X

Zor zamanları “bir”likte atlatmak: Sakinliğimizi korumamıza yardımcı olacak 3 öneri

Özellikle son bir yıldır gibi gözükse de, aslında uzunca bir zamandır sıkıntılı süreçlerden geçiyoruz. Ben de çevremdeki çoğu kişi gibi gördüklerim ve yaşadıklarım karşısında zaman zaman kendimi dibe vurmuş hissediyorum. Özellikle sosyal medya ya da televizyonda yer alan haber ve paylaşımları çok uzun sürelerle izlemek acı, öfke, keder, hüzün gibi duyguları tekrar tekrar deneyimlememe ve daha da kötü hissetmeme yol açıyor.

Tüm bu yaşadıklarımızın sebeplerini, suçlularını, galiplerini vs. tartışmayacağım. Bilgi dağarcığımın içerisinde yer alanları sizlerle paylaşıp, bu gibi zor zamanları nasıl daha sakin atlatabiliriz sorusunu kendimce cevaplandırmaya çalışacağım.

1. Mola ver

Şu an en çok ihtiyacımız olan şey biraz mola verip rahatlamak. Neden mi? Çünkü sinir sistemimizin bize “savaş ya da kaç” dediği alarm durumunda uzun süre kaldığımızda bağışıklık sistemimiz gerektiği gibi çalışamıyor, dolayısıyla fiziksel ve psikolojik hastalıklara davetiye gönderiyoruz. Bu durumdaki beyin dalgasında aşırı kaldığımızda anksiyete, stres, paranoya, yüksek kan basıncı, istenmeyen düşünceler, uykusuzluk gibi sonuçlara maruz kalıyoruz. Bugünlerde ihtiyacımız olan bunlar mı?

Bir bütünün parçaları olduğumuz ve birbirimizden tahmin ettiğimizden çok daha fazla etkilendiğimiz bir gerçeklikte yaşıyoruz. Yaşam çarkının dönmesi için birileri kendinde yeterli gücü bulamadığında diğerlerinin destek olmak için güçlü davranması ve umutla yaşama sarılması gerekiyor. Hastalık, doğal afet ya da ekonomik sıkıntılarla boğuşan kişilere destek olmak için bizim iyi olmamız gerek. İyi olmak için de önce kendimize özen göstermeliyiz ki gücümüzü elimize alabilelim.

Peki güçlenmek için nasıl rahatlayacağız? Öncelike bizi aşırı stres durumuna sokan durumları elemeye başlamalıyız. Sosyal medya ve haber takibini günde bir saat gibi belli bir zaman sınırına indirmekte fayda var. Sürekli olumsuza odaklı olan kişilerle görüşmeyi ya da olumsuz (felaket senaryoları içeren) sohbetleri bir süreliğine askıya alabiliriz.

Başkalarına yardımcı olabilmek için önce kendi sağlığımızın yerinde olması gerekir. Bunun için de zihnimizi dinlendirmeli, bedenimizi sağlıklı çalıştığı dinlenme moduna geçirebilmeliyiz.

İnternetten çok basit meditasyon teknikleri bulabilirsin, en basiti nefes meditasyonu yapmaktır. Tek başınıza olacağın ve rahatsız edilmeyeceğin bir yerde 10 dakika boyunca 4 birim nefes alıp, 8 birim nefes vererek zihnini rahatlatabilirsin. Bu sırada gelen düşünce ve duyguların hepsini yargılamadan sadece gözlemle, ağlamak istiyorsan ağla, duygularını ya da düşüncelerini bastırmadan sadece onları gözlemlemek seni bir nebze rahatlatacaktır. Zamanla çok daha kolaylaşacak olan meditasyon pratiğini her gün hayatına katmak hem fizyolojik hem psikolojik sağlığına fayda sağlar. Tabiri caizse sıkıntılara karşı koruyucu zırhını güçlendirir.

Bunların yanı sıra doğada olmak, hayvanları gözlemlemek, sahip oldukların için şükretmek ve geleceği en hayrımıza olacak şekilde hayal etmek de daha iyi hissetmemize katkıda bulunur.

2. Paylaş

Rahatlamak ve rahatlatmak için sevdiklerimizle vakit geçirmeliyiz. Bu sıkıntılı günlerde elbette kahkahası bol, kutlama tadında vakit geçirmekten bahsetmiyorum. Bahsettiğim paylaşım, duyguların paylaşımı; duygularımızı içimizde tutmak yerine ifade etmek, yalnız olmadığımızı ve zor durumlarla tek başımıza mücadele etmek zorunda olmadığımızı fark etmek içsel gücümüzü ayağa kaldırır. İfade edilen korkuların “Ne olursa olsun yanındayım” mesajı ile azaltılması, “Ben de aynı endişelere sahibim” ile hissettiklerimizde de yalnız olmadığımızın fark edilmesi içimizde güven duygusunun yeniden uyanmasına yol açar… Burada dikkat etmemiz gereken şey felaket senaryoları yerine, hissettiklerimizi paylaşmak.

Yaşadıklarımız yüzünden durumla çok iyi baş edemeyen tanıdıklarımız olabilir. Bu süreci daha iyi atlatabilmeleri için onlara destek olabiliriz. Örneğin birbirimize bu dönemde daha çok dokunarak, sırt sıvazlayarak, daha çok sarılarak oksitosin hormonu üretebilir ve güvende olma duygusunu arttırabiliriz. En basitinden sosyal bağları güçlendirmek ve yakınlarımızın iyi hissetmesine katkıda bulunmak için telefon edip “İyi misiniz, bir şeye ihtiyacınız var mı?” diyebiliriz. Sosyal dayanışma sayesinde çok daha değerli ve güçlü hissedeceğimiz kesin.

3. Yardım et

Bizler çaresiz kaldığımız durumlarda kendimizi kapana kısılmış hissediyoruz. Acı çekenleri izlediğimizde, felaket haberleri aldığımızda, elimiz kolumuz bağlı gibi gelen durumlarda sinir sistemimiz alarm moduna girer, ama savaşamadığımız ve kaçamadığımız için o moddan çıkamayız. Bu nedenle harekete geçmek önemli. Her koşulda yapabileceğimiz bir şeyler olduğuna inanmak ve yardım etmek için adım atmak bizi çaresizlik duygusundan, umut duygusuna, yaptığımız şeylerin bir etki yarattığını görmek de onur duygusuna geçmemize sebep olur.

İyilik bulaşıcıdır ve iyi hissettirir; üstelik sadece iyilik yapılana değil, yapana ve hatta şahit olana da… Birine cömert davranıp yardım ettiğimizde onun da bir başkasına yardım etme olasılığının çok yüksek olduğu ile ilgili bilimsel çalışmalar var. Benzer çalışmalarda, birinin bir başkasına yardım ettiğini gören kişilerin yardım etmeye çok daha açık hale geldiği saptanmış.

En çok ihtiyacımız olan bu günlerde, yardım etmeyi önceliklendirmemiz iyiliğin yayılmasına ve yaraları birlikte sarmamıza neden olur.

Bunların yanı sıra yapılabilecek pek çok şey var elbette. Ben aklıma gelen yardımcı olabilecek şeyleri sıraladım. Sadece bunlardan birini hakkını vererek yapabilirsek bile durumlar ile baş etme becerimiz güçlenecektir. Korku ve kaygı ile hareketsiz kalmaktansa, salim kafa ile sağlam duruş sergilemek ve bu dönemi mümkün olan en paylaşımcı şekilde atlatmak hepimizin iyiliğine olacak.
Zaman ideolojilerin, ırkların ve kişilerin takım tutarcasına fanatikçe tutulduğu zamanları geride bırakıp, tüm insanlığa ve doğaya hizmet eden fikirlerin ve erdemli hareketlerin peşinde olma zamanıdır. Kendi gücümüzü fark edip, bu topraklarda yazılan tarihi mirası hatırlamamız gerek. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda. Dışarıda bir kurtarıcı yok, bizi sadece kendimiz kurtarabiliriz… Ve o güce sahibiz!

Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma @iremulguorhan adresinden, Youtube kanalıma youtube.com/c/iremulguorhan linkinden, web siteme www.iremulgu.com linki üzerinden ulaşabilirsin. Online bireysel danışmanlık almak istersen bilgi için bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin.

 

İlginizi çekebilir: Mutluluk formülleri neden her zaman mutlu etmez?

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale