X

Yaşam süresini uzatmayı hedefleyen girişimler

Pek çok insan, günümüzün hızla değişen dünyasında sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek istiyor. Hayat öncelikleri arasında başlarda yer alan bu istek, yenilikçi girişimler tarafından somut bir şekilde destekleniyor. Bu girişimler, bilim ve teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanarak insan ömrünü uzatma hedefiyle çalışıyorlar. Bu girişimlerin çalışmaları, wellness ve sağlık sektörlerinde çığır açan çözümleri beraberinde getiriyor.

Genetik mühendislikten biyoteknolojiye, yapay zekadan beslenme bilimine kadar pek çok farklı alanın birleştiği bu girişimler, yalnızca yaşamı uzatmayı değil, aynı zamanda yaşlanma sürecini de yavaşlatmayı hedefliyor. İşte bu girişimlerden öne çıkan isimler:

Altos Labs

Görsel: altoslabs.com

2022’de kurulmuş olan Altos Labs, Amerikan bir biyoteknoloji araştırma şirketi olup hücre gençleştirme yoluyla hücre sağlığına ve dayanıklılığına odaklanıyor. Bu girişim, çeşitli hastalıkları, yaralanmaları ve sakatlıkları önleyerek yaşam süresini artırmak için çabalıyor.

Altos Labs, alanında uzman bilim insanlarını, sağlık profesyonellerini, akademisyenleri ve endüstri liderlerini içeren ekibiyle ön plana çıkıyor. Girişim, yaşlanma sürecini anlamaya ve bu süreci yavaşlatmaya ya da tersine çevirmeye odaklanıyor. Bu odak doğrultusunda biyolojik yenilenme ve yaşlanma karşıtı terapiler girişim tarafından göz önünde bulunduruluyor. Girişim, temelde hücresel ve moleküler biyoloji alanlarında yenilikçi araştırmalar yürütüyor. Bu araştırmalara ek olarak, yaşlanma ve yenilenme biyolojisi üzerine derinlemesine çalışmalar da yapılıyor. Girişim, bahsi geçen araştırmalar ve çalışmalar sayesinde yaşlanma sürecini pozitif yönde etkileyebilecek tedaviler geliştiriyor. Girişimin ürünleri ve hizmetleri henüz başlangıç aşamasında bulunuyor fakat ilerleyen dönemlerde bu ürünlerin ve hizmetlerin geniş çaplı klinik uygulamalara evrileceği vurgulanıyor. Girişimin araştırma alanları arasında şu anda hücrelerin gençleştirilmesi ve rejeneratif tıbbın olanaklarının artırılması yer alıyor.

Seri A finansmanda bulunan Altos Labs, 2021’de düzenlediği yatırım turunda 3 milyar dolarlık yatırım topladı. Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’tan yatırım alan girişim, ileri düzeyde Ar-Ge faaliyetleri yürüterek yaşlanma sürecinin önüne geçme misyonuna sahip.

Human Longevity

2013 kuruluşlu Human Longevity, gelişmiş teknolojiyi kişiselleştirilmiş tıbba entegre ederek yaşam süresini uzatmayı amaçlıyor. Bu girişim, sağlık bilimlerinde reaktif bir anlayış yerine proaktif bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurguluyor.

Human Longevity, 100+ programı ile müşterilerine sağlıklı ve uzun süreli bir yaşantı sunmak için çabalıyor. Kapsamlı bir sağlık optimizasyon programı olan 100+, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi ileri teknolojileri özel bir tıbbi ekip ile birleştiriyor. Bu program kapsamında müşterilerin genomik bilgileri, kan biyobelirteçleri ve derinlemesine görüntüleri alanında uzman profesyoneller tarafından veri değerlendirmesine tabi tutuluyor. Bu değerlendirme sonucunda da çeşitli hastalıkların teşhisi yapılarak bu hastalıklara uygun tedaviler oluşturuluyor. Bu sayede, hem müşterilerin yıllık hassas sağlık değerlendirilmesi yapılıyor hem de insan performansı en üst düzeye çıkartılıyor. Girişim, temel olarak endojen kök hücre fonksiyonunda yaşa bağlı azalmayı ele alarak kanser, diyabet, obezite ve demans gibi hastalıklara odaklanıyor. Müşteriler, girişim ile ilk etkileşimlerinde 11 teşhis kategorisini, 50 kan biyobelirtecini, 3,2 milyar baz çiftini ve 1 tüm vücut MR’ını içeren özel bir veri seti oluşumuna dahil oluyorlar.

Human Longevity, geçen yıl düzenlediği yatırım turunda 10.5 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 340.5 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, hassas sağlık değerlendirmeleri, kişiselleştirilmiş bakım planları, sürekli sağlık takibi ve küresel hizmet ile 10.000’den fazla kişiye yardımcı oluyor.

İlginizi çekebilir: David Sinclair ile uzun yaşamın ve sağlıklı yaş almanın sırları

Unity Biotechnology

2011’de kurulmuş olan Unity Biotechnology, yaşlanmaya bağlı hastalıkları tedavi etmeyi hedefliyor. Bu girişim, yaşlılık yüzünden aktifliğini ve sağlığını yitirmek üzere olan insanlara odaklanıyor. Bu odak doğrultusunda çeşitli rahatsızlıkların etkileri azaltılıyor ve yaşam kalitesi yükseltiliyor.

Unity Biotechnology, yaşlanma sürecini yavaşlatmak ve tersine çevirmek adına senesens hücrelere özel terapiler geliştiriyor. Yaşlanmış hücreler olarak da bilinen bu hücreler, normal hücre döngüsünde yer almıyorlar fakat vücutta birikiyorlar. Bu birikim sonucunda da yaşlanma süreci daha hızlı bir şekilde gelişiyor ve pek çok kronik hastalık açığa çıkıyor. Unity Biotechnology de bu hücrelerin etkisini azaltmaya veya onları tamamen ortadan kaldırmaya odaklanarak yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Girişimin en bilindik hizmeti olan UBX1325, diabetik makula ödemi ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi göz hastalıklarını tedavi edecek bir ilaç olarak geliştiriliyor. Şu anda klinik geliştirme aşamasında olan bu çözüm, gözdeki hastalıklı kan damarlarında birikmiş yaşlı hücreleri ortadan kaldırmak için tasarlanıyor. Bu yenilikçi yaklaşım, retina hastalığına sahip bireyleri baz alarak yaşlılık sürecini tersine çevirmeyi amaçlıyor.

Unity Biotechnology, geçen yıl düzenlediği yatırım turunda 4.3 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 294.9 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, yaşlanmanın negative etkilerini hafifletmek için çabalıyor.

BlueRock Therapeutics

2016’da Versant Ventures ve Bayer AG tarafından kurulan BlueRock Therapeutics, hücresel terapi ve rejeneratif tıp alanında faaliyet gösteriyor. Bu girişim, kök hücre teknolojilerini kullanarak ciddi hastalıkları tedavi etmeye ve yaşlanma sürecini hafifletmeye odaklanıyor.

BlueRock Therapeutics, hasarlı dokuların onarılmasını hedefleyen kök hücre terapileri geliştiriyor. Girişim, temelde nörolojiyi, oftalmolojiyi, kardiyolojiyi ve bağışıklık bilimini baz alıyor. Bemdaneprocel (BRT-DA01) olarak bilinen girişimin ana projelerinden biri, Parkinson hastalığına yönelik hücresel tedaviyi içeriyor. Bu tedaviyle kalp kası hücrelerinin yenilenmesi ve kalbin fonksiyonel kapasitesinin yükseltilmesi göz önünde bulunduruluyor. Bemdaneprocel, Faz I klinik denemelerini tamamladı ve olumlu sonuçlar gösterdi. Bu projenin Faz II denemeleri bu yıl içinde planlanıyor. Bir diğer proje ise kalp yetmezliği gibi kardiyovasküler hastalıklar için kök hücre bazı tedaviler üzerine kurulu. Bu projelere ek olarak, girişim bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklar için de hücresel terapiler geliştiriyor. Bu terapiler, bağışıklık sisteminin dengelenmesini ve güçlendirilmesini amaçlıyor.

Seri A finansmanda bulunan BlueRock Therapeutics’in toplam fon miktarı 225 milyon dolar. Girişim, kök hücre teknolojilerine bağlı kalarak tedavi edilemeyeceği düşünülen hastalıklara tedavi üretmek için çabalıyor.

CohBar

2007 kuruluşlu CohBar, çeşitli hastalıklara yönelik mitokondri bazlı terapötikler geliştirerek yaşlanma sürecine odaklanıyor. Klinik aşamadaki bu girişim, yaşlanma ve metabolik disfonksiyonla ilişkili hastalıkları tedavi etmeyi hedefliyor.

CohBar’ın CB4211 isimli projesi, nonalkolik steatohepatit ve obezite tedavisine yönelik geliştiriliyor. Bu terapötik, 2021 testlerinde ciddi yan etkiler göstermedi ve olumlu sonuçlar sergiledi. Bu proje sayesinde karaciğerde yağlanmanın azalabileceği de öne sürülüyor. Girişimin bir diğer projesi CB5138 Analogları ise idiopatik pulmoner fibrozis gibi fibrotik hastalıklara odaklanıyor. Bu tedavinin akciğer fibrozisini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Girişim, mitokondori kaynaklı petitlerden yararlanarak tedavi edilemeyen hastalıklara özel terapiler geliştiriyor. Bu terapiler aracılığıyla yaşam kalitesinin yükseleceği ve yaşlılığın hafifleyeceği veya tersine döneceği ifade ediliyor.

CohBar, 2021’de düzenlediği yatırım turunda 15 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 39.6 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, evrimsel baskının getirdiği avantajları tıbbi ihtiyaçlara entegre ediyor.

Kaynak: Scispot, Labiotech, Crunchbase

İlginizi çekebilir: Dijital sağlık devrimi: Yenilikçi ve yerli girişimler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale