X

Cilt bakımının ters tepkisi: Retinol uglies ile baş etme rehberi

Retinol, cilt yenileyici bir A vitamini türevi olup cilt bakım rutinlerine dahil ediliyor. Bu retinoid türü, kırışıklık gibi yaşlanma belirtilerine, aknelere ve siyah noktalara karşı çıkıyor. Aynı zamanda, retinolün eşit bir cilt tonu sağladığını ve cilt dokusunu iyileştirerek cilde daha pürüzsüz ve aydınlık bir görüntü kazandırdığını da belirtmek istiyoruz. Her ne kadar retinol cilde birçok fayda sunsa da bu aktif içeriğin kullanımıyla retinol uglies durumu açığa çıkabiliyor. Bu yazımızda, retinol uglies olarak bilinen durumu sizler için kaleme aldık.

Retinol uglies nedir ve neden ortaya çıkar?

Retinol uglies, cildin retinole adapte olma sürecinde karşılaşılan geçici bir kötüleşme olarak tanımlanıyor. Bu kötüleşme, genellikle kızarıklık, kuruluk, soyulma, hassasiyet ve sivilcelenme gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Aynı zamanda, siyah noktalar, pullanma ve ağrı da bu durumun semptomları arasında bulunuyor.

Burun ve ağız gibi cildin en ince olduğu bölgelerde kendisini belli eden retinol uglies, birkaç hafta içinde düzeliyor. Ciltte kötü bir görüntüye sebep olan bu durumun temelde cilt bakım rutininin amaçlandığı gibi çalıştığının bir işareti olduğunu belirtmeliyiz.

Retinolün cilt hücrelerinin döngüsünü hızlandırmasıyla cildin altındaki mikro komedonlar ve tıkanıklıklar yüzeye çıkabiliyor. Ayrıca, cildin üst katmanının daha hızlı dökülmesine yol açan bu durum sonucunda soyulma ve hassasiyet de hissedilebiliyor. Kısacası, ciltteki ölü hücrelerin dökülmesi, hızlı bir şekilde yeni hücrelerin üretilmesi ve gözeneklerin açılması sonucunda retinol uglies açığa çıkıyor.

Retinol uglies durumunun semptomları, cilt tipine ve hassasiyetine göre herkeste farklı gözlemlenebiliyor. Bu durum, cilt yapısı ve retinol bazlı ürünün konsantrasyonuna göre 4-8 hafta arası sürebiliyor. Her bireyde ortaya çıkmayan bu durum iki aydan uzun sürdüğü zaman bir dermatoloğa danışmak büyük bir önem taşıyor.

Retinol uglies ile nasıl başa çıkabilirsiniz?

Retinol uglies evresini rahat bir şekilde atlatmak ve cildinizin adaptasyon sürecini desteklemek istiyorsanız aşağıdaki stratejileri değerlendirebilirsiniz.

Retinol içeren ürünleri dikkatli bir şekilde seçin

İlk olarak, retinol içeren ürünleri bakım rutininize dahil etmeden önce bu ürünleri araştırmanızı öneriyoruz. Her güçlü ürünün cildinize her zaman iyi geleceği düşüncesini arkanızda bırakarak bakım ürünleri satın alabilirsiniz. Aynı zamanda, retinole yeni başlıyorsanız düşük konsantrasyonlu ürünlerle ilk adımı atabilirsiniz. Bunlara ek olarak, retinol ürünlerini haftada 2-3 defa kullanarak cildinizin tepkisini gözlemleyebilirsiniz ve tolerans geliştirdikçe kullanım sıklığını artırabilirsiniz.

Cildinizi nemli tutun

Cilt bariyerinizi desteklemek ve kuruluğu gidermek için hyaluronik asit ve seramid içeren yoğun nemlendiricilerden destek alabilirsiniz. Bununla birlikte, hassas bir cilde sahipseniz retinolü nemlendiriciden sonra kullanmayı tercih edebilirsiniz. Aynı zamanda, nemlendirici öncesi ve sonrası olmak üzere iki kat nemlendirici arasına retinol ürününü kullanarak tahrişi azaltabilirsiniz. Yeteri kadar nemlendirmeye ek olarak, cildinizi sertleştiren ve tahriş eden agresif temizleyicilerden de uzak durmalısınız.

Güneşten korunun

Retinol içeren ürünler cildi güneşe karşı daha savunmasız hale getirebildiği için her gün evde olsanız bile yüksek faktörlü güneş kremi sürmelisiniz. Retinol uglies süreci de dahil olmak üzere hayatınız boyunca cildinizi güneşe karşı korumaya özen göstermelisiniz.

Diğer aktif maddelerden kaçının

Retinol içeren ürünler ciltte büyük etki yaratan diğer ürünlerle aynı anda kullanıldığı zaman kritik reaksiyonlar ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, AHA ve BHA gibi soyucu asitler ya da C vitamini gibi güçlü aktif maddeleri retinol barındıran cilt bakım rutininize dahil etmemelisiniz.

Retinol uglies zorlayıcı bir evre olsa da bu sürecin sonunda daha pürüzsüz, eşit tonda ve sağlıklı bir cilde kavuşacağınızın farkına varmalısınız. Bu farkındalık doğrultusunda da cildinizin ihtiyaçlarına uygun bir bakım rutini benimseyebilirsiniz ve sabırlı bir şekilde bu sürecin sonlanmasını bekleyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kırmızı ışık terapisi cilt sağlığını nasıl destekliyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale