X

Beyin ve bağırsak sağlığı arasında güçlü bir köprü: Psikobiyotik besinler ile stresi azaltın

İnsan vücudu karmaşık bir sistem olsa da söz konusu bütüncül sağlık olduğunda beslenmenin ne denli önemli olduğunu pek çoğumuz artık daha iyi fark edebiliyoruz. Sağlıklı ve dengeli beslenmediğimizde vücudumuzdaki pek çok sistem adeta ‘alarm’ moduna geçerek bizi bir şeylerin ters gitmeye başladığı konusunda uyarıyor. Bu sistemler arasındaki ilişkinin en çarpıcı örneklerinden biri de bağırsak ve beyin arasındaki bağ.

Son yıllarda bilim dünyasının daha fazla ilgisini çeken ve yapılan araştırmaların sayısının hızla arttığı bağırsak-beyin ilişkisi, sadece fiziksel sağlığımızı değil, duygusal ve zihinsel durumumuzu da büyük ölçüde etkiliyor. Ve bu noktada uzmanlar “psikobiyotikler”e ışık tutuyorlar. Psikobiyotik besinler nelerdir ve neden önemlidir gibi soruların cevapları yazımızın devamında.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Psikobiyotik nedir?

Psikobiyotikler, özellikle prebiyotik lifler açısından zengin meyve ve sebzeler, tahıllar, baklagiller ve günlük diyetimize ekleyebileceğimiz fermente gıdalar (kefir, kombucha vb) grubunu kapsayan bir besin türü. Ve bağırsak mikrobiyotasını iyileştirerek beyin ve bağırsaklar arasında sağlıklı iletişim kurulmasını sağlayan en önemli yardımcılar. Diğer bir deyişle, zihinsel ve ruhsal sağlığı etkileyen, ruh halimizi belirleyen ve bunu beslenme yoluyla önce bağırsakları iyileştirerek yapan güçlü araçlar.

Psikobiyotikler, temelde bağırsak mikrobiyotasını olumlu yönde etkileyen ve dolayısıyla zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olan mikroorganizmaları içeren ya da bu etkiyi sağlayan besinlere karşılık gelen bir terim de diyebiliriz. Dahası Neurohacker’da yer alan bir makalede ‘psikobiyotiklerin beynin prebiyotik ve probiyotiği olduğu’ söyleniyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, psikobiyotik diyetleri uygulayan bireylerin ruh hallerinde ciddi bir iyileşme görüldüğünü kanıtlıyor, bu da bağırsak-beyin ilişkisini daha da kuvvetlendiriyor.

Psikobiyotikler zihin sağlığını nasıl etkiliyor?

Peki, psikobiyotikler zihin sağlığına nasıl etki ediyor ve ruh halini nasıl değiştirebiliyorlar? Aslında bu etki, birkaç farklı mekanizma sayesinde gerçekleşiyor. Psikobiyotikler, bağırsak mikrobiyotasını iyileştirerek inflamasyonu azaltıyor ve bu da inflamasyona bağlı olarak gelişen anksiyete, depresyon gibi zihinsel sorunların oluşma riskini azaltıyor.

Diğer yandan, bağırsak mikrobiyotası, beyin kimyasını etkileyebilen çeşitli nöroaktif maddeler ürettiği için dengeli bir şekilde çalıştığında serotonin ve dopamin gibi mutluluk ve iyi olma hissini artıran nörotransmitterlerin salınımını artıyor ve bu sayede birey kendini daha iyi hissedebiliyor.

Son yıllarda beyin-bağırsak ilişkisine odaklanan ve psikobiyotiklerin zihin sağlığına olan etkisini açığa çıkaran pek çok bilimsel araştırma da bu ilişkiyi doğruluyor ve psikobiyotiklerin zihinsel iyi oluşu ve ruh halini olumlu etkilediğini açığa çıkarıyor.

2022 yılında, 45 yetişkinin katılımıyla yürütülen bir çalışmada katılımcılar iki gruba ayrılıyor ve bir grup psikobiyotik gıdalarla beslenirken diğer grup kontrol grubu oluyor. Stres, beslenme ve uyku değişkenleri üzerinden katılımcılar takip ediliyor ve dört haftalık bir uygulamanın sonunda, psikobiyotik diyet uygulayan katılımcıların stres seviyelerinin daha düşük olduğu ve dahası uyku kalitelerinin de arttığı bulunuyor. Bir diğer deyişle, psikobiyotik gıdalarla beslenmek hem stres seviyesini azaltıyor hem de uyku kalitesini iyileştiriyor.

Psikobiyotikler ile sağlıklı ve dengeli beslenme

Psikobiyotiklerin sağladığı potansiyel faydaları göz önünde bulundurarak, bu besinleri günlük diyetimize nasıl dahil edebileceğimizi bulmak oldukça önemli. Günlük alımı kolaylaştırmak için, prebiyotik ve fermente gıdaları öğünlere eklemek, bağırsak ve zihin sağlığını iyileştirmede etkili olabilir. Bunun için:

  • Günde en az 2-3 porsiyon fermente gıda tüketmeye çalışın.
  • Yüksek lifli meyve ve sebzeleri her öğününüze dahil etmeye özen gösterin.
  • Çeşitliliği artırmak için, farklı türde prebiyotik ve fermente gıdaları deneyin.
  • Kefir, kombucha, sauerkraut, kimchi ve yoğurt gibi fermente gıdaları, sarımsak, soğan, yulaf, muz, ıspanak, pırasa gibi prebiyotikleri diyetinize ekleyin.

Günlük beslenme alışkanlıklarınıza psikobiyotikleri dahil ederek, bağırsak sağlığınızı güçlendirebilir, zihin sağlığınızı iyileştirebilirsiniz, bağırsak-beyin arasındaki ilişkiden en verimli şekilde faydalanabilirsiniz.

Elbette ki psikobiyotiklerin sağlık üzerindeki etkileri bireysel farklılıklar gösterebilir ve bu nedenle herhangi bir diyet değişikliği yapmadan önce doktorunuza danışmanız en doğrusu olacaktır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

İlginizi çekebilir: Bağırsak sağlığı ve anksiyete arasındaki ilişki

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale