X

Yakınlık korkusu, nedenleri ve başa çıkma yolları

“Ben de bağlanma korkusu var, ben yakınlık kuramıyorum, insanlara güvenmiyorum, yakın ilişkilerin içinde olmak istemiyorum” veya buna benzer cümleleri belki ilişkilerinizde kurmuş; belki de duymuş olabilirsiniz… Peki, bu ve benzeri cümlelerin altında yatan olası bir sebebin yakınlık korkusu olabileceğini biliyor muydunuz? Yakınlık korkusu yaşayan kişiler, genellikle yakın olmak, sıkı ilişkiler kurmak istese, hatta hayatlarını birilerini almaya can atsalar da insanları kendilerinden uzaklaştırabilir, hatta kendi ilişkilerini sabote edebilirler.

Yakınlık korkusunun altında istismar, çocukluk travmaları, kaygı bozuklukları gibi birçok olumsuz sebep yatıyor olabilir. Sadece romantik ilişkilerde değil; sosyal arkadaşlık ilişkilerinde de bu korkunun kaynağını bulmak, sorunun üstesinden gelmek ve sağlıklı ilişkiler inşa edebilmek için yakınlık kavramını ve yakınlık korkusunu detaylıca ele almak gerek.

Yakınlık türleri ve yakınlık korkusu

Yakınlık, gerçek benliğimizi başkalarına dürüstçe ifade edebildiğimiz ve bu şekilde onlarla derinden bağlantı kurabildiğimiz anlamına gelir ve farklı kaynaklardan gelen deneyimlerle beslendiği için farklı türlere ayrılır:

Cinsel yakınlık: İsminden de anlaşılacağı üzere cinsel yakınlık, kişinin kendini cinsel olarak açık bir şekilde ifade edebilmesi, cinselliğe istekli olması, aynı zamanda fantezilerini, arzularını, cinsel ihtiyaçlarını paylaşması şeklinde tanımlanır.

Duygusal yakınlık: Kişinin duygularını ve duygusal ihtiyaçlarını ifade edebilmesi anlamına gelir. İlişkilerde güvenli bağ kurulmasına yardımcı olan en önemli yakınlık türlerinden biridir. Kişinin umutlarını, endişelerini, mutluluklarını, üzüntülerini veya korkularını paylaşabilmesi olarak tanımlanır.

Entelektüel yakınlık: Kişilerin görüşlerini paylaşabilme yeteneği olarak tanımlanır. Siyaset, felsefe ya da din hakkındaki tartışmaları konular üzerine paylaşım yapabilmek entelektüel yakınlıkla ilgilidir. Düşünceler çatışsa da farklı görüşlere saygı duyabilmek, bu yakınlık türünün özelliklerindendir.

Manevi yakınlık: Manevi yakınlık, yalnızca din konusuna odaklanmaz. Dini içerebilir, ancak onun da ötesinde kişinin ruhsal inançlar hakkında yargılayıcı tutumlar sergilemeden konuşabilmesidir. Maneviyatın kişi için ne ifade ettiğini aktarabilmesi, manevi yakınlık türü ile ilişkilidir.

Yaratıcı yakınlık: Kişilerin başkalarıyla yeni bir şeyler planlaması, yaratıcı çalışmalarda bulunabilmesi yaratıcı yakınlık ile ilgilidir. Birlikte sanat dersi almak, yeni bir tasarımsal projeye başlamak gibi etkinlikleri beraber gerçekleştirebilmek yaratıcı yakınlığın parçalarıdır.

Yakınlık korkusu, bu yakınlık türlerinden bir veya daha fazlasını farklı derecelerde içerebilir. Bu korku, kişinin gerçek benliğini göstermekten, başkalarıyla paylaşmaktan kaçınması olarak tanımlanır. Yakınlık korkusu kişinin hiçbir yakın ilişki istememesi demek değil; istese de sınırlarının bu ilişkiyi kurmasına izin vermemesidir.

Dışarıdan bakan bir göz için yakınlık korkusu; öfke, kızgınlık, soğukluk, umursamazlık gibi görünebilir ancak arkasında ciddi sebepler barınabilir. Yalnızlık korkusunun olası nedenlerine geçmeden önce kişinin kendisinde ya da çevresindekilerde bu korkunun olup olmadığını fark etmesi için belirtilerine değinmek, kaynağa ve çözüme ulaşmak iyi bir başlangıç olabilir. Yakınlık korkusu belirtileri arasında şunlar yer alır:

-Düşük özgüven
-Güven sorunları
-Öfke krizleri
-Fiziksel temastan kaçınma
-İlişkilerde risk almama
-Sosyal izolasyon
-Doyumsuz cinsel arzu
-Duyguları paylaşmama
-İlişkilerde işler ilerledikçe/ciddileştikçe kaçma
-İstikrarsız ilişkilere sahip olma
-Zayıf iletişim becerileri
-Ciddi konuları konuşmaktan kaçınma
-Hayalleri/hedefleri paylaşma isteksizliği
-İlişkileri sabote etme

Kendini farklı şekillerde belli edebilen yakınlık korkusunun sebepleri ele alındığında genellikle ailevi sorunlar, çocukluk travmaları gibi geçmiş deneyimler yer alsa da farklı psikolojik ve duygusal faktörler de yakınlık korkusuna yol açabilir.

Yakınlık korkusunun nedenleri

Birinin yakınlıktan korkmasına, samimi ve uzun soluklu ilişkilerden kaçınmasına, kendini gerçek anlamda ortaya koyamamasına neden olabilecek farklı sebepler vardır:

  • Reddedilme korkusu: Yakınlık korkusu, reddedilme korkusundan kaynaklanıyor olabilir, bu nedenle bir ilişki kurmaya yönelik ilk adımları atmak çok gelir. Daha önce reddedilme deneyimi olan kişiler, benzer bir durumu tekrar yaşamamak, aynı acıyı yeniden alevlendirmek istemiyor olabilirler.
  • Terk edilme korkusu: Yakın bir ilişkiye girdikten sonra diğer kişinin ayrılacağından endişeleniyor olmak, kişinin terk edilmekten; dolayısıyla da yakınlıktan korkmasına sebep olabilir. Terk edilme korkusu, çocuklukta yaşanan olumsuz bir deneyimden, ebeveynlerin ölümü gibi trajik kayıplardan ya da daha önce terk edilmiş olmaktan kaynaklanabilir.
  • Çekingen kişilik bozukluğu: Genetik veya çevresel çeşitli faktörler kişinin çekingen bir kişilik yapısına sahip olmasını etkileyebilir. Çekingen ya da kaçınmacı olarak bilinen bu kişilik bozukluğu kişinin utangaçlık, yargılanma, aşağılanma gibi duyguları yoğun yaşamasını tetiklediği için yakınlık korkusu benimsemesine neden olabilir.
  • Çocuklukta cinsel istismar: Çocuklukta yaşanan cinsel istismar, yakın duygusal veya cinsel ilişkilerden korkmaya yol açabilir. Bu tür bir istismar, başka bir kişiye samimi olmaya yetecek kadar güvenmeyi zorlaştırabilir.

Bu sebeplerin yanı sıra bazı risk faktörleri de yakınlık korkusunun gelişmesine zemin hazırlayabilir. Başta güvenli bağlanmanın eksikliği, ebeveynlerde madde kullanımı, duygusal ihmal, sözlü taciz, ihmal edilme gibi olumsuzluklar da yakınlık korkusuna neden olabilir.

Yakınlık korkusu ile baş etmenin yolları

Tedavi edilmediğinde depresyon, madde kullanımı, anksiyete bozuklukları gibi ciddi sorunlara yol açabilen yakınlık korkusu ile baş etmenin yollarını bilmek, hem kendinize hem de çevrenizde bu korkuyu yaşayanlara destek olmanızı sağlayabilir. Yakınlık korkusunun kökleri, karmaşık ve derin geçmiş olaylara, travmatik deneyimlere dayanıyorsa, bu tür bir korkunun üstesinden gelmek için profesyonel bir destek almak en iyi çözüm olacaktır. Diğer yandan, önleyici ve iyileşmeyi destekleyici küçük adımlar da bu korku ile başa çıkmakta yardımcı olabilir:

1. Kendinize zaman tanıyın

Yakınlık korkusunun üstesinden gelmek bir günde gerçekleşmez. Bu nedenle sabır çok önemlidir, kendinize ihtiyacınız olan zamanı tanıyın. Korkunuzu, bir kusur olarak görmemeye çalışın; geçmişinizden kaynaklanan ve üzerinde çalışarak iyileştirebileceğiniz daha basit bir özellik olarak yorumlayın.

2. Geçmişinizi değerlendirin

Yakınlık korkunuzu sıfırlamak için geçmişteki köklerini söküp atmanız şart. Bir anda geçmişe dönüp her şeyi affetmek, kabullenmek kolay olmasa da imkansız değil. Belki olumsuz ebeveyn figürleri sizde bu korkuyu yarattı; ihmal edildiğiniz, değer görmediğiniz bir ailede büyüdünüz… Ama sizin ebeveynlerinizle olan ilişkinizin tek bir model olmadığını fark etmek; mutlu, güvenli, sağlıklı yakın ilişkilerin de mümkün olduğunu anlamanıza yardımcı olabilir. Kötü bir örnek, geri kalan tüm örnekleri temsil etmez.

3. Geleceğinize bakın

Hedeflerinizi, hayallerinizi gözünüzde canlandırın. Gerçekten ne istediğinizi, nasıl mutlu olacağınızı düşünün. Hayatı paylaşabileceğiniz bir eş, dost, partner size ne hissettirirdi? Mutlu anıla biriktirebileceğiniz insanlarla birlikte geçireceğiniz zamanları düşünmek size iyi geliyorsa, korkunuzun bunların önüne geçmesine izin vermemek için çabalayın.

4. Kendinizle barışık olun

Yakınlık korkusuyla başarılı bir şekilde savaşmak için önce kendinizle barışık olmalısınız. Kendi değerinizi bilin ve özşefkati hiçbir zaman ihmal etmeyin. Sizi sürekli rahatsız eden, strese sokan, karamsarlığa düşüren iç sesinizi susturun. Kendinizi eleştirmekten, sürekli olumsuz yargılarda bulunmaktan vazgeçin. Korkunun sizi ele geçirmesine izin vermeyin; siz ondan çok daha fazlasısınız.

Güven duymanın ve yakınlığın sizin için ne anlama geldiğini anlamak için zaman ayırın, sabırlı olun, kendinizi, korkunuzu kucaklarken, öz şefkat ve öz sevginin gücünü hafife almayın. Mutlu olmanın, başkalarıyla güzel anılar biriktirmenin mümkün olduğunu, yaşamınızı zenginleştirebileceğini hatırlayın.

Kaynak: healthline, mindbodygreen

İlginizi çekebilir: Yalnız olmak ve yalnız hissetmek arasındaki ince çizgi: Yalnızlık tercihiniz mi kaderiniz mi?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale