X

Romantik ilişkilerimizde dikkate alınmaması gereken tavsiyeler

İlişkilerimizde sorunlar çıkmaya başladığında arkadaşlarımızdan, ailemizden ve hatta uzmanlardan yardım istemek çok doğaldır. Ne yazık ki verilen tavsiyelerden bazılarının yarardan çok zararı vardır. Oldukça mantıklı gibi görünen bu tavsiyelerin büyük çoğu bir mit. İşte, o tavsiyelerden bazıları…

“Birinden hoşlanıyorsan kendini naza çek”

Pek çok kişi kadınlara, bir erkeği etkilemek istiyorlarsa kendilerini naza çekmeleri gerektiğini söyler. Bu stratejiye göre erkekler ulaşılmaz kadınları severler, dolayısıyla bir kadın hoşlandığı erkeğe karşı ilgisiz davranmalıdır. Araştırmalara göre insanlar, seçici insanları daha çekici bulmakta; lakin bu demek değil ki bizi sevmeyen insanları çekici buluyoruz. Gerçekte, karşılıklılık üzerine yapılan araştırmaların gösterdiği üzere insanlar kendilerini seven insanları sever ve liginin dışında kalan insanların peşinden koşma ihtimalleri düşüktür. Bu noktada en doğru yol, tamamen çaresizmiş gibi görünmeden karşınızdaki kişiye ilginizi göstermek. Yani şu mesajı vermeniz gerekiyor: “Seçici biriyim ama senden hoşlanıyorum.” Kendinizi naza çektiğinizde ise “Senden hoşlanmıyorum” mesajı vermiş olursunuz. Kendisinden hoşlanmayan insanların peşinden koşan biriyle birlikte olmayı gerçekten istiyor musunuz?

“Partnerin sana gerçekten bağlanana kadar kötü yanlarını gösterme”

İlk intiba gerçekten önemlidir ve ilk buluşmalarınızda güzel davranışlar sergilemeniz gerekir. Daha en başında her şeyi ortaya dökmek hoş karşılanmaz ve muhtemelen karşınızdaki kişiyi itecektir. Ama bazen bu tavsiye çok ileri gidebiliyor. Örneğin, kimi tavsiye kitapları kadınlara, ilişkinin ilk aylarında erkek arkadaşlarından bazı kişisel bilgileri saklamayı, erkek arkadaşları onlara aşık oluncaya kadar bu bilgileri söylememeyi öneriyor. Lakin birlikte olduğunuz kişiden aylar boyunca bir şeyler gizlemek derinliksiz bir ilişkiye yol açar; oysa karşılıklı olarak paylaşımda bulunmak, samimiyetin temelidir.

“Zıt kutuplar birbirini çeker”

İnsanlar çoğu zaman zıt kutupların birbirlerini çektiğini söyler. Oysa genelde davul dengi dengine çalar. Zaman zaman bize zıt bir özelliğe sahip olan insanları çekici bulabiliriz. Çok ihtiyatlı ve muhafazakar biri olup spontane, kalender insanları çekici bulabilirsiniz. Çok duygusal biri olup son derece akılcı birini ufuk açıcı bulabilirsiniz. Bununla beraber “ölümcül etkileşimler” üzerine yapılan araştırmalar gösteriyor ki bu türden zıt nitelikler başlangıçta bizi cezbetse de sonunda hayal kırıklıklarına sebep oluyor. Örneğin ihtiyatlı bir insan, pervasız ve düzensiz bir sevgiliden soğuyabiliyor; duygusal bir insan da aşırı akılcı bir partner karşısında, sanki bir robotla çıkıyormuş gibi hissedip hayal kırıklığına uğruyor.

“Her gün seks yapmalısınız”

Sık sık seks yapmanın faydalarını gösteren tonlarca kanıt var: Seks, ilişkideki memnuniyetinizi artırır, stresi azaltır ve mutluluk verir. Bu faydalar bazı insanların, daha fazla seksin daha iyi olduğu, dolayısıyla çiftlerin hemen hemen her gün seks yapmaları gerektiği düşüncesine kapılmasına neden oldu. Ancak diğer araştırmalar gösteriyor ki daha fazla seks yapmak illaki olumlu anlama gelmiyor. Her ne kadar daha sık seks yapan çiftler daha mutlu olsa da bunun bir sınırı var. Örneğin York Üniversitesi’nde binlerce çift üzerinde yapılan bir araştırmada, haftada bir kereden daha fazla seks yapmanın mutluluğu olumlu yönde etkilemediği gösterildi. Seksin sıklığından ziyade, önemli olan şey cinsel tatmin. Cinsel hayatlarından memnun olan insanlar ilişkilerinde daha mutlu ve daha memnun hissetme eğiliminde. Öte yandan cinsel tatmin ise çok sık seks yapmak anlamına gelmiyor. Her ne kadar daha sık seks yapan çiftlerde bir sıkıntı görülmese de kasıtlı olarak kendinizi her gün seks yapmaya zorlamak, beklediğinizin aksi sonuçlara sebep olabilir. Örneğin bebek sahibi olmak için seks yapan çiftler seksten daha az zevk alır çünkü seks için bir zaman belirlemeleri gerekmektedir ve seksi, duygularının spontane bir şekilde ifade edilmesi olarak değil, bir amacı olan bir araç olarak görürler.

İlginizi çekebilir: İlişkinizde mutlu olmak için seks hayatınızda realist beklentiler içinde olun

 “Erkekler Mars’tan, Kadınlar Venüs’ten”

Pek çok tavsiye kitabı toplumsal cinsiyet hakkında “Erkekler Mars’tan, Kadınlar Venüs’ten” gibi büyük genellemeler yapıyor. Ortalama olarak erkeklerin kadınlardan farklı olduğu pek çok alan vardır. Bu farklılıkların bazıları epey büyüktür; örneğin, beden gücü ve uzunluk gibi. Kişisel farklılıklar gibi diğer farklılıklar ise daha küçüktür. Bu farklılıklara rağmen kadınlarla erkekler arasında azımsanmayacak büyüklükte kesişimler mevcuttur. Boy farkı gibi büyük farklılıklarda bile, bazı kadınların bazı erkeklerden daha uzun olduğu görülür. Kişilik ve davranış farklılıklarına gelince, daha fazla kesişim mevcuttur. Yani bir kişiyi – partnerinizi – anlamak söz konusu olduğunda, o kişinin davranışlarını cinsiyetine dayalı olarak yargılamaktansa o kişiyi bir insan olarak anlamaya çalışmak daha faydalı olacaktır. Esasen erkeklerin ve kadınların tamamen farklı olduğu inancı, pek çok araştırmacı tarafından maladaptif (uyum bozucu) ilişki inancı olarak görülür ve bu inancın ilişkiler üzerinde olumsuz etkileri mevcuttur.

 “Kavga ediyorsanız mutsuz bir ilişkiniz var demektir”

Pek çok insan kavga etmenin ilişki açısından kötü olduğuna inanır. Ama bu inanç da tıpkı erkeklerle kadınların birbirlerini anlayamayacağı kadar farklı olduğu inancı gibi, bir tür maladaptif ilişki inancıdır. Gerçekte ise kavga etmek, doğru yapıldığı taktirde yapıcı olabilir. İlişkinizde sorunlar varsa ve bunları tartışmıyorsanız, bu sorunlar çözülmeyecektir. İyi bir ilişki çatışmadan uzak bir ilişki değil, çatışmaların doğru bir şekilde yönetildiği bir ilişkidir. Bu demek değildir ki çatışma için fırsat kollamanız gerek. Bazen küçük şeyleri umursamamanız gerekir. En iyi yöntem uzlaşmadır.

“Asla yatağa küs girmeyin”

Sorunlarınız hakkında tartışmak önemli olsa da esasen kızgın hissettiğiniz bir konu hakkında tartışmadan önce biraz sakinleşmek iyidir. Birine kızdığımız zaman aslında demek istemediğimiz şeyler söyleyebiliriz. Dolayısıyla uyumak, sakinleşmek için ihtiyaç duyduğunuz zamanı size verebilir ve çoğu durumda sabah olduğunda bir önceki gece kızdığımız şey o kadar da kötü görünmeyebilir.

 “Aşk bittiyse ilişki de biter”

Gerçek şu ki, aşık olmak insanları bir araya getirip üremeye teşvik eden doğanın bir oyunudur. Lakin bu oyun bir gün sona erer; “aşık olmak” geçici bir şeydir. Bununla beraber aşkın bitmesi o insanı sevmekten vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez; biten şey sadece aşk sarhoşluğudur ve genelde gerçek sevginin başladığı an bu aşk sarhoşluğunun bittiği andır.

 “Aldatma varsa ilişki bitmiş demektir”

İyi niyetli dostlarından ve ailesinden bu tavsiyeyi duyan pek çok insan pişmanlık yaşayabiliyor. Sadakatsizliğe yol açan pek çok sebep vardır. Arkanızı dönüp gitmeden ve birlikte yaşadığınız her şeyi bir kenara atmadan önce bir ilişki danışmanına gidin, sorunun ne olduğunu bulun. Bu şekilde ilişkiyi bitirip bitirmeyeceğinizden gerçekten emin olursunuz ve ayrılık sonrası pişmanlık yaşayan yüzlerce insandan biri olmazsınız.

İlginizi çekebilir: Boşanmış bir erkekten evlilikle ilgili “kalp açan” tavsiyeler

 “Sana böyle davranmasına müsaade etme”

Arkadaşlarınız ve aileniz ilişkinizde sizin negatif yanlarınızı görmez. Sizi tanıyan ve seven insanların, sizin mağdur olduğunuza inanmaları doğaldır ama gerçekte çatışmalara yol açan taraf siz de olabilirsiniz. Bu nedenle önce ilişkideki kendi payınızı gözden geçirin, sonra neyi değiştirmeniz gerektiğine karar verin.

 “Her zaman doğruyu söyle”

Partnerinizin bilmesi gereken önemli bir gerçeği ona söylemek ile teknik açıdan dürüstçe olsa da sadece partnerinizi incitmeye yol açan düşüncesiz laflar söylemek arasında bir fark vardır. Ayrıca büyük aldatmacalar ile karşımızdaki kişinin duygularını incitmemek için söylenen “beyaz yalanlar” arasında da bir fark vardır. Partnerinizin öz güvenini zedeleyecek şekilde gereksiz yere doğruları söylemek sadece onun savunmacı bir tavır takınmasına ya da karşılık olarak kabalaşmasına yol açacaktır. Zaman zaman tamamen dürüst olmaktansa ince düşünceli olmak daha iyidir.

 “Birbirinizin ihtiyaçlarını karşılamalısınız”

Bu, şu anlama geliyor: Siz muhtaç bir insansınız ve size muhtaç olduğunu gösterecek bir insana ihtiyacınız var. Bu şekilde, ilişkiniz bir diğerinin ihtiyaçlarını karşılama isteği ve yeteneği üzerine kurulacaktır; bu da birbirinizin enerjisini emeceğiniz anlamına gelir. İyi bir ilişkiye giden yol bu değildir. En son ne zaman duygusal olarak muhtaç bir insana saygı duyduğunuzu, o kişiyi çekici bulduğunuzu bir düşünün.

 “Hoşuna gitmeyen şeyler yapıyorsa cezalandır”

Koşullu sevgi, ilişkinizi yıpratır. Partnerinize hoşunuza gitmeyen şeyler yaptığı için daha az sevgi gösteriyorsanız muhtemelen kendini değersiz hissedecek, koşullara bağlı olarak sevildiğini düşünmesine sebep olacaktır. Seksi de bir ödül ya da ceza yöntemi olarak kullanmak benzer şekilde yıkıcı bir etkiye sahiptir.

 

İlginizi çekebilir: İlişkide problem yaşanmasını tetikleyen 10 kötü alışkanlık ve kurtulma yolları

Kaynaklar
Psychology Today
Best Life
Business Insider

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale