X

Berrak bir cildin anahtarı: ‘7 skin method’ nedir, nasıl uygulanır?

Sağlıklı bir cilt görüntüsü için cildimizi düzenli olarak nemlendirmemiz gerekiyor. Nemlendirme sayesinde hem istediğimiz görüntüye kavuşabiliyoruz hem de cilt bariyerimizi güçlendiriyoruz. Bunlara ek olarak, bu uygulamayla cilde esneklik ve pürüzsüzlük de kazandırılıyor. Pek çok faydası olan cilt nemlendirme, farklı yöntemlerle gerçekleştirilebiliyor. Bu yöntemlerin arasında da günümüzde popülaritesi hızla artan 7 skin metodu ön plana çıkıyor. Bu yazımızda, sizler için 7 skin metodunun ne olduğunu ve nasıl uygulandığını kaleme aldık.

 7 skin metodu nedir?

Güney Kore’den çıkıp dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanların rutini haline gelen 7 skin metodu, 7 tonik yöntemi olarak da biliniyor. Bu cilt bakım rutini, cilt temizliğinden sonra cilde 3-7 kat arası nemlendirici bir tonik uygulanmasıyla gerçekleştiriliyor. Cildin susuzluğunu dindirmeyi hedefleyen 7 skin metodu, cildi neme doyurarak dolgun bir görüntüyü beraberinde getiriyor.

Her ne kadar cilde yedi defa tonik uygulama fikri korkutucu gözükse de bu rutinde alkollü ve asitli tonikler kullanılmıyor. Doğru ürünlerin seçilmesi sayesinde 7 skin metodu cilde hasar vermek yerine cilt kuruluğunun önüne geçiyor. Ayrıca, bu yöntemle cilde ışıltı kazandırıldığı gibi ince çizgi ve kırışıklık gibi istenmeyen görüntüler de gideriliyor. Bunlara ek olarak, bu metodun sağlıklı bir cilt tonunu açığa çıkarttığını da vurgulamak istiyoruz.

Kore cilt bakım rutinlerinin en değerlileri arasında yer alan 7 skin metodu, cildin derinlemesine nemlendirilmesi için uygun bir toniğin veya esansın katman katman uygulanmasını baz alıyor. Bu uygulama sürecinde cildi tahriş etmeyen ve cilt tipine uygun toniklerin ve esansların kullanılması gerekiyor. Ayrıca, bu süreçte ürünleri sertçe ovalamak yerine cilde nazik bir şekilde yedirmek de büyük bir önem taşıyor. Bunlarla birlikte, yöntemi uygularken her katmanın tamamen emildiğinden de emin olmanın kritikliği vurgulanıyor. Şimdi, bu metodu nasıl uygulayabileceğinizi açıklayarak cilt bakım rutininizi zenginleştirmeniz adına bir kapı aralıyoruz.

7 skin metodu nasıl uygulanır?

7 skin metodu için ilk olarak her zaman kullandığınız ürünlerle cildinizi temizlemelisiniz. Eğer bu aşamayı atlarsanız bu metodun başarılı olmayacağını unutmamalısınız. Her cilt bakım yönteminde olduğu gibi 7 skin metodu da temiz bir cilde uygulandığı zaman istenilen sonuçları veriyor.

Cildinizi makyaj, kir ve yağdan arındırdıktan sonra bir havlu yardımıyla hafifçe kurulamalısınız. Bu aşamada cildinizi tamamen kurutmamalı ve biraz nemli bırakmalısınız. Daha sonra, ilk katman için nemlendirici su görevi gören uygun bir toniği veya esansı cildinize uygulamalısınız. Nemlendirici suyu burnunuzdan başlayarak yüzün dış kısımlarına doğru nazik hareketlerle sürmelisiniz.

İlk tonik katmanının emildiğini fark ettiğiniz zaman ikinci katmanı uygulamaya başlayabilirsiniz. Her kat emildikten sonra diğer katmanı cilde uygulamalısınız. Yaklaşık 10-15 dakika boyunca 7 kere cildinize tonik/esans sürmelisiniz. Bu süreçte ürünü elinizle veya pamuk ped yardımıyla cildinize yedirebilirsiniz.

Cildiniz üzerinde 7 katmanlık bir tonik uygulaması gerçekleştirdikten sonra 7 skin metodu bitmiş oluyor. Bu yöntem bittikten sonra, düzenli olarak kullanmakta olduğunuz serumlarınızı ve nemlendirici kreminizi cildinize sürebilirsiniz.

Cinsiyet, yaş ya da cilt tipi fark etmeksizin herkes tarafından uygulanabilen 7 skin metodunu günlük cilt bakım rutininize dahil edebilirsiniz. Ayrıca, bu yöntemi sadece cildinizin susuz kaldığını hissettiğiniz zamanlarda da uygulayabilirsiniz. İki yönlü çalışabilen bu metodu her mevsim kullanabilirsiniz; 7 skin metodu kış soğuğundan kaynaklanan nem çekilmesini telafi ettiği gibi yaz aylarında da cildi tazeliyor. Bu nedenle, cildinizin gün içinde ihtiyaç duyduğu nemi kısa bir bakım rutiniyle elde etmek için bu yönteme başvurabilirsiniz. Son olarak, bu yöntem için peeling/temizleyici özelliği olan ve alkol ya da sentetik koku içeren tonikleri tercih etmemeniz gerektiğini belirtmek istiyoruz. Hafif, su bazlı ve gliserin, hyaluronik asitgünlük cilt bakım rutininize dahil edebilirsiniz. Ayrıca, bu yöntemi sadece cildinizin susuz kaldığını hissettiğiniz zamanlarda da uygulayabilirsiniz. İki yönlü çalışabilen bu metodu her mevsim kullanabilirsiniz;, yeşil çay ve aloe vera gibi nemlendirici ve sakinleştirici bileşenler içeren ürünlerden destek alabilirsiniz.

Dilerseniz cilt bakım rutinlerinizde kullanabileceğiniz, her cilt tipine uygun olacak şekilde seçtiğimiz cilt bakım ürünlerini Cilt Bakım listemizde bir arada bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Cam cilt rutini nedir, nasıl uygulanır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale