X

Yaşamınızı ebeveynlerinize borçlu değilsiniz

Pek çok yerde ve zamanda dışarıdan bakıldığında her şeyi “doğru” yapan insanları görürüz. Başarılı, kibar ve ailelerinde sadıktırlar. Ancak içlerinde bir şeyler eksik gibidir. Taşıdıkları sessiz bir ağırlık vardır ve yaşamları sanki tam olarak kendilerine ait değil gibidir.

Şöyle şeyler söyleyebilirler: “Ailem çok şeyi feda etti, onlara bu başarıyı borçluyum.” veya “Bu yolu ben seçmedim, benim içim seçildi.” Bazen hedefledikleri her şeyi elde etmelerine rağmen şunu itiraf ederler: “Hala boş hissediyorum.”

Feda edilenlerin borcuna anlam vermek

Bunu feda edilenlerin borcu olarak adlandıralım. Bu görünmez baskı, feda ettikleri her şey için ebeveynlerimize geri ödeme baskısıdır ancak bu parayla değil seçimlerimizle ödenir. Özellikle sıfırdan başlayan ailelerde çok görülür ve bunun yanında aileyi kendi önünüze koymanız gereken kültürlerde yaygındır.

Aslında pek çok ailenin hikayesi çok ilgi çekicidir. Sıfırdan başlarlar, ev, kariyer, aile ve bazen ülke ve dil bile en baştan elde edilir. Çok sıkı çalışırlar, ayrımcılık ile karşılaşırlar, yaslarını daha iyi bir gelecek için bastırır ve taşırlar.

Ancak bazen bu feda edilenler sessiz bir mesaj taşırlar: “Feda ettiklerimizi boşa verme, bizi hayal kırıklığına uğratma.”

Bir uzman bu konuda bir anekdot anlatıyor: “30’larında bir kadın kliniğime geldi ve babasının hayallerini gerçekleştirmek için doktor olduğunu söyledi. İşinden nefret etmiyordu ama onu seçmemişti de. Her bir hasta, onun için çok büyük bir duygusal yükün geri ödemesiydi. Minnettarlığı içtendi ancak kendi sesi için pek pay kalmamıştı.

Başka bir genç danışan ise teknik işlerde çalışıyordu ve şöyle demişti: “Başka birinin hayatını yaşıyor gibiyim.” Ailesi savaştan kaçmış ve sıfırdan başlamıştı. Umdukları her şeyi başarmıştı: İyi bir iş, dengeli hayat ve unvan. Ancak her sabah mutsuz kalkıyordu. Ailesi ise şöyle diyordu: “Her şeyi senin için yaptık, neden hala mutsuzsun?”

Feda borcu sadece zihinsel bir ağırlık da değildir. Ahlak duygusuna da dokunur. Aileniz her şeyi feda ettiyse, minnettar olmanız gerekmez mi? Minnettar olmak ise altında ezilseniz bile bu yolda devam etmek değil midir?

Pek çok ailede, özellikle de bireyselliğin düşük olduğu ailelerde, bu beklentiler genelde cinsiyetle de şekillenirler. Oğulların erkek olmaları ve ailenin finansal geleceğini taşımaları beklenir. Kızlar ise duygusal bakıcılar, kültür ve dil yorumlayıcıları ve ebeveynlerin tamamlanmamış hayallerinin araçları haline gelirler.

Bu noktada mesele aileleri suçlamak değildir. Pek çok aile sevecen ve güçlüdür, pek çoğumuzun hayal edebileceğinden daha fazla şey çekmiştir. Pek çoğu hale kendi travmasını taşır. Ancak iyi niyetlerden maraz doğabilir.

Sevgi itaate bağlandığında sevgi gibi hissettirmeyebilir. Koşullu hale gelir. Bu koşullu sevgi ise zamanla anksiyete, suçluluk ve depresyona dönüşür.

Bunun adı konulmadığında neler olduğunu çok defa görürüz. Kırklı ve ellili yaşlarındaki pek çok insan hala kendi koşulları altında yaşayamaz. Aileleri artık çok fazla müdahale etmiş olmaktan pişmandırlar ancak bu gidişatı tersine çevirme imkanları yoktur. Sevgi dolu bu aile artık konuşulmayan bir tiksinme ve özlem ortamına dönüşür.

Buradan nereye gitmeli?

Kendinizde bu feda borcunu görüyorsanız, ilk adım bunun adını koymaktır. Bunu sesli söylemek minnettar olmadığınız anlamına gelmez. Sizi dürüst yapar. Ebeveynlerinizi sevebilirsiniz ancak onların hayalleri size ağırlık yapabilir. Vazgeçtikleri şeyleri onurlandırabilir ancak farklı şeyler isteyebilirsiniz. Minnettarlık kendiliğinizi bırakmanızı gerektirmez.

Kendinize şunu sormak da fayda sağlayabilir: Gerçekten özgür olsaydım, neyi seçerdim? Beni yaşatan nedir? Bu sorular özellikle de yıllardır olmanız gerektiğini düşündüğünüz kişi olduysanız korkutucu olabilirler. Ancak temeldirler. Kendi evimize dönmemizi sağlarlar.

Özellikle bu tür ailelerdeki dinamikleri anlayan bir terapist bu alanı size sağlayabilir. Ayrıca günlük tutmak, topluluk sohbetleri ve arkadaşlıklar gibi yerlerde kendiniz olmak güvenlidir.

Bu yazıyı okuyan anne babalara seslenmek gerekirse, sizin rolünüz de önemli denilebilir. Çocuğunuza söyleyebileceğiniz en iyileştirici şey şudur: “Bana yaşamını borçlu değilsin. Seni sevdiğim için fedakarlıklar yaptım, seni kontrol etmek için değil.” Hikayenizi güçlendirici bir ilham için paylaşın, suçluluk yaratmak için değil. Çocuğunuzun kim olduğunu ondan dinleyin, kim olmasını umduğunuzu değil. Bu tür bir sevgi kapıları açar, kapatmaz.

Evet, eski hayallerinizi bırakmak zorlu olabilir. Yas tutmanız gerekebilir. Ancak diğer tarafta çok daha iyi bir şey var. Karşılıklı saygı ve gerçek bağ içeren bir ilişki, sessiz bir baskı ve dile gelmeyen beklentiler değil.

Kültür olarak başarıyı tekrar tanımlamamız gerekiyor. Kariyer, para veya ev sahipliği başarı değildir. Gerçek başarı duygusal sağlıktan, özgürlükten, keyiften ve kendi yaşamınızı seçme özgürlüğünden çıkar.

Feda borcu gerçektir ancak bizi tanımlaması gerekmez. Geçmişe merhametle bakabilir ancak farklı bir gelecek seçebiliriz. Geldiğimiz yeri onurlandırabilir ve kendimize onun ötesinde gelişme izni verebiliriz.

Ve her şey gerçeği söylemekle, kendimize söylemekle, birbirimize söylemekle, nesiller arası söylemekle başlar.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Ailenizin ‘günah keçisi’ siz olabilir misiniz?Ailenizin ‘

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale