X

Pilates yaşlanmayı önlemeye yardımcı olup anti-aging etkisi gösterir mi?

Hayat akıyor ve aslında pilates bu akışın ta kendisi! Zaman içinde gelişen kendi pratiklerim ve verdiğim derslerde yaptığım gözlem sayesinde, pilatesin spiritüel yanını keşfediyorum ve bundan ayrı bir keyif alıyorum.

Sezgilerin ve hislerin hayat bulduğu yer aslında bedenlerimiz. Onları besledikçe, bedende gözle görülür değişimler olması tahmin ettiğimizden daha da mümkün. Yıllar önce bunu ilk keşfeden Joseph Pilates de “Omurganızın esnek olduğu kadar gençsiniz” sözleriyle bunu anlatmıştı. Ona hak vermemek elde değil, daha genç bir his ve görünüm pilates ile mümkün.

Kim olduğunuz, kaç yaşında olduğunuz ve nasıl hissettiğinizin bir önemi yok. Pilates; günlük rutin fiziksel aktivitelerinizi yapmaktan daha tempolu koşmak veya yüzmek gibi egzersizler yapmanıza kadar her noktada sizi daha iyi ve dinamik hissettirecek ana egzersizlerden biri. Fiziksel güç sağlamanın yanı sıra beden-zihin arasında bağ kurmanıza yardımcı oluyor ve iyi hissettiriyor. Bu da tüm yaşamınıza yayılıyor ve daha sağlıklı, zinde, dinç bir görünüm sağlıyor. Düzenli pilates yapan öğrencilerimin zamanla yüzlerine yerleşen parlak ve mutlu gülümsemeyi gördükçe ben de mutlu oluyorum.

Pilates, bir anlamda yaşama sıkı sıkı bağlanmayı ve dinç hissetmeyi sağlıyor. Bu da kişiyi adeta gençleştiriyor.

50 yaşındaki bir bedenin düzenli egzersizlerle 20 yaşındaki kişiler gibi performans, esneklik ve güç gösterebildiğine tanık oldum. Aynı zamanda tam tersi örneklerle de karşılaştım; 20 yaşındaki bir bedenin hareketsizlikten adeta 50 yaşındaymış gibi bir görünüme sahip olduğunu da gördüm.

Pilates, bir anlamda yaşama sıkı sıkı bağlanmayı ve dinç hissetmeyi sağlıyor.

Peki pilates, akıp giden gençlik çeşmesine nasıl katkıda bulunuyor, pilates nasıl gençleştiriyor?

1. Nefes

Pilates günlük hayatınızı çok kolaylaştıracak derin nefesler alıp vermeyi öğrenmenize yardım ederek farklı hissetmenizi sağlıyor. Yeterince oksijenle dolan hücreler sayesinde daha parlak bir cilde ve daha dinç bir bedene sahip olmak mümkün.

2. Postür

Pilatesin her bir egzersizi bedeni simetrik çalıştırmayı amaçlar. Günlük hayatta çantalarımızı hep bir tarafa takmaya, çocuklarımızın ellerini farkında olmadan hep aynı taraftan tutmaya alışkınız. Tüm bu günlük alışkanlıklar bedende asimetri oluşturuyor ve asimetrik bir beden de sakatlanmalara, erken deformasyonlara davetiye çıkarıyor. Tüm bedeni ayakta tutan omurgamız da bu asimetriden etkileniyor ve artık bizi taşımakta zorlanıyor. Bu da en küçük bir aktivitede bile yorulmamıza, kendimizi yıpranmış hissetmemize neden oluyor. Pilates ise bizi bugün ve gelecekteki deformasyonlardan koruyarak anti-aging etkisi gösteriyor.

Pilatesin her bir egzersizi bedeni simetrik çalıştırmayı amaçlar.

3. Eklem ve hareket açıları

Pilatesin birçok egzersizi, eklemleri birden çok yönde hareket ettirmeyi amaçlar. Bu tip egzersizler, eklemler arası sıvı eksikliği gibi problemleri önleyerek eklemleri kuvvetlendirmeye ve hareket açılarını genişletmeye yardımcı olur. Eklemlerin az hareketli olduğu bir beden, zamanla daha az hareket edebilir bir hale gelir. Bu da yaşlanma, yıpranma hızının bedende artması anlamına gelir. Bedenimizde 300’ün üzerinde eklem olduğunu düşünürsek hareket edebilme özgürlüğünün ne kadar değerli olduğunu hayal edebiliriz. Her yöne hareketliliği sağlayan pilates egzersizleri ile yaş ilerledikçe rahatsızlıklar için ilaçlara gerek kalmıyor. En güzeli de ilerleyen yaşınıza rağmen içinizde hissettiğiniz enerji ve hareketlilik, dışarıya da yansıyor.

Nazlı Savaş: Kimya alanında lisans eğitimi aldıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İşletme alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Akademik eğitimleri sırasında keşfetme tutkusunun peşinden gidip uzun bir süre Amerika ve değişim programıyla İtalya'da yaşamış, Pisa Üniversitesi'nde okumuş bir serüvenci. Hala profesyonel hayatında bir yandan headhunter olarak çalışırken, kalbinin atması için en büyük tutkularından biri olan Pilates'in peşinden gitti ve eğitmenlik yolunda ilerliyor, dersler veriyor. Sağlıklı ve pozitif yaşama dair kalp atışlarını atıran ne varsa araştırmaktan ve insanları da bu ritme ortak etmekten keyif alıyor. Müzik, tango, farklı ülkeri keşfetmek, öğrenmek ve öğretmek, yeni yemekler tatmak keyfini artıran, olmazsa olmazlar arasında. Ömründen uzun idealleri olması muhtemel. Paylaşma tutkusu blog yazıları ile hayat bulmakta.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale