Saçlarınız, genel sağlığınız hakkında ne söylüyor?

Tıpkı dalgalanan ruh halimiz gibi, saçlarımızın da hem iyi hem kötü günleri olduğu bir gerçek… yoksa neden ‘bad hair day’ şapkalarına ihtiyacımız olurdu ? Zaman zaman yalnızca istediğimiz gibi şekil almadığı için yakındığımız saçlarımız, bazen sağlığımızla ilgili ipuçlarını da taşıyabiliyor. Canlı, parlak, güçlü ve yumuşak saçlar, sağlıklı saç derisinin ve saç tellerinin habercisiyken kurumuş, kırılmış ya da beyazlamış saç telleri bazı olumsuz durumların sinyalini verebiliyor. Beslenmemizle yakından ilgili olmasının yanı sıra özellikle yüksek sıcaklıkla ilgili çevresel faktörlerden de etkilenen saçlarımızın sağlığımızla nasıl bir ilişkisi olduğuna gelin daha yakından bakalım:

Zamansız beyazlar: Stres

‘Daha yaşım kaç başım kaç, nereden çıktı bu beyazlar!’ diyorsanız bunun iki temel sebebi var: Genetiğiniz ve stres. Beyaz saçlar genellikle saç köklerinin daha az pigment üretmesine bağlı olarak yaşlanma sürecinin doğal bir parçası olsa da erken yaşlarda da ortaya çıkabilir. Eğer anne, babanızın, hatta büyükanne ve dedenizin saçları erken beyazlamaya başladıysa beyaz saçlar sizin için de kaçınılmaz olabilir.

Ancak, böyle bir durum söz konusu değilse ve ona rağmen saçlarınız hızla beyazlamaya devam ediyorsa o zaman sorun çok büyük ihmalle maruz kaldığınız yoğun strestir. Genetik için yapabileceğiniz bir şey olmasa da stresinizi yönetmeyi öğrenerek saçlarınızın beyazlamasını geciktirebilirsiniz.

Kuruluk: Yağ eksikliği

Sürekli saçlarınızın kuruluğundan yakınıyorsanız ve elleriniz saçlarınıza değdiğinde beklediğiniz yumuşaklık ve canlılığı yakalayamıyorsanız bunun birkaç sebebi olabilir. Tıpkı cildimiz gibi saçlarımız da çevreye uyum sağlar; bu nedenle saç telleri artan sıcaklıktan etkilenir. Sıcak yaz günlerinin yanı sıra, maşa, düzleştirici, yüksek ısılı fön gibi fazla sıcağa maruz kalmak da saçların kurumasına neden olabilir. Bu nedenle saçınızı yüksek ısı gerektiren işlemlerden koruyarak kurumasını önleyebilirsiniz.

Bununla birlikte, kuru saçlar içten gelen bir sağlık sorununa da işaret edebilir. Beslenmenizdeki sağlıklı yağ eksiklikleri de saçlarınızın kurumasına neden olabilir. Avokado, zeytinyağı ve somon gibi bol miktarda sağlıklı yağları diyetinize ekleyerek cildinizi ve saç derinizi destekleyerek saç sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.

Kırılgan uçlar: Vitamin eksikliği

Eğer saçlarınızı sertçe taramıyor, sürekli ısıya maruz kalmasına neden olan fön, perma gibi işlemlere tabii tutmuyorsanız, ama ona rağmen sürekli saç uçlarınız kırılıyorsa beslenmenizde değişiklikler yapmanızın vakti gelmiş demektir. E vitamini, demir ve C vitamini eksikliklerinin tümü kırılgan saçlara neden olabilir. E vitamini, sebum üretimine yardımcı olduğu için sağlıklı bir saç derisi için gereklidir, demir olmadan saç kökleri tam olarak çalışamaz ve C vitamini vücudun sağlıklı saç büyümesi için gerekli olan yeterli kolajen üretmesini sağlar. Bu nedenle dengeli beslenmeye ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm vitamin ve mineraller açısından zengin besinleri öğünlerine ekleyerek saçlarınızı sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlayabilirsiniz.

Kuru ve kırılgan saçlar: Susuzluk

Yüksek ısı ve yağ eksikliğinin kuru saçlara; vitamin eksikliğinin ise kırılgan saç uçlarına neden olmasının yanı sıra nemsizlik saç tellerinin hem kurumasına hem de kırılmasına zemin hazırlıyor. Bunun sebebi ise bir saç telinin %25’inin sudan oluşması. Vücut susuz kaldığında saçlar da bu durumdan etkilenir; çünkü vücut, sahip olduğu az suyu kritik organların çalışmasına yardımcı olmak için kullanır ve saça suyu göndermez. Bu nedenle saç telleri susuz kalır. Nemsizlik de saçın hem kurumasına hem de kırılmasına neden olur. Hem bütüncül sağlığınızı koruyarak vücudunuzdaki tüm sistemlerin verimli bir şekilde işlemesini sağlamak hem de saçlarınızın ihtiyaç duyduğu nemi karşılamak için her gün yeterli miktarda su tüketmenizde fayda var.

Pul pul dökülme: Yağ asitleri eksikliği

Olur olmadık anlarda kafanızı kaşıma isteğine karşı direniyorsanız sebebi kurumuş saç deriniz olabilir. Pul pul dökülen deri parçalarıyla kendini belli eden kuru saç derisi, omega-3 ve omega-6’lara ihtiyacınız olduğunu gösteren önemli bir işarettir. Saç derisine ihtiyaç duyduğun bakımı sağlamak için esansiyel yağ asitleri çok önemlidir. Bu nedenle, ayçiçeği, keten tohumu, balık ya da balık yağı tüketerek saç derinizi canlandırabilir, dökülmeleri önleyebilirsiniz.

Saç dökülmesi: Yetersiz beslenme

Yıkama ve taramaya bağlı olarak günde ortalama 100-150 adet saç telinin dökülmesi normal kabul edilir. Ancak, daha fazlası sorun teşkil edebilir. Genellikle yoğun stres, saç tellerinin dökülmesine yol açtığı için stresle baş etmeyi öğrenmek bu konuda önemli ve etkili bir adımdır. Öte yandan, saçın büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan protein, demir, çinko ve vitaminler gibi temel besinlerin eksikliği de saçların dökülmesine neden olabilir. Yeterli ve dengeli beslenmiyor; vücudunuzun ihtiyaç duyduğu takviyeleri almıyorsanız saçlarınız güçsüzleşebilir.

Ayrıca hormonal değişimler, doğum, hamilelik, menopoz gibi ciddi değişimler de vücuttaki işleyişi etkilediği için saç tellerinin dökülmesine neden olabilir. Genellikle geçici olan ve kendiliğinden normale döken saç dökülmelerinin yanı sıra, daha ciddi ve uzun süreli saç kayıpları ise alopesi olarak biliniyor.

İlginizi çekebilir: Saç dökülmesi nedenleri: Saç dökülmesi hakkında bilmeniz gereken her şey

Saç kaybı: Genetik

Hafif saç dökülmelerinin daha ciddi ve belirgin noktalar halinde ortaya çıkan, saç kaybı olarak tanımlanabilecek alopesi, halk arasında saçkıran olarak da tanınıyor. Otoimmün bir bozukluk olarak alopesinin henüz nedenleri tam olarak bilinmiyor olsa da yapılan birçok araştırma genetik kökenli olabileceğine dikkat çekiyor. Eğer saç derinizde tek bir noktada ya da yer yer madeni para büyüklüğüne benzer öbek halinde saç kayıpları varsa doğru teşhis ve tedavi için mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Dilerseniz alopesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek için ‘Alopesi nedir, belirtileri ve tedavisi‘ yazımıza da göz atabilirsiniz.

Tüm bunların yanı sıra sert tarak ve fırçalar, yanlış saç bakım ürünleri veya kimyasal içerikli ürünler de saçın doğal yapısına zarar vererek canlılığını, yumuşaklığını yitirmesine neden olabilir. Bu nedenle doğru saç ürünlerini bakım rutinlerinize eklemek için Saç Bakım Koleksiyonumuzu ziyaret edebilir, saç bakımı konusunda en sık yapılan hataları ‘Saç bakımı konusunda en sık yapılan hatalar ve doğru saç bakımının püf noktaları‘ yazımızda bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Saç bakım rutini oluşturma rehberi: Tüm saç tiplerine uygun saç bakım önerileri

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!