X

Sık sık iş seyahatine çıkanların karşılaşabileceği sağlık sorunları ve mücadele yöntemleri

Birçoğumuz Facebook’ta sık sık iş seyahatine çıkan arkadaşlarımızı görüp bazen kıskanmıyor değiliz. Belki siz de o kişilerden biri olabilirsiniz. Ofisin içinde tıkılıp kalmak yerine iş için ülke ülke, şehir şehir gezen insanlar… Siz yemekhanedeki yemekten şikayet ederken, onlar Instagram’dan paylaştıkları fotoğraflarla ne kadar güzel bir otelde kaldıklarını veya nasıl yerler gördüklerini sergiliyor. Gerçekten de hayatın tadını çıkarıyorlarmış gibi görünüyor değil mi?

Aslında değil. Surrey Üniversitesi Konukseverlik ve Turizm Yönetimi Okulu tarafından yapılan bir araştırmanın başındaki Scott Cohen‘in yayımladığı makaleye göre durum sizin düşündüğünüz gibi değil. Cohen’in başını çektiği araştırma, seyahat üzerine 15 yıl boyunca yapılmış büyük çalışmalardan elde edilen bilgilere dayanıyor. Cohen araştırmasında, çok fazla iş seyahatine çkan bu kişileri “hipermobil” diye tanımlıyor ve bunu şöyle açıklıyor:

Çoğunlukla küresel ağlar aracılığıyla birbirleriyle sıkı bir şekilde bağlantısı olan, iş seyahatleri birbiriyle bağlantılı olmasa bile yaşam standartları birbirine yakın olan mobil bir elit sınıf.

Sık sık uzun uçak yolculukları yapmak, kronikleşmiş jet lag’e neden olabilir ve bu da hafıza bozukluklarına davetiye çıkarabilir.

Cohen’in çizdiği bu tanıma göre bu mobil elit sınıf yaşam standartlarıyla her ne kadar etrafındakileri kıskandırsa da, sağlık şartları noktasında endişelere neden olabiliyor. Cohen keyifli uçak yolculukları, havayolu şirketlerinden ayrıcalıklı üyelikler, konforlu otel odaları ve tüm diğer özendirici taraflarına rağmen, sık seyahat edenlerin karşılaşabileceği sağlık sorunlarını şu şekilde sıralıyor:

1. Hızlı yaşlanma

Bilim insanları bazı genlerin, bizlerin daha hızlı yaşlanmasına neden olduğunu tespit etti. İşte bu genler, sık sık seyahat edenlerde daha çok görülüyor. Cohen bu durumu “Sık sık uzun uçak yolculukları yapmak, kronikleşmiş jet lag’e neden olabilir ve bu da hafıza bozukluklarına davetiye çıkarabilir. Kronikleşmiş jet lag yaşlanma ve bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, kalp krizi veya felç riskini de artırıyor” diye açıklıyor.

2. Daha fazla radyasyona maruz kalma

Sık sık iş seyahatine çıkan kişiler, sağlıklı olarak belirlenen seviyenin çok daha üstünde radyasyona maruz kalıyor. Bunun nedeni de uzun uçuşlar sırasında, yüksek rakımda daha fazla radyasyona maruz kalınması. Cohen, sık sık iş seyahatine çıkanların “radyasyon işçileri” sınıfına alınması gerektiğine dair çağrılar olduğunu hatırlatıyor.

3. Zayıflamış bağışıklık sistemi

Uçak biletinizin hangi sınıfta olduğu fark etmez, bir uçaktaki herkes aynı havayı soluyor. Jet lag veya oradan oraya koştururken yaşanan yorgunluk, bağışıklık sistemiyle ilişkili genler üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Bu da, sık seyahat eden kişilerin hastalıklara yakalanma riskinin, daha az seyahat edenlere göre daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Jet lag nedeniyle 24 saatlik ritim değişiklikleri altı gün boyunca kişinin ruh hali, muhakeme ve konsantrasyonunu etkileyebiliyor.

4. Biçimsiz vücut ve obezite riski

Sık seyahat eden kişiler maalesef taze ve sağlıklı besin tüketme şansını her zaman bulamıyor. Yüksek tuz ve şeker oranı barındıran uçak ikramları, yüksek rakımda sık seyahat eden kişilerin ağız tadını korurken, uzun dönemde vücutta ciddi tahribat yaratabiliyor. Cohen sık seyahat eden kişilerin kötü beslenme, yüksek alkol tüketimi ve her zaman egzersiz yapma fırsatı bulamaması nedeniyle obezite riski taşıdığına dikkat çekiyor.

5. Psikolojik rahatsızlıklara yakalanma riski

Jet lag nedeniyle 24 saatlik ritim değişiklikleri altı gün boyunca kişinin ruh hali, muhakeme ve konsantrasyonunu etkileyebiliyor. Cohen, seyahate hazırlanma öncesindeki stres ve jet lag etkisinin birleşimiyle “seyahat bozukluğu” rahatsızlıklarının yaşanabileceğini söylüyor. Bunun dışında sık seyahat eden kişilerde yalnızlık ve dışlanma hissi, aile bireylerinden uzakta olduğu için suçluluk gibi duygular sıkça görülüyor. Tüm bunlar stres faktörüyle birleştiğinde, ciddi psikolojik rahatsızlıklara neden olabiliyor.

Sık iş seyahatine çıkmanın yarattığı kötü etkilerle nasıl mücadele edilir?

Araştırmayı yürüten bir başka bilim insanı Catherine Richards, uçak biletiniz düzenlenmeden önce bir ay içinde bir veya iki kez iş seyahatine çıkabileceğiniz konusunda dikkatli olmanızı uyarıyor. Richards, iki haftada bir kez çıkılan iş seyahatlerinin olumsuz etkilerinin bertaraf edilebileceğini söylüyor. Ancak çalıştığınız işyeri sizden daha fazlasını istiyorsa ya iş değiştirmeniz gerektiğini ya da iki hafta ara vermeden iş seyahatine çıkmamak konusunda ısrarcı olmanızı öneriyor.

Richards’ın bir başka önerisi ise iş seyahatine çıktığınızda imkan buldukça yürüyüş yapmanız, havalimanında asansör veya yürüyen merdivenler yerine yürümeyi tercih etmeniz. Ayrıca gittiğiniz otelin spor salonunu kullanabilir, otelde spor salonu yoksa odanızda bazı egzersizler yapabilirsiniz.

Uçak yerine mümkün olduğunca tren veya otobüs yolculuğu yapmak da sık seyahat etmenin yarattığı olumsuz etkileri azaltabilir.

Richards’ın işverenlere önerisi ise sık seyahat eden personelleri için stres yönetimi eğitimleri hazırlamaları ve çalışanların bu eğitimlere katılmalarını sağlamaları.

Kaynak:
Fast Company

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Uzun uçuşlara hazırlanmak için 5 sağlıklı yöntem

Sağlığınızı koruyarak seyahat etmeniz için 12 önemli ipucu

Seyahatleriniz esnasında sizi zinde tutacak 4 öneri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale