X

Bilimin açıklayamadığı gündelik olaylar

Bilim, modern dünyamızda pek çok şeyi açıklamayı başarıyor. İnsanlığın Ay’a gitmesini, uzayın derinliklerini, atomları, molekülleri, hemen hemen her şeyi… Ancak bilimin yanıt veremediği ve günlük hayatın içinde fark etmeden defalarca karşımıza çıkan bazı şeyler de var. Bilim insanlarının elbette bazı teorileri var ancak tam olarak açıklamak imkansız. İşte bilimin açıklayamadığı ama hepimizin gün içinde defalarca karşısına çıkan şeylerden bazıları:

Ağrı kesiciler nasıl çalışır?

Vücudumuzda bir ağrı hissettiğimizde çoğumuz çareyi ağrı kesicilerde bulabiliyor ve bir ağrı kesici aldıktan kısa süre sonra ağrımızın dindiğini hissedebiliyoruz. Peki, ağrı kesicilerin nasıl işe yaradığını biliyor muyuz? İlaç sektörünün uzun yıllardır kullandığı ağrı kesicilerin etken maddesi olan parasetamolün ağrıyı azaltmada işe yaradığı biliniyor ancak bilim dünyası bunun nasıl çalıştığını bir türlü açıklayamıyor. Bazı teoriler, parasetamolün beyne bazı kimsayal mesajlar göndererek ağrı hissetmemize engel olduğu şeklinde. Bir başka teori ise parasetamolün, “mutluluk hormonu” olarak bilinen serotonin seviyesini artırdığı yönünde. Serotonin arttığında kendimizi daha az gergin ve depresif hissediyoruz. Bu da aslında birçok şeyi etkiliyor. Uykuyu ve vücut ısısını düzenliyor ve ağrı hissini azaltıyor.

Cam katı mıdır sıvı mıdır?

Camı, etrafındaki nesneleri söylemeden açıklayabilir misiniz? Perdenin arkasında, duvarın yanında, masanın arkasında gibi tabirler kullanmadan, elinizle işaret etmeden camı tarif edebilir misiniz? Camın ne olduğunu, nasıl bir yapıda olduğunu onu göstermeden açıklamak biraz zor. Camın yapısal olarak çok yavaş hareket eden sıvı olduğuna dair yaygın bir kanı var. Ancak bu kanı, camın binlerce yıl nasıl erimeden kalabildiğini açıklayamıyor. Aslında cam; katı bir madde. Fakat diğer katılara göre biraz farklı yapısal özelliklere sahip. Katılar genellikle düzenli kristal bir yapıda iken cam; sıvılardaki gibi düzensiz yapıdaki moleküllerden oluşuyor. Nobel ödüllü fizikçi Philip Warren Anderson, 1995 yılında “Katı hal teorisiyle ilgili en derin ve en ilginç soru, camın doğası ve sıvıdan katıya geçiş teorisi” demişti ve bu bilinmezliğin muhtemelen 10 yıl içinde çözüleceğini söylemişti. Ancak Anderson’ın iyimser bakış açısına rağmen bu sorunun cevabı henüz bulunamadı. Sıvı ve cam, yapısal olarak aynı özellikleri taşıyor ancak farklı hallerde karşımıza çıkıyor.

Neden esneriz?

Kendimizi yorgun hissettiğimizde, uyandığımızda, uykumuz geldiğinde, canımız sıkıldığında, yeni bir şeye başladığımızda kısaca birçok sebeple gün içinde sıkça esneyebiliyoruz. Hatta bulaşıcı etkisi yüzünden karşımızda birisi esnediğinde, biz de esniyoruz. Cenevre Üniversitesinden Profesör Adrian Guggisberg’in verdiği bilgiye göre hava dalışı yapan kişiler, atlama öncesinde esneme eğilimi gösteriyor. Peki neden bunu yapıyoruz? Bir teoriye gören, vücudumuzdaki oksijen seviyesini artırmak ve dikkatimizi uyandırmak için. Yeni bir teori ise esneme sayesinde vücuda serin havanın girdiğini ve beynin sıcaklığının azaldığını, uyku halinden çıktığını öne sürüyor. Psikolog Andrew Gallup, “Vücut sıcaklığımız arttığında, kendimizi daha yorgun ve uykulu hissederiz.” diye ekliyor. Ancak esnemenin hiçbir fiziksel nedeni olmadığını, tamamen psikolojik bir eylem olduğunu öne süren bir teori de var. Bu teoriye göre tanıdığımız kişiler esnediğinde, biz de esneme eğilimi gösteriyoruz. Bilim dünyası esnemenin psikolojik mi fiziksel mi olduğu konusunda henüz kesin bir yanıt veremiyor.

Bisiklet nasıl dengede durur?

Uzun zamandır yapmadığımız bir eylemden bahsederken sık sık ‘bisiklete binmek gibi’ tabirini kullanabiliyoruz, peki bisikletin kendi gizemini biliyor muyuz? Bir bisikleti tek başına bıraktığınızda, yere düşecektir. Ancak belli bir hıza ulaştığında, bisiklet yere düşmez. Örneğin, bisikleti bir tepeden aşağıda bıraktığınızda, belli bir süre yere düşmeden gidebilir. Bilim dünyası bisikletin nasıl ayakta kalabildiğini net olarak açıklayabilmiş değil. Bir fizikçiye sorduğunuzda, tekerleklerin jiroskopik etkisiyle bunu açıklayabilir. Bir mühendise sorduğunuzda, kullanılan malzeme veya bisikletin geometrik özelliklerine dayanarak açıklayabilir.  Biyomekanik uzmanına sorduğunuzda, bisikleti süren kişinin postürüne ve konumuna bakarak açıklayabilir. Aslında böyle yüzlerce açıklama var. Ancak bisikletin nasıl ayakta durduğunu açıklayabilen bir bilimsel gerçek henüz keşfedilmedi.

Kediler neden mırlar?

Kedilerin gırtlaklarının etrafındaki kaslar, kediler mırıldanma sesi çıkarırken kasılarak bir titreşim yaratıyor ve ortaya mırlama sesi çıkıyor. Sesin nasıl oluştuğunu biliyoruz ancak nedeni hala tartışılıyor. Bir hipotez, mırlamanın kedilerin kemik büyümesini desteklediği şeklinde. Buna göre oluşan titreşim frekansıyla basınç yaratıyor ve kemikler sertleşiyor. Bir başka ilginç bilgi de Veteriner Hekim ve San Diego Humane Society’nin CEO’su Gary Weitzman’ın aktardığına göre “25-100 Hz frekansındaki mırıltılar, insanlar için terapötik tıpta şifa frekanslarına karşılık geliyor.” Yani kedilerin mırlamasının şifalandırıcı bir etkisi oluyor denilebilir.

Kaynak: iflscience

İlginizi çekebilir: Neden çok sevdiğimiz kişileri incitiriz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale