X

Aşk nedir? Emekle doğru orantılı aşkın halleri

Aşkı tanımlamanızı istesem ne anlatırdınız? Sizce aşk nedir? Hangi duyguyu kapsar? Genel bir tabirle karnınızda kelebekler uçması gibi bir his yaratan, onu gördüğünüzde vücudunuzdaki serotonin hormonunun yükselmesiyle sebepsiz mutlu olma durumunu meydana getiren ve adrenalin hormonuyla birlikte heyecanınızın tavan yaptığı saçma, karışık duygular bütünüdür deriz. Ama bunlar yalnızca aşkın ilk hali değil midir?

Aşk

Aşka yol aldıkça ve sağlıklı bir ilişki yaşamaya başladığınızda aşkın ilk hallerinde hissettiğiniz duygular azalmaya ve başka bir forma dönüşmeye başlar. Ondan başka bir şey düşünememe hali, tutku, heyecan bir nebze de olsa kırılıp yerini daha çok sevgi, huzur ve bütünlük duygusuna bırakır. Gözlerinizin içine bakmaya doyamadığınız sevgiliniz veya eşinizle bir bakmışsınız iki aşıktan daha çok sorumluluklara gömülmüş iki hayat arkadaşı olmaya başlarsınız. Fakat burada anlatmak istediğim kötü bir evre değildir aslında. Kulağa her ne kadar kötü ya da basit gibi gelse de hayat arkadaşınızla da zaman zaman aşkın en doruğuna çıkıp inmeye devam edebilirsiniz. Bu tamamen karşılıklı çaba gerektirir ve size bağlıdır. Aslına bakarsanız hayat arkadaşınızı bulabildiyseniz aşkın ilk hallerinden çok daha değerli bir olguya sahipsiniz demektir. Birbirinize karşı duyduğunuz mutlak güven ve huzur duygusu hayat akışınızda size çok daha fazla mutluluk sağlar. Çünkü artık ruhen birbirinize alıştıkça ve yoğruldukça “bir” olma hissi size daha çok huzur ve güven verir. Hayatta ondan daha fazla sizi tanıyan ve anlayacak başka bir kimse yoktur. Bu bütünlük hissi hayatla daha çok sevişmenize olanak tanır.

Her ne kadar hayat şartlarınız değiştiğinde ve koşullar bazen sizi zorlasa da karşılıklı anlayış, empati ve hoşgörü ile atlatamayacağınız hiçbir hendek yoktur. Özellikle ilk çocuktan sonra belki biraz bocalama dönemi ile karşılaşabilirsiniz. Kadın veya erkek kimliğinizin yanı sıra anne – baba rolüne alışmak, sorumluluklarınızın bir kat daha artması, yaşam biçiminizdeki değişikliklere ayak uydurmaya çalışmak aranızdaki ilişkiyi biraz sarssa da zamanla her şeyin düzeleceğine inanmak ve beraber vakit geçirebilmek için daha çok emek vermeniz gerekiyor.

Aşk her şeyden önce; emeğinizle doğru orantılı olarak iki iyi dost olmak demektir. Sevdikleriniz için çaba harcamayı gerektirir. Belki o düşünmeden ona kahvaltı hazırlamak, hiç beklemediği bir anda küçük sürprizler yapmak demektir. Aşk beraber gülebilmek demektir. Aşk, çocuğunuza duyduğu hassasiyeti gördüğünüzde içinize ılık rüzgarların akması demektir. Gözlerine baktığınızda hala o küçük kızı veya erkeği görebilmektir. Ona sarıldığınızda dünyanın en güzel kokusunu içine çekmektir. Yıllar geçse de onu düşündüğünüzde hala yüzünüzde hissettiğiniz sebepsiz gülümsemede saklıdır.  Hayatta böyle bir ruh eşine sahipseniz çok şanslısınız demektir.

Şimdi siz söyleyin, aşkın ilk hallerinde hissettiğiniz duyguları mı tercih edersiniz. Yoksa bütününün de hissettiğiniz tüm bu duygular “aşk” değil midir? 

Sevgilerimle…

 

İlginizi çekebilir: Geçmiş ya da geleceği düşünmeden şu anda kalmak

Gamze Okutan: 15 Aralık 1986 Beykoz İstanbul doğumlu olan Gamze Okutan 2004 yılında Paşabahçe Ferit İnal Lisesi’nden mezun olduktan sonra uzun yıllar mağazacılık sektöründe satış danışmanlığı ve sağlık sektöründe hizmet veren bir firmada yönetici asistanlığı yaptı. Çalışma hayatı sebebiyle üniversiteye biraz ara verdikten sonra 2015 yılında Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünden mezun oldu. Şu anda Yazılım ve Teknoloji alanında hizmet veren bir firmada Mali & İdari İşler Yetkilisi olarak meslek hayatına devam ediyor. Evli ve bir kız çocuk sahibi bir anne. Pusula kitabının yazarı. Gamze Okutan’ın kendini bildi bileli sanata, kişisel gelişime, psikolojiye olan ilgisi hep vardı. Zaman zaman şiir yazmayı, deneyimlerini ve gözlemlerini paylaştığı yazılar yazmayı, kendi çapında hobi olarak müzikle uğraşmayı ve söylemeyi çok seven biri. Ayrıca arada sırada meditasyonla zihnini sakinleştirip stres atmayı, yoga ile bedensel enerjisini korumayı seviyor. Hayatta pozitif ve negatif her şeyin bir bütün olarak güzel olduğunu düşünüyor. Olaylara bakarken çoğunlukla pozitif taraftan değerlendirmeyi yani bardağın dolu tarafından görmeyi ve çözüm odaklı olmayı seviyor. Fakat negatifin ağır bastığı durumlarda duyguların sonuna kadar yaşanması gerektiğini aksi takdirde mutlu olmanın mümkün olmayacağını düşünüyor. Hayatı dolu dolu, tutkuyla, hissederek yaşamayı seven aslında hayatın kendisine aşık, hayalperest bir yolcu olarak tanımlıyor kendini. Hayatın paylaştıkça güzellikler getireceğine olan inancını ve umudunu hiçbir zaman kaybetmemiş biri olarak paylaştıkça belki küçük dokunuşlarla bakış açımızdaki yansımaları çok daha renklendirebiliriz diye düşünüyor. Hep birlikte, el ele birbirimizin yoluna daha çok ışık tutarak yönümüzü bulmamıza bir nebze olsun katkı sağlayabileceğimize inanıyor.

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale