X

Tatlı krizlerinin önüne geçmenize yardımcı olacak 12 öneri

Gün içinde aniden gelen tatlı isteğiyle karşılaşmayan yoktur aramızda. Bu tür anlarda tatlı krizini nasıl yönettiğimiz çok önemlidir. Gelin tatlı krizini engellemek için neler yapabileceğimize birlikte bakalım.

1- Tatlı isteği güne başlangıcınızla birebir ilişkilidir. Sabah kahvaltılarına çok şekerli bal, pekmez gibi kahvaltılıklar ile başlarsanız gün içinde isteğiniz katlanarak artacaktır. Bunları genelde kahvaltıdan ziyade gün içine koymaya çalışın. Yemek konusunda ısrarcıysanız, kesinlikle miktar kontrolünü ihmal etmeyin… Kaliteli protein içeren bir kahvaltı yapın; yumurta, peynir, zeytin ve bol söğüş yeşillik muhakkak olsun. Böyle bir kahvaltı sizi uzun süre tok, tatlılardan uzak tutar.

2- Gün içinde yeterli protein aldığınızdan emin olun. Bazı bireyler sebzelere ağırlık verirken vücudumuzun asıl bileşeni proteinleri ihmal edebiliyor. Proteinle gelen tokluk, tatlı krizlerini engelleyen nörokimyasalların salgılanmasını destekler ve böylelikle daha az tatlı krizleri yaşanır.

3- Ayrıca faydalı sebzeleri eksik tüketmemekte de fayda var, özellikle magnezyum içeriği fazla olan brokoli, ıspanak gibi yeşil sebzeler şeker isteğini bastırır.

4- Yoğurt tok tutucu, yağ yakıcı ve iştah kontrolü sağlayıcıdır. Öğünlere muhakkak yoğurt eklenmeli, hatta ara öğünlerde tarçın gibi baharatlarla ve meyvelerle lezzetlendirip tatlı bir kaçamak hissi ile kendinizi şımartabilirsiniz.

5- Her öğününüzde bir miktar sağlıklı karbonhidrata da yer açın, tam tahılları sadece karbonhidrat olarak görmemeli. B grubu vitaminler, magnezyum, demir ve liften de zengindir. Bu içerikleriyle bağırsaktaki sağlıklı, faydalı bakterilerin artması ve gelişmesine katkıda bulunurlar.

6- Yemeklere tat vermek için kendinden tatlı aromalı kişniş, kakule, tarçın, karanfil, Hindistan cevizi gibi baharatları tercih edin. 

7- Günlük tüketmeniz gereken suyu hesaplayıp muhakkak yeterli miktarda su için. Beynimizin açlık ve susuzluk sinyallerini karıştırdığını unutmayın, siz su için ki hatlar karışmasın.

8- Meyveden korkmayın, meyve yemeğe üşenmeyin, düzenli meyve tüketin. Meyveleri gün içine avuç avuç bölün, bir oturuşta birden fazla meyve tüketmeyin. Düzenli meyve tüketimi kan şekerini dengeler, kaliteli lif desteği sağlar ve her mevsimde ihtiyaç olan vitamin, mineralleri karşılar. Tatlı krizi anlarında belki biraz daha şeker içeriği yüksek olan kuru meyveler tercih edilebilir. Daha uzun süren bir tokluk için yanında protein ve yağ içeren süt/yoğurt ya da badem/fındık gibi kuruyemişler ile destekleyin.

9- Şeker yok deyip tatlandırıcılı gıdalara yönelmeyin. Tatlandırıcı beyinde şeker gibi etki gösterdiğinden bir süre sonra etkisi geçecek ve yeniden tatlı krizine neden olacaktır.

10- Ekşi ve fermente tatlar tatlı isteği olan ağzı nötrleyerek tatlı isteğini bastırır. Bunu da aklınızda bulundurun derim…

11- Mutluluk seviyesini artıracak serotonin üretimi için öncelikle güneş ışığından faydalanmaya çalışın. Serotonin şeker isteğini kontrol altında tutar. Tatlı isteği anlarında sizi mutlu edecek başka uğraşlara yönelin, dans etmek, müzik dinlemek, yürüyüş yapmak tatlı isteğini unutturacaktır.

12- Tatlıları tamamen kötü diye etiketlendirip hiç tüketmemeye çalışmak daha fazla tatlı isteğine neden oluyor olabilir. O yüzden tatlı isteğinizi daha fazla artırmadan bazı durumlarda küçük miktarda tatlı tüketmek kontrolünü elinizde tutmanıza yardımcı olacaktır. Kendi sağlıklı dengenizi bulmaya çalışın.

Şimdi şekerli gıdalar düşünsün!

İlginizi çekebilir: Tatlı krizini aşmanız mümkün: Tatlı krizi yaşamanızın ardındaki 10 olası neden

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale