X

Depremin ardından sürekli ve uzun vadeli dayanışma için öneriler

6 Şubat sabahı, ne yazık ki ülkece hepimizi derinden sarsan bir haberle uyandık. Geçmişte büyük depremler yaşamış bir ülke olsak da, bu kez yaşanan felaket, yüz binlerce insanın hayatını kalıcı şekilde değiştirdi. Kahramanmaraş depreminin yarattığı maddi ve manevi hasar ise kolay kolay aşılacak türden değil. Tıpkı depremin ardından hızla birbirimize kenetlenip toplanan yardımları ihtiyaç bölgelerine yığdığımız gibi, bölgede depremden etkilenen insanlara ve diğer canlılara maddi manevi yardımların sürekli olarak devam etmesi gerekiyor.

Deprem gibi toplumsal afetlerin ardından, afetten direkt olarak etkilenmese bile çoğu insan travma sonrası stres bozukluğu, şefkat yorgunluğu gibi olumsuz zihinsel durumlar yaşıyor. İstatistikler tüm bunlar nedeniyle, afet sonrası yardımlaşmanın ve empatinin genellikle kısa sürdüğünü göstermekte…

Oysa depremin üzerinden bir aydan daha uzun süre geçmesine rağmen, bölgedeki insanlar hala barınma, yeme-içme, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamıyorlar. Bu yüzden bizleri umutsuzluğa sürükleyen şeylerin üstesinden ancak hep birlikte gelebileceğimizi unutmamalıyız. Bunu unutmadan, birbirimize iyi gelmenin yollarını aramalı, eskisi gibi devam etmesi mümkün olmayan günler için elimizden geleni yapmalıyız.

İşte, deprem bölgesindeki insanların ve diğer canlıların bir an önce yaşama yeniden entegre olabilmeleri için uzun soluklu dayanışma sürecinde atabileceğiniz adımlardan bazıları.

1. Bir çocukla ya da bir yetişkinle mektup arkadaşı olmak

“Depremden etkilenen çocuklar ve yetişkinler için mektup arkadaşı aranıyor” ilanlarına özellikle sosyal medyada denk gelmiş olabilirsiniz. Zor zamanlarda hiç tanımadığımız bir insandan gelen samimi bir duygusal desteğin ne kadar büyük bir etkisi olabileceğini hepimiz biliyoruz. Bu nedenle siz de uzaktaki hiç tanımadığımız kız kardeşlerimize, çocuklarımıza destek olmak için onlara mektup gönderebilirsiniz. Mektup etkinlikleri genellikle belediyeler ve gönüllü kişi- kurumlar tarafından düzenleniyor. Bunun için belediyenizle iletişime geçebilir veya Psikolojik Danışman Elif Nazlı Karabacak ve Mindfulness Eğitmeni Gürçin Gökçebağ gibi insiyatif alarak mektuplaşmaya yardımcı olan gönüllü uzmanlar araştırabilirsiniz.

2. Hayvanların yuvalandırılmasına katkı sağlamak için bireysel ya da belirli organizasyonlarda gönüllü olmak

Yaşanan korkunç afetin ardından, tıpkı insanlar gibi diğer canlıların da güvenli bölgelere taşınması ve tedavi edilmesi gerekiyor. Siz de bu konuda sahipli- sahipsiz tüm hayvanların yeni yuvalarına kavuşmalarına katkı sağlamak için gönüllü olabilirsiniz.

Depremin ardından Türk Veteriner Hekimleri Birliği, veteriner hekimlerin toplandığı Afet.vet adlı bir dayanışma ve koordinasyon platformunu hayata geçirdi. Bu sayede İstanbul ve Ankara’daki bazı veteriner klinikleri, gönüllü olarak bir araya gelip hayvan dostlarımızın güvenli bölgelere taşınmasına ve tedavilerine katkıda bulundular. İşte bu, harika bir dayanışma örneği. Belki de yardım etmeye, siz de en iyi bildiğiniz işi yaparak başlayabilirsiniz.

3. Deprem bölgelerinde faaliyet gösteren yerel üreticileri ve küçük işletmeleri desteklemek

Depremden sonra uzun vadeli dayanışma için Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve depremden etkilenen diğer illerimizdeki esnaflar, girişimciler ve her türlü işletmeyi, elimizden geldiğince desteklemeliyiz. Örneğin her yörenin kendine özgü salça, tarhana, baharat, zeytin gibi ürünleri bulunuyor. İhtiyacınız olan ürünleri, ilgili bölgelerdeki kişi ve işletmelerden satın almanız dahi olumlu bir etki sağlayabilir. Sadece gıda değil, kendi el emeği ürünlerini üreten küçük işletmelerden de alışveriş yapabilirsiniz.

Bu noktada sizi Local Makers ile tanıştırmakta fayda var. dayanisma.localmakers.com.tr, deprem bölgesindeki yerel üreticileri desteklemek isteyen kişilerin kolayca faydalanabileceği bir web sitesi. Site üzerinden sadece yerel üreticilere ulaşmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda deprem bölgesindeki üreticiler ve yakınları da başvuru formu üzerinden siteye kayıt olabiliyor.

4. Türk Eğitim Vakfı’nın uzun soluklu çalışmalarını desteklemek

Ülkemizde uzun yıllardır eğitimde fırsat eşitliği için çalışan Türk Eğitim Vakfı (TEV), depremden etkilenen bursiyerleri ve eğitim çağındaki gençler için de tüm imkanlarını seferber ediyor. Siz de afetzede gençlere destek olmak için TEV’in planladığı sürdürülebilir çalışmaları takip edebilirsiniz. Örneğin, TEV’in burs fonlarına düzenli olarak bağışta bulunabilirsiniz. İncelemek ve detaylı bilgi sahibi olmak için buraya tıklamanız yeterli.

5. Sanatla Dönüşüm Derneği üzerinden çocukları ve gençleri sanatla buluşturmak için gönüllü olmak

Sanatla Dönüşüm Derneği, çocukları ve gençleri sanatla buluşturmak için çağrıda bulunuyor. Siz de dernek üzerinden yapılan çağrılara kayıtsız kalmayıp ekipman veya maddi destek sağlayabilir veya düzenlenen atölyelerde gönüllü olabilirsiniz. Dernek, tüm bu yardımlar sayesinde deprem bölgelerinde resim, müzik, fotoğraf gibi farklı alanlarda atölyeler düzenlemeyi planlıyor. Detaylı bilgi için buraya tıklayarak Instagram sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.

6. Müzikist ile depremde enstrümanı zarar gören öğrencilere destek olmak

Dayanışmanın en güzel örneklerinden birini de Müzikist sergiliyor. Müzikist, depremde enstrümanı zarar gören öğrencilere destek olmak için bir “Destek Bağış Kartı” sunuyor. Bu kart aracılığıyla siz de bir öğrencinin enstrüman masrafını bütünüyle üstlenebilir, onarım uzmanlık desteği verebilir ve müzik bölümü öğrencilerinin kullanabileceği seviyede bir enstrüman bağışlayabilirsiniz. Kuruluşun ayrıca deprem bölgesindeki ve bölgeden tahliye edilen çocuklara yönelik düzenlenecek sanat atölyeleri için gönüllüler aradığını da söyleyelim. Detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

7. Afet Platformu’nun güncel ihtiyaç listesine katkıda bulunmak

Depremin ilk gününden itibaren yardım toplamak ve ulaştırmak için özveriyle çalışan Afet Platformu, deprem bölgeleri özelinde düzenli olarak güncellenen ihtiyaç listeleri paylaşıyor. Siz de bu güncel listeleri takip ederek düzenli yardımlarda bulunabilirsiniz. Detaylı bilgi için buraya tıklamanız yeterli.

8. Dayanışma konserlerini takip etmek

Depremin ardından birçok farklı ilkede, sanatçılar tarafından çeşitli dayanışma konserleri düzenleniyor. Siz de yaşadığınız şehirde düzenlenen bu tür etkinlikleri takip ederek dayanışmaya destek olabilirsiniz. Örneğin bunlardan biri 30 Mart 2023’te Zorlu PSM’de gerçekleştirilmesi planlanan “Dayanışma Sahnesi”. Konserde her bir koltuk, bir öğrencinin eğitimine destek verecek. Destek olmak için kendiniz için bir katılım bileti alabileceğiniz gibi, etkinliğe katılmadan sadece katkı da sağlayabilirsiniz. Detaylı bilgi için buraya tıklayın.

9. İhtiyaç sahiplerine düzenli kira desteği sağlamak

6 Şubat depreminin yaralarını sarmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İhtiyaç Haritası işbirliğiyle yeniden hayata geçirilen Bir Kira Bir Yuva projesini sizlere duyurmuştuk. Depremden etkilenen ihtiyaç sahiplerinin kira yardımlarına uzunca bir süre daha ihtiyaçları olacağını düşünürsek, siz de hala proje aracılığıyla insanlara evinizi açabilir veya düzenli kira yardımında bulunabilirsiniz. Detaylı bilgi ve destek için buraya tıklamanız yeterli.

10. Deprem bölgeleri için çalışan güvenilir kurumlara düzenli bağışta bulunmak

Ahbap, İhtiyaç Haritası gibi kuruluşlar yaşanan büyük felaketin ilk gününden beri canla başla çalışıyor. Siz de bu kuruluşlara düzenli olarak maddi bağışta bulunarak dayanışmayı sürdürülebilir kılabilirsiniz. Ahbap’a bağışta bulunmak için buraya, İhtiyaç Haritası’na bağışta bulunmak için ise şurayaburaya, İhtiyaç Haritası’ tıklayabilirsiniz.

11. Sahada, insani yardım ve psikolojik ilkyardım desteği vermek üzere gönüllü olmak

Dünya İnsani Dayanışma Derneği, Mart ayı boyunca, Hatay deposunda ve sahada insani yardım ve psikolojik ilkyardım desteği verecek gönüllüler arıyor. Derneğin ricası, formu sadece belirtilen tarihlerde sahada kesin olarak görev alabilecek kişilerin doldurması. Eğer siz de bölgedeki temel ihtiyaçların giderilmesi için sahada katkıda bulunmak isterseniz ilgili formu buradan doldurabilirsiniz.

12. Depremden etkilenen kadın ve kız çocukları için bağış yapmak

Un Women Türkiye, 6 Şubat’ta meydana gelen depremin yıkıcı etkilerine karşı ortaklarıyla birlikte var gücüyle çalışmaya devam ediyor. Deprem gibi doğal afetlerde kadınlar ve kız çocukları gibi bazı grupları farklı şekillerde etkiliyor. Bu konu hakkında daha fazlasını keşfetmek için ilgili yazımızı incelemek isteyebilirsiniz: Afetlerde kadınlar ve kız çocukları odaklı yardım neden ve nasıl olmalı?

Un Women’in kadınların, kız çocuklarının ve ailelerinin acil ihtiyaçlarını karşılamak için başlattığı bağış kampanyasına destek olmak için ise buraya tıklamanız yeterli.

13. Bireysel afet bilinci eğitimlerine katılmak

Kısa süre önce yaşadığımız bu doğal afetle birlikte, bir deprem ülkesinde yaşıyor olmamıza rağmen bu konuda ne kadar bilinçsiz olduğumuzu bir kez daha gördük. Bu noktada hepimizin üzerine düşen bir sorumluluk da afet bilinci kazanmak diye düşünüyoruz. Bu noktada sizi BAK Kadıköy tarafından her hafta sonu düzenli olarak gerçekleştirilen Bireysel Afet Bilinci Eğitimi‘nden haberdar etmek isteriz. Her cumartesi ve pazar 13.00 ve 15.00’te gerçekleşecek eğitimlerde afet öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılabileceğinin öğrenilmesi hedefleniyor. Kontenjanları hızlıca dolan eğitimleri takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz. Ayrıca bu tür eğitimleri, farklı kurumlardan da temin edebilirsiniz. Eğitim alabileceğiniz diğer kurumları keşfetmek için sizi ilgili yazımıza alalım: Afet ve acil durum eğitimleri: Hangi eğitimi, nereden alabiliriz?

Kaynaklar: aposto, webtekno

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale