X

Büyüklere çizgiler kuşağı: Kan, erotizm, vahşet, yapay zeka ve müzik dolu 5 anime

“Çizgi film küçükler içindir yaaa diyenlere, lütfen burada sizlerle paylaştığımız anime dizileri önerin ve sonra onlarla bir daha çizgi film polemiğine girmeyin; onun yerine birbirinden güzel bu yapımların tadını çıkarın. İyi seyirler…

1. Hellsing Ultimate 

13 bölümlük Hellsing animesinin alternatif versiyonu olan Hellsing Ultimate, 10 bölümlük OVA’dan (orijinal video animation) oluşur. 10 Şubat 2006’dan 26 Aralık 2012’ye kadar süren OVA’nın özellikle müzikleri hala pek çok kişinin playlistinde yer alır.

Şehre gece çöktüğünde, karanlık ve kötü yaratıklar kol gezmeye başlarlar ve onlarla karşılaşan talihsiz insanlar, kendilerinden geriye hiçbir şey kalmayacak şekilde yok olurlar. Diğer taraftan Hellsing, insanlığın varlığını tehdit eden bu doğaüstü güçleri yok etmek için çalışan bir organizasyondur. Organizasyonun başında, Integra Fairbrook Wingates Hellsing bulunmaktadır ve bu adam güçlü bir orduyu yönetmekte, ölümsüzlerin kavgasında hayatını geçirmektedir. Bu güçlü ordudaki isimler; Alucard, Seras Victoria ve Walter C. “Shinigami” Dornez’dir. Alucard yakalandıktan sonra deneysel olarak güçlendirilmiş olağanüstü bir vampirdir, en büyük amacı gücünü tam anlamıyla sınayabileceği asıl ‘ölümsüz olan’ı bulmaktır. Seras Victoria da, sonradan Alucard tarafından vampire dönüştürülmüş bir polis memurudur. İkisi beraber merkezi Britanya’da olan ve gecenin yaratıklarına savaş açmış tarihi Hellsing organizasyonunun birer parçasıdırlar. Sadık yardımcısı Walter C. “Shinigami” Dornez’in de yardımıyla insanlığı tehdit eden karanlık güçlerle savaş halindedirler. 

2. Monster 

Dram ve gerilimi ile sizi oturduğunuz yerde sürekli huzursuz hissettirecek bu animenin senaryosu ve kurgusu o kadar muntazamdır ki; acıyı siz yaşıyormuşsunuz gibi hissedersiniz.

Dr. Tenma, Almanya’da oldukça iyi bir konuma gelmiş, ünlü ve yetenekli bir beyin cerrahıdır. Daha öncelikli bir hasta yüzünden eşini kaybetmiş bir kadının, kocasının ardından ağlamasını gördükten sonra bundan sonra hiç bir hastasına sosyal statüsüne göre öncelik tanımayacağına dair kendi kendine karar verir. Bu kararından sonra, kafasından vurulmuş bir çocuğu, belediye başkanına tercih eder. Bu kararı ona hastanedeki pozisyonuna, kariyerine, geleceğine ve nişanlısına mal olur. Tedavi ettiği çocuk bir süre sonra ortadan kaybolur. Bunu izleyen günlerde hastane müdürü ve Dr. Tenma’yı suçlayan bir kaç doktor öldürülür. Tenma, eski pozisyonuna getirilir; ama bu, onu cinayetlerdeki bir numaralı şüpheli yapmaya yeter.

3. Detroit Metal City 

Hayatınızda bu kadar orijinal küfürü bir arada duymamışsınızdır ya da bu kadar ilginç sahne gösterilerini izlememişsinizdir. Kesinlikle baştan sona sizi güldürecek bir dizi Detroit Metal City.

Detroit Metal City’de; bambaşka hayaller peşindeyken nasıl olduysa kendini death metal sanatçısı Johannes Krauser II’ye dönüşmüş olarak bulan ve aslında nazik karakterine her bakımdan zıt olan bu sert müzik hayatının içinde birbirinden komik durumlara giren Shinichi Negishi ve çevresindekilerin başlarından geçenler anlatılıyor.

 

4. Gyakkyou Burai Kaiji: Ultimate Survivor 

Aksiyondan başınızın döneceği bu anime, kumar dünyasını seviyorsanız muhakkak izlemeniz gereken yapımlar arasında.

Itou Kaiji, arabaların armalarını çalan ve tekerleklerini yaran bir serseridir. Bu rutin hayatı, trençkotlu bir adamı ziyaret etmesi için kendisine para ödenmesiyle değişir. İkili konuşmaya başlayınca, kendisine Endou diyen ziyaretçinin bir borç tahsildarı olduğu anlaşılır. Ziyaretinin nedeni ise Kaiji’nin daha önce birlikte çalıştığı bir arkadaşıyla birlikte imzaladığı ödenmemiş borçlarıdır. Aslında 300,000 yen olan bu borç, arkadaşı ortadan kaybolunca Kaiji’ye kalmıştır.

Artık 3,850,000 yen olan borcu kapatması için Kaiji’ye bir şans verilir: Kendisiyle aynı durumdaki bir grup insanla birlikte bir tekneye binecek ve aralarında kazanma şansları çok düşük olan bir kumar oynanacaktır. Sonunda tekneye binmeyi kabul eden Kaiji sadece kendini kurtarmayı değil, arada biraz da para kazanmayı hedeflemektedir.

5. Ghost in the Shell: Stand Alone Complex 

Ghost in the Shell filminin live-action’ı Hollywood tarafından batırılmış olsa da anime filmine saygı duymanıza neden olacak pek çok dizisi ve film uyarlaması mevcut. İşte bunlardan biri de: SAC!

2030 yılında dijital ağ her yere ulaşabiliyordu. Öyle bir duruma gelmişti ki; insanların iradesine göre geliştirilmiş, ışık ve elektronlarla tek bir yönde oturtulmuştu. Ancak, bu durumda bile karmaşık anlamda ‘bireysel’ olan ‘yalnız’ kavramını tanımlayamıyordu. Bilgi ağı, gün geçtikçe daha çok genişliyor ve bu karmaşık yapı içerisinde kural ihlalleri, suçlar artarak devam ediyordu. Bu kaos toplumunda, suçların işlenmeden önce bulunup, ortadan kaldırılması amacıyla özel olarak eğitilmiş personele sahip organizasyon oluşturulmuştur. Bu organizasyon Ulusal Kamu Güvenliği Komisyonuna bağlı 9. Şube, diğer bir adı ile ‘Stand Alone Complex’tir.

İlginizi çekebilir: Yalnızlığı, aşkı ve aile olmayı sorgulayan, kalbinizi tatlı tatlı sızlatacak 3 kısa film

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Serpil Şahin: Serpil Şahin, üniversite yıllarından beri medya işi ile ilgileniyor. Radyo ve TV ile başlayan yolculuk, İstanbul’a döndüğünde gazete ve dergi ile devam eder. Bir süre sonra dijital medyayı öğrenmeye karar verir ve 2006’dan bu yana dijital medya üzerinde çalışır. Dijital medyanın hem mutfağında, hem restoran bölümünde bulunan Serpil, 2013 yılında kendi ajansı Happygen’i kurar. Happygen’in kurulduğu dönemlerde ilk kitabı Aşk Yemeği Acılı Sever çıkar, şimdilerde 2.kitap için çalışmaları devam ediyor. Tam bir müzik aşığı olan kadın, anime ve mangaya karşı koyamıyor. “Hayatlarımızda tiyatro, masal, sinema ve sevgi bolca olsun.” dileğini her gün evrene yolluyor. Umarız o uzaylı bu güzel dilekleri yutmaz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale