X

2021 Wellness trendleri: İyi yaşam konusunda öne çıkan başlıklar

2020’yi muhteşem derslerle ve unutulmayacak hikayelerle sonlandırmak hepimize rahat bir nefes aldırdı. Yaşananların ağırlığı, korku ve endişe gibi yoğun duygular, yaşam tarzımızın tepeden tırnağa değişim geçirmesi hepimizin hayatında büyük ya da küçük pek çok farklı değişimi de beraberinde getirdi. Takvimler artık 2021’i gösteriyor olsa da, değişim ve dönüşüm yolculuğunun her zamanki hızında sürüp gitmeye devam ettiği kaçınılmaz bir gerçek. Bu hızlı değişim ve dönüşüm sürecinde, gelecek dönemde oldukça ilginç ve yenilikçi wellness trendleri de bizleri bekliyor.

2020 yılıyla birlikte hepimizin özellikle beden sağlığıyla ilgili önceliklendirdiği konuların başında gelen metabolizma sağlığının korunması, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, paketli ve hazır gıdalar yerine taze, işlenmemiş ve mevsimsel gıdalarla beslenme gibi konuların bu yıl da ön planda olması bekleniyor.

Öğrenmeye ve büyümeye devam ederken, 2021 yılında wellness dünyasında bizleri ne gibi değişikliklerin beklendiğini, 2020 yılının yansımalarıyla zihin, beden ve ruh sağlığı alanlarında tüm yıl boyunca nelerin ön plana çıkacağını hafta boyunca ‘2021 Wellness Trendleri’ temamız altında sizlerle paylaşacağız. Detaylı bir incelemeden önce, gelin bu yıl tüm dünyayı wellness alanında ne gibi yeniliklerin beklediğini büyük resim üstünden inceleyelim.

Bağışıklık sistemini güçlendirme konusuyla birlikte metabolizma sağlığının korunması önem kazanacak

Beden sağlığımız için ölümcül bir tehdit oluşturan Covid-19 virüsünün hayatımıza girmesiyle birlikte bedenin savunma mekanizmasını güçlendirmek en önemli önceliğimiz haline geldi. Bu dönemde bilim dünyasının da öncelikli olarak mercek altına aldığı bağışıklık sistemi ve nasıl güçlendirilebileceği konusunda yapılan araştırmalar, sağlıklı işleyen bir bağışıklık sisteminin metabolizmanın genel sağlığıyla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Hareketsiz yaşam tarzı, bedenin ihtiyaç duyduğu besin öğelerini içermeyen sağlıksız ve dengesiz bir beslenme düzeni, uyku kalitesini düşüren yaşam alışkanlıkları ve yoğun stres metabolizma sağlığımızı olumsuz etkilerken; vücudun kendi kendini koruma mekanizması olan bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve hastalıklardan korunması için metabolizma sağlığını bütünsel anlamda destekleyen iyi yaşam alışkanlıklarını hayatımıza dahil etmek önümüzdeki dönemde çok daha öncelikli hale gelecek.

İlginizi çekebilir: Güçlü bağışıklık sistemi için faydalanmanız gereken yardımcı kuvvetler: Vitamin ve mineraller

Ruh sağlığının korunması ve güçlendirilmesi herkes için gittikçe daha da önemli hale gelecek

Bilinmeyen bir tehlikeyle devamlı olarak mücadele halinde olmak, ruh sağlığımız için hali hazırda zorlayıcı olan stres unsurlarına bir yenisinin daha eklenmesine neden oldu. Üstelik bu sefer söz konusu zorluk kendimizi gerçekleştirmekle ilgili değil, hayatta kalma kaygısıyla ruh ve zihin sağlığımızın merkezine yerleşti. Bize kaçabileceğimiz bir alan bırakmayan, sosyal varlıklar olarak ruh sağlığımızın en önemli koruyucularından olan sosyal destek mekanizmalarımızı işlevsiz bırakan pandemi dönemi; bireysel olarak ruh sağlığımıza odaklanmanın, ruhsal iyi oluşumuzu kendi içsel kaynaklarımızla destekleyebilmenin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu gösterdi. Geçmişte seyahat etmek, sevdiklerimizle sosyalleşmek, doğada zaman geçirmek gibi dışsal kaynaklarla desteklediğimiz ruh sağlığımızı önümüzdeki dönemde kendi kendimize desteklemeyi önceliklendireceğiz. Meditasyon, psikoterapi, kendi kendine yardım kitapları gibi kişinin kendi içsel kaynaklarıyla ruh sağlığını destekleyebilmesine yönelik pratikler 2021 yılının öne çıkan wellness trendleri arasında.

Cilt mikrobiyotasıyla ilgili bilimsel keşifler, kişisel bakım alışkanlıklarımızı değiştirecek

Vücudumuzun en büyük organı olan cildimizin binlerce farklı çeşitteki bakteriden oluşan farklı mikro-floralara ev sahipliği yaptığı zaten yıllardır biliniyordu. Ancak bu bakteri topluluklarının hem cilt sağlığımızın hem de genel sağlığımızın korunması açısından ne derece önemli olduğuna dair bilim dünyasında çığır açan yeni bulgular söz konusu. Vücudun savunma sisteminin ilk basamağı olan cilt bariyerinin, dolayısıyla cilt mikro-florasının korunması için kullandığımız cilt bakım ürünlerinden beslenmemize pek çok kişisel bakım alışkanlığımızı da değiştirmemiz bu yılın önemli iyi yaşam konuları arasında ilk sıralarda yer alacak.

Cilt bakım ürünlerinde akne, kuruluk, yağlanma gibi problemlerin önlenmesi için kullanılan paraben, SLS, sülfat gibi bazı bileşenler zararlı organizmaların cilt yüzeyinden uzaklaştırılması için kısa vadeli çözümler sunsa da, zararlı organizmaların yanı sıra cildin üst ve alt tabakalarında yaşayan faydalı mikroorganizmaların da zarar görmesine ve uzun vadede cilt bariyerinin bozulmasına neden olabiliyor. Bu nedenle cilt bakımı uygulamalarında ve ürünlerinde gelecek dönemlerde yararlı bakterileri yok eden, cildin üst tabakasını incelterek vücudun tamamını savunmasız hale getiren paraben, sülfat, SLS gibi agresif bileşenler yerine cildin pH dengesiyle uyumlu, cilt mikrobiyomuna saygılı, temiz içeriklerin yer alması ön planda olacak.

İlginizi çekebilir: Dermatologların en sık karşılaştığı cilt problemleri ve cilt sorunlarına özel beslenme ve çözüm önerileri

Beslenme konusunda gıda güvenliği ön planda olacak

Tüm dünyada yıkıcı etkiler yaratan virüsün Wuhan’daki bir hayvan pazarında ortaya çıkması, hepimizin odağını gıda endüstrisine ve tükettiğimiz besinlerin kaynağını sorgulamaya çevirdi. Metabolizma sağlığının en önemli bileşeni olan sağlıklı beslenme bu dönemde iyi yaşam pratiklerinden en öne çıkan konulardan biri oldu. Ancak gıda sektörünün endüstriyelleşmesi ve küresel ekonominin bireysel anlamda baş etmesi zor dinamikleri sebebiyle dünya üzerinde milyonlarca insanın sağlıklı, besleyici, doğal ve organik gıdalara erişimi sınırlı. Bireylerin sosyo-ekonomik durumlarının en temel insan haklarından biri olan sağlıklı gıdalara erişimi doğrudan etkiliyor oluşu ve sağlıklı beslenmenin sınıfsal bir ayrıcalık haline gelmesi; gelecek dönemde gıda sektörünün endüstriyelleşmesi, yerel ve lokal üreticilerin desteklenmesi, şeffaf ve sürdürülebilir tarım uygulamaları, besleyici gıdaların herkes için erişilebilir hale gelmesi gibi pek çok farklı konunun tartışılmasına ve bu alanda önemli adımlar atılmasına aracı olacak.

İlginizi çekebilir: İşlenmiş yiyeceklerden kaçış: “Tam gıda” endüstrisi

Tüketim çılgınlığının yerini sürdürülebilir ve çevreci tüketim alışkanlıkları alacak

Karantinanın ilk zamanlarında hayatın ‘pause’ tuşuna kısa süreliğine bile olsa basmanın doğaya nasıl katkı sağladığına tüm dünya olarak birinci gözden şahit olduk. Hava kalitesi yükseldi, biyo-çeşitlilik artış gösterdi, insanın yarattığı seslerin yerini doğanın huzur verici sesleri aldı. İnsanın doğaya olan müdahalesini oldukça kısa süreliğine bile olsa sonlandırmasının ne kadar mucizevi sonuçlar yarattığına şahit olmak, hepimize unutulmayacak bir ders verdi: Doğa, kendi kendini yenileyebilecek ve düzenleyebilecek güce sahip. Dolayısıyla gelecek dönemde çevrecilikle ilgili atılacak olan adımlarda insan olarak doğaya yaptığımız müdahaleleri mümkün olabildiğince azaltarak gücü tekrar doğanın ellerine teslim etmek adına önemli adımlar atılması bekleniyor. Doğaya verdiğimiz zararın ve bu zararın günlük yaşamımızdaki yansımalarının daha fazla farkında olmamızın etkisiyle, çevre bilincinin ve doğaya saygılı tüketim alışkanlıklarının ön plana çıkacağı bu dönemde sıfır-atık yaşam tarzı, geri ve ileri dönüşüm, tüketimde sadeleşme, modada sürdürülebilir tercihler, ihtiyaçlarımızı karşılarken büyük markalardansa yerel üreticileri tercih etme, ikinci el seçeneklere yönelme gibi dünyanın kaynaklarını çok daha bilinçli kullanmaya ve atık miktarını en aza indirmeye yönelik tüketim davranışları yeni dönemde daha da ön planda olacak. 

İlginizi çekebilir: Güzel şeyler de oluyor: Koronavirüs gündeminde umut veren haberler

Giyilebilir cihazlarda metrik ölçümlerin yerini mikro-takip teknolojisi alacak

Giyilebilir teknolojiler zaten son yılların en popüler iyi yaşam trendleri arasındaydı. Adım sayan; egzersiz, beslenme ve uyku alışkanlıklarımızı takip eden akıllı saatler ve giyilebilir teknolojilere sahip cihazlar teknolojik gelişmelerle birlikte sağlığımız üzerindeki etki alanını daha da genişleterek çok daha detaylı ölçümler yapabilecek hale geliyor. Kandaki oksijen seviyesinin ölçülmesi, stres seviyesinin takibi, vücut ısısı takibi, kan şekeri ölçümü, yağ oranı ölçümü gibi sağlıkla ilgili çok daha detaylı takip sağlayan cihazlar önümüzdeki dönemde çok daha erişilebilir hale gelecek. Genel sağlığın teknolojik cihazlarla detaylı takibi konusu önem kazandıkça, giyilebilir teknolojilerle ilgili yenilikler de artan bir hızda hayatımızdaki yerini alacak.

İlginizi çekebilir: Son dönem akıllı saatlerde mutlaka olması gereken özellikler ve hayatımızı kolaylaştıracak yeni uygulamalar

Online stüdyolarla evde egzersiz trendi devam edecek

Pandemi döneminde spor salonlarının ve stüdyoların kapatılmasıyla birlikte evde spor yapabilmenin yollarını arayarak, online stüdyolar ve online dersler sayesinde sadece matımızı serebileceğimiz kadar bir alanda bile aktif bir yaşam sürdürmenin mümkün olduğunu gördük. Bağımsız medya araştırma şirketi Comscore’un yayınladığı rapora göre 2020’nin Mart ayı itibariyle online ortamdaki fitness videolarının ve online egzersiz stüdyolarının kullanımında %147 gibi ciddi bir artış yaşandı. Haziran ayındaysa dünyanın en büyük video platformu olan YouTube, ‘evde egzersiz’ içerikli videoların izlenme sayılarında %515’lik bir artış olduğunu duyurdu. Özel antrenörlerle bire bir çalışmaya imkan verecek, kişiselleştirilmiş egzersiz programları sunan online stüdyolar gelecek dönemin wellness trendleri arasındaki popülerliğini koruyacak. Özellikle içinde yogadan crossfite, pilatesten fitnessa her türde egzersizin yer aldığı; dilediğiniz egzersiz koçundan bire bir ya da grupla ders almanıza olanak sağlayacak online egzersiz stüdyoları 2021’in en öne çıkan wellness trendleri arasında olacak. 

Psikedelik maddelerin kontrollü kullanımı bilimsel araştırmaların odağında olacak

Psikedelik maddelerin ve bu maddeleri içeren doğal bitkilerin tedavi ve terapi amaçlı kullanımı pek çok kültürde binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Son yıllarda bilim dünyasının yakından ilgi gösterdiği psikedelik maddelerin ruh, zihin ve beden sağlığına katkıları ve yan etkileri önümüzdeki yıllarda bilimsel araştırmaların merkezinde yer alacak. Psikedelik destekli terapiler ve psikedelik maddelerin ilaç endüstrisinde kullanımı 2021 yılında çok daha ön planda olacak.

Çalışma ve terapi ortamı kapalı kapılar ardından açık havaya taşınacak

Ofislerin kapatılması ya da işyerlerinde kısıtlamalara gidilmesi, çalışma ortamlarımızı evlerimize taşımamıza neden olmuştu. Yeni dönemde aşı bulunmuş olsa da, eski normale uzun bir süre daha dönemeyeceğimiz bir gerçek. Toplantılar ve terapi uygulamaları dijital ortama taşınmış olsa da, dijital ortamların dışında açık hava buluşmaları da bu dönemde trend haline gelecek. Bu nedenle özellikle açık havada yapılan ‘yürüyüş toplantıları’ ve ‘yürüyüş terapisi’ gibi uygulamalarda 2021 itibariyle hızlı bir artış yaşanması öngörülüyor.

Temassız spa ve wellness uygulamaları ilgi görecek

Kaygı ve endişe duymadan spa merkezlerine giderek masaj yaptırabilmek bir süre daha mümkün olmayacak gibi görünüyor. Bu nedenle yeni dönemde insan eliyle, temas gerektirerek yapılan masaj gibi spa uygulamalarının yerini kriyoterapi, kompresyon terapisi, tuz mağaraları, kızılötesi saunalar, hiperbarik odalar gibi insan teması gerektirmeksizin rahatlama ve iyileşme sağlayan temassız wellness hizmetleri alacak.  

Yaşamlarımızda bu kadar fazla değişim yaşanmışken, 2021 yılının öne çıkan wellness trendleri tabii ki bunlarla sınırlı olmayacak. Ruh sağlığı alanında dijitalleşme, evde egzersiz uygulamalarındaki inovatif yenilikler, bitki bazlı beslenme uygulamaları, evde spa gibi pek çok farklı wellness trendini ve wellness dünyasında beklenen yenilikleri ve gelişmeleri hafta boyunca detaylı olarak inceleyeceğimiz yazılarımızda bulabilirsiniz. 

Kaynaklar: Mind Body Green, Forbes

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 

Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale