X

Seyahat tutkusunu evden çıkmadan beslemenin yolları

Seyahat etmek, sizce sadece ‘fiziksel’ olan bir eylem mi yoksa zihninizde de seyahat edebilir misiniz? Macera tutkunuzu, yol sevdanızı, yepyeni keşifler yapma arzunuzu karşılayacak ama tüm bunları çok da uzaklara gitmeden, büyük bir bütçe ayırmadan, izinlerinizi ayarlamaya çalışmadan yapmanıza yardımcı olacak yolları keşfetmek istemez misiniz?

Gün batımının kızıllığında eşsiz kumsallarda yürümek, tarihin tozlu sayfalarında dolaştıracak yerler görmek, yepyeni tatlar denemek, ilginç kültürleri keşfetmek ya da doğanın derinliklerinde kaybolmak… Seyahat etme düşüncesinin, yolda olma hissinin içimizi umutla, mutlulukla doldurduğu aşikar. İngilizcede ‘wanderlust’ olarak geçen o güçlü duygu; amaçsızca dolaşma tutkusu ya da seyahat tutkusu olarak Türkçe’ye çevriliyor. Bu duyguyu yaşamayı da pek çoğumuzun sevdiğini söyleyebiliriz. Hele ki mevsimlerden yazsa… Ama kabul edelim ki şartlar her zaman uzun tatillere, yeni keşiflere izin vermiyor. Böyle zamanlarda evimizin rahatlığında da o tatil hissini yaşayabilir, seyahat arzumuzu besleyebiliriz. Peki nasıl?

Yolculuk tutkusunu evde gidermek, aslında biraz çaba gerektiren harika bir sanat! Biz de size evdeyken bile dünyayı keşfetmenin sınırlarını zorlamak için ilham veren fikirlerden oluşan bir rehber hazırlamak istedik. Şimdi, evinizin rahatlığında, dünyanın dört bir yanını gezmeye ve hayal gücünüzün sınırlarını zorlamaya hazır olun. İşte yapabilecekleriniz:

Film ve kitaplardan ilham alın

Fiziksel olarak yola koyulmadan da evinizin rahatlığında, farklı kültürleri ve coğrafyaları anlatan kitapları okuyarak ve seyahat temalı filmler izleyerek dünyayı keşfe çıkabilirsiniz. Bu eserler sizi farklı dünyalara taşıyarak hayal gücünüzü canlandırabilir. En etkili önerilerimiz filmlerden Eat, Pray, Love, Into the Wild, Ticket to Paradise, kitaplardan ise Bin Muhteşem Güneş ve Geceyarısı Çocukları sizi farklı ülkelerle buluşturabilir.

Ölmeden önce gidilecek yerler listesi hazırlayın

Hayal gücünüzü harekete geçirin ve ölmeden önce gitmek istediğiniz yerleri listeleyin. Bu liste, gelecekteki seyahat planlarınızı oluşturmanız ve sizi motive etmeniz için harika bir araç olabilir. İster gözünüzü kapatın haritadan bir yerler seçin, ister biraz araştırma yapın ve sizin zevkinize, tarzınıza, yaşayışınıza hangi ülkeler daha uygun onları bulun, isterseniz de başkalarının ‘bucket list’lerinde neler var, ölmeden önce mutlaka görün denilen ülkeler hangileri onlara göz atın ve hepsini harmanlayarak kendi listenizi hazırlayın.

Yeni bir dil öğrenmeye başlayın

Farklı kültürlerle daha derinlemesine bağ kurmak için yeni bir dil öğrenmeye başlayabilirsiniz. Dil öğrenmek, o ülkenin kültürünü anlamak, ruhunu hissetmek ve hatta sanki oradaymışsınız gibi bir atmosfer yaratmak için önemli bir adım olabilir. Üstelik, kendinizi tek bir dille sınırlamanıza da gerek yok. Neden kendinize, mümkün olduğunca çok dilde “merhaba” demeyi öğrenmek gibi bir hedef belirlemiyorsunuz?

Gezgin dostlarınızla konuşun

Yılda en az 2 ülke gezen ya da hiçbir hafta sonunu boş geçirmeyen, illaki bir yerlere kaçan arkadaşlarınız var mı? Varsa çok şanslınız, çünkü seyahat arzunuzu gidermenize o dostlarınız yardımcı olabilir… Hemen gezginci arkadaşlarınızdan birini arayın ve en son gittiği yerin detaylarını dinleyin ya da bir sonraki rotasını öğrenin. Bırakın, deneyimlerini size anlatsın, emin olun fazlasıyla ilham alacaksınız!

Yerel müzikler dinleyin

Başka bir ülkeymişsiniz gibi hissetmenin en kısa ve kolay yolu sizce de oraya ait ezgilerin arasında kaybolmak mı? Yunanistan’a mı gitmek isterdiniz, hemen biraz Sirtaki, Arjantin mi hemen tango müzikleri ya da Edith Piaf ile Fransız ruhu… Kısacası, sizi saniyeler içerisinde o ülkenin atmosferine taşıyacak şarkılar, danslar, ‘wanderlust’ duygunuzu besleyebilir.

Dünya mutfağına yelken açın

Şimdi sıra geldi leziz yemeklere! İtalyan pizzası, Boşnak böreği, Fransız macaronları ya da sushi… Dünya mutfağını tatmak için illaki dünyanın bir ucuna gitmeye gerek yok. Evde kendiniz de enfes tarifler hazırlayabilir, dünya lezzetlerini kendi mutfağınıza taşıyabilirsiniz. Dilerseniz arkadaşlarınızı da davet ederek dünya lezzetleri gecesi organize edebilir, birlikte keşif duygularınızı besleyebilirsiniz.

Sanal müze turu yapın

Teknoloji bu kadar gelişmişken, dijital dünya her şeyi ayağımıza getirirken dünyaca ünlü büyük müzeleri de oturduğumuz yerden gezsek harika olmaz mı! Artık bir müzeyi gezmek için illaki bulunduğu ülkeye gitmenize gerek yok. Bilgisayarınızdan, tabletinizden ya da telefonunuzdan dilediğiniz müzeyi gezebilirsiniz. İster Floransa’daki Uffizi’yi ister Londra’daki British Museum’u ya da New York’taki Modern Sanat Müzesi’ni iki dokunuşla keşfe çıkabilirsiniz.

Eski anılarınızı canlandırın

Şu anda yeni bir yolculuğa çıkamayacak durumda olabilirsiniz ama bu eski seyahatlerinizi yeniden canlandırmanıza engel değil! Daha önceki seyahatlerinizi hatırlayarak o anları tekrar yaşayabilirsiniz. Fotoğraflarınızı incelemek, anılarınızı canlandırarak yolculuk tutkusunu yeniden hissetmenizi sağlayabilir. Seyahat notlarınız varsa onların üzerinden geçebilir, kaydettiğiniz videoları izleyebilir, yola çıktığınız arkadaşlarınızla konuşabilir, seyahatinizden aldığınız hediyelik eşyaları daha yakından inceleyebilirsiniz. Kısacası o anılarınızla haşır neşir olarak ‘wanderlust’unuzu besleyebilirsiniz.

Bir sonraki seyahatinizi planlayın

En güzelini sona sakladık; sıradaki seyahatinizi planlamak! Araştırma yaparak, rotalar çizerek, yapılacaklar, gezilecekler, yenilecekler listeleri oluşturarak, hatta belki de uçak biletlerinizi alarak ya da vize başvurusu için gerekliyse belgelerinizi düzenlemeye başlayarak bir sonraki seyahatiniz için harekete geçebilir, gezginci ruhunuzu çok mutlu edebilirsiniz!

Kısacası, seyahat tutkunuzu evden çıkmadan da besleyebileceğiniz pek çok ilham verici ve keyifli yolu var. Teknolojinin sağladığı imkanlar sayesinde dünyayı sanal olarak keşfetmek, farklı kültürleri deneyimlemek ve yeni şeyler öğrenmek mümkün. Film ve kitaplarla zihnimizi farklı coğrafyalara taşıyabilir, sanal müze turlarıyla tarihi mekanları keşfedebiliriz. Unutmayalım ki, gerçek seyahat etmek güzeldir, ancak hayal gücümüzü kullanarak evimizin sınırları içinde de keşfedebileceğimiz büyülü bir dünya var!

Yalnızca evde değil; bulunduğunuz şehirde tatil ruhunu yakalamak, gezgin ruhunuzu beslemek isterseniz de şu postumuza mutlaka göz atın:

İlginizi çekebilir: Tatile çıkmadan tatilde hissetmek için evde ve şehirde yapabilecekleriniz

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale