X

Uykusuz gecelerin sebebi kan şekeri dengesizliği olabilir mi?

Kimi zaman geceleri yatağa yattığınızda bir anda çarpıntı, iç sıkıntısı, huzursuzluk gibi olumsuz hislerle uykuya dalamadığınız oluyor mu? Cevabınız evetse ve bu durumu endişeli düşüncelerinize, stres yaratan duygularınıza, kafanızda dönüp duran kaygılara bağlıyorsanız, bu ihtimalin gerçeklik payı olsa da bir ihtimal daha var: Kan şekeri dengesizliği. Bozulan kan şekeri dengesi, uykunuzu kaçırarak gecenin bir saati endişeli bir şekilde uyanmanıza ya da uykuya hiç dalamamanıza neden olabilir. Bu yazımızda kan şekerinin uykuyla olan bağlantısını ve kan şekerini dengede tutmak için beslenmenizde nelere dikkat edebileceğinizi bulabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kan şekerinin uykuyla bağlantısı

Kan şekeri düştüğünde vücut, ana stres hormonu olan kortizolu salgılamaya başlar. Kortizol, kan şekeri düzeylerini yeniden dengelemek için glikozun kaslardan veya karaciğerden parçalanıp kan dolaşımına salınması için sinyal verir. Eğer kan şekeri seviyeniz sürekli dengesizse, vücudunuz bu işlemi olması gerekenden daha fazla tekrarlayacaktır.

Örneğin, gece yüksek karbonhidratlı bir yemek (birkaç dilim pizza, mini kekler ya da üç beş ısırık taze ekmek) yediyseniz, kan şekeriniz hızla yükselir çünkü, rafine karbonhidratlar kısa sürede glikoza dönüşür. Kan şekerinizdeki bu yükselişi, birkaç saat sonra muhtemelen tam da derin uykuya dalacağınız zamanda keskin bir düşüş izler. Bu ani düşüş nedeniyle, vücut kortizol ile birlikte “dövüş ya da kaç” hormonu olan adrenalini kan dolaşımına dahil eder.

Adrenalinin de kanınıza karışması ile birlikte de 3-4 gibi sabahın erken saatlerinde endişeli bir şekilde uyanmanız olasıdır. Yani, sizi rahatsız edici bir şekilde uyandıran şey endişenin kendisi değil; kan şekerinizdeki o ani düşüştür. Öyleyse, sağlıklı bir yaşam için olduğu kadar rahat, konforlu ve huzurlu bir uyku için de kan şekerinin dengede olması çok önemlidir.

Kan şekeri dengesizliği

Peki, kan şekeri dengesizliğini nasıl fark edebiliriz ki dengeleyelim diye merak ediyorsanız hemen belirtelim. Birçok insanda benzer şekillerde kendini belli eden kan şekeri dengesizliğinin en yaygın belirtileri arasında şunlar yer alır:

– Öğün aralarında ve/veya yemek sonunda tatlı isteği
– Öğün atlandığında sinirlilik veya sersemlik
– Kahvaltıda aç hissetmemek
– Enerji için kahve ve şekere bağımlı olma
– Gece yarısı uyanma
– Kilo vermede zorluk
– Sık idrara çıkma
– Artan iştah ve susuzluk
– Titrek veya gergin hissetmek
– Zayıf hafıza ve unutkanlık

Yaşam kalitenizi olumsuz yönde etkileyen benzer belirtilerle sık sık karşılaşıyorsanız kan şekerinizi dengelemek için yaşam tarzınızda değişiklikler yapmanız gerektiğini fark etmeniz şart.

Kan şekerini dengelemek için nasıl beslenmek gerekir?

Yukarıdaki belirtiler sizin de hayatınızda geniş bir yer işgal ediyorsa beslenmenize dikkat ederek kan şekeri seviyenizi dengeleyebilmeniz mümkün. İşte kan şekerini dengelemek için beslenmenizde dikkat etmeniz gerekenler:

1. Yüksek kaliteli yağlar ve proteinler içeren düşük karbonhidratlı bir kahvaltı yapın: Sabah uyandığınızda, uzun süre yemek yemediğiniz için kortizol seviyeniz en yükseklerde olur, bu nedenle kendinizi çok aç bırakmadan ve uyandıktan sonraki birkaç saat içinde sağlıklı bir kahvaltı yaparak kan şekerinizin dengelenmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin, haşlanmış yumurta ve bir avuç fındık gibi yiyeceklerden oluşan bir kahvaltı kan şekerini stabilize etmenin yanı sıra dengeli bir öğün tüketmenize de yardımcı olabilir.

2. Öğünler arasında sersemlik veya sinirli hissediyorsanız, yüksek proteinli bir atıştırmalık yiyin: Kan şekeri dengesizliğinin belirtilerinden biri olan öğün aralarında sinirli, gergin, endişeli veya sersem olma halini önlemenin en etkili yollarından biri proteinli bir öğün ile ara öğün yapmaktır. Çiğ kuruyemişler, protein bazlı smoothie ya da sağlıklı bir protein bar iyi bir alternatif olabilir. Kan şekeri seviyeleriniz dengelenmeye başladığında öğünler arasında daha uzun süre rahat kalabildiğinizi göreceksiniz.

3. Kan şekeri dengesizliklerini önlemek için yüksek karbonhidratlı beslenmekten kaçının: Yemek yedikten sonra uykunuz geliyorsa veya canınız hemen tatlı bir şeyler çekiyorsa, bu çok fazla karbonhidrat tükettiğinize işarettir. Ve yüksek karbonhidrat tüketimi hızlıca kan şekeri dengesizliğine yol açar. Bu nedenle öğünlerinizde dengeye önem vermeli ve sağlıklı karbonhidratları belli miktarlarda tüketmelisiniz. Örneğin, normal bir öğününüz %25 protein, %25 karbonhidrat, %10 yağ ve %40 sebzeden oluştuğunda dengeyi yakalayabilirsiniz. Çavdar ekmeği, esmer pirinç, kinoa, karabuğday, kepekli makarna gibi tam tahıllı, daha fazla mineral ve lif içeren sağlıklı karbonhidrat kaynaklarına yönelebilirsiniz.

4. Şekerli veya nişastalı yiyeceklerden kaçınmaya çalışın: Kan şekeri dengesini bozan en tehlikeli alışkanlıklardan biri de yüksek miktarda şeker ve nişasta içeren gıdaları sık sık tüketiyor olmaktır. Şekerli bir enerji içeceği ya da çikolatalı bir gofret anlık olarak ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi sağlıyor gibi görünse ve tatlı isteğinize cevap verse de, hızla yükselen kan şekeriniz hemen ardından hızla düşüşe geçeceği için enerji çökmeleri, sinirlilik, uyku sorunları, huzursuzluk, endişeli ruh hali yaşamanız olası.

Hem gün içinde ruh halinizi iyi tutmak hem gece kaliteli bir uyku deneyimi yaşamak için kan şekeri dengesizliklerin önüne dengeli ve sağlıklı beslenmeyle geçebilirsiniz.

Öte yandan, gıda intoleransları gibi farklı sebeplerden dolayı yorgunluk, endişeli ruh hali, uyku sorunları veya şeker isteği gibi durumları deneyimliyorsanız mutlaka bir uzmana danışarak testlerinizi yaptırmanızda fayda var.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: hipandhealthy

İlginizi çekebilir: Kan şekeri nasıl dengelenir: Kan şekerini düzenlemeye yardımcı iyi yaşam alışkanlıkları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale