X

Ünlü girişimci Adam Hergenrother’den gelecekteki benliğinizi yaratmanıza yardımcı olacak sorular

Çoğu mülakatın vazgeçilmez sorularından biridir: “Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?” Belki içinde bulunduğunuz sektörde kariyer basamaklarını tırmanmak ya da hayallerinizi süsleyen bir iş kurmak gibi farklı cevaplarınız olabilir. Peki, yalnızca profesyonel bir gelişme mi olmalı kendimizden beklediğimiz? Aslında ‘gelecekteki ben’i düşünmek, yaşamın çok daha farklı alanlarını da kapsayan ve sağlığımızdan ilişkilerimize, varlıklarımızdan maneviyatımıza kadar çeşitli yönlerimizi ele almayı gerektiren uzun ve detaylı bir planlamadır; daha doğrusu yaratımdır.

Ünlü girişimci, konuşmacı, iş koçu, Adam Hergenrother Şirketleri’nin CEO’su ve çok satan The Founder & The Force MultiplierThe Founder & kitabının yazarı Adam Hergenrother, kendi yaşam yolculuğundan ve başarılarından yola çıkarak gelecekteki benliği yaratma üzerine bildiklerini paylaşıyor. Gelecekteki benliğimizi yaratmak için bugünden yola koyulmamız gerektiğini söyleyen ünlü iş insanı, “Küçük düşünmenin veya kendinize sınırlar koymanın zamanı değil!” diyerek ilham dolu bir benlik yaratımına rehberlik ediyor. Sonsuz imkan ve olasılıklar içerisinde kendi hayatımızı kendimizin şekillendirebileceğine dikkat çeken Hergenrother, ‘gelecekteki benlik’i yaratmak için yaşamın farklı alanlarından kendimize sorular yönelterek verdiğimiz cevaplar doğrultusunda ilerleyebileceğimizi paylaşıyor. İşte o sorular…

Gelecekteki benliğinizi yaratmak için kendinize sorabileceğiniz sorular

Gelecekteki benliğinizi yaratmak için rehberlik edebilecek birtakım soruları ünlü girişimci 6 kategoriye ayırıyor ve şu şekilde örneklendiriyor:

Profesyonel: Bir sonraki kariyer adımınız nedir? İş-yaşam dengenizin nasıl olmasını istiyorsunuz? Değerlerinizle daha uyumlu yeni bir şirket mi bulmalısınız? Yeni bir ek iş girişimi başlatmayı düşünüyor musunuz?

Finansal: Ne kadar para kazanmak istiyorsunuz? Pasif gelir olarak kazanç elde etmeyi düşünüyor musunuz? Ne sıklıkla ve ne kadar yatırım yapmak istiyorsunuz? Elde etmek istediğiniz net bir varlık değeri mı?

Fiziksel: Nasıl görünmek ve nasıl hissetmek istiyorsunuz? Bunu başarmak için neler yapabilirsiniz? Haftada kaç gün egzersiz yapmayı hedefliyorsunuz? Kan basıncınızı düşürmek veya esnekliğinizi artırmak gibi belirli sağlık hedefleriniz var mı?

Sosyal: Önümüzdeki üç yılda kaç tane tatil yapmak istiyorsunuz? Spesifik olarak nerelere gitmeyi istiyorsunuz? Gönüllü işlere katılmayı düşünüyor musunuz?

Ailevi: Bir ilişki istiyor musunuz? Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Çocuk sahibi olmayı planlıyor musunuz? Ailenizdeki kişilerle ilişkinizin nasıl olmasını istiyorsunuz? Partnerinizin ailesiyle uyum içinde olmayı istiyor musunuz?

Manevi: Daha fazla şükretmek istiyor musunuz? Şükran günlüğü tutmaya başlayacak mısınız? Dini ibadetlerde bulunmayı istiyor musunuz? Kalbinizi daha açık tutmak için bir ritüele sahip olmak istiyor musunuz?

Tüm bu soruları kendinize sorarak gelecekteki sizi yaratmak için cevaplarınızı düşünürken Adam Hergenrother’e göre şunları da akılda tutmakta fayda var:

  • Üç yıl sonra hayatınızın nasıl olmasını istediğinizi düşünün.
  • Vizyonunuzu şimdiki zamanda yazın, sanki bu hedeflere üç yıl sonra ulaşmışsınız gibi.
  • Çok spesifik, ölçülebilir hedefler kullandığınızdan emin olun. Mümkünse her şeyi sayısallaştırın.
  • Gelecekteki benliğinizi tasarladığınızda her gün görüp okuyabileceğiniz bir yere koyun.

“Bu adımları takip ederek cevap verdiğiniz her soru, sizi nereye gitmek istediğinize daha da yakınlaştıracak. Ulaşmak istediğiniz hedeflerinizi bilirseniz, onlara doğru daha güçlü adımlar atabilirsiniz. Bir bakmışsınız üç yıl bile olmadan o yarattığınız benliğe kavuşmuşsunuz…” diyen ünlü girişimci bu sayede bir yol haritası edinebileceğimizi ve kendi geleceğimize giden yolda ilerlerken ne zaman başımız sıkışsa ya da kaybolmuş hissetsek kendimi toparlayabileceğimizi söylüyor.

Diğer yandan Hergenrother, gelecekteki benliği oluşturmanın yaşam yolculuğunda fener rolü üstlenebileceğine dikkat çekiyor. Ünlü iş insanının vurgu yaptığı gibi günlük alışkanlıklarımızın %45’ini kasıtsız olarak gerçekleştiriyoruz; yani bir nevi otomatik pilotta hareket ediyoruz. Yataktan çık, dişlerini fırçala, pantalonunu giy, arabaya bin, ilerle… Günümüzün büyük bir çoğunluğunu aslında bilinçli olarak yapmadığımız bu tür alışkanlıklarımız yönetiyor. Ancak, Hergenrother’e göre bu oto pilottaki alışkanlıkları kırmazsak, sıradanlığa saplanıp kalırız ve fark yaratmakta zorlanırız. Sıradanlık zincirini kırarak değişimi, gelişimi başlatmanın yolu ise yukarıdaki sorulara verdiğimiz cevaplardan geçiyor. Böylece, gelecekte olmak istediğimiz kişiye ulaşmak için çabalamaya devam edebiliriz. “Yazmış olduğunuz o kağıt, size her zaman nereye gittiğinizi hatırlatacak güçlü bir yardımcı olacak.” diyen Adam Hergenrother aynı zamanda “yazmak yetmez, okumalısınız” diye de ekliyor. Ona göre tüm soruların cevaplarını yazdığınız kağıdı her gün görebileceğiniz bir yere koyduktan sonra mutlaka düzenli olarak okumalı ve bilinçaltınıza yerleştiğinden emin olmalısınız. “Başarı kucağınıza öylece düşmez!” diyen Hergenrother, çaba harcamamız, fırsatları değerlendirmemiz, optimum stres miktarını bularak kendimizi ona göre zorlamamız ve ne olursa olsun -hatta hiçbir şey olmuyormuş gibi gözükse bile- gelecekteki benliğimize bağlı kalmamız gerektiğini hatırlatıyor.

Öyleyse gelecekteki benliğinizi yaratmaya hazır mısınız? Unutmayın, ona ne kadar odaklanır ve üzerinde çalışırsanız kendinizin o versiyonu o kadar gerçek olur. Göreceksiniz; hayal ettiğiniz hayatı yaşamanız an meselesi olacak!

İlginizi çekebilir: Kendini geliştirmek isteyenler için ipuçları

Kaynak: adamhergenrother.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale