X

Vücudumuzdaki doğal detoks organları ve onları desteklemenin yolları

Detoks, özellikle son yıllarda sıkça karşılaştığımız bir kavram. Hatta çoğu insana göre diyetten daha “havalı”. Çünkü bir nevi, daha kısa vadeli bir çözüm ve daha hızlı sonuçlar vadediyor. Detoks programlarının çoğu, bol su ve sadece sıvıdan oluşan bir diyet yoluyla sisteminizdeki toksinleri dışarı atma fikrine dayanıyor. Bu tür bir diyeti uygulamanın ise sindirim sisteminize mola verdirebileceği; kilo kaybından, daha fazla enerjiye kadar mucizevi sonuçlar getirebileceği düşünülüyor. Tek sorun, uzmanlara göre bunların herhangi birini destekleyecek sıfır kanıt var.

Detoksun vücudu arındırıcı etkisi böylesine sık konuşulurken, bir diğer yandan bu tür bir dil yanıltıcı da olabilir. Çünkü vücudumuz aslında, doğal olarak 7/24 kendini arındırma yeteneğine sahip. Gereksiz metabolitlerden ve istenmeyen toksinlerden kurtulmaya yardımcı olan özel süreçlere sahip altı organımız var. Rutgers New Jersey Tıp Fakültesi’nde tıbbi toksisite bölümü şefi olan Dr. Lewis Nelson, bunu şöyle açıklıyor: “Vücudumuz, dış dünyayla iç içe yaşamak üzere gelişti ve buna hızla uyum sağladı. Yüksek dozlardaki her şey vücudumuz için toksik olabilir, bu nedenle vücudumuz, birikmesine izin verildiğinde toksik olabilecek bileşikleri, normal bir seviyede tutmak üzere programlanmıştır.”

Uzmanlar, vücudumuzun gün boyunca kendine detoksa yardımcı olmak için bir filtreleme sistemi gibi davrandığını söylüyor. Başka bir ifadeyle, birden fazla organ sistemi, biz çalışırken, uyurken veya her ne yapıyorsak onu yaparken, filtreleme ve detoksifikasyon işini yapmak için birlikte çalışıyor. Peki, bu organlar hangileri ve nasıl toksinleri yok etmeye yardımcı olabiliyorlar? İşte düzenli olarak detoks yapmamızı sağlayan organlarımız ve onları desteklemenin yolları.

1. Karaciğerimiz

Karaciğerimizin, tükettiğimiz besinleri parçalamak, işlemek ve onları doğru yerlere taşımak da dahil olmak üzere bir dizi işlevi var. Karaciğer aynı zamanda bir dönüşüm organı. Genellikle bileşikleri -toksik veya başka türlü- böbrekler yoluyla elimine edilebilecek suda çözünür bileşiklere dönüştürmekten sorumlu. Karaciğerimizin bunu yapmasının, karaciğer dokusundaki enzimler ve doğrudan GI yolunuza salınan safra dahil birkaç farklı yolu var. Uzmanlar bu hayati organı, oldukça güçlü bir organ olarak nitelendiriyor ve kanı kalbe geri göndermeden önce içerisindeki bakteriler, ilaçlar, alkol, yiyecek ve amonyak gibi toksinleri filtrelediğini belirtiyor. Peki karaciğerimizin bu yeteneğini nasıl destekleyebiliriz?

  • Öncelikle alkol tüketimini sınırlandırın. Filtrelenecek bu kadar çok bileşik varken, alkol de dahil olmak üzere toksinlere maruz kalmanızı sınırlamanız en iyisi.
  • Pestisitler ve diğer toksinler karaciğerinize zarar verebilir. Kullandığınız kimyasalların üzerindeki uyarı etiketlerini okuyun.
  • Hepatit A, B ve C’yi önleyin. Hepatit A ve B, karaciğerin viral hastalıklarıdır, bunları önlemek için aşı olun.
  • Hepatit B ve C, sonunda karaciğerinizi tahrip edebilecek kronik durumlara dönüşebilir. Kan ve diğer vücut sıvıları ile bulaşırlar. Bunun için güvenli cinsel ilişkiye önem verin.
  • Hepatit A ise kontamine yiyecek veya su ile temas yoluyla yayılır. Ellerinizin hijyenine özen gösterin.
  • İlaç kullanımına ve bitkilere dikkat edin. Uzman önerisi olmadan kendi başınıza ilaç kullanmayın.
  • Egzersiz yapın ve iyi beslenin.

2. Böbreklerimiz

Böbreklerimiz, vücudumuzdaki atıkları ve fazla sıvıyı uzaklaştırmak için çalışan fasulye şeklindeki iki organdır. Sağlıklı böbrekler, 2 dakika içerisinde yaklaşık yarım bardak kanı filtreler ve atıkları, fazla suyu uzaklaştırır. Ayrıca vücuttan atıkları ve sıvıyı taşıyan idrarı da üretirler. Bunu da sıvı ve elektrolit dengesini, bunların vücuttaki emilimini kontrol eden hassas hücre ve kan damarları ağları sayesinde yaparlar. Vücuttaki çeşitli maddeleri ayırt ederek vücudun ihtiyaç duyduğu şeyleri tutmak ve ilaçlar, çevresel toksinler gibi ihtiyaç duymadığı şeyleri bırakmak üzere bir filtreleme işi üstlenirler.

Bununla birlikte, uzmanlara göre, aşırı kilolu veya obez olan bireylerin, böbreklerin düzgün çalışmasına engel olabilecek sağlık sorunlarıyla karşılaşma olasılığı daha yüksektir. Peki böbreklerimizin işlevini desteklemek için neler yapabiliriz?

  • Besin açısından yoğun ve bitki merkezli bir diyet benimseyin.
  • Düzenli egzersiz yapın.
  • İyi ve kaliteli uykuya gereken önemi verin.
  • Bağırsaklarınıza iyi bakın.
  • Hormonal dengeyi bozabilecek alışkanlıklardan uzak durun.

3. Ciğerlerimiz

Ciğerlerimiz, soluduğumuz havadaki parçacıkları filtreler ve böylece istenmeyen bileşikleri izole ederek hava yoluyla kan dolaşımımıza girmelerini engeller. Hava yollarındaki az miktarda sıvı veya mukus, akciğer astarını parçacıklardan korumak konusunda gerçekten çok önemlidir ve onları solunum sisteminden geri çıkarmaya yardımcı olur. Ayrıca bazı uçucu bileşikler nefesle dışarı atılabilir, ancak kandaki çoğu bileşik uçucu değildir. Peki ciğerlerimizin işlevini desteklemek için neler yapabiliriz?

  • BMC Pulmonary Medicine tarafından 2017 yılında yapılan bir araştırma, düzenli egzersiz yapmanın (yani günde en az 10 dakika, aralıksız orta ile şiddetli fiziksel aktivite) akciğer kapasitesini artırmaya ve akciğerleri iyi çalışır durumda tutmaya yardımcı olabileceğini göstermekte.
  • Ve tabii sağlıklı akciğerler, diğer etkili detoks yollarını da destekler!

4. Lenfatik sistemimiz

Lenfatik sistem, vücudumuzu yabancı cisimlere ve istenmeyen bileşiklere karşı korumaya yardımcı olan karmaşık bir damar, doku ve organ ağıdır. Lenf düğümlerimiz ve lenfatik sistemimizdeki diğer organlar (örneğin dalak, timus, bademcikler, mukoza zarları ve kemik iliği), yabancı partikülleri ve istenmeyen mikropları uzaklaştırmak için lenfleri filtreler. Ardından, lenfositler (bir tür beyaz kan hücresi) onları yakalar ve ortadan kaldırır.

Başka bir ifadeyle, lenfatik sistem, vücudun kanalizasyon sistemi olarak bilinir. Bu sistem, hücreleri ve dokuları yıkayan sıvıları alır ve onları kan damarı sistemine geri döndürür. Lenf sistemi tam olarak bir filtre gibi çalışmasa da, kanı filtrelenebileceği yerlere geri döndürür -tıpkı bir iletim sistemi gibi-. Peki lenfatik sistemimizin işlevlerini desteklemek için neler yapabiliriz?

  • Bol miktarda su içmek, lenfin vücudunuzda daha kolay hareket etmesine yardımcı olabilir.
  • Herkesin hidrasyon ihtiyacı farklı olsa da uzmanlar günde 2-2,5 litre su tüketilmesini önerir.

5. Cildimiz

Cildimizin, toksinlerin ter yoluyla atılmasına ek olarak, bileşiklerin vücuda girmesini önlemek konusunda koruyucu bir rolü var. Hatta uzmanlar cildi, “toksinlere karşı ilk ve en önemli koruyucu” olarak adlandırıyor. Derinin dış tabakası aslında pul pul dökülen yassı ölü deri hücrelerinden oluşuyor ve istenmeyen maddelere karşı vücudun geri kalanı için ince bir zırh görevi görüyor. Peki cildimizin doğal detoksifikasyonunu desteklemeye yardımcı olmak için neler yapabiliriz?

  • Cildinizi iyi nemlendirin.
  • Düzenli olarak güneş kremi kullanın.
  • Kolajen cilt bariyerimizin mimari gücü, bu nedenle günlük kolajen üretimini desteklemek de önemli bir detoks organı olan cildimizi beslemek için önemli.

6. Bağırsaklarımız

Bağırsaklarımız (veya GI yolumuz) toksinleri ayıklamak için çeşitli sistemlere sahip. GI yolu söz konusu olduğunda, tükürüğün benzersiz mikrobiyotası ve antimikrobiyal etkileri, ilk iki koruma sistemi. Mide, bu koordineli görevi “istenmeyen mikropları ortadan kaldıran asitler üreterek” sürdürüyor. Bağırsaklar ise suyu ve besinleri emiyor, sizi “ilk etapta kan dolaşımınıza girmelerine izin vermeyerek ve onları dışkıdan geçirerek” toksinlerden koruyor. Elbette tüm bunlar, sağlam bütünlüğe sahip bir bağırsak astarınız varsa gerçekleşebiliyor.

  • Sağlıklı bir GI yolu, detoksifikasyon sistemi de dahil olmak üzere tüm vücut refahını destekler! Peki bağırsaklarımızın işlevini desteklemek için neler yapabiliriz?
  • Düzenli olarak kaliteli probiyotik almak, bağırsak mikrobiyomunuzu yükseltmeye, vücudumuzun bağışıklık yanıtını güçlendirmeye ve sağlıklı detoks yollarını desteklemeye yardımcı olabilir.

Kaynak: mindbodygreen, everydayhealth

İlginizi çekebilir: Detoks nedir: Detoksa dair merak ettiğiniz her şey ve kilo verdiren detoks suyu tarifleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale