X

Transandantal meditasyon ve ötesi: Aydınlanma

Birçok insan transandantal meditasyon tekniğini, stresi azaltmaya yarayan bir yöntem olarak biliyor. Yapılan yüzlerce bilimsel çalışma da transandantal meditasyonun fiziksel, zihinsel ve duygusal olmak üzere her türlü stresi azaltmaya yaradığını destekliyor. Ancak sadece bununla sınırlı değil. Transandantal meditasyonun, stres azaltmanın ötesindeki asıl faydasını çok az kişi biliyor. Bu faydanın adı; aydınlanma, yani kişinin içsel potansiyelini geliştirme.

1959’da San Francisco’da bir gazetede çıkan makalede, transandantal meditasyonun “uykusuzluğu tedavi etmek” için kullanıldığı anlatılıyordu. Transandantal meditasyonu Batı dünyasıyla tanıştıran Maharishi ise Hindistan’da insanların içsel aydınlanmayı yakalamak için transandantal meditasyon öğrendiklerini söylemişti.

Transandantal meditasyonun, stres azaltmanın ötesindeki asıl faydasını çok az kişi biliyor. Bu faydanın adı; aydınlanma.

 

Transandantal meditasyon aslında basit bir konsantrasyon meselesi değil. Transandantal meditasyon tarafından yaratılan bilinç hali, bir çeşit mutluluk bilincidir. Zihin, herhangi bir konsantrasyon veya çaba gerektirmeden doğal bir şekilde sakinleşir ve otomatik olarak daha mutluluk verici bir hale ulaşır.

Transandantal meditasyon insanı “bilinçli olma hali” gibi bir noktaya ulaştırmaz. Maharishi, transandantal meditasyonda varılacak tek noktanın “birlik bilinci” olduğunu söylüyor. Bu öyle bir nokta ki günlük algıların sınırlarından transandantal değerlerin anlaşıldığı, farklılıklara rağmen birlik yaklaşımının öne çıktığı bir nokta.

Maharishi’nin transandantal meditasyon teknikleri, aydınlanma konusunda UCLA öğrencisi Rachel Kelley’e verdiği röportajında şunları söylüyor:

– Aydınlanmanın “sadelik” olduğundan bahsediyorsunuz. Bu tam olarak ne anlama geliyor?

Maharishi: Aydınlanma; karanlıktan kurtulma, karanlığın olmaması anlamına geliyor. Karanlığın olmaması ise hataların, zayıflıkların ve eksikliklerin olmaması, başarı ve tatmin duygusunun hakim olmasını ifade ediyor. İşte aydınlanma bu. Doğanın kanunlarıyla tam uyumlu bir şekilde çalışmak aydınlanmayı getiriyor. Doğa kendiliğinden bizi destekliyor ve karanlıkta kalmamıza izin vermiyor.

– Transandantal meditasyon tekniklerini öğrenenler için neler söylersiniz?

Maharishi: Öğrenci olmak, olabildiğince bilgiyi edinmek ve mümkünse toplam bilgiye ulaşmaktır. Böylelikle transandantal meditasyonu öğrenen bir kişi, toplam bilginin prensiplerini öğreniyor ve deneyimliyor demektir. Kuantum alan teorisi, doğanın kanununun yaratıcılığının temelinde tek bir birlik olduğunu varsayıyor. Böylelikle bir kişi transandantal noktaya geçtiğinde, tüm bilgeliğe de geçmiş olur. İşte bu aydınlanma. Bu noktaya ulaşan kişi, herkes için iyi düşünmeye başlar. Burada iyi düşünmekten kasıt, herkes
için yararlı düşünceler. Bir öğrencinin mümkün olan tüm bilgiyi alması, mümkün olduğunca yeteneğini geliştirmesi gerekir. Herkesin bilincinde sınırsız bir yaratıcılık derecesi vardır ve transandantal meditasyon da bu yaratıcılığı serbest bırakır.

Doğanın kanunlarıyla tam uyumlu bir şekilde çalışmak aydınlanmayı getiriyor.

– Transandantal meditasyon öğrencileri dünya için ne yapabilir?

Maharishi: Dünyayı yeniden yaratabilirler. Dünya yeniden düzenlenmeli. Temel olarak bunu yapmanın da tek bir yolu var, o da aydınlanma.

– İnsanlar genelde rahatlamayla verimli olmayı bir araya getiremiyor. Transandantal meditasyon bu ikisini nasıl birleştiriyor?

Maharishi: Transandantal meditasyan aktif zihni tümden sessiz hale getirir ve bu sessizlik, bir kişi meditasyondan çıktığında ortaya çıkar. Zihin meditasyondan sonra sessiz kalır ve bu sürede hala tüm aktifliğini korur. Bu aynı bir iş adamının bankaya gidip, cepleri para dolu bir şekilde çıkmasına benzer. Cebindeki para sayesinde piyasada daha rahat eder. İnsanlar meditasyon yaptığında da içsel yaratıcılık dışarı çıkar ve artan yaratıcılık sayesinde artık daha çok çalışmaya gerek kalmaz.

Transandantal meditasyonun ana prensibi de budur; hayatta hiçbir zorluğa yer yok.Daha azını yap ve daha çoğunu al” yaklaşımına dayanır. Bir oku düşünün, yayı hafifçe çekip bırakırsınız ve ok büyük bir hızla ilerler. Aynı bu örnekte olduğu gibi, başarı için önemli olan aşırı çalışma değil, doğanın kanununu kendi yararınıza olacak şekilde organize etmektir. Transandantal meditasyon da doğanın kanununu sizin yararınıza çevirir.

Kaynak:
Huffington Post
tm.org

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Meditasyon: Kronik ağrılarınızda kullanabileceğiniz en iyi doğal ilaç

Meditasyon nedir? 3 temel meditasyon tekniğine dair bilgiler

Meditasyon yapmak için başka bir sebep daha var: Orgazm

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale