X

Tutkularınızın peşinden giderken verdiğiniz mücadeleden çıkarılacak dersler

İster bir kariyer testi olsun, ister işinizden yeni ayrıldıktan sonra arkadaşlarınızla yaptığınız bir sohbet olsun, mutlaka hayatınızın bir yerinde “Tutkularının peşinden git” cümlesini duymuşsunuzdur. Birçok insan bundan bahseder, ancak ABD’de faaliyet gösteren StoryCorps’un kurucusu Dave Isay, bunu gerçekten ciddiye alanlardan biri. Isay, “Sizi çağıran tutku neyse, onu bulmak aslında pasif bir eylem değil. İnsanlar onu bulduklarında zor kararlar alıp, birçok fedakarlıkta bulunuyor” diyor. Bir başka deyişle, sadece tutkularınızı bulmak yetmiyor, onun için mücadele etmeniz ve onun da uğruna mücadele etmeye değecek bir şey olması gerekiyor.

2015 TED Prize’ın da kazananı olan Isay, “Tutkularının peşinden gidenler, zaten onu yapmak konusunda çok istekli oluyor. Sabahları erkenden kalkıp, o sevdikleri şey neyse onu yapmaya gidiyorlar” diyor.

Tutkuları keşfetmek, aslında devamlılığı olan bir süreçtir.

StoryCorps kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Aslında bir radyo yapımcısı olan David Isay’ın 2003’te başlattığı bir proje olan StoryCorps’un amacı Amerikalıların anlattıkları hikayeleri kaydedip, saklayıp, gelecek nesillere aktarmak.

İlgili yazı: Başarının gerçek anahtarı: İşinize tutkun olmak

Yıllardır insanların StoryCorps için anlattıklarını dinleyen Isay, insanların en çok anlattığı şeylerden birinin de tutkuları olduğunu söylüyor. Şimdilerde bunun üzerine bir kitap hazırlayan Isay, tutkuların peşinden gitmek için verilen en zor mücadelelerden çıkarılacak önemli dersleri şöyle sıralıyor:

1. Tutkularınız, şu üç şeyin kesiştiği yerde: İyi olduğunuz şeyi yapmak, takdir edilmek ve yaptığınız şeyin insanların hayatını güzelleştirdiğine inanmak

Isay, “Bu üç şey bir araya geldiğinde, adeta bir aydınlanma yaşarsınız” diyor. Yaptığınız şeyin insanların hayatını iyileştirmesi için illa doktor olmanız gerekmiyor; müşterileriyle sohbet edip onlara kendilerini iyi hissettiren bir garson da insanların hayatını güzelleştirir. Arkadaşlarınızın, ailenizin, toplumun size söylediklerini bir kenara bırakın ve kendinizi dinleyebileceğiniz sessiz bir yere gidin. Çünkü gerçeği sadece o biliyor.

2. Tutkularınız, zorlayıcı deneyimlerin sonrasında ortaya çıkabilir

Sessizce pusuda bekleyen şey, gerçekten ne istediğinizi belirleyen bir deneyim olur. Isay, 24 yaşında bir öğretmen olan Ayodeji Ogunniyi ile yaptığı bir görüşmeden örnek vererek “Babası öldürüldüğü sırada, doktor olmaya çalışıyordu. Her sınıfa girdiğinde, babasının da kendisiyle birlikte geldiğini söylüyordu. Sizi gerçekten sarsan ve ölümü hatırlatan olaylar, hayatınızda çok net değişiklikler yapmanıza neden olabilir” diye anlatıyor.

İlgili yazı: Yaşamınız boyunca yapmayı planladığınız her şeyi bir yıla sığdıran macera tutkununun 2 dakikalık öyküsü

3. Tutkularını cesaret gerektirir

Wendell Scott, aldığı ölüm tehditlerine rağmen 1952 yılında ilk Afrikalı-Amerikalı NASCAR sürücüsü olmuştu. Dorothy Warbuton, adınlarda düşük yapma oranı üzerine araştırmalar yaparken aşırı cinsiyetçilikle mücadele ediyordu. Tutkularınızın peşinden gitmek, önce karşı durarak ve direnerek başlar ve sonrasında kendinizi şartları değiştirmek için adamayla devam eder.

Dönüp baktığınızda hayattan ne kadar tatmin olduğunuzu gösteren şey kazandığınız para, ün veya Twitter takipçileri değil, anlattığınız hikayeler olacak.

4. Etrafınızdaki insanlar bazen sizi tutkularınıza yönlendirir

Hayatınızdaki insanlar bazen sizin tutkularınızı keşfetmeniz için aracı olabilir. Bunu bilinçli olarak da, bilinçsiz olarak da yapmış olabilirler. Önemli olan o şeyin sizin tutkunuz olduğunu fark edip, uğruna mücadele etmek.

5. Asıl önemli olan, tutkunuzu belirledikten sonrasıdır

Tutkuları bulmak, yolun sonunda ulaşılan bir şey değildir. Tutkuları keşfetmek, aslında devamlılığı olan bir süreçtir. Tutkularınızın peşinden gitmek yeniden okula dönmeyi veya başka bir eğitime katılmayı, mücadele etmeyi, direniş göstermeyi gerektirebilir.

İlgili yazı: Başarılı girişimcilerin 8 ortak özelliği

6. Yaşınızın hiçbir önemi yok

Tutkularınızı herhangi bir yaşta keşfedebilirsiniz. Tarih, 15 yaşına geldikten sonra NBA yıldızı olanlar veya 30 yıl aynı işte çalıştıktan sonra kendini başka bir şeye adayanların hikayeleriyle dolu. Kendinizi bulduğunuz bir işle meşgul olmak bu hayatta yapabileceğiniz en tatmin edici, en anlamlı şey. Bu yüzden asla vazgeçmeyin.

7. Tutkularınız büyük maddi kazançlar sağlamayabilir

Yüksek maaşlı işini bırakıp hayallerinin peşinden giden insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Dönüp baktığınızda hayattan ne kadar tatmin olduğunuzu gösteren şey kazandığınız para, ün veya Twitter takipçileri değil, anlattığınız hikayeler olacak.

Kaynak:
IDEAS.TED.COM

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale