X

Cymric Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Cymric kedileri, uzun tüyleriyle ve kuyruklarının çok kısa olmasıyla bilinen kedilerdir. Manx kedisinin uzun tüylü hali olan Cymric’ler, insanları çok seven arkadaş canlısı kedilerdir. Cymric kedilerini merak ediyor ve haklarında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, bu kedilere dair merak ettiğiniz her şeyi bu yazıda okuyabilirsiniz.

Cymric Kedisi Özellikleri

Cymric kedileri, insanlarla vakit geçirmeyi seven, sevgi dolu ve oyuncu kedilerdir. Çocuklarla ve evdeki diğer evcil hayvanlarla uyumlu olan Cymric’ler, oyun oynamayı ve sosyalleşmeyi sevdikleri için evin kalabalık olmasından hoşlanırlar. Dış görünüş olarak ise yavaş gelişen ve tamamen olgunlaşması iki yılı bulabilen Cymric’ler, yetişkin olduklarında da yavruyken sahip oldukları oyuncu kişiliklerini korumaya devam ederler.

Cymric kedisinin fiziksel özellikleri ve karakterleri genel olarak şu şekildedir:

Boyu: 35-45 cm

Ağırlığı: 3,5-5,5 kg

Yaşam süresi: 8-15 yıl

Kürk uzunluğu: Uzun

Renk: Her renk olabilir

Arkadaş canlılığı: Nazik, arkadaş canlısı ve sevgi dolu kedilerdir. Çocuklar ve yaşlıların yanı sıra evdeki diğer evcil hayvanlarla da iyi anlaşırlar.

Cymric Kedisi Tarihçesi

Cymric kedisi, İrlanda Denizi’nde bulunan Man Adası’nda, Manx cinsi kedilerle birlikte evrimleşmiş bir cinstir. Kediler bu adaya gemilerle gelmiş olsalar da kedilerin nereden geldikleri bilinmemektedir.

18. yüzyılın sonlarında bir kedinin yavruları doğal bir mutasyon sonucu kendiliğinden kuyruksuz doğmuşlardır. Adanın gen havuzu sınırlı olduğundan dolayı bu mutasyon gittikçe daha fazla kedide görülmeye başlanmıştır. Bu sayede Manx ve Manx’ın uzun tüylü bir çeşidi olan Cyrmic kedisi adada yerleşik hale gelmiştir.

Manx kedileri 1800’li yıllarda kedi gösterilerinde kullanılan bir cins olsa da uzun tüylü olanları pek fazla bilinmiyordu. Sonraları uzun tüylü Manx kedileri, Cyrmic olarak isimlendirildi ve bu kedilere “Galler ile bağlantılı” anlamına gelen Cymric adı verildi.

Cymric Kedisi Kişiliği

Cymric, harika avlanma içgüdülerine sahip akıllı kedilerdir. Cymric kedileri zamanında fare yakalamak üzere yetiştirildikleri için günümüzde hala harika birer fare avcılarıdır. Bu kediler, fareleri avlamak için sahip oldukları içgüdüler sayesinde iyi birer gözlemci oldukları için ortada ters giden bir şeyler olduğunu düşündüklerinde homurdanma şeklinde sesler çıkarabilir veya saldırıya geçebilir.

Cymric kedileri içgüdüleri güçlü ve hareketli kediler olsalar da koruma modunda olmadıkları sürece oldukça sakin ve rahat kedilerdir. İnsanlarla zaman geçirmeyi seven bu kedilerin arkadaş canlısı ve sosyal kediler oldukları söylenebilir. Cymric’ler aynı zamanda sevgi doludurlar ve kendilerini sevdirmekten büyük bir keyif alırlar.

Cymric kedileri sakin bir yapıya sahip gibi görünseler de son derece aktiflerdir. Oyun oynamayı çok seven bu kediler, insanların ne yaptıklarını merak ederler ve onlarla etkileşime girmek için can atarlar. Cymric’ler insanlarla arkadaşlık etmekten çok hoşlandığı için bu kedileri uzun süre evde tek başına bırakmak iyi bir fikir değildir.

Cymric’ler oyuncu oldukları kadar akıllı kedilerdir. Bu kedilere kapıları açmayı, eşya atıp getirmeyi ve daha pek çok numarayı öğretebilirsiniz. Sıkılmaktan hiç hoşlanmayan Cymric kedilerine siz etrafta yokken oynamaları için etrafta interaktif oyuncaklar bırakmayı ihmal etmemelisiniz.

Cymric Kedisi Bakımı

Cymric kedilerinin uzun tüylerinin bakımı biraz zahmetli gibi görünebilir. Ancak bu kedilerin tüylerinin parlak ve ipeksi kalmasını sağlamak için tüyleri her gün fırçalamak yeterli olacaktır. Cymric’ler genelde yıkanmaya ihtiyaç duymamakla birlikte kedinizin tüylerinin topaklandığını veya yağlı görünmeye başladığını düşünüyorsanız arada yıkayabilirsiniz.

Kedilerin kulak içlerinde kir birikebileceği için en az haftada bir kulaklarını kontrol etmek önemlidir. Kiri nemli bir pamuk yardımıyla nazikçe temizleyebilirsiniz. Gözlerinde çapak olması halinde de yine nemli bir pamukla temizlik yapabilirsiniz.

Kedilerin tüyleri ve kulakları dışında tırnakları ve dişlerini de kontrol etmek gerekir. Kedilerin tırnaklarını 2-3 haftada bir kesmek genelde yeterli olmaktadır. Diş ve ağız sağlığı konusunda da diş fırçalamak önemli olsa da kedilerin dişlerini fırçalamak kolay olmayabilir. Kediniz dişlerini fırçalatmıyorsa veteriner hekiminize danışabilir ve profesyonel diş temizliği yaptırabilirsiniz.

Cymric kedilerinin beslenmesinde ise mamanın kalitesi kadar mama miktarına da dikkat etmek gerekir. Bu kediler yemek yemeyi çok sevdiklerinden dolayı obeziteye yatkındır. Obezite ise kedilerin ileride diyabet ve kalp hastalığı gibi sorunlar yaşamasına neden olabileceği için kedileri günde 2-3 kez olacak şekilde kontrollü olarak beslemek önemlidir.

Cymric kedilerinin obezite sorunu yaşamaları için beslenmelerinin yanı sıra egzersiz programını da ayarlamak gerekir. Kedilerin de en az köpekler kadar hareket etmeye ihtiyacı vardır. Cymric’ler doğaları gereği hareketli oldukları için bu kedileri hareket etmeye teşvik etmek için interaktif oyuncaklar almak ve oyuncak fare gibi oyuncaklar atıp getirmelerini sağlamak yeterli olacaktır.

Cymric Kedisi Yaşam Süresi ve Sağlık Sorunları

Cymric kedilerinin 15 yaşına kadar yaşayabildikleri bilinmektedir. Bununla birlikte Manx kedileri gibi Cymric kedileri de kuyruksuz oldukları için bazı sağlık sorunları yaşayabilir. Cymric’lerin bazılarında dışkılama veya idrara çıkamama gibi omurga sorunları mevcut olabilir.

Cmyric kedileri, omurga sorunlarına sahip olmasalar dahi kedilerde çeşitli hastalıklar görülmesine neden olabilen obezite bakımından risk altındadır. Bu nedenle kedilerin yaşlarına göre belli bir ağırlığın üzerine çıkmamaları, genel sağlıklarını desteklemek açısından çok önemidir. Ayrıca kedinizi onu düzenli olarak veteriner hekim kontrolünden geçirerek olası bir sağlık sorununa karşı önleminizi önceden alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



İlgili Makale