X

Rüyalardaki şifreleri çözmek: Size yol gösterebilecek iki rüya analizi

Herkese merhabalar, zorlu bir dönemin içinden geçerken herkesin uykuları bölük, kalitesiz ve gergin. Bu dönemde tedbirleri tamamen yerine getirerek, sakin kalmaya çalışmamız gerekiyor. Sürece ve etrafımızdaki çocuklara, yaşlılara daha fazla endişe yüklemenin faydası olmadığı gibi zararı da olacaktır. Haberleri doğru kaynaklardan yeterli bilgiyi alarak takip etmek, ruh sağlığımızı da sakin tutmamıza yardımcı olacaktır. Bunun dışında bizim sakin olmamız ve gözlem yeteneğimizi kaybetmememiz için iyi beslenmenin yanında iyi bir uyku da gereklidir.

Sağlıklı uyku, dinlenmiş zihin ve beden demektir, biliyoruz. Bunun için sağ burun deliğimizi kapatarak sol burun deliğimizden uzun yavaş nefesler alıp vermek bizi destekleyecektir. En son yazımda da belirttiğim gibi bugün 2 takipçimizin rüyasını analiz edeceğiz. Her ikisini de tekrar tebrik eder, tüm katılımcılara teşekkür ederim. İlk rüyamızı önce rüyayı görenin yazdığı gibi aktarıyorum.

Aile fertlerimle hiç görmediğim bir evde yaşıyorum, son 7 yılımı hiç yaşamamış gibiyim. Rüyamdaki hatıralarım hep 7 yıl öncesinde kalmış gibi. Bulunduğumuz ev yıkılacakmış. Bunun için değişik bir ev yıkma yöntemi seçiliyor. Evin altına lav yerleştiriyorlar ve 1 gün sonra ev içten çökecek, evi hemen boşaltın diyorlar. Ben sadece önemli ilaç vs. ve köpeğimin tasmasını alıp kapıya koşuyorum fakat annem ve kardeşlerim bardak tabak topluyorlar. ‘Az vaktimiz kaldı boş verin onları, canınıza kıyacaksınız’ diyorum ama beni dinlemiyorlar devam ediyorlar. Sinirli ve ağlamaklıydım rüyamda. Kapıyı açıyorum, sularda köpeğimi görüyorum ayakları yanıyor lav yüzünden artık. Kapıdayım en son, çıktım mı, çıkmadım mı, hatırlamıyorum bile. Kapı eşiğinde kaldım elimde küçük bir çantayla. Onları zorla çıkarmak da istiyorum, çıkıp gitmek de istiyorum ama ne yaptığımı bilmiyorum.

Rüyalarımızda 1-7 rakamları gördüysek ilk değerlendireceğimiz durum çakralardır. 7.çakra tepe çakradır. Tepe çakrası huzurlu sonuçlar getirecek olayları ve yeni başlangıçları anlatır. Aynı zamanda içsel benliğimizle de ilişkilidir. Burada zihinde düşünülerek ya da niyet edilerek yatılan düşüncenin huzurla sonuçlanacağını anlayabilirim. Şimdi bakalım içsel benliğimiz ne diyor? Ev değişik bir yöntemle yıkılacak deniliyor. Demek ki ben bu niyetimin normal şartlarda gerçekleşeceğine ya da ideal koşullarda, huzurlu, sakin gerçekleşeceğine inanmıyorum. Bu durum için de bir ilerleme planı yapmışım. (İlaç vs.. Yanıma alma isteğimden anlıyorum.) İdeal şartlarda gerçekleşmemesine olan inancım için de suçladığım ya da sorumlu tuttuğum iki kişi var, annem ve kardeşim. İkisini de bu niyetimle ilgili farkında olarak ya da olmadan içten içe suçluyorum, kızgınım. Onların bazı durumları ağırdan almaları ya da kendilerini düşünmemelerinin bana ve sosyal çevreme zarar verdiğini düşünüyorum. (Köpeğimi görüyorum, ayaklarım yanıyor.) Bu nedenle de ayrı bir öfkem olduğumu hissediyorum. Ara ara niyetim ya da düşüncemle ilgili gelgit yaşıyorum. Bunun doğruluğunu, yanlışlığını sorguluyorum. (Kapının eşiğinde kaldım, çıkıp gitmekle gitmemek arasında kararsızım.)

Peki rüyayı gören kişi ne yapmalı? Mutlaka annesinden ve kardeşinden özgürleşerek, onların temsil ettiği duygulardan kendini arındırarak, yoluna devam etmeli.

Gelelim ikinci rüyamıza.

Rüyamda bir hastanenin ameliyathanesindeyim. Kalabalık. Birkaç sedye var ve birden fazla hastaya işlem yapılıyor, sanki poliklinik gibi. Ben ise bir çekyatta oturmuş etrafı izliyorum. Ekipten başka bir hemşiremizi görüyorum. (O Avrupa yakasında çalışıyor, ben Anadolu). Güya bebeği basit bir ameliyat olacakmış. Geliyor ve bebeği kucağıma veriyor. İşlemleri yapmaya gidiyor. ‘Yazık ya’ diye üzülerek kucağıma alıyorum. Nasıl güzel, pamuk gibi, beyaz, renkli gözlü, tosun bir bebek, bıcır bıcır gülüyor. Böyle 7, 8 aylık kadar en fazla. Benimle konuşmaya başlıyor; çok şaşırıyorum azıcık tedirgin oluyorum ama o kadar güzel bir bebek ki bir yandan da öpüp kokluyorum. Tam dediklerini hatırlamıyorum ama ‘nasılsın, iyiyim’ gibi sıradan bir konuşma gibi. Sonra bebeği koltuk altlarından tutarak tam arkasını çeviriyorum, sırtını göğsüme dayayayım da çocuk etrafı görsün, izlesin falan diye. Tam çeviriyorum arka tarafı da kız bebek çıkıyor. Tek vücut ama enseden yapışık iki kafa gibi. Çok şaşırıp biraz korkuyorum. Acaba siyam ikizi mi diye düşünüyorum. Kız olan taraf da benimle konuşuyor. O da aynı, çok güzel, bembeyaz, tosun, renkli gözlü. Bir gülümsüyor bana, bir gülümsüyor! Çok mutlu oluyorum. Sonrasında pat diye uyandım.

Bu rüyada rüyayı gören kişinin etrafındakileri izlerken, farkındalığını artırabileceğini ve bunu keyifle yapabileceğini anlıyorum. (Çekyatta uzanmış etrafı izliyorum.) Demek ki biraz sıkıntılı ve gergin bir süreçte olma ihtimali var. (Bu durum işi ile ilgili olabilir, iş yerindeki bir çalışma ortamı gibi, çünkü rüyada çalışma ortamı görülüyor.) Bu durumla ilgili sorumluluğu tek başına aldığımı düşünüyor olabilir. (Bebeği kucağıma alıyorum.) Bu durumla ilgili olağanüstü, normalin dışında bazı gelişmeler oluyor. Bunu da 7-8 aylık bebeğin konuşmasından ve rüyayı görenin bu duruma şaşırmasından anlayabiliriz.

Şaşkınlığın yanında tedirginlik de var. Bu duygular rüyayı görenin iş ortamındaki bu durumla ilgili direkt başrollerde olma olasılığının fazla olduğunu gösteriyor. Gelişen olayları bir taraftan değerlendirirken yanınızda samimi bulduğunuz biriyle de detayları paylaşma ihtimaliniz var. Bebeğin iki taraflı olması ve her iki tarafının da aydınlık ve güzel bir bebek olması, eril ve dişil enerjilerin temsil ettiği duyguların yeni gelişmelere açık olmasını gösteriyor. Sadece dişil tarafı ortaya çıkarmak için biraz daha destek vermelisin diyor içsel benliğimiz. “Koltuk altından tutup, sırtını göğsüme dayadım” cümlesinden anlayabilirim. Rüyayı görene eril ve dişil enerjilerinin dengelemesine dair çalışmalar verilebilir. Kısacık eril ve dişil enerji için bilgi vereyim. Eril enerji, hedeflerimizi temsil eder, netliklerimizle, zihnimizle ilgilidir. Dişil enerji, duygularımızla ilgilidir. Eril enerji tarafımız kontrol etmeyi sever, dişil enerji tarafımız ise anlaşılmayı, hoşgörülmeyi bekler.

Rüyalarınızı yorumlatmak ve rüyalarınızın rehberliğinde ilerlemek konusunda destek almak isterseniz nefesleterapi@hotmail.com mail adresinden detaylı bilgi alabilir, Instagramnefesleterapi@hotmail.com  ve Facebook hesaplarını takip edebilir, sorularınız için benimle iletişime geçebilirsiniz.

Herkese şifa olması dileğiyle… Sevgiyle ve sağlıcakla kalın…

İlginizi çekebilir: Neden bir rüya defteri edinmelisiniz: Duygu dünyanızın anahtarı rüyalarınızda

Serap Özdağ: 06 Temmuz 1978 tarihinde İstanbul’da doğdu. 2000 yılında Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliğinden mezun oldu. Uzun yıllar ilaç sektöründe çalıştı. İnsanların bedensel sağlığı üzerine çalışırken, diğer taraftan ruh sağlıklarıyla yakından ilgilenmeye başladı. İlgisi önce kişisel gelişim konuları ile ilgili kitap okumakla başlarken, sonraları konuyla ilgili birçok seminere katılmakla devam etti. Merakı artarak devam ettiği için kariyerini bu yönde devam ettirmeye karar verdi. Işık Elçi Akademi’den Spritüel Yaşam Danışmanlığı eğitimi aldı. Aynı zamanda yine aynı kurumdan NLP Uygulayıcılık Eğitimi, Reiki Master, Rüya Analizi Eğitimlerini almış ve aktif olarak danışanlarına uygulamaya başlamıştır. Nefes Okulu’ndan Mustafa Kartal eğitmenliğinde Sertifikalı Nefes Koçluğu, Sertifikalı Holoterapi Eğitmenliği ve Sertifikalı Çocuk Nefes Koçluğu programlarını başarıyla tamamlamıştır. Nefes Okulu bünyesinde bireylere, kurumlara, diğer gruplara Doğru Nefes Alma Eğitimi, Holoterapi Çalışmaları, Nefes Teknikleri Atölyeleri ve çocuklar için Çocuk Nefes Atölyeleri düzenlemektedir. Aynı zamanda Yaşam Koçluğu çalışmalarını kapsayan farkındalık seminerleri, Meditasyonlar içerikli grup ve bireysel çalışmaları düzenlemekte, uzmanlık alanlarında seminerler vermeye devam etmektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale