Ui Gang’ın bu hayali uzun sürmez ve liseye giden bir kızı korumak için şiddet uygulaması sonucu işlemediği bir suçla suçlanır. Filmin, Bang Jin Ho’nun aynı adlı romanından uyarlandığını da belirtelim.

En iyi Kore komedi filmleri

Kore sinemasında genelde hayatın değişmez duyguları olan aksiyonu, dramı ve komediyi bir arada izleriz. Belki de bu türü, diğerlerinden ayıran ve özel kılan da bu özelliğidir. İşte duygularınızı karıştıracak nitelikte ve içlerinde komedi de barındıran en iyi Kore filmlerinden bazıları.

Parasite (IMDb: 8.6)

Parazit, yeni sayılabilecek bir Güney Kore filmi; çünkü 2019 yılında gösterime girdi. Aslında türü için direkt olarak komedi demek imkansız. Bu anlamda bakıldığında Kore sinemasında genellikle dram, komedi gibi unsurların bir arada verildiğini unutmamak gerek… Filmin hikayesi, yoksul bir hayat süren Kim ailesinin, son derece zengin Park ailesi ile arasındaki ilginç hikayeye odaklanıyor. Kimliklerini saklayarak Park ailesinin evine yerleşen Kim ailesinin başına bir dizi olay gelir ve tüm bunlar dram, komedi, gerilimle birlikte izleyiciye verilir… Bir Bong Koon Ho filmi olan Parazit’in Güney Kore sineması için bir ilk olan “Yabancı Dilde En İyi Film Oscar”ını kazandığını da hatırlatalım.

My Sassy Girl (IMDb: 8.1)

Bildiğiniz gibi romantik komedi, Güney Kore sinemasının büyük bölümünü oluşturuyor. İşte dilimize Hırçın Sevgilim olarak çevrilen bu film de Kore filmleri romantik komedi dendiğinde ilk akla gelenlerden. Filmin hikayesinde bindiği trende kör ve sarhoş bir kıza aşık olan Kyun-woo adında bir adamın hikayesi anlatılıyor. Karakter, trenden düşme tehlikesi yaşayan kadına yardımcı oluyor ve film boyunca da yanında kalarak ona destek olmaya çalışıyor…

Castaway on the Moon (IMDb: 8.0)

Komedi, dram türünde sevilen bir Kore filmi olan Castaway on the Moon’un hikayesinde, Kim adında bir adam kendini Han Nehrinin karanlık, suskun sularına bırakır. Uyandığında kendisini üstü başı kumla kaplanmış, yerde yatar bir halde bulur. Kendini öldürmeyi başaramamış, nehirde bilinmeyen bir adaya sürüklenmiştir. Nehir kenarındaki binalardan birinde ise yıllarca odasından dışarıya çıkmamış genç bir kadın yaşar. Birgün dürbünüyle bakarken adanın üzerindeki bu yalnız adamı fark eder. Merakına öylesine yenik düşer ki onca yıldan sonra odasından dışarı çıkmaya karar verir…

Memories of Matsuko (IMDb: 7.9)

Dram ve komedi türlerinde Kore sinemasının en iyileri arasında gösterilen bir filmle karşınızdayız. Filmin hikayesi Shou isimli genç kadının hayatına odaklanır. Shou, daha önce hiç görmediği halasının ölümünün ardından, onun eşyalarını toplarken adeta geçmişe yolculuk yapar. Ve halasının gençliğinde yaptığı hataları, ailesiyle ilişkilerini anlamaya çalışır…

I Can Speak (IMDb: 7.5)

Dilimize Konuş Benimle olarak çevrilen bu harika film de en iyi komedi Kore filmleri arasında gösteriliyor. Elbette filmde dram unsurlarının da olduğunu belirtelim. Filmin hikayesinde ise bir kamu kurumunda çalışan genç adamla huysuz ve yaşlı bir kadın arasındaki gelişen sıradışı dostluğu izliyoruz.

Midnight Runners (IMDb: 7.3)

Geceyarısı Kaçakları aksiyon, komedi, dram ve suçun bir arada olduğu şahane bir film. Kadrosunda ise çok sevilen Koreli oyuncular Park Seo-Joon, Kang Ha-Neul, Sung Dong-il ve Park Ha-Sun yer alıyor. Hikayede polis adayı iki öğrencinin bir kaçırılma olayı sırasında olaya engel olamayışları ve ardından durumu düzeltmek için verdikleri mücadele anlatılmakta.

My Annoying Brother (IMDb: 7.3)

En iyi Kore filmleri listemizin son önerisi Arıza Kardeşim. Park Shin-hye, Jo Jeong-seok, Kyungsoo Do ve Kim Gang-Hyun gibi sevilen oyuncuları gördüğümüz filmin hikayesi, kardeşinin hapisten kurtulmasına yardımcı olan Judo sporcusu Doo-Young’ın seçmelerden önce kaza geçirmesini ve bununla gelişen komik olayları konu ediniyor.

İlginizi çekebilir: Hayatta kalma filmleri: Soluksuz izleyeceğiniz filmlerle heyecan dolu dakikalara hazır olun

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale