X

Beş Büyük Faktör Kuramı ve kişilik testi

Her birimizin hem kendini hem de başkalarını tanıma, anlamlandırma ve değerlendirme şekli farklı. Bazılarımız kendimizi yaptığımız işle ya da anne/baba gibi  farklı rollerle tanımlarken, bazılarımız için sadece ismimiz ya da ilgi alanlarımız kendimizi ve kişiliğimizi tanımlamamız için yeterli olabiliyor. Benliğimizi daha iyi tanımanın da ötesinde, tepkilerimizin ve davranışlarımızın daha fazla farkında olmamızı sağlayan kişilik modelleri, kişilik özelliklerimiz ve bu özelliklerle bağlantılı tüm davranışlarımızla ilgili iç görü kazanmamıza yardımcı oluyor.

Dünya üzerindeki her bir insanın kişiliği kendine özgü ve biricik olsa da, kişiliği neyin oluşturduğunu, neden kişilik modellerine ihtiyaç duyulduğunu, kişilik özelliklerini bilmenin ve kişilik testleriyle hangi kişilik tipine sahip olduğumuzu öğrenmenin neden önemli olduğunu Kendini tanı: Kişilik nedir? Kişilik testleri ve kişilik modelleri ne işe yarar? Kendini tanı: Kişilik nedir? Kişilik testleri ve kişilik modelleri ne işe yarar? yazımızda sizlerle detaylı olarak paylaşmıştık.

Kişilik kuramı denildiğinde akla ilk gelen, tüm dünyada en geçerli ve güvenilir kişilik modeli olarak bilinen Beş Büyük Faktör Kişilik Modeli de kişiliği 5 farklı boyutta inceleyen, bilim dünyasında Beş Büyük Faktör Kuramı olarak da adlandırılan bir kişilik kuramı. Amerikalı psikolog Lewis Goldberg’in 1960’lı yıllarda deneysel araştırmaları sonucunda geliştirdiği, bilimsel temelli 5 Faktör Kişilik Kuramı ya da diğer adıyla Beş Büyük Faktör Kuramı, kişilik psikolojisi alanında çığır açan çalışmalarıyla bilinen bir başka psikolog olan Raymond Cattel’in 16 temel kişilik özelliğinin 5 tema altında toplanmasıyla oluşturulmuş. Goldberg’e göre, kişilik dediğimiz şey temelde şu 5 alt başlıktan oluşuyor:

  1. Deneyimlere açık olma (Openness to experience)
  2. Sorumluluk (Conscientiousness)
  3. Dışa dönüklük (Extraversion)
  4. Uyumluluk (Agreeableness)
  5. Duygusal denge (Neuroticism)

Bu beş faktör aslında kişiliğe dair her şeyi, tüm boyutlarıyla kapsıyor olmasa da, kişilik özelliklerine ilişkin terimlerin büyük bir bölümünü içerdiği için ‘Büyük Beşli’ olarak biliniyor. Örneğin, uyumluluk faktörü olumlu anlamda cömertlik, sevecenlik ve sıcaklık; olumsuz anlamdaysa saldırganlık ve öfke gibi davranışlarımızı ve tutumlarımızı kapsıyor. Aşağıda, her bir faktörü daha ayrıntılı olarak açıklamanın yanı sıra, bu faktörlerin kişiliğin hangi yönlerini kapsadığına dair bir fikir edinmenize yardımcı olacak açıklamaları bulabilirsiniz. 

1. Deneyimlere açık olma

Deneyimlere açık olma, bireyin zihinsel dünyasının ve deneyimlerinin derinliğini ve ne kadar kompleks olduğunu ifade ediyor. Entelektüellik ya da hayal gücü olarak da adlandırılabilen deneyimlere açık olma boyutu, yeni şeyler denemeye ne kadar istekli olduğumuzla, yaratıcılığımızla ve konfor alanımızın dışına çıkabilme becerimizle ilişkilendiriliyor. Deneyimlere açık olma boyutuyla ilişkilendirilen kişilik özelliklerimiz ise şöyle: Hayal gücü, iç görü, ilgi alanlarının çeşitliliği, orijinallik, cüret, farklı olanı ve çeşitliliği tercih etme, zeka, yaratıcılık, merak, anlayış, entelektüellik, derin ve ayrıntılı düşünme.

Deneyimlere açıklığınız yüksekse öğrenmeyi seven, sanattan ve estetikten zevk alan, yaratıcılığın ön planda olduğu bir kariyeri olan ya da yaratıcılık gerektiren hobilerle uğraşan, yeni insanlarla tanışmayı seven birisi olma ihtimaliniz çok yüksek. Bunun tam tersi, deneyimlere açıklığınız düşükse muhtemelen rutinlerinizi, alışkanlıklarınızı ve her zaman yaptığınız şeyleri çeşitliliğe tercih eden; konfor alanının dışına çıkmayı sevmeyen, uzun süredir aynı işte çalışan ve aynı hobilerle ilgilenen, sanatla ilgili konularda daha somut ve gerçekçi akımlarla ilgilenen birisiniz.

İlginizi çekebilir: Yeni deneyimler kazanmak daha fazla mutluluk getiriyor

2. Sorumluluk

Kişiliğin sorumluluk boyutu, dürtülerimizi kontrol edebilme eğilimimizi, sosyal anlamda kabul edilebilir davranışlar sergilememizi; yani hedefe yönelik davranışlarımızı kolaylaştıran özelliklerimizi içeriyor. Sorumluluk bilinci yüksek olan kişiler genelde hazzı erteleme, kurallara uyma, planlı ve düzenli olma gibi konularda oldukça başarılı olabiliyor. Sorumlulukla ilişkilendirilen kişilik özelliklerimizin başında süreklilik, devamlılık, hırs ve tutku, mükemmeliyetçilik, öz-disiplin, tutarlılık, öngörülebilirlik, kontrol, güvenilirlik, beceriklilik, çalışkanlık, enerjik olma, azim ve planlama yer alıyor.

Sorumluluk bilinci yüksek olan kişiler genelde akademik hayatlarında ve kariyerlerinde görece daha başarılı, liderlik gerektiren işlerde kendilerini parlatabilen ve hedefleri doğrultusunda kararlılıkla, azimle, yılmadan ilerleyebilme özellikleriyle ön plana çıkan kişiler olarak biliniyor. Sorumluluk bilinci düşük olan kişilerse bunun aksine hayatlarının her alanında işlerini erteleyen, dürtüleriyle hareket eden ve aceleci kişilik özellikleri gösteriyor.  

İlginizi çekebilir: Yaşamın sorumluluğunu almak: Bu sorumluluk yük değil, bir kutlamadır

3. Dışa dönüklük

İçe dönüklük ve dışa dönüklük olarak iki ayrı ucu temsil eden bu boyut, enerjimizi nereden aldığımızı ve çevremizdeki diğer insanlarla kurduğumuz iletişimi ifade ediyor. Dışa dönük karakter özellikleri gösteren kişiler genelde diğer insanlarla iletişim içinde kalarak enerji toplarken, içe dönük karakter özellikleri gösteren kişiler için diğer insanlarla iletişim içinde olmak yorucu ve tüketici olabiliyor. Bu nedenle içe dönük olarak tanımlanan kişiler yalnız kalarak enerjilerini yenileyebiliyor. Dışa dönüklükle ilişkilendirilen başlıca karakter özellikleri sosyallik, girişkenlik, neşe, enerji, konuşkanlık, kendini açıkça ifade edebilme becerisi, eğlence, sevgi görme ve sevgi verme, arkadaş canlısı olma, özgüven gibi özellikleri içeriyor.  

Dışa dönük olan kişiler genelde sosyal ilişkilerinin ve oluşturdukları networklerin beraberinde getirdiği fırsatları iyi değerlendirebilen, kalabalık yerlerde bulunmaktan hoşlanan, diğer insanların yanında kendini rahat hisseden, sıcak kanlı, aksiyon almayı ve girişimciliği seven insanlar olarak biliniyor. Bunun aksine, daha çok içe dönük olarak tanımlanabilecek kişiler ise konuşmaktansa sessiz kalmayı tercih eden, az kelimeyle çok şey ifade edebilmeyi hedefleyen, iç görüsü kuvvetli ve düşünmeyi seven kişiler olarak biliniyor.

İlginizi çekebilir: Dışa dönük insanların iletişim becerilerini geliştirebileceği eğlenceli meslekler

4. Uyumluluk

Kişiliğin uyumluluk boyutu, diğer insanlarla ne kadar aynı düzlemde olduğumuzu ve ne kadar iyi anlaşabildiğimizi tanımlıyor. Dışa dönüklük boyutu, enerji kaynaklarımız ve başkalarıyla etkileşime girme arayışımızla ilgiliyken, uyumluluk boyutu başkalarına olan yönelimimizle ilgili bir kavram ve dolayısıyla başkalarıyla iletişime girip girmememizle değil, nasıl etkileşime girdiğimizi odağına alıyor. Uyumluluk boyutuyla ilgili olan kişilik özelliklerinin başında diğerkamlık (başkalarını düşünme), güvenilir olma, alçakgönüllülük, tevazu, sabır, ölçülü olma, nezaket, incelik, sadakat, bencil olmamak, yardımseverlik, duyarlılık, dostluk, neşe, düşünceli olmak geliyor.

Uyumlu olarak bilinen kişiler genelde bulundukları topluluklarda çok sevilen, saygı duyulan, diğerlerinin ihtiyaçlarına saygı gösteren insanlar olarak biliniyorlar. Bu kişilerin genelde çok az düşmanları bulunduğu gibi; sevdiklerine karşı şefkatli ve merhametli olmalarıyla, diğer insanların sıkıntılarına ve sorunlarına empatiyle yaklaşabilmeleriyle ön plana çıkıyorlar.

Uyumluluk spektrumunun tam tersinde olan, yani uyumsuz olarak adlandırılabilecek insanlar ise genelde çoğu insan tarafından saygı duyulmayan ve sevilmeyen insanlar olarak biliniyor. Uyumsuz kişiler genelde duygusuz, duyarsız, kaba, huysuz, düşmanca ve alaycı olma eğiliminde olabiliyor.

İlginizi çekebilir: Karakter analizi: Hangi karakterler daha uyumlu?

5. Duygusal denge

Kişiliğin son boyutu olan duygusal denge, anlamlı bir hayat sürmeyi ya da kendini yeterli hissetmeyi değil, kişinin kendi bedeninde ne kadar rahat ve huzurlu bir yaşam sürdürdüğünü ifade ediyor. Dolayısıyla kişinin duygularını iyi yönetebilmesini ve duygu dünyasının ne kadar dengede olduğunu odağına alıyor. Duygusal dengeyle ilişkilendirilen başlıca kişilik özellikleriyse şöyle: İyimserlik, cesaret, sakinlik, rahatlık, düşük duygusal uyarılma, öz şefkat, kabullenme, özgüven, denge.

Duygusal dengesi iyi olan biriyseniz muhtemelen kendinize ve diğer insanlara güveniyor, dünyanın güvenilir bir yer olduğunu düşünüyor; kendinizden emin olduğunuz için yeni maceralara atılmak konusunda cesaretle ilerleyebiliyorsunuz. Bunun aksine, nevrotik eğilimler gösteriyorsanız, yani duygusal olarak dengesizlik yaşıyorsanız genel ruh halinizde gerginlik, üzüntü, endişe gibi duygular daha baskın olabilir. Ayrıca özgüveniniz konusunda sıkıntı yaşıyor, çok kolay sinirlenebiliyor, kendinizden şüphe duyuyor da olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Duygusal denge: Duygu dalgalanmalarını kontrol etmek elimizde mi?

Beş Büyük Faktör Kişilik Testi

Beş Büyük Faktör Kişilik Testi toplamda 50 maddeden oluşan (farklı araştırmalarda farklı madde sayıları kullanılabiliyor) bir kişilik envanteri. Her biri ayrı bir kişilik özelliğinden, tutumdan ve davranıştan oluşan envanterde her bir madde için ‘katılıyorum, tamamen katılıyorum, katılmıyorum’ gibi ifadelerden kendinize en uygun olanı işaretlemeniz isteniyor. Testin sonucundaysa her bir faktörün iki ayrı ucundan (örn; uyumlu – uyumsuz) birine ne kadar yakın olduğunuzu öğrenmiş oluyorsunuz. Örneğin, uyumluluk faktörü altında yer alan maddeleri ‘katılıyorum, tamamen katılıyorum, katılmıyorum’ gibi ifadelere uygun şekilde işaretlediğinizde, testin sonunda ne kadar uyumlu olduğunuzu göreceksiniz. 

Yazının tamamını okuduysanız, kendi kişiliğinizi bu beş büyük faktör ve kişilik özellikleri yönünden değerlendirmiş ve karakterinizle ilgili fazlasıyla iç görü kazanmış olabilirsiniz. Ancak yine de kişiliğinizle ilgili daha detaylı bir analiz yapmak isterseniz Beş Faktör Kişilik Envanteri’ni doldurarak nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu daha detaylı analiz edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale