X

Sürdürülebilir mutluluğun püf noktaları

“Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” sözünü hepimiz duymuşuzdur.

Son zamanlarda bu sözün farklı versiyonları karşımıza çıkıyor; dostların mutlulukla bir ilgisi olmalı, gün batımlarının, kahvenin, denizin… İnsanların mutlu olmak için basit şeylerin peşinde koşması garip değil elbette. Hayatın giderek hızlanan ve zaman zaman huzursuz akışı içinde stres ve kaygı seviyelerimiz yükseldikçe, mutluluk arayışımız hızlanıyor.

Mutluluğa ulaşma konusunda ipuçları fısıldamayı vadeden yazılara Uplifers’da da yer vermiştik; üretkenlikle gelen mutluluk için yapılacaklar ya da yedi basit mutluluk önerisi gibi. Bu kez, sürdürülebilir mutluluğun formülünden bahsedeceğiz. Yani bulduğumuz mutluluğu korumanın, bilimsel çalışmalarla ortaya konmuş yollarından…

Mutluluk nerede?

Mutlu olmak için piyangoyu tutturmak, kariyer basamaklarını hızla yükselmek, ideal eşe sahip olmak gerekmediğini biliyoruz. Cem Yılmaz’ın dalgasını geçtiği üzere, “mutluluk içimizde”. Peki nerede?

1. Yeni bir aktivitede
Kitap kulübü gibi sosyal aktivitelere katılabilirsiniz.

Sorunsuz ve huzurlu bir hayatın da zamanla tekdüzeleşmesi ve bizi sıkmaya başlaması kaçınılmaz. Bununla savaşmak için günlük hayatı renklendirecek, bizi daha verimli olmaya itecek bir aktivite bulmamız psikologlar tarafından öneriliyor. Bu, spora başlamak ya da yeni yemekler denemek gibi tek başımıza yapacağımız bir şey de olabilir, dil kursu ya da kitap kulübü kurmak gibi sosyal bir mecra da…

İlgili yazı: Yeni deneyimler kazanmak daha fazla mutluluk getiriyor

2. Gönüllülükte

Kişinin kendisi dışında birine fayda sağlayacak işler yapmasının ona psikolojik fayda sağladığı, pek çok çalışma ile kanıtlandı. İhtiyacı olanlara maddi ya da manevi destek sağlamak, duygu durumumuzda belirgin bir iyileşme oluşturuyor. Çocuklar, eğitim, sağlık, doğa ya da dilediğimiz başka bir alanda çalışan bir derneğe başvurabilir ya da arkadaş grubumuzun iyilik perisi olabiliriz.

3. Yüz yüze iletişimde

Teknolojinin ilerlemesiyle değişen iletişim şekillerimiz, bizi çok ihtiyaç duyduğumuz birebir temaslardan uzaklaştırdı. Niceliksel olarak artmış görünen iletişim, paylaşılan komik videolar uzun telefon konuşmalarının yerini aldığı için biraz sığ ve tatminden uzak hale geldi. Bu yüzden, psikolojik ve hatta fiziksel sağlık ve mutluluk seviyemizi yükselten yüz yüze iletişime olabildiğince sadık kalmak, uzmanlar tarafından kuvvetle öneriliyor.

4. Şükran duymakta
Şükran duyduğunuz şeyleri kendinize hatırlatın, mümkünse bunları bir kağıda yazın.

California ve Miami Üniversitelerinin 2003 tarihli ortak çalışmasında, şükran duydukları şeyleri hatırlayan, örneğin bunları bir kenara yazan ve sürekli hatırlayan kişilerin fiziksel ve ruhsal olarak daha sağlıklı olduğu gösterildi. Bunun başlıca nedeni, duyduğumuz şükranın nedeni diğer insanlar olduğunda, onlarla iletişimimizi (farkında olmasak da) gözle görülür şekilde artırmamız.

Püf nokta: Devamlılık

Yukarıdaki adımlar çok basit. Böylece onları gerçekleştirmemek için bir bahanemiz olması zorlaşıyor. Asıl önemli olan ise devamlılık. Bir kez spora gidip zayıflamayı beklemediğimiz gibi, bir derneğe bağış yapıp bunun bizi uzun süre mutlu etmesini de ummamak gerekiyor.

California Üniversitesi’nde 2005 yılında yapılan bir araştırma, bu gerçeği somut sayılarla ortaya koyuyor: 6 hafta boyunca haftada 5 gün birer gönüllü aktivitede bulunan kişiler, haftanın bir gününü bu işlere ayıranlara göre daha mutlu hissettiklerini belirtiyorlar. Yani bu tip yardım işlerini yayarak ve kendilerini fazla zorlamadan yaptıklarında. Başka bir çalışma da, şükran duyduklarını haftada bir hatırlamanın, haftada üç kez üstünden geçmekten daha iyi geldiğini gösteriyor. Her iki çalışma da, bu tip istemli şeyleri her hafta, haftada bir yapmanın ideal olduğunu belirtiyor.

Hedonik uyum
İnsanoğlu iyi ya da kötü her şeye adapte olabilme özelliğine sahip.

1970’lerde psikoloji literatürüne giren “hedonik uyum” kavramı, insanların hem iyi hem kötü olaylara uyum sağlayabilme eğilimi anlamına geliyor. Böylece başımıza gelen kötü olayları atlatmamız kolaylaşıyor. Fakat öte yandan, bizi mutlu eden şeyler de etkisini çabuk yitiriyor. Hedonik uyumun varlığı da, mutluluk getiren şeyleri bir anda tüketmeden hayata yaymak gerektiği görüşünü destekliyor.

Psikoloji bilimi onayladı: Onlarca yazıda bizi mutlu edeceğini okuduğumuz her şeyi, kendimizi zorlamadan ama düzenli ve kararlı bir şekilde devam ettirmek, sürdürülebilir mutluluğun anahtarı.

Kaynaklar: 
Psychology Today
Lyubomirsky, Sheldon, & Schkade, 2005
 Ajans Psikoloji

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale