X

Depersonalizasyon nedir, neden ortaya çıkar?

Birçok insanın yaşadığı ama nadiren tartışılan depersonalizasyon, insan zihnine ve psikolojisine dayanan ciddi bir psikolojik fenomen olarak karşımıza çıkıyor. Bu olgu, insanların sanki bir gerilim filminin içinde yaşıyormuş gibi hissetmesine yol açıyor. Bu durum, insan psikolojisi spektrumunda önemli bir yere sahip olup benlikle ilgili temel algıları fazlasıyla etkiliyor. Bu yazımızda, çoğu zaman sessizce maruz kalınan depersonalizasyonun tüm detaylarını sizler için kaleme aldık.

Depersonalizasyon nedir?

Depersonalizasyon, kişiliğin dışına çıkma hissiyatı yaratıyor. İnsanlar, bu his yüzünden sanki kendi bedenlerini ve ruhlarını dışarıdaki bir gözcü edasıyla izlediklerini düşünüyorlar. İnsanların benliklerini izleyen gözlemciler olduğunu düşündürten bu olgu, korkutucu, gerici ve rahatsız edici duyguların dışa vurumuna sebep oluyor.

Depersonalizasyonun bir süreç olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu süreç boyunca insanlar belirli aralıklarla ataklar geçiriyorlar. Bu ataklar esnasında sanki vücutlarının içinden çıkıp kendilerini seyrediyorlar. Bazı depersonalizasyon atakları birkaç saat sürebilirken bazı ataklar haftalar boyunca devam edebiliyor. Bir depersonalizasyon atağı geldiği zaman kişi genellikle bir rüya görüyormuş gibi hissediyor. Bu rahatsızlıktan muzdarip bazı insanlar ise bu ataklar esnasında bir rüyanın içinde yaşıyormuş gibi hissettiklerini vurguluyorlar.

Depersonalizasyon atakları esnasında insanlar inme geçirdiklerini veya herhangi bir beyin hasarı yaşadıklarını düşünebiliyorlar. Ayrıca, bu durum gerçeklik algısının kaybolmasına sebep olmuyor fakat aidiyet hissinin yok olmasına yol açıyor. Bir başka deyişle, insanlar ‘’Kim olduğumu ve nerede olduğumu biliyorum ama benliğimi hissetmiyorum.’’ düşüncesini geliştiriyorlar. Bunlarla birlikte, bu rahatsızlığın düşüncelere ve duygulara karşı yabancılaşmaya yol açtığını da vurgulamak istiyoruz. Benliği gözlemci ve asıl kişilik olarak ikiye ayıran depersonalizasyon, insanların diğer varlıkları sanki bir camın arkasındaymış gibi hissetmelerine de neden oluyor. Görme duyusuna zarar veren depersonalizasyon atakları, ses algısını da bozabiliyor. Son olarak, bu ataklar esnasında sarhoşluğa benzer bir hissiyatın da açığa çıktığını belirtmeliyiz.

Depersonalizasyonun nedenleri nelerdir?

Diğer psikolojik rahatsızlıklara benzer bir şekilde, depersonalizasyonun altında da genellikle çeşitli travmatik deneyimler yatıyor. Örneğin, çocukluk döneminde ebeveynlerinden şiddet görmüş veya herhangi bir trafik kazasına şahit olmuş bireyler bu bozukluğa sahip olabiliyor.

Travmalardan beslenen depersonalizasyon, diğer psikiyatrik sorunların uzantısı olarak da açığa çıkabiliyor. Genellikle ağır psikolojik rahatsızlıkların yol açabildiği bu durum, aşırı stres sonucunda da meydana gelebiliyor. Bu yüzden, insanların stres yönetimini etkili bir şekilde yürütmesi büyük bir önem taşıyor.

Alkol ve madde bağımlılığının da sebep olabildiği depersonalizasyonun belirtileri genellikle geç ergenlik döneminde hissediliyor. Çoğu insan, 25 yaşından önce bu rahatsızlığın semptomlarını fark ediyor. Kadın ve erkeklerde görülme riski eşit olan depersonalizasyon, insanların kendi dürtülerine karşı geliştirdiği bir savunma mekanizması olarak da tanımlanıyor. Herhangi bir travmatik deneyimi bulunan bireyler, bu travmalarla başa çıkmak için bir gözcü pozisyonuna bürünebiliyorlar.

Pek çok sağlıklı insanın da depersonalizasyona benzer bir durumla hayatı boyunca en az bir defa karşılaştığı belirtiliyor. İnsanların hem sosyal hem de gündelik hayatına ciddi bir zarar vermeyen bu durum, depersonalizasyon olarak ele alınmıyor. Sağlıklı insanların benliklerini çok kısa bir süre boyunca dışarıdan bir göz gibi incelemesi bir bozukluk olarak değerlendirilmiyor. Bu durumun düzenli ve kritik ataklara dönmesiyle depersonalizasyonun varlığından bahsediliyor.

Depersonalizasyon nasıl tedavi edilir?

Depersonalizasyon tedavisinde farklı yaklaşımlar benimseniyor. Bu yaklaşımlar sayesinde semptomlar hafifletiliyor ve insanların günlük yaşamdan kopmaması sağlanıyor.

Bu fenomenin tedavi sürecinde ilk olarak psikoterapi benimseniyor. Psikoterapi altında genellikle depersonalizasyona sahip bireylere bilişsel davranışçı terapi ve psikodinamik terapi uygun görülüyor. Bu yaklaşımlarla rahatsızlığa sebep olan duygusal deneyimler keşfediliyor ve olumsuz düşünce kalıpları tanınıyor.

Psikoterapiyle birlikte, bu bozukluk için ilaçlardan da yardım alınabiliyor. Rahatsızlığın belirtilerini hafifletmek için antidepresanlar, anksiyolitikler ve diğer psikoterapik ilaçlar reçete ediliyor.

Tedaviyi kişisel çabayla da desteklemek gerekiyor. Uzmanlar, depersonalizasyondan muzdarip bireylerin stresli durumlardan/olaylardan ellerinden geldiği kadar uzak durmalarını öneriyor. Ayrıca, diğer insanlarla bağlantı kurmak, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi rahatlatıcı aktiviteler yapmak, yeteri kadar uyumak, düzenli ve dengeli beslenmek ve düzenli spor yapmak da büyük bir önem taşıyor.

İlginizi çekebilir: Kendini bulma yolculuğu: İç dünyanıza yelken açmaya hazır mısınız?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale