X

Shiitake mantarı nedir: Şitaki mantarının faydaları, özellikleri ve şitaki kullanım önerileri

Her ne kadar pek çoğumuz adını yeni yeni duymaya başlamış olsak da, şitaki mantarı, faydaları yüzyıllardır bilinen ve antik tıpta Uzak Doğu başta olmak üzere sıkça kullanılan bir mantar türü. Adını Japonca mantar anlamına gelen take ve bu mantarın yetiştiği ağacın adı olan shii kelimelerinin birleşmesinden alan shiitake mantarı; protein zengini bir besin olarak dünyanın en çok tüketilen 2. mantar çeşididir. Koyu kahverengi rengi ve dokulu yapısıyla dikkat çeken şitaki mantarının şapka kısmı, 5 ila 10 cm arası büyüyebilir.

Uzak Doğu ülkelerinde yaygın olarak yetiştirilen ve Asya’nın tropikal bölgelerinde yabani olarak yetişen şitaki mantarı, 2000’li yılların başından itibaren nadir de olsa aşılama yöntemiyle yetiştirilebiliyor. Diğer yandan Asya dışında herhangi bir yerde doğal olarak yetişmeyen bu mantar, hobi olarak bitki yetiştiriciliğiyle ilgilenenlerin de sıkça tercih ettiği bir tür. Kara mantarı olarak da adlandırılan, market ve manavlardan taze olarak satın alabileceğiniz ya da aktarlarda çay formunu bulabileceğiniz şitaki mantarı hakkında merak edilen tüm detayları sizler için bir araya getirdik.

Şitaki mantarının faydaları

Şitaki mantarı, vitamin ve mineral içeriğinin yanı sıra, antiviral, antiemflamatuvar ve hatta antifungal özellikleri ile ön plana çıkıyor. Sonsuz faydaları ile geleneksel tıpta çokça tercih edilen şitaki mantarı özellikle iltihaplanma, tümör oluşumu, kötü bakteriler, zararlı virüslerle de savaşmaya yardımcı oluyor. B2, B5 ve B6 vitaminleri bakımından oldukça zengin olan şitaki mantarı, ayrıca kolesterolün düşürülmesinde ve makrofaj denilen bağışıklık hücrelerinin güçlendirilmesinde de etkili bir rol oynuyor.

Kalp hastalıklarının önlenmesine yardımcı

Günlük bakır ihtiyacımızı yalnızca 1 porsiyonu ile karşılayabilen şitaki mantarı, bu özelliğiyle kalp hastalıklarının güçlü bir düşmanı olma özelliği taşıyor. Koroner kalp hastalıkları özellikle vücuttaki bakır eksikliği durumunda ortaya çıkarken; vücudumuzda doğal olarak üretilmeyen bakır, şitaki mantarı gibi bakır bakımından zengin yiyeceklerden karşılanabiliyor.

Şitaki mantarı ayrıca içerdiği fitonütrientlerle, hücrelerin damar duvarlarına yapışarak plak üretimine neden olmasını engelliyor. Bu özelliğiyle de kan basıncının ve dolaşımın düzenlenmesine de yardımcı oluyor.

Güçlü bir antioksidan kaynağı

Şitaki mantarı tek başına günlük pantotenik asit ihtiyacımızın %52’sini, selenyum ihtiyacımızın ise %51’ini karşılamayı başarıyor. Riboflavin, niyasin, çinko ve manganezin yanı sıra ergotionein de içerek şitaki mantarı, oksidatif stresin vücudumuz üzerindeki olumsuz etkileriyle de savaşıyor.

Kanser hücreleriyle savaşıyor

Yapılan araştırmalar şitaki mantarında yer alan lentinan isimli proteinin, kanseri önlemeye yardımcı özelliklerinin altını çiziyor.

Yapılan ilk araştırmada lentinan ile tedavi edilen kanserlis hastalarda tümör gelişiminin yavaşladığı görülmüş (1). Bir diğer araştırma, şitaki mantarı sporlarının karaciğer üzerindeki koruyucu etkilerini ve kronik hepatit hastalarındaki kanser önleyici etkilerini ortaya koymuş (2). Son olarak, yapılan bir başka araştırma, şitaki mantarında yer alan lentinan proteininin kanser önleyici tedavilerde kullanılan ilaçların neden olduğu kromozom hasarını iyileştirmeye yardımcı olduğu ve doğal kanser tedavisi için kullanılabileceğinin de altını çiziyor (3).

Obeziteye karşı

Şitaki mantarında yer alan eritadenin ve beta-glukan gibi maddeler, hipolipidemik yani yağ azaltıcı özelliklere sahiptir. Arpa, çavdar ve yulafta da bulunan beta-glukan, araştırmalara göre tokluk hissini arttırarak gıda alımını azaltır, besin emilimini geciktirir ve plazma lipid seviyelerini düşürerek obeziteyle savaşmanıza yardımcı olur.

2011 yılında Journal of Obesity’de yayınlanan bir araştırmaya göre, şitaki mantarı ağırlıklı beslenen farelerde, şitaki mantarının düşük ve orta yoğunluklu olduğu diyetlerle beslenen farelere göre vücut ağırlığı artışının %35 daha az olduğu sonucuna ulaşılmış. Araştırmacılar, yağ ağırlıklı bir diyete eklendiğinde şitaki mantarının vücut ağırlığı artışına ve yağ birikimine engel olduğunun altını çiziyor (4).

D vitamini kaynağı

D vitaminin bilinen en güçlü kaynağı güneş ışığı olsa da, tüm diğer mantarlar gibi şitaki mantarı da etkili bir D vitamini takviyesi. D vitamini ne işe yarar diye soracak olursanız; D vitamini kemik sağlığını güçlendirmenin yanı sıra kalp krizi, diyabet, otoimmün hastalıkları ve kanserin belirli türlerinin riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. D vitamini ayrıca vücuttaki kalsiyum ve fosfor emilimi için de gerekli.

İlginizi çekebilir:
Karanlık kış aylarında D vitamini ihtiyacınızı karşılamanın doğal yolu

Antimikrobiyal özellik taşıyor

2011 yılında UCL Eastman Dental Institute’ta yapılan bir araştırma, şitaki mantarının diş eti iltihabı üzerindeki etkilerini, diş eti hastalıkları tedavisinde kullanılan klorheksidin içerikli ilaçlarla kıyaslamış. Araştırmada, diş eti iltihabı tedavisi sonrasında ağız içerisindeki toplam bakteri ve organizma rakamları incelenmiş. Sonuçlar, klorheksidin içerikli ilaçların tüm organizmalar üzerinde sınırlı bir etkisi olduğunun, şitaki mantarının ise sağlıklı hücrelere zarar vermeksizin patojenik organizmaların sayısını azalttığının altını çiziyor (5).

Bağışıklık sisteminin destekçisi

Şitaki mantarı diğer tüm yenilebilir ve faydalı mantar türleri gibi bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklere sahip olmakla birlikte, vitamin, mineral ve  enzim içerikleriyle de pek çok hastalıkla savaşmaya yardımcı oluyor.

2015 yılında Journal of the American College of Nutrition dergisinde yayınlanan ve 21-41 yaşları arasındaki 52 sağlıklı kadın ve erkeklerin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmada, şitaki mantarının bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi incelenmiş. Katılımcılar iki ayrı gruba ayrılarak, günlük 5 ve 10 gram şitaki mantarı tüketmeleri sağlanmış. Araştırma sonuçlarına göre, şitaki mantarı hücre dengeleme fonksiyonlarının yanı sıra bağırsaklarımızın bağışıklığını da güçlendiriyor.

Beyin fonksiyonlarını güçlendiriyor

B vitaminin eşsiz bir kaynağı olan şitaki mantarı, adrenal fonksiyonları destekleyerek, gıdaların içerisindeki besinlerin kullanılabilir enerji kaynaklarına dönüştürülmesine yardımcı oluyor. Ayrıca hormonların doğal yollarla düzenlenmesini sağlayarak beyin sisine de engel oluyor.

İlginizi çekebilir: Beyin sisi nedir? Beyin sisi ile nasıl baş edebilirsiniz?

Cildinize de iyi geliyor

Selenyum, A ve E vitamini takviyeleriyle birlikte alındığında; akne ve akne kaynaklı yaraların oluşumunu azaltmaya yardımcıdır. 100 gram şitaki mantarında 5,7 mg selenyum bulunurken, bu miktar günlük selenyum ihtiyacınızın %8’ini karşılamak için yeterlidir. Dolayısıyla şitaki mantarı doğal bir akne tedavisi olarak kullanılabilir.

Şitaki mantarının besin değeri

100 g şitaki mantarı:

  • 34 kalori
  • 0,5 gr yağ
  • 6,8 gr karbonhidrat
  • 2,5 gr lif
  • 2,4 gr şeker
  • 2,2 gr protein
  • 9 mg sodyum
  • 304 mg potasyum
  • 4 mg niyasin (Günlük ihtiyacın %19’u)
  • 1,5 mg pantotenik asit) (Günlük ihtiyacın %15’i)
  • 0,2 mg B6 vitamini (Günlük ihtiyacın %15’i)
  • 2 mg riboflavin (Günlük ihtiyacın % 13’ü)
  • 18 birim D vitamini (Günlük ihtiyacın % 4’ü)
  • 2 mg manganez (Günlük ihtiyacın % 12’si)
  • 112 mg fosfor (Günlük ihtiyacın % 11’i)
  • 7 mg selenyum (Günlük ihtiyacın % 8’i)
  • 1 mg bakır (Günlük ihtiyacın % 7’si)
  • 1 mg çinko (Günlük ihtiyacın % 7’si)
  • 304 mg potasyum (Günlük ihtiyacın % 6’si)
  • 20 mg magnezyum (Günlük ihtiyacın % 5’i)
  • 4 mg demir (Günlük ihtiyacın % 2’si) 

içeriyor..

*Bu rakamlar mantarların nerede ve nasıl yetiştirildiğine ve saklama koşullarına göre değişiklik gösterebilir.

Şitaki mantarı ve özellikleri

Şitaki mantarı seçimi ve saklanması

Şitaki mantarı satın alırken, öncelikle mantarın gergin olmasına özen göstermenizde, nemli ya da buruşuk mantarları satın almamanızda fayda var. Çünkü buruşukluk, bu mantarlarda bayatlığın habercisi.  Şitaki mantarını satın aldıktan sonra dolapta, kağıt ambalajda veya hava almayan bir kapalı kapta, 1 hafta süreyle saklayabilirsiniz. Eğer kuru şitaki mantarı satın aldıysanız ya da mantarı kuruttuysanız, buzdolabında 1 seneye kadar muhafaza edebilirsiniz.

Şitaki mantarını temizlemek için kullanmadan önce temiz ve nem tutucu bir bezle silebilirsiniz. Eğer mantarı tüketmeden önce yıkamayı tercih ediyorsanız; gözenekli yapısı nedeniyle oldukça su tutan şitaki mantarını çok uzun süreler suda bekletmemenizde fayda var. Son olarak, şitaki mantarını sotelemek, hem lezzetini hem de besin değerlerini korumak için en lezzetli alternatif.

Şitaki mantarı kullanım önerileri

  • Şitaki mantarı, geleneksel olarak miso çorbasına eklenerek tüketilir.
  • Şitaki mantarını en sağlıklı şekilde tüketmek için soğan ve sarımsakla birlikte soteleyebilirsiniz.
  • Şitaki mantarını soteleyerek hazırlayacağınız sos ile et, tavuk ve sebze yemeklerinize lezzet katabilirsiniz.
  • Şitaki mantarını, özellikle sote için kullanılamayan sap kısımlarını sebze çorbalarınızda değerlendirebilirsiniz.
  • Pratik ve kolay bir Asya mutfağı tarifi için şitaki mantarını bezelye ve tofuyla birlikte soteleyebilir; makarna ya da noodle ile birlikte servis edebilirsiniz.

Şitaki mantarının olası yan etkileri

Şitaki mantarının yaygın olarak görülen herhangi bir yan etkisine rastlanmamış olmakla birlikte, olası yan etkileri şu şekilde sıralanıyor:

  • Mantarlar, parçalandığında ürik asite dönüşebilen, pürin adı verilen bir kimyasal bileşen içerirler. Pürin bakımından zengin bir diyet vücuttaki ürik asit miktarını arttırarak, gut hastalığına neden olabilir (7).
  • Şitaki mantarı çiğ olarak tüketildiğinde yeterince temizlenmezse kaşıntıya neden olabilir. Şitaki dermatit denilen ve uzun süreli kullanımlardan da kaynaklanabilen bu özel durumun nedeninin ise şitaki mantarında yer alan lentinan proteini olduğu sanılıyor (8).

Şitaki mantarıyla ilgili az bilinen gerçekler

  • Şitaki mantarının doğal olarak yetiştiği tek yer Asya kıtasının el değmemiş ormanları. Bilim insanları bu durumu, şitaki mantarı sporlarının tayfın rüzgarlarının etkisiyle bu bölgede yayılmasına bağlıyor.
  • Şitaki mantarı “umami” tadıyla gastro dünyada gurme bir lezzet olarak kendine yer buluyor. Taze ya da kuru olarak satın alınabilen şitaki mantarının kuru versiyonunun “umami” denilen beşinci tat duygusunu (tatlı, ekşi, acı ve tuzludan sonra) taze versiyonuna göre daha etkili bir şekilde hissettirdiği de biliniyor.
  • Şitaki mantarı birçok farklı tarifinize eşlik edebilecek bir yiyecek. Şitaki mantarını yerken, odunsu bir hisse sahip olduğu için saplarını kesmenizde fayda var.
  • Şitaki mantarı Uzak Doğu tıbbında sıkça kullanılırken, besin takviyesi olarak da tüketilebiliyor.
  • WHFoods listelerine göre şitaki mantarı, antioksidan mineraller arasında yer alan bakırın 4. en iyi, çinkonun 4. en iyi ve selenyumun 7. en iyi kaynağı.
  • Eğer mantarınızı tüketmeden önce yıkamayı tercih ediyorsanız; şitaki mantarı oldukça gözenekli bir yapıya sahip olduğundan, çok fazla suya maruz bırakmamanızda fayda var.
  • Eğer taze mantarlarınız çok beklemekten kuruduysa, 30 dakika kadar suda bekleterek eski formlarına kavuşmalarını sağlayabilirsiniz.

Son olarak, özellikle ilaç tedavisi görenlerin, hamilelerin, yaşlıların ve çocukların şitaki mantarını tüketmeden önce doktorlarına danışmalarında fayda var.

 
Kaynak:
Mercola
Dr. Axe
Healthline
Whfoods

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.

Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:

Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale