X

Bir yetişkin olarak hemen legolarla oynamaya başlamanız için geçerli sebepler

Legoların çocuklar için vazgeçilmez bir eğlence ve öğrenme aracı olduğu hiç şüphesiz; ancak o rengarenk küçük parçalar aynı zamanda birçok yetişkinin de vazgeçilmezi. Yetişkinler için terapötik bir aktivite düşündüğünüzde aklınıza gelen ilk hobi legolarla oynamak olmayabilir ama bu yazımız fikrinizi değiştirebilir. Sonuçta dünyaca ünlü bir marka olan LEGO’nun hem çocuklar hem de yetişkinler için ayrı setler sunması tesadüf olamaz, değil mi! Belli ki talep çok… Bu artan talebin ardındaki araştırmalara göre ise legolar, iyi ve mutlu bir yaşamın, bütüncül sağlığın güçlü bir destekçisi; stresin az bilinen bir düşmanı.

Kaynak: lego

LEGO Group’un Play Well Raporu 2022’ye göre, yetişkinlerin %93’ü düzenli olarak stresli hissederken %86’sı oyunun gevşemelerine yardımcı olduğunu söylüyor. Ve oyuncu yetişkinlerin legoları bir tür stres yönetimi aracı olarak gördükleri de raporlanıyor. İster çocukluk tutkunuzu yeniden uyandıran bir yetişkin olun, ister sıfırdan bir şeyler yaratmanın ve inşa etmenin eğlencesini keşfetmeyi sevin, legolarla oynamak için çokça sebep olduğunu fark edeceksiniz. İşte o sebeplerden bazıları:

Mutluluğunuzu artırır

Birçok araştırma oyun oynamanın mutluluk hormonlarından biri olarak bilinen dopamini artırmaya yardımcı olduğunu açığa çıkarıyor; dolayısıyla legolarla oynamak da benzer bir etkiye sahip. Ancak klasik oyunların yanı sıra legoların mutluluğu pekiştiren yönü çok daha fazla. Yalnızca oyun oynayarak zaman geçirmenin ötesinde yaratmanın, başarmanın da büyüsünü açığa çıkaran legolar, mutluluğu pek çok açıdan tetikliyor. Ayrıca Lego Play Well 2018 raporuna göre ailelerin daha sağlıklı iletişim kurmasını ve güçlü bağlara sahip olmasını da destekliyor. Bir dahaki sefere çocuklarınızın lego oyunlarına dahil olmanız için gördüğünüz gibi pek çok sebep var… Ama legolarla oynamak için daha fazla ilhama ihtiyaç duyuyorsanız ünlü yazar Abbie Headon’un Build Yourself Happy: The Joy of LEGO isimli kitabını da inceleyebilirsiniz. Kitabın içerisinde mutluluğunuzu legolarla inşa etmenize yardımcı olacak pek çok anekdot ve uygulama var. Tekrar Çocuk Olun, Legoların Hayat Değiştiren Büyüsü gibi mutluluğunuza katkı sağlayacak ipuçlarının yanı sıra lego parçalarını daha iyi saklamanıza, ayırmanıza ve kullanmanıza yardımcı olacak pratik bilgileri de bulabilirsiniz.

Anda kalmanıza yardımcı olur

Günlük hayatın koşuşturmasında ve sürekli artan stresinde anda kalabilmek, yapması en zor şeylerden biri olabilir. Legoların büyülü dünyasına dalmaksa etkili bir mindfulness aracı olarak hizmet edebilir. Elinize aldığınız her bir küçük parçanın rengini, boyutunu, şeklini düşünürken; hangi parçalar ile nasıl bağlanması gerektiğine odaklanırken ve parçaları birbirine tam olarak geçirdiğinizden emin olmak için o ‘tık’ sesini duymaya çalışırken tüm dikkatinizi oraya aktarabilecek ve böylece anda kalabileceksiniz.

Beyin sağlığınızı destekler

Çoğu yetişkin legolarla oynarken yalnızca keyifli zaman geçirmeye ve bir şeyler inşa etmeye odaklanıyor olsa da legolar, farkında olmasak da sağlığımızın pek çok yönünü olumlu etkiliyor. Birçok bilimsel araştırma, beyni aktif tutmanın ve zihni problem çözmeye odaklanan etkinliklerle meşgul etmenin beyin hasarlarını önlemedeki rolünü açığa çıkarıyor. Dolayısıyla aynı anda parça-bütün ilişkisini kurmayı, stratejik düşünmeyi, problem çözme odaklı düşünceyi gerektiren ve bir yandan da yaratıcılığı besleyen ve zihni anda kalmak için teşvik eden legolar, beyin sağlığını korumak için de etkili bir araç. Ayrıca, legolarla zaman geçirirken detaylara daha fazla hakim olabilmek için dikkatinizi yoğunlaştıracak, bir önceki ve bir sonraki adım arasında bağlantı kurabilmek için kısa süreli hafızanızı aktive edeceksiniz. Kısacası, beyninizin birçok bölümünü aktif bir şekilde kullanarak renkli parçalardan bir sanat eseri yaratmaya odaklanabileceksiniz…

Öz güveninizin artmasını sağlar

Lego parçalarını birleştirirken içinde bulunduğunuz bir amaca ulaşma duygusu, parçalar tamamlandığında başarıya dönüşüyor. Çünkü bir görevi tamamlamış olmanın verdiği o zafer hissinin içerisinde oluyorsunuz. Bu hissi düşündüğünüzde kendinize olan güveninizin de yükselmeye başlayacağını tahmin edebilirsiniz. Öz güveninizi artırmanın ve kendinizi bir işi yapmak, tamamlamak için cesaretlendirmenin motive edici ve eğlenceli yollarını arıyorsanız ihtiyacınız olan şey bir lego seti olabilir… Henüz denemediyseniz hala kendi koleksiyonunuzu başlatmak ve hayatınızı, sağlığınızı pek çok açıdan iyileştirmek için hiç geç değil!

Derin rahatlama deneyimi sunar

Psikoterapist Melissa Lapides, legoların stresi ve kaygıyı azaltmakta etkili olduğunu, derin bir rahatlama ve gevşeme sunduğunu paylaşıyor. Tıpkı resim yapmak ya da el işleri ile uğraşmak gibi legolarla oynamanın da sakinleştirici ve rahatlatıcı bir etki yarattığını dile getiren Lapides, şunu da belirtiyor: “Bir şey yaratmaya odaklandığınızda, zihninizi yaratmakta olduğunuz şeye yönlendirmiş olursunuz. Bu, istenmeyen düşüncelerin beyninize girmesine yer bırakmaz.” Beyni meditatif bir moda sokan legolar, istenmeyen düşüncelerinizden arınarak derinlemesine rahatlamanız için etkili bir çözüm olabilir.

Lego sesleriyle rahatlayabilirsiniz

Geldik legolarla ilgili muhtemelen daha önce duymadığınız bir gelişmeye! Eğer şu ana kadar bahsettiğimiz yönleri legoları sizin için çekici kılmadıysa belki legoların sesleri cazip gelebilir. Beyaz gürültü olarak Türkçe’ye çevrilen white noise, genellikle bebeklerin uykuya geçişini kolaylaştırmak için ebeveynler tarafından tercih edilse de birçok yetişkin de rahatlamak için bu tür seslere ihtiyaç duyabiliyor. Ve bunu bilen Lego markası, legoların seslerinden oluşan bir playlisti bizlere sunuyor: LEGO White Noise. Dilerseniz Spotify’dan listeye ulaşabilir veya hemen dinlemek için tıklayabilirsiniz. Belki yapması değil ama dinlemesi sizi rahatlatıyordur, kim bilir 😊.

Bonus: Kendinize meydan okumanızı sağlar

Birçok insanın legoları keşfettikten sonra koleksiyon yapmaya başladığını biliyor muydunuz? Ya da o küçük parçalardan kocaman gerçek boyutlu eşyalar tasarladıklarını? Hatta ve hatta tamamen legolardan oluşan bir ev yaptıklarını? Dahası Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardıklarını? Dünyaca ünlü lego koleksiyonerlerinden rekorlar kıran lego severlere çokça ilham kaynağı örnek olduğunu bilmenizde fayda var. Kim bilir belki legolar sizin de derinlerde gizli kalmış bir tutkunuzu açığa çıkarmanıza yardımcı olur… Tutkunuz lego yapmakla ilgili olmasa bile legolarla oynarken zihninizi endişe verici düşüncelerden ayırabileceğiniz için gerçek tutkunuzu keşfedebilirsiniz. Legolarla oynamanın yarattığı mediatif etki, bambaşka bir yönünüzü ortaya çıkarmanızı, kendinize meydan okumanızı sağlayabilir.

Dünyaca ünlü televizyon sunucu James May’in tam 3.3 milyon lego kullanarak hazırladığı dünyanın ilk gerçek boyutlu lego evini görmüş müydünüz? Legolardan inşa edilmiş odalar, pencereler ve hatta yatak ya da lavabo… Evet, gerçekdışı gibi görünse de gerçek bir ev… Ve evet tamamı legolardan! Hatta bunun üzerine yazdığı bir kitabı da var: James May’s Lego House. May’in çocukluk hayali olan bu gerçek boyutlu legodan evi nasıl tasarladığını ve ekibiyle nasıl çalıştığını anlattığı bu kitaptan ilham alarak siz de kendinize meydan okuyacağınız bir yanınızı legolarla oynarken açığa çıkarabilirsiniz; belki sizin de unuttuğunuz bir çocukluk hayaliniz vardır… Dilerseniz James May’in tamamı legolardan oluşan evini incelemek isterseniz aşağıdaki videoya da göz atabilirsiniz:

Siz de yepyeni tutkularınızı keşfetmeye, kendinize meydan okumaya ve eğlenceli zamanlar geçirirken belki de hayalini bile daha önce hiç kurmadığınız efsane sonuçlara kendinizi açmak istiyorsanız hemen legoların dünyasına giriş yapabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Oyunsever yetişkinlerin daha mutlu olmalarının nedenleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale