X

Duygusal zeka beynin neresinde: EQ’yu geliştirmek için 7 adım

Duygusal zeka (EQ: emotional intelligence), son yıllarda insan kaynaklarının, liderlik gruplarının, kurumsal ve kişisel gelişim eğitimlerin ön saflarındaki konu haline geldi. Bunun çok da haklı bir sebebi var; çünkü kanıtlar duygusal zekanın iş yeri performansında büyük rol oynadığını gösteriyor. Duygusal zekası yüksek olan kişiler daha iyi performans gösterirken aynı zamanda zihinsel ve fiziksel olarak daha sağlıklılar.

Duygusal zeka nedir?

1920’lerden bu yana bilinen IQ, yani en basit haliyle kişisel zeka skoru olarak tanımlanan kavram, kişilerin matematik becerisi, dil yeteneği, hafıza, mantık yeteneği ve bilgi işleme hızını, yani entelektüel becerilerini ölçmek için kullanılmaktadır. IQ skorunun yüksekliğinin gerek çocukların akademik başarısında gerekse iş hayatında en önemli unsur olduğu düşünülmekteydi. Ancak, 21.yüzyılda hayatta kalabilmek için IQ’nun tek başına yeterli olmadığı ve IQ kadar EQ adı verilen duygusal zekanın gerekliliği ortaya konmuştur.

Duygusal zeka kavramı Daniel Goleman’ın 1996 da çok satanlar listesine giren “Duygusal Zeka” isimli kitabıyla popülerleşti. Ancak fikir, ilk olarak 1990’da Yale üniversitesinden John Mayer ve Peter Salovey tarafından ortaya atıldı.

Duygusal zeka modeli dört bileşenden oluşmaktadır.

  • Kendinin ve başkalarının duygularını doğru bir şekilde algılamak.
  • Düşünce ve karar verme süreçlerinde duyguları kullanmak.
  • Duyguları, duygusal dili ve duyguların ilettiği sinyalleri anlamak.
  • Belirli hedeflere ulaşmak için duyguları yönetmek.

Araştırmalar aynı zamanda duygusal zekanın yapılandırılmış eğitim programlarıyla geliştirilebileceğini ve hayatın her alanında en iyi performansı göstermede yardımcı olduğunu göstermektedir.

EQ beynin neresinde?

Beynin serebral korteks denilen en dış katmanının, belli bölgelerinin belli işlevleri gerçekleştirmekten sorumlu olduğunu 1909’da Alman anatomist Korbinian Brodman’ın yayınladığı kortikal bölgenin ilk haritasından bu yana biliyoruz. Beynin daha derin bölgelerinin nasıl çalıştığını ve ne işe yaradıklarını keşfetmemiz ise son 20-30 sene içinde teknolojinin gelişimiyle birlikte özellikle fonksiyonel MRI cihazlarıyla oldu.

Yapılan araştırmalar Duygusal Zeka konusunda, amigdala (korku, kaygı bölgesi) ile düşünce ve karar verme süreçlerimizi yürüten, ön lob da denilen prefrontal korteksi n(PFC) ve aynı zamanda bilinçlilik, duygu farkındalığı ve regülasyonu, empati, şefkat gibi duygularla ilişkili olan insula bölgesinin rol oynadığını göstermektedir. Bu bölgeler arsında kurulmuş bağlantıları çeşitli eğitim ve egzersizlerle yeniden yapılandırmak mümkün.

EQ geliştirmenin 7 temel adımı: İşte size duygusal zekanızı artırmanın yedi basit yolu

1. Duygularınızı etiketleyin.

Duygularımızın verdiğimiz her kararı etkilemesine rağmen, insanlar nadiren duyguları hakkında konuşmaktan hoşlanırlar. Birçok kişi için, “göğsümde bir sıkışma var sanki ” ya da “boğazımda bir yumru var” gibi şeyler söylemek, gerçekten hissettiklerinden çok daha rahattır, ki bu ifadeler genellikle üzüntü veya kaygıdır.

Duygularınızı gerçek duygularla etiketlemeyi deneyin. Kendinizi günde birkaç kez kontrol edin ve yüksek sesle duyurmasanız bile nasıl hissettiğinize dikkat edin.

2. Duygularınızın yargılarınızı nasıl etkilediğini düşünün.

Artık nasıl hissettiğinizi bildiğinize göre, bu duyguların düşüncelerinizi ve davranışlarınızı nasıl etkilediğini düşünmek için zaman ayırın. Üzgün veya endişeliyseniz, bu sizin reddedilmekten korkmanıza ve dolayısıyla önemli bir başarı fırsatını hafife almanıza veya kaçırmanıza sebep olabilir.

Öte yandan, eğer bir fırsat için aşırı heyecanlıysanız, şansınızı olduğundan daha iyimser tahmin edebilirsiniz. Bu, potansiyel sonuçları veya dezavantajları incelemeden risk almanıza yol açabilir.

Daha iyi kararlar vermek için duygularınızın yargılarınızı nasıl etkilediğini bilmeniz gerekir. Bunu yaparken, kendi mantığınızı ve duygularınızı dengeleyecek ve böylece doğru karar vermek için daha donanımlı olacaksınız.

3- Duygularınızın dost mu, yoksa düşman mı olduğuna karar verin.

Duyguları iyi ve kötü diye ayıramayız. Çünkü olumlu veya olumsuz her duygunun bizi hayatta tutmak için önemli bir işlevi vardır. Ancak yaşadığımız her duygu, zaman zaman yardımcımız ya da çelme takanımız olma gücüne sahiptir. Aynı duygu, onu nasıl kullandığımıza bağlı olarak bizi olumlu ya da olumsuz bir şekilde etkileyebilir.

Herhangi bir anda ne hissettiğinizi belirledikten sonra, o duygunun size bir dost mu yoksa bir düşman mı olduğunu düşünün. Adaletsizliğe karşı durmanıza yardımcı olduğunda öfke bir arkadaş olabilir. Ancak patronunuzla bir tartışmaya girdiğinizde aynı duygu bir düşman olabilir.

Üzüntü, artık sahip olmadığınız bir kişiyi hatırladığınızda onu onurlandırmakta, yaşanılan bir olaydan ders çıkartmakta yardımcınız olabilir. Fakat yaşam motivasyonunuzun önüne geçtiğinde bir düşman olabilir.

Olumsuz bir duygunun, her hangi bir anda bir düşman olarak çalıştığını fark ederseniz, duygularınızı düzenlemek için farklı baş etme stratejileri deneyin. Belki birkaç dakika meditasyon sakinleşmenize ve duygunun dengelenmesine yardımcı olabilir. Çıkıp bir yürüyüş yapmak veya sizi mutlu eden bir aktivite ile ilgilenmek gibi.

4. Kendi duygularınızdan sorumlu olun.

İş arkadaşınızın veya patronunuzun sizi kötü hissettirdiğini söylemek veya eşinizin sizi kötü bir ruh haline sokmaktan sorumlu tutmak, diğer insanların duygularınızı kontrol etmesine izin verdiğiniz anlamına gelir. Duygularınızı yönetebilmek için öncelikle onların tam sorumluluğunu almanız gerekir.

Kendimizden başka hiç kimsenin nasıl davranacağını yönetemezsiniz. Koşullarınıza ve diğer insanlara nasıl cevap vermeye karar vereceğinizi sadece siz seçebilirsiniz. Başka birinin sizi duygusal olarak aşağı çektiğini düşünmeye başladığınızda bunu unutmayın. “Beni deli ediyor” diye genellemek yerine “Şu an yaptığını sevmiyorum ve kızıyorum” şeklinde andaki durumu ve duygunuzu tanımlayın. Neden bu şekilde hissettiğiniz ve bu durumun oluşmasında sizin payınıza düşen sorumluk nedir üzerine düşünün.

5. Diğer insanların duygularına dikkat edin.

Duygusal zekanızı yükseltmenin temel bileşenlerinden biri, diğer insanların nasıl hissettiğine dair anlayışınızı geliştirmektir. Buna odaklanmak ve geliştirmek, fikir ayrılığına sahip olduğunuz bir kişiyle yıkıcı bir tartışma içine girmenizi engelleyecektir. Diğer insanların duygusal durumlarına çok dikkat edin. Birinin nasıl hissettiğini anlayabiliyorsanız, o duyguların o kişinin algısını ve davranışını nasıl etkilediğini daha iyi anlayacaksınız. Tıpkı kendi duygularınızın sizin algınızı ve davranışlarınızı nasıl etkilediğini anlamak gibi. Bunu geliştirmek size doğru zamanlamayla doğru iletişimle ilişkilerinizi sürdürmekte yardımcı olacaktır.

6. Ekran sürenizi sınırlayın.

Dijital cihazlarınıza çok fazla zaman harcamak ilişkilerinizi olumsuz etkileyecektir. Araştırmalar romantik ilişkilerde, , biriyle zaman geçirirken bir akıllı telefonun bulunmasının yakınlığı engelleyebileceğini ve güveni yıpratabildiğini göstermektedir. Çok fazla ekran süresi, bireyin duyguları okuma veya anlama yeteneğini de etkileyebilir. Ve bu duygusal zekanın dört kritik bileşeninden biridir. Özellikle sosyal mecralarda işlevsiz geçirilen uzun zamanların, duygusal durumunuzu olumsuz yönde etkilediğinin farkında olun.

2014 yılında “Computers in Human Behaviour” dergisinde yayınlanan bir araştırma, dijital cihazlarına erişmeden bir kampta beş gün geçiren 51 kişinin, normal hayatına devam eden 55 kişilik bir diğer gruba göre, başka insanların duygularını okuma yeteneklerini büyük ölçüde geliştirdiğini göstermektedir.

Teknoloji ile aranıza sağlıklı sınırlar koymak zihninize, beyninize iyi gelecektir. İnsanlarla yüz yüze konuşurken telefonunuzu çıkarmayın. Gün içinde telefonunuzu kullanmayacağınız zaman aralıkları belirleyin. Uyandıktan sonraki ilk saat ve yatmadan önce en az 30dk telefondan uzak kalmak en etkili zamanlar.
Arada bir dijital detoks yapmak size gerçekten iyi gelebilir. Elektronik olmadan birkaç gün geçirmek, diğer insanların duygularını okuma yeteneğinizde sizi daha iyi donatır.

7. İlerlemenizi ölçümleyin.

Her günün sonunda duygusal zeka alanında ilerlemeniz üzerine düşünün. Sinirli bir iş arkadaşınızla iyi bir şekilde etkileşime girdiniz mi? Zorlu geri bildirimler karşında savunma yaptınız mı? Endişe duygusu patronunuzla konuşmanıza engel oldu mu? Bunlardan ders almaya dikkat edin ve gelecekte daha iyisini yapın.

Duygusal zeka söz konusu olduğunda becerilerinizi geliştirmek için her zaman daha iyisine yer vardır. Sıkışmış hissediyorsanız bir eğitim programına kaydolmanız size yardımcı olabilir. Bu konuda okuyacağınız kitaplar da destek olacaktır.

Beynin duygusal zeka ile ilişkili bölgelerinden özellikle insulanın aktivitesini arttıracak bir zihin egzersizine de aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Kaynak

psychologytoday.com; sciencedirect.com ; Lamm ve Singer (2010). The role of anterior insular cortex in social emotions. Brain Structure& Function. 214(5-6):579-91; Brodmann K (1909) Vergleichende Lokalisationslehre der Großhirnrinde in ihren Prinzipien dargestellt auf Grund des Zellenbaues. Verlag von Johann Ambrosius Barth, Leipzig. Uhls ve ark, (2014). Five days at outdoor education camp without screens improves preteen skills with nonverbal emotion cues. Computers in Human Behavior Volume 39, October 2014, Pages 387-392.

İlginizi çekebilir: Beyin gerçekle hayal arasındaki farkı bilmiyor: “Hayallerimi Yaratıyorum” meditasyonuyla beyninizi hackleyin

Gülferi Yıldırım: Psikoloji ve Nörobilim Uzmanı. Mindfulness Eğitmeni İTÜ Elektronik Mühendisliği’nden mezun ve Yeditepe Üniversitesi’nden (MBA) İşletme Yüksek Lisansına sahip olan Gülferi Yıldırım, Üsküdar Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji ve Nörobilim Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Aynı zamanda Kültür Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi olarak “İletişim ve Marka Yönetimi” dersi vermektedir. Kurumsal dünyada, 25 yılı aşkın süredir strateji, organizasyonel yapılanma, iletişim ve pazarlama konularında danışmanlık ve liderlik yapmaktadır. Her yıl İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Mutlu İnsan ZihinRuhBeden Festivali”nin kurucusudur. Kendini keşfetmek üzere çıktığı yolda Türkiye’den Güney Afrika’ya, ABD’den Peru’ya, Hindistan’dan İngiltere’ye ve Bali’ye pek çok eğitime katılmıştır. Bu eğitimlerden bazıları; Oxford, MIT (Massachusetts Institute of Technology), University of Massachusetts gibi dünyanın saygın üniversitelerinde aldığı mindfulness, meditasyon ve nörobilim temelli eğitimlerdir. Doğunun binlerce yıllık kadim bilgilerini, batı bilimi ışığında, kurumsal deneyimleriyle sentezleyerek oluşturduğu mindfulness temelli mutluluk, liderlik, yaratıcılık ve stres yönetimi eğitimleriyle kurumların ve bireylerin hedeflerine ulaşmalarına vesile olmaktadır.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale