X

“Yurtdışına taşınmak istiyorum”: Yurtdışına taşınacaklara tavsiyeler

Bavulunuzu topladınız, sevdiklerinizle vedalaştınız ve nihayet havaalanındasınız… “Ne yapıyorum ben? Gerçekten başka bir ülkede yapabilecek miyim?” Yurtdışına taşınmak, ister geçici ister kalıcı olsun, bu sorular ve daha fazlası sebebiyle yapması en zor şeylerden biridir. Kimseyi tanımadığı bir ülkede, uçaktan inme düşüncesi çoğu insanın gözünü korkutabilir. Elbette bu durum, özellikle hayatınızda ilk kez başka bir ülkede yaşamaya gidiyorsanız çok da heyecanlıdır. Bu heyecana olabildiğince sıkı sarılın, çünkü kendi başına hareket etmek herkes için büyük bir adım…

Yurtdışına taşınacaklara tavsiyeler

Panik ve endişe kaçınılmaz olsa da bir dakikalığına derin bir nefes alın ve bilinmeyene adım atmadan önce aşağıdaki ipuçlarından yardım alarak kendinizi zihinsel olarak yeni hayatınıza hazırlayın.

1. Güvenli konaklamaya öncelik verin

Artık yeni bir ülkedesiniz. Eğer o büyük şehirde, önemli turistik mekanlara yakın ve çok ucuza harika bir daire bulmanın kolay olacağını düşünüyorsanız o kadar emin olmayın deriz. Bu niteliklere sahip yerler her zaman daha pahalıdır, dolayısıyla bütçenize uygun bir yer bulmak için yaşayacağınız yer konusunda esnek olmanız gerekebilir.

Kendinize uygun bir ev bulmak için bir emlakçı bulabilir, ilanlara göz atabilir, diğer gurbetçilerle konuşabilir veya Airbnb gibi pek çok çevrimiçi konut sağlayıcısından birini kullanabilirsiniz.

2. Yeni arkadaşlar edinmek zor ama mümkün

Evinizi bulduktan sonra sıra arkadaş edinmekte. Ancak muhtemelen nereden arkadaş edinebileceğinizle ilgili en ufak bir fikriniz bile yok. Lise ve üniversitedeyken arkadaş edinmek nispeten kolaydı. Hepiniz aynı yaştaydınız, aynı etkinliklere katıldınız, aynı çevrede büyüdünüz… Yurtdışında arkadaş edinmekse bunlardan çok daha farklı. Yeni bir şehirde, hatta yeni bir ülkede insanlarla tanışmak, arkadaşlık kurmak için yepyeni bir yaklaşım benimsemek gerekiyor. Bunun için aşağıdaki ipuçlarından yararlanabilirsiniz:

  • Online buluşmaları araştırın. Bulunduğunuz bölge hakkında yazan insanları aratın ve onlarla bir kahve içmek üzere buluşma ayarlayıp ayarlayamayacağınıza bakın. Ayrıca göçmen buluşmalarını da araştırabilirsiniz. Elbette güvenlik nedeniyle yeni insanlarla ilk kez buluşurken halka açık alanları tercih ettiğinizden emin olun.
  • Yerel bir topluluğa katılın. Yemek yapmayı sever misiniz? Ya da açık havada bisiklet sürmeyi? Sizinle benzer zevkleri paylaşan topluluklar mutlaka vardır. Online bir grup bulun ve onlarla hem hobilerinizi sürdürün hem de arkadaş olun.
  • Yerel dili öğrenin. Taşındığınız bölgedeki yerel dil okullarına göz atın veya online eğitim veren yerler arayın.
  • Online bir göçmen organizasyonuna katılın. Tamamen yabancı hissettiğiniz bir yerde, kendi ülkenizden bir grup insanla konuşmak harika olabilir.
  • Tutkulu olduğunuz bir konuda ders alın: Bu ister yemek pişirme, ister dil, ister dans olsun, böyle yerlerde sizinle benzer ilgi alanlarına sahip insanlarla tanışacağınızdan emin olabilirsiniz.

3. Uzaktaki sevdiklerinizle iletişimi sürdürün

Artık hem güvenli bir eviniz hem de görüşebileceğiniz arkadaşlarınız olduğuna göre, bu harika gelişmeleri sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Skype, Facetime, Snapchat vb. sosyal platformlar sayesinde, uzakta da olsanız sevdiklerinizden ayrı düşmek zorunda değilsiniz. Yine de başka bir ülkeye adapte olmaya çalışırken, onlarla iletişim halinde olmak biraz çaba gerektirir. Her şeye rağmen sizi özleyen sevdiklerinize zaman ayırmayı unutmayın ve mesafelerin ilişkilerinizi zorlamasına izin vermeden onlarla iletişimde kalmanın yollarını arayın.

4. Konu ulaşım ve bürokrasi olduğunda sabırlı olun

Ev tamam, yeni arkadaşlar tamam, arkanızda bıraktığınız güçlü bağları da başarıyla sürdürüyorsunuz… Artık temel koşulları sağladığınıza göre tek yapmanız gereken, bu yeni ülkede nasıl yaşayacağınızı öğrenmek. Söz konusu devlet dairelerinde halledilmesi gereken işler olduğunda, bu tür kurumların daha yavaş hareket ettiğini unutmayın. Yani muhtemelen sabırlı olmayı öğrenmeniz gerekecek. Veya toplu taşıma araçlarını ilk kez tek başınıza başarılı bir şekilde kullanmayı başardığınızda bir zafer dansı yapmak isteyeceksiniz. Kendinizi bambaşka toplu taşıma güzergahlarına alıştırmak, doğru miktarda döviz bozdurmak ve yanınızda taşımak gibi görevler başlangıçta göz korkutucu olabilir. Emin olun zamanla hepsinin üstesinden geleceksiniz.

5. Farklı kültürlerin görgü kurallarına alışmak için kendinize zaman tanıyın

Başlangıçta kendinizi ait hissetmeseniz bile dışarı çıkmaktan ve hayata karışmaktan korkmayın. Elbette hatalar yapacaksınız, yine de nezaket gösterdiğiniz, ülkenin görgü kurallarını araştırdığınız ve merak, öğrenme şevkiyle ilerlediğiniz sürece sorun çıkmayacaktır. Dahil olduğunuz kültürü anlamaya çalışmak için ayrıca aşağıdaki ipuçlarını da göz önünde bulundurabilirsiniz:

  • Yerel halkı rahatsız edebilecek eylemleri anlayın ve bunları yapmaktan kaçının. Bu eylemler nerede olduğunuza bağlı olarak, sol elinizle yemek yememek gibi basit şeyler bile olabilir.
  • İnsanları nasıl selamlayacağınızı ve yemek kültürünü keşfedin. Arkadaşlarınızla paylaşmak için yeni ve lezzetli tarifler öğrenin.
  • Yerel tatillere bakın. Bu sayede yaşadığınız yerde özgürce gezinebilirsiniz. Hatta göreceğiniz yerleri listeleyin.
  • Saygılı olun. Örneğin bir yiyecek veya içecek ne kadar kötü görünürse görünsün asla surat asmayın veya onu reddetmeyin. Açık fikirli olmayı deneyin ve yeni yaşamınıza ayak uydurmaya gönüllü olun.

6. Yeni zorlukları kucaklamayı öğrenin

Pek çok insan zorlukları olumsuz olarak görür, ancak onların üstesinden gelmek çok tatmin edici olabilir. İşte yurtdışında yaşamak da böyle bir örnektir. Bunu denemek sınırlarınızı zorlayacak ama sonunda çok yönlü bir insan olacaksınız.

7. Zorlandığınız anlarda okumak üzere kendinize bir not yazın

Vazgeçmek ve her şeyi bırakıp geri dönmek isteyeceğiniz zamanlar olacak. Duygularınızın rasyonelliğinizi etkilemesine izin vermek son derece kolaydır. Bunun olmasına izin vermeyin, bunun yerine kendinize bir not yazın ve kendinizi en güçsüz hissettiğiniz anda ona bakın. Elbette ona asla ihtiyacınız olmayabilir. Eğer öyleyse ne güzel. Kolayca uyum sağlamanın tadını çıkarın.

8. Size iyi gelen şeyleri yakınınızda bulundurun

Bazen bir fincan kahve, cüzdanınızdaki bir fotoğraf, sevdiğiniz bir kitap gibi basit bir zevk, size büyük keyif verebilir. Ancak yurt dışındayken, kötü bir gün geçirdiğinizde sizi rahatlatacak basit zevklerinize bile ulaşamayabilirsiniz. Uzaktaki insanların özlediği şey, aslında evlerinin onlara sağladıkları bu tür şeylerdir. Bu yüzden kendinizi üzgün hissettiğinizde bakmak için sevdiğiniz kişisel eşyalarınızı her zaman elinizin altında bulundurun. Bu, dizüstü bilgisayarınızda sevdiğiniz albümleri bulundurmak kadar kolay olabilir. Ne zaman evinizi özlerseniz onları dinleyebilir ve kendinizi mutlu hissedebilirsiniz.

9. Başarılarınızı kutlayın

Ne kadar küçük olduğunu düşünürseniz düşünün, sahip olduğunuz her başarıyı kutlayın. Onu her zaman birisiyle paylaşmak zorunda değilsiniz, çünkü o tamamen size ait. Bunu günlüğünüze yazın ve devam edemeyeceğinizi hissettiğinizde tekrar düşünün. Belki yeni iş arkadaşlarınızla tanışmak konusunda gerçekten endişeliydiniz ama hepsi sizi sevgiyle karşıladı. Küçük başarıların farkında olun. Böylece yakında yeni evinize alışabilirsiniz.

Sonuç olarak yurtdışına taşınmak çok büyük bir karar ve adım. Aynı zamanda dünyayı keşfetmek, başka bir şehri tanımak ve kendi bağımsızlığınızı geliştirmek için de mükemmel bir fırsat. Peki yurt dışına yerleşmek kolay mı? Elbette zor olacak. Ancak bunu yapmak, doğru bir planlama ile kesinlikle mümkün. Daha da önemlisi buna değer! Bu keyifli deneyim için heyecanınızı koruyun ve sabırlı olun. Emin olun, sandığınızdan çok daha kısa bir sürede, harika bir ülkede yepyeni bir hayata sahip olacaksınız!

İlginizi çekebilir: Taşınma sürecinde işinizi kolaylaştıracak ve motivasyonunuzu artıracak ipuçları

Kaynaklar: lifehack.org, gooverseas

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale