X

‘Binge-watching’in negatif etkileri nelerdir, bu durumla nasıl mücadele edilir?

Yoğun bir iş gününden sonra eve gelip dizi veya film izleyerek uykuya dalmadan önceki birkaç saatinizi keyifli geçirmeye mi çalışıyorsunuz?  Bu aktivite ne kadar zevkli olsa da aşırıya kaçtığı zaman kötü bir alışkanlığa dönüşebiliyor. Bu alışkanlığa da kısaca binge-watching deniyor. Bu yazımızda, binge-watchingin olumsuz etkilerini ve bu alışkanlıkla nasıl mücadele edilebileceğini sizler için kaleme aldık.

Bing-watching nedir?

Netflix, Amazon Prime ve Disney+ gibi streaming hizmetleri, pek çok insanın izleme alışkanlıklarını değiştiriyor. Bu platformlar, binlerce diziye, filme ve belgesele erişim sunarak internet bağlantısının olduğu her yerde her zaman bir şeyler izlememizi sağlıyor. Hatta, bu platformlarda istediğimiz yapımları mobil cihazlarımıza indirerek internetsiz ortamlarda da izleme aktivitesini gerçekleştirebiliyoruz. Bu durum boş vakitlerimizi keyifli bir şekilde geçirmemize yardımcı olsa da aşırıya kaçtığı zaman binge-watching olarak isimlendirilen alışkanlığa evriliyor.

Dizi veya film maratonu olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz binge-watching, bir oturuşta art arda birçok dizi bölümü ya da film izleme alışkanlığı olarak tanımlanıyor. Bu alışkanlık, dijital yayın platformlarının bir dizinin tüm sezonlarını tek seferde yayınlaması sonucunda da hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor.

Binge-watching, genellikle 2-6 arası bölümün tek seferde izlenmesini kapsıyor. Bu alışkanlığın sınırları içerisinde bir dizinin tüm sezonu aralıksız da izlenebiliyor. Uzmanlar, insan sağlığına hasar veren bu alışkanlığı uyuşturucu madde kullanımına benzetiyorlar.

Binge-watchingin arkasında çeşitli motivasyonlar bulunuyor. Bazı insanlar bir dizide hikayenin nasıl devam edeceğini öğrenme isteği doğrultusunda bu davranışa kapılırken bazıları da günlük stres ve sorunlardan kaçmak için art arda bir şeyler izliyorlar. Ayrıca, dijital platformların sonraki bölümleri otomatik oynatması da bu davranışın ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Bunlarla birlikte, herhangi bir şey izlenirken düzenli dopamin salgısı sonucunda açığa çıkan keyif alma süreci de izleme eylemini bir alışkanlık haline getirebiliyor.

Bing-watching insan sağlığını nasıl etkiliyor?

Bing-watchingin etkilerini psikolojik, fiziksel ve sosyal olmak üzere üç kategoride inceleyebiliriz. Bu alışkanlığın psikolojik etkilerinin arasında duygusal tükenmişlik, kaygılanma ve erteleme eğilimi bulunuyor. Uzun süre ekran başında kalmaya sebep olan binge-watching, beynin yorulmasına sebep olarak duygusal enerjiyi tüketiyor. Aynı zamanda, bu davranış yüzünden yapılması gereken işler ötelenerek erteleme eğilimi benimsenebiliyor. Bunlara ek olarak, bazı çalışmaların binge-watchingin depresif ruh haliyle bağlantılı olduğunu ve kaygı bozukluğunu doğurabildiğini kanıtladığını da belirtmeliyiz.

Bu davranışın fiziksel etkileri arasında ise uyku düzeninin bozulması, hareketsizliğe bağlı sorunlar ve göz yorgunluğu bulunuyor. Bu davranışı sergileyen pek çok insan, ‘’Son bir bölüm daha.’’ diyerek gece geç saatlere kadar ekran başında kalmaya devam ediyor ve yeteri kadar uyumuyor. Bununla birlikte, uzun süre tek bir noktada ve aynı pozisyonda oturmayı veya uzanmayı beraberinde getiren bu davranışın sırt ve boyun ağrılarına ya da dolaşım problemlerine yol açtığını da vurgulamalıyız. Ayrıca, ekrana uzun süre bakılması sonucunda görme problemleri ve baş ağrısı da açığa çıkabiliyor.

Binge-watching, psikolojik ve fiziksel etkilerle birlikte sosyal açıdan da yaşam kalitesini düşürebiliyor. Bazı insanlar, bu alışkanlık yüzünden sosyal ortamlardan uzak kalarak diğer insanlarla olan ilişkilerinde kopukluk yaşayabiliyorlar. Aynı zamanda, boş zamanların verimsiz kullanılmasına yol açan bu alışkanlığın zaman yönetimini de olumsuz etkilediğini belirtebiliriz.

Bing-watchingle nasıl başa çıkabilirsiniz?

Eğer siz de binge-watchingden muzdarip olduğunuzu düşünüyorsanız aşağıdaki stratejileri uygulayarak bu davranışı arkanızda bırakabilirsiniz.

Süre sınırı koyun

İlk olarak, bu alışkanlığı yenmek adına kendinizi sınırlandırabilirsiniz. Bu sınırlandırmayı bölüm sayısı veya zaman aralığıyla yapabilirsiniz. Örneğin, her gün en fazla iki bölüm dizi izleme gibi bir kuralı benimseyebilirsiniz. Bu kurala benzer şekilde, her gün en fazla bir buçuk saat bir şeyler izlemeyi göz önünde bulundurabilirsiniz. Ayrıca, dizi veya film izlerken 10-15 dakikalık aralar vermeyi de unutmamalısınız. Bu aralar sayesinde gözlerinizi dinlendirebilirsiniz. Belirlediğiniz sınırı aşmamak ve bilinçli izlemek için yayın platformlarındaki otomatik oynatma özelliğini kapatabilirsiniz.

Alternatif aktiviteler planlayın

Hayattan keyif almakla birlikte zorlu düşünce ve duygularla başa çıkmak için de uygulanan binge-watchingi yenmek adına bu davranışa alternatif olabilecek zevkli aktiviteleri göz önünde bulundurabilirsiniz. Art arda dizi ya da film izlemek yerine sevdiğiniz insanlarla vakit geçirebilirsiniz, spor yapabilirsiniz, kitap okuyabilirsiniz ve yürüyüşe çıkabilirsiniz.

Sosyal izleme deneyimini sahiplenin

Tek başınıza art arda bir şeyler izlemek yerine arkadaşlarınızla, partnerinizle veya aile bireylerinizle izlemeyi tercih edebilirsiniz. Sevdiklerinizle birlikte bir şeyler izleyip izlediğiniz yapımın üzerine konuşarak yalnızlık hissiyatıyla başa çıkabilirsiniz. Ayrıca, bu sosyalleşme sayesinde izleme eylemenin aşırıya kaçmasını engelleyebilirsiniz.

Sadece bir bölüm izleme planıyla ekran başına geçip bir dizinin tüm sezonunu tek oturuşta bitiriyorsanız bu davranışı değerlendirme zamanınız gelmiş demektir. Bu nedenle, yukarıdaki pratikleri uygulayarak daha sağlıklı bir izleme alışkanlığı edinmeye özen gösterebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Aynı filmleri ve dizileri neden tekrar tekrar izliyoruz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale