X

Dünyanın en uzun yaşayan insanlarından ilham alan ev dekorasyonu ipuçları

Blue zone veya ‘mavi bölge’ kullanımını daha önce duydunuz mu? Uzun ve sağlıklı yaşayan insanların bulunduğu ve genellikle 100 yaş üzerinde yaşlara ulaşıldığı bu bölge, dünya üzerindeki 5 yeri anlatıyor; Okinawa (Japonya), Sardinya (İtalya), Nikoya (Kost Rika), İkaria (Yunanistan) ve Loma Linda (Kaliforniya). Daha önce bu yerlerde yaşayan insanların uzun yaşam sırlarını ‘Dünyanın en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Blue Zone bölgelerinden uzun yaşamın sırları’ yazımızda ele almıştık, bu yazımızda ise ev dekorasyonunda onlardan nasıl ilham alabileceğimize değineceğiz.

Günlük yaşam tarzımız ve yaşam alanlarımızla ilgili verdiğimiz her karar, sağlığımız üzerinde büyük etkiler yaratabilir. Doğru bir ev düzeni, günlük rutinlerimizi olumlu etkileyerek bütüncül sağlığımızı destekleyebilir. Nasıl mı? Bizi hareket etmeye, sağlıklı beslenmeye teşvik ederek ve motivasyonumuzu, yaşamdaki ilham kaynaklarımızı artırarak. Mavi bölge insanlarından örnek alarak uzun ve sağlıklı bir ömre sahip olmak için evimizde hemen yapabileceğimiz pek çok değişiklik var. Hazırsanız, işte dünyanın en uzun yaşayan insanlarından ilham alan ev dekorasyonu ipuçları:

Evinizde yalnızca bir televizyon bulundurun

Günümüzde pek çok evde ne yazık ki birden fazla televizyona rastlamak mümkün. Çocuk odasında, salonda ya da yatak odasında… Ancak, uzun ve sağlıklı bir yaşam için evde en fazla bir televizyon olmalı. Çünkü, aşırı televizyon izlemenin önüne geçmek için tek televizyon etkili yöntemlerden biri. Burada amaç aşırı yemek yemeye teşvik eden ve potansiyel fiziksel aktiviteden sapmaya neden olan ekran zamanından sizi uzaklaştırmak. Çok fazla televizyon izlemek, daha az aktif olmanıza neden olurken daha fazla abur cubur tüketmenizi de tetikleyebilir. Araştırmalar, odasında televizyon olan çocukların obez olma olasılığının %18 daha fazla olduğunu gösteriyor. Blue zone insanlarının, yani dünyanın en mutlu insanlarının, günde yalnızca 30 ile 60 dakika arasında televizyon izledikleri biliniyor.

Bahçe işlerinde elektrikli aletler yerine basit el aletleri kullanın

Bahçe işlerinde tırmık kullanırken veya çimleri biçerken elektrikli aletler yerine basit el aletlerini kullanmanın 400 kalori fazladan yakmanıza yardımcı olduğunu biliyor musunuz? Bahçe işleri ile uğraşırken mümkün olduğu ölçüde elektrikli, otomatik aletlerden kaçınarak daha fazla hareket edebilir, daha fazla kalori yakabilir ve sağlığınızı daha iyi destekleyebilirsiniz.

Kendi meyve-sebzelerinizi yetiştirin

Tüm blue zone bölgelerinde insanların tamamının veya en az %90’ının bitkilerle ilgilendiği biliniyor. Bahçe işleri ile uğraşmak, bu bölgelerin özü gibi bir şey. Siz de bahçenizi ekip biçmeye başlayabilir veya evinizde küçük saksılarda meyve-sebze yetiştiriciliğine başlayabilirsiniz. Bahçe işleri ile uğraşmak, D vitamini alımınızı desteklediği gibi daha fazla kalori yakmanıza da yardımcı oluyor. Doğal ve tazecik meyve-sebzelere erişmek de yanınıza kar kalıyor. Ayrıca, bitkilerle uğraşmanın psikolojik ve fizyolojik stresi azalttığını gösteren çalışmalar da var.

Köpek sahiplenin

Evinizin şartları uygunsa ve tüm aile üyeleri hem fikir olabiliyorsa bir köpek sahiplenebilirsiniz. Köpek sahibi olmak, sizi dışarıda daha fazla zaman geçirmek, yürüyüş yapmak veya koşuya çıkmak gibi konularda teşvik edecek ve hareket yoğunluğunuzu artıracaktır. Araştırmalar, köpek sahiplerinin köpek sahibi olmayanlardan haftada 5 saat daha fazla egzersiz yaptığını gösteriyor. Böyle bir motivasyon çok sempatik olmaz mıydı? Ayrıca, köpek sahiplerinin sağlık sorunlarını deneyimleme riskinin daha az olduğunu gösteren araştırmalar var. Kesinlikle minik patili bir dosta ev sahipliği yapmak için çok sebep olduğu kesin!

Bisiklet alın

Bir bisiklet alın veya mevcut bisikletinizi tamir edin ve onu kullanabilir hale getirin. Bir bisiklet sahibi olmak, onu kullanma konusunda sizi harekete geçirecektir Orta hızda bisiklet sürmek yaklaşık olarak yarım saatte 235 kalori yakmanıza yardımcı olabilir. İyi bir kask almayı da unutmayın. Dilerseniz tek başınıza dilerseniz arkadaşlarınızla veya çocuğunuzla bisiklet kullanmaya çıkabilir, kalori yakıp sağlığınızı korurken, zihinsel olarak da rahatlayabilirsiniz.

Yere minderler koyun

Yere oturmanın daha sağlıklı olmanıza ve uzun yaşamanıza katkı sağladığını biliyor muydunuz? Eğer daha önce hiç bu bilgiye denk gelmediyseniz “Sağlıklı yaş almak istiyorsanız sandalyeden kalkın: Yerde oturmak sağlıklı ve uzun yaşamanızı sağlıyor” mutlaka bu yazımıza bir göz atın. Araştırmalar yere oturmanın sağlığı desteklediğini doğruluyor. Okinawa’daki insanlar da günde defalarca kez yere oturup kalkıyorlar. Bu sayede bacaklar, sırt ve core bölgesi çalışmış oluyor. Aynı zamanda daha hareketli ve esnek oluyorlar. Siz de yere minderler yerleştirerek evde geçirdiğiniz zamanı koltukta ya da sandalyede harcamak yerine yerdeki minderlere oturarak daha sağlıklı geçirebilirsiniz. Ayrıca, size heyecan verici bir bilgi daha: Sandalye sırtı olmadan kendinizi desteklemek, duruşunuzu düzeltir ve saatte ekstra 130 kalori yakmanıza yardımcı olabilir.

Evde egzersiz için alan oluşturun

Dışarıda egzersiz yapmak istemiyor, bunun için motivasyon bulamıyor ya da çevresel faktörlerden dolayı açık havada bir türlü spor yapamıyorsanız, evinizi egzersizlerinizi rahatça gerçekleştirebileceğiniz bir alana dönüştürebilirsiniz. Evinizin bir odasını veya odanızdaki bir köşeyi egzersiz ekipmanlarınız için ayırabilirsiniz, böylece bu alana sahip olduğunuzda egzersiz yapmak daha erişebilir ve görünür olduğundan kaçınılmaz olacak. Florida Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, evde egzersiz yapan kadınlar daha fazla kalori yakıyorlar. Kolayca edinebileceğiniz yoga matı, ağırlık seti, denge topu gibi ekipmanlarla kendi egzersiz alanınızı hızlıca kurabilirsiniz.

Gurur tablosu duvarı yapın

Çocuklarınızın, torunlarınızın ve hatta kendinizin başarılarınızı gururla sunun. Bir duvarda ya da panoda, ailenizin gurur duyması için elde edilen başarıları sergileyin. Belki diplomalar, belki ilk kazanılan madalya ya da çocuğunuzun ilk yazdığı yazı… Evin yoğun olarak kullanılan bir alanını seçmeyi unutmayın. Belki mutfakla banyo arasındaki bir duvarı seçebilirsiniz, böylece gelip geçerken herkesin bu gurur tablosunu görme şansı olur. Emin olun, bu küçük hatırlatma tüm aile üyelerine çok iyi hissettirecek ve gören herkes için ilham kaynağı olacak.

Amaç odası oluşturun

Tıpkı gurur tablosu duvarı gibi tüm aile bireylerinin ilham alması ve başarılı işlere imza atması için bir amaç odası oluşturun. Bu özel alanın aile projeleri için kullanabileceğiniz geniş bir masa, ilham almanız için kitaplarla dolu bir raf ve bolca doğal ışık içermesi gerektiğini unutmayın. Böylelikle tüm aile bir araya gelebilir, yaratıcı projeler üzerinde çalışabilir, birbirinize destek olabilir ve birlikte vakit geçirebilirsiniz. Bu amaç odasını özellikle dikkat dağıtıcı etkenlerden uzak tutun. Saat, televizyon, bilgisayar veya diğer dikkat dağıtıcı cihazları bu odaya sokmayın. Bu, odanın yaratıcı ve odaklanmış bir alan olarak kalmasına yardımcı olur. Amaç odasını kullanarak aile içi bağları güçlendirebilir, yeni şeyler öğrenebilir ve birlikte kaliteli zaman geçirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Evinizde rahatlatıcı bir Zen köşesi hazırlamanıza yardımcı olacak ipuçları

Kaynak: mindbodygreen

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



İlgili Makale