X

Yeni yılda kendinize kazandırmak isteyeceğiniz 10 çevre dostu alışkanlık

Yeni yıl demek manevi açıdan pek çok insan için yeni başlangıçlar, yeni umutlar, yeni hayaller demek. Her yeni yılda kendimize yeni hedefler koyarız, gelecek yıl başaracaklarımızın hayallerini kurarız. Peki, bu yeni yılda bazı sürdürülebilir alışkanlıklar da edinmek istemez misiniz?

Gelin, bu yıl hem kendimize hem de gezegenimize iyi gelecek alışkanlıklar kazanmayı hedefleyelim. Uygulanma açısından kolaydan daha az kolaya doğru bir sıralama ile on adet çevre dostu alışkanlık önerisi derledim. İçlerinden sizin yaşadığınız hayat şartlarına ve çevreye uygun bir ya da birkaç tanesini (hatta mümkünse hepsini) seçerek yaşamınız adapte etmeye çalışın. Bu alışkanlıkları kazanabilir ve yılsonuna kadar istikrarlı şekilde uygulamayı sürdürebilirseniz, gezegenimize büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.

Alışkanlık edinin:

1. Hazır aldığınız bir ürünü kendiniz yapmayı

Normalde reçeli hazır alıyorsanız bu yıl bir kez de kendiniz yapmayı deneyin. Satın aldığınız her fabrikasyon ürün, hem üretiminde hem de ambalajlamasında atık açığa çıkarır. Kendiniz yapabildiğiniz her bir üründe bu sanayi atıklarının açığa çıkmasını engellemiş, karbon ayak izinizi azaltmış ve bir de tasarruf etmiş olursunuz. Kendi ekmeğinizi, makarnanızı, turşunuzu yapmayı alışkanlık haline getirebilir ya da dikiş/örgü öğrenerek modada sürdürülebilirliği yakalayabilirsiniz.

2. Tek kullanımlık plastikleri sürdürülebilir alternatifleri ile değiştirmeyi

Tek kullanımlık plastikler, tüm plastik atıkların %80’ini oluşturuyorlar. Okyanuslarda, kuşlar ve karaya vuran balinalar gibi pek çok kurtarılmış (veya kurtarılamamış) hayvanın midelerinde en fazla bulunan plastik çöpler tek kullanımlık olanlar. Üstelik çoğu geri dönüşüme elverişsiz. Sıfır atık hareketi hayat şartlarınıza uymuyor olabilir ama tek kullanımlık plastikleri reddetmek hem kolay, hem de büyük etkiye sahip bir uygulama olacaktır.

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 2: İlk iş, tek kullanımlık plastiklerden kurtulmak

3. Bir yere giderken yürümeyi veya bisiklete binmeyi

Tuzla’dan Küçükçekmece’ye her gün işe gidiyor olabilirsiniz, ben de zaten size her yere yürüyerek gidin demiyorum ama yakın mesafe yolculuklarınızda fosil yakıt yakmak yerine kalori yakmak daha güzel olmaz mı? Mümkün olan uzaklıkta ve koşullarda otomobil ve otobüs yerine yürümeyi, bisiklete binmeyi ya da en azından elektrikli araçları (scooter, tramvay, metro, vb.) tercih ederek sera gazı salınımını azaltabilir ve daha fazla hareket ederek kendinizi kalp hastalıkları riskinden koruyabilirsiniz.

4. Haftanın bir günü bitkisel beslenmeyi

Hayvansal ürün tüketiminizi azaltmanın sağlığınıza ve o hayvanların kendisine olduğu kadar gezegenimize de büyük faydası var. Hayvancılık sektörünün hava kirliliği üzerindeki etkisi, fosil yakıtlardan bile fazla. Zaten yakında kıtlığının yıkıcı etkilerini hissedeceğimiz tatlı su kaynaklarımızı hızla tüketen ve kirleten bir sektör. Üstelik bir avuç insanı doyuracak kadar hayvanı beslemek için kullanılan yem ve tahıl ile şu an açlıkla mücadele eden milyonlarca insanı doyurabiliriz. Tamamen vegan olmak istemeseniz bile en azından haftanın bir günü bitkisel beslenerek gezegenimiz için iyi bir adım atmış olacaksınız.

İlginizi çekebilir: Vegan Dosyası 1: Hayvancılık ve çevre

5. Atıksız alışveriş etmeyi

Tek kullanımlık plastikler plastik atıkların %80’ini oluşturuyor, geriye kalanların %40’ını da ambalaj atıkları oluşturuyor. Plastik ambalajlar tıpkı naylon poşetler gibi ince yapılı olduklarından geri dönüşüm için uygun değil, makinelerin dişlilerine takılıp aksaklıklara sebep oluyorlar. Bu nedenle, eğer tek kullanımlık plastikleri hayatınızdan çıkarmayı başarmışsanız ve çevrenizde ambalajla satılan ürünlerin ambalajsız ya da en azından çevre dostu ambalajla alabileceğiniz alternatifleri varsa, alışveriş ederken bunu göz önünde bulundurmaya çalışın.

İlginizi çekebilir: Sıfır Atık Rehberi 4: Atıksız alışveriş önerileri

6. Çok sevdiğiniz ambalajlı bir üründen vazgeçmeyi

Sağlıklı beslenmeye dikkat ediyor, sporunuzu ihmal etmiyor olsanız da cips, kola, çikolata, sigara gibi zararlı ürünlerden vazgeçemiyor olabilirsiniz. Bunun için kendinizi suçlamayın; bu gibi ürünlerin bağımlılık yapıcı özellikleri vardır. Ancak yine de, eğer aklınıza koyarsanız, tüketim alışkanlıklarınızı değiştirmek sizin elinizde. Zararlı bir tüketim alışkanlığınızı belirleyin ve bir yıl boyunca asla tüketmemeye çalışın. Yeni yıla kendiniz ve (ambalaj atıklarınız azalacağı için) çevre için iyi bir şey yaparak adım atın.

7. İsraftan kaçınmayı

Bu maddeleri sıralarken yemek atıklarının azaltılmasını mı yoksa su ve enerji tasarrufunu mu yazsam veya ikisini de ekleyip 10 yerine 11 madde mi koysam diye kafa patlatıyordum ki hepsini israf adı altında birleştirmek daha mantıklı geldi. Boşa harcanacak suyumuz yok, her gün dolmayan bir barajın ya da kuruyan bir gölün haberini alıyoruz. Sadece Türkiye’de son 60 yılda tam 70 göl kurudu (NTV)! Gıda israfı da bambaşka bir sorun; 2020 yılı itibariyle dünyada yaklaşık 70 milyon insan açlıkla mücadele ederken aynı dünyada yılda 1,6 milyar ton gıda çöpe atılıyor (FAO). Bizim boşa harcanacak ne suyumuz, ne elektriğimiz, ne gıdamız ne de paramız var. Gelin, bu yıl israfın her türlüsünü hayatımızdan çıkaralım ve her alanda ihtiyacımızdan fazlasını tüketmemeyi alışkanlık haline getirelim.

İlginizi çekebilir: Sıfır Atık Rehberi 9: Yiyecek atıkları ve gıda israfı

8. Düzenli olarak ekoloji ile ilgili yeni bilgiler öğrenmeyi

Öğrendikçe gelişir insan. Aylık kitap alışverişlerinizde sepetinize bir tane çevre ve ekoloji ile ilgili kitaplardan eklemeyi ve her ay farklı bir ekolojik konuda kendinizi geliştirmeyi deneyebilirsiniz. Belgeseller de bilgilenmek için harika birer araç, haftada bir mısırlarınızı patlatıp seçtiğiniz bir belgeseli izleyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çevre bilinci kazanmanın en keyifli yolu: Mutlaka okumanız gereken 24 ekoloji ve çevre kitabı

Farkındalığınızı artıracak 5 çevre belgeseli – 2

9. Doğada vakit geçirmeyi

Orman banyosunun ruh sağlığı üzerinde gerçekten büyülü bir etkisi olduğu su götürmez bir gerçek. Hem ruhunuz hem de gezegenimiz için doğada az da olsa düzenli olarak vakit geçirmenin önemi çok büyük. Biraz güneş ışığını, temiz havayı, kuş cıvıltılarını, iyot ve toprak kokusunu hissetmek için arada bir sahillere, parklara, ormanlara küçük kaçamaklar yapın. Doğa ile yeniden bağ kurmak ve onu anlamak, çevre dostu alışkanlıklar edinme kararınızı pekiştirecek ve size tam olarak neyi korumaya çalıştığınızı hatırlatacaktır. Yürüyüş yaparken gözünüze takılan çöpler olursa, onlara da bir el atarsanız şahane olur!

10. Çöpleri ayrıştırmayı

Geri dönüşüm, çevre dostu uygulamaların en sonuncusudur, başka hiçbir alternatif bulunamadığında başvurulan son çaredir. Çünkü hiçbir hammadde sonsuza kadar geri dönüştürülemez ve dönüşüm işleminde de enerji harcanarak atık açığa çıkar. Ancak önemi de yadsınamaz. Kağıt, plastik, cam gibi geri dönüştürülebilen çöplerinizi ayrı çöp torbalarında biriktirip geri dönüşümü kolaylaştırmayı alışkanlık edinebilirsiniz. Organik atıkları çöpe atmak yerine kompost yapmak da iyi bir çöp ayrıştırma yoludur. Atık yağlarınızı lavaboya dökmeyin, şişelerde biriktirin ve atık yağları teslim alan merkezlere teslim edin. Atıklarımızı tamamen sıfırlamanın yolu yok ama atıklarımızı doğru yönetirsek çevreye verdiğimiz zararı büyük ölçüde azaltabiliriz.

Bu hedeflerin her biri karbon ayak izimizi azaltacak ve bizi besleyen gezegenimize verdiğimiz hasarı minimuma indirmemize olanak sağlayacaktır. Sürdürülebilirliğe doğru atılan her adım, en küçük adım bile, doğru yönde atılmış bir adımdır.

Hepimize mutlu, huzurlu, sürdürülebilir ve SAĞLIKLI yıllar dilerim!

Kaynaklar

NTV: https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/son-60-yilda-70e-yakin-dogal-gol-kurudu,r9W6sVJf70WPKp3yIeLmXg
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agricultural Organization of The United Nations, FAO) Raporu: http://www.fao.org/news/story/en/item/196402/icode/

İlginizi çekebilir: Apartman hayatına uygun, uygulaması kolay 9 çevre dostu öneri

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale