X

Saçlarınız, genel sağlığınız hakkında ne söylüyor?

Tıpkı dalgalanan ruh halimiz gibi, saçlarımızın da hem iyi hem kötü günleri olduğu bir gerçek… yoksa neden ‘bad hair day’ şapkalarına ihtiyacımız olurdu ? Zaman zaman yalnızca istediğimiz gibi şekil almadığı için yakındığımız saçlarımız, bazen sağlığımızla ilgili ipuçlarını da taşıyabiliyor. Canlı, parlak, güçlü ve yumuşak saçlar, sağlıklı saç derisinin ve saç tellerinin habercisiyken kurumuş, kırılmış ya da beyazlamış saç telleri bazı olumsuz durumların sinyalini verebiliyor. Beslenmemizle yakından ilgili olmasının yanı sıra özellikle yüksek sıcaklıkla ilgili çevresel faktörlerden de etkilenen saçlarımızın sağlığımızla nasıl bir ilişkisi olduğuna gelin daha yakından bakalım:

Zamansız beyazlar: Stres

‘Daha yaşım kaç başım kaç, nereden çıktı bu beyazlar!’ diyorsanız bunun iki temel sebebi var: Genetiğiniz ve stres. Beyaz saçlar genellikle saç köklerinin daha az pigment üretmesine bağlı olarak yaşlanma sürecinin doğal bir parçası olsa da erken yaşlarda da ortaya çıkabilir. Eğer anne, babanızın, hatta büyükanne ve dedenizin saçları erken beyazlamaya başladıysa beyaz saçlar sizin için de kaçınılmaz olabilir.

Ancak, böyle bir durum söz konusu değilse ve ona rağmen saçlarınız hızla beyazlamaya devam ediyorsa o zaman sorun çok büyük ihmalle maruz kaldığınız yoğun strestir. Genetik için yapabileceğiniz bir şey olmasa da stresinizi yönetmeyi öğrenerek saçlarınızın beyazlamasını geciktirebilirsiniz.

Kuruluk: Yağ eksikliği

Sürekli saçlarınızın kuruluğundan yakınıyorsanız ve elleriniz saçlarınıza değdiğinde beklediğiniz yumuşaklık ve canlılığı yakalayamıyorsanız bunun birkaç sebebi olabilir. Tıpkı cildimiz gibi saçlarımız da çevreye uyum sağlar; bu nedenle saç telleri artan sıcaklıktan etkilenir. Sıcak yaz günlerinin yanı sıra, maşa, düzleştirici, yüksek ısılı fön gibi fazla sıcağa maruz kalmak da saçların kurumasına neden olabilir. Bu nedenle saçınızı yüksek ısı gerektiren işlemlerden koruyarak kurumasını önleyebilirsiniz.

Bununla birlikte, kuru saçlar içten gelen bir sağlık sorununa da işaret edebilir. Beslenmenizdeki sağlıklı yağ eksiklikleri de saçlarınızın kurumasına neden olabilir. Avokado, zeytinyağı ve somon gibi bol miktarda sağlıklı yağları diyetinize ekleyerek cildinizi ve saç derinizi destekleyerek saç sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.

Kırılgan uçlar: Vitamin eksikliği

Eğer saçlarınızı sertçe taramıyor, sürekli ısıya maruz kalmasına neden olan fön, perma gibi işlemlere tabii tutmuyorsanız, ama ona rağmen sürekli saç uçlarınız kırılıyorsa beslenmenizde değişiklikler yapmanızın vakti gelmiş demektir. E vitamini, demir ve C vitamini eksikliklerinin tümü kırılgan saçlara neden olabilir. E vitamini, sebum üretimine yardımcı olduğu için sağlıklı bir saç derisi için gereklidir, demir olmadan saç kökleri tam olarak çalışamaz ve C vitamini vücudun sağlıklı saç büyümesi için gerekli olan yeterli kolajen üretmesini sağlar. Bu nedenle dengeli beslenmeye ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm vitamin ve mineraller açısından zengin besinleri öğünlerine ekleyerek saçlarınızı sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlayabilirsiniz.

Kuru ve kırılgan saçlar: Susuzluk

Yüksek ısı ve yağ eksikliğinin kuru saçlara; vitamin eksikliğinin ise kırılgan saç uçlarına neden olmasının yanı sıra nemsizlik saç tellerinin hem kurumasına hem de kırılmasına zemin hazırlıyor. Bunun sebebi ise bir saç telinin %25’inin sudan oluşması. Vücut susuz kaldığında saçlar da bu durumdan etkilenir; çünkü vücut, sahip olduğu az suyu kritik organların çalışmasına yardımcı olmak için kullanır ve saça suyu göndermez. Bu nedenle saç telleri susuz kalır. Nemsizlik de saçın hem kurumasına hem de kırılmasına neden olur. Hem bütüncül sağlığınızı koruyarak vücudunuzdaki tüm sistemlerin verimli bir şekilde işlemesini sağlamak hem de saçlarınızın ihtiyaç duyduğu nemi karşılamak için her gün yeterli miktarda su tüketmenizde fayda var.

Pul pul dökülme: Yağ asitleri eksikliği

Olur olmadık anlarda kafanızı kaşıma isteğine karşı direniyorsanız sebebi kurumuş saç deriniz olabilir. Pul pul dökülen deri parçalarıyla kendini belli eden kuru saç derisi, omega-3 ve omega-6’lara ihtiyacınız olduğunu gösteren önemli bir işarettir. Saç derisine ihtiyaç duyduğun bakımı sağlamak için esansiyel yağ asitleri çok önemlidir. Bu nedenle, ayçiçeği, keten tohumu, balık ya da balık yağı tüketerek saç derinizi canlandırabilir, dökülmeleri önleyebilirsiniz.

Saç dökülmesi: Yetersiz beslenme

Yıkama ve taramaya bağlı olarak günde ortalama 100-150 adet saç telinin dökülmesi normal kabul edilir. Ancak, daha fazlası sorun teşkil edebilir. Genellikle yoğun stres, saç tellerinin dökülmesine yol açtığı için stresle baş etmeyi öğrenmek bu konuda önemli ve etkili bir adımdır. Öte yandan, saçın büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan protein, demir, çinko ve vitaminler gibi temel besinlerin eksikliği de saçların dökülmesine neden olabilir. Yeterli ve dengeli beslenmiyor; vücudunuzun ihtiyaç duyduğu takviyeleri almıyorsanız saçlarınız güçsüzleşebilir.

Ayrıca hormonal değişimler, doğum, hamilelik, menopoz gibi ciddi değişimler de vücuttaki işleyişi etkilediği için saç tellerinin dökülmesine neden olabilir. Genellikle geçici olan ve kendiliğinden normale döken saç dökülmelerinin yanı sıra, daha ciddi ve uzun süreli saç kayıpları ise alopesi olarak biliniyor.

İlginizi çekebilir: Saç dökülmesi nedenleri: Saç dökülmesi hakkında bilmeniz gereken her şey

Saç kaybı: Genetik

Hafif saç dökülmelerinin daha ciddi ve belirgin noktalar halinde ortaya çıkan, saç kaybı olarak tanımlanabilecek alopesi, halk arasında saçkıran olarak da tanınıyor. Otoimmün bir bozukluk olarak alopesinin henüz nedenleri tam olarak bilinmiyor olsa da yapılan birçok araştırma genetik kökenli olabileceğine dikkat çekiyor. Eğer saç derinizde tek bir noktada ya da yer yer madeni para büyüklüğüne benzer öbek halinde saç kayıpları varsa doğru teşhis ve tedavi için mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Dilerseniz alopesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek için ‘Alopesi nedir, belirtileri ve tedavisi‘ yazımıza da göz atabilirsiniz.

Tüm bunların yanı sıra sert tarak ve fırçalar, yanlış saç bakım ürünleri veya kimyasal içerikli ürünler de saçın doğal yapısına zarar vererek canlılığını, yumuşaklığını yitirmesine neden olabilir. Bu nedenle doğru saç ürünlerini bakım rutinlerinize eklemek için Saç Bakım Koleksiyonumuzu ziyaret edebilir, saç bakımı konusunda en sık yapılan hataları ‘Saç bakımı konusunda en sık yapılan hatalar ve doğru saç bakımının püf noktaları‘ yazımızda bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Saç bakım rutini oluşturma rehberi: Tüm saç tiplerine uygun saç bakım önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale