X

Parabenin zararları nelerdir?

Günlük hayatımızda sık sık kullandığımız pek çok ürünün içinde kimyasal maddeler bulunuyor. Kısa süre içinde bu maddelerin insan sağlığına etkileri fark edilmese de uzun vadede bu maddeler bizleri zehirliyor. Paraben de bu maddelerden biri olup özellikle bireysel bakımımızla alakalı ürünlerde bulunuyor. Bu yazımızda, parabenin ne olduğunu ve zararlarını sizler için kaleme aldık.

Paraben nedir, nerelerde kullanılır?

Paraben, ilaç ve kozmetik sektöründe sıklıkla kullanılan koruyucu bir kimyasal madde olarak karşımıza çıkıyor. Bu madde, şampuan, saç kremi, deodorant, parfüm, nemlendirici krem, makyaj malzemeleri, güneş kremi, diş macunu, tıraş jeli ve tonik gibi kozmetik ürünlerde bulunuyor. Kısacası, parabene kişisel temizliğimizle ve bakımımızla ilgili neredeyse her üründe rastlayabiliyoruz. İlaç sektöründe ise göz damlaları, rektal ilaçlar, vajinal ilaçlar, burun damlaları ve çeşitli merhemler paraben içerebiliyor. Kozmetik ürünlere ve ilaçlara ek olarak, gıda sektöründe de bu kimyasala fazlasıyla yer veriliyor. Sosların, reçellerin, dondurulmuş gıdaların, meyve sularının ve pek çok paketli gıdanın içeriğinde bu madde öne çıkıyor.

Düşük maliyetinden ve koruyucu etkisinden ötürü kullanılan paraben, mantar, bakteri ve küf oluşumunu engellemek için tercih ediliyor. Farklı çeşitleri bulunan bu madde, ürünlerin dayanma gücünü artırıyor. Bir başka deyişle, ürünlerin raf ömürlerinin uzun olması için parabene başvuruluyor. Her ne kadar bu madde koruyucu etkisiyle faydalı gibi gözükse de paraben yüzünden birçok sağlık sorunu açığa çıkıyor.

Parabenin zararları nelerdir?

Toksik maddeler arasında sınıflandırabileceğimiz paraben, cinsel sağlıktan cilt sağlığına kadar her noktayı etkileyebiliyor. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalara göre, bu madde sperm üretimini etkileyerek düşük testosteron düzeyine yol açıyor. Ayrıca, bu kimyasal yüzünden östrojen reseptörleri de tetikleniyor ve meme kanseri gibi kritik hastalıklar ortaya çıkıyor.

Cinsel sağlığa ek olarak, parabenin cilde de büyük hasarlar verdiğini vurgulamak istiyoruz. Bu madde uzun süre kullanıldığı zaman cilt hassaslaşmaya başlıyor ve çeşitli alerjik reaksiyonlar sergiliyor. Egzama gibi cilt hastalıklarına neden olan bu kimyasal, cilt kanseri riskini de artırıyor. Ayrıca, paraben kullanımı sonucunda kızarıklıklar ve deri döküntüleri de gözlemleniyor.

Parabene maruz kalan bebeklerde ve çocuklarda gelişimsel bozukluklara rastlanabiliyor. Ayrıca, küçük bireylerin bağışıklık sistemi yetişkinlerin bağışıklık sistemine göre bu maddeden daha fazla etkileniyor. Bu noktada, anne sütü aracılığıyla da bebeğe paraben geçebildiğini belirtmek istiyoruz.

Her ne kadar üretici firmalar parabenin sağlığa zararlı olmadığını ifade etse de bu madde yukarıda bahsettiğimiz durumları beraberinde getiriyor. Bu yüzden, başta kozmetik ürünler olmak üzere herhangi bir ürün satın alacağınız zaman ürün içeriğini iyice incelemenizde fayda var. Eğer bir üründe paraben olduğunu fark ederseniz hızlıca ondan uzaklaşmalısınız.

Parabensiz ürünlere ulaşmak için ipuçları

Paraben temelde idrarla dışarı atılsa da bazı çalışmalar bu kimyasalın vücutta birikebildiğini kanıtlar nitelikte. Bir araştırmaya göre, metabolize edilmemiş paraben seminal sıvıda, plasentada ve kanserli dokularda birikiyor. Bu nedenle, paraben içermeyen ürünler kullanmak büyük bir önem taşıyor.

Paraben içermeyen ürünlere ulaşmak için ilk olarak ürünlerin etiketlerini okumalısınız. Paraben içermeyen ürünlerde genellikle ‘’parabensiz’’ ifadesi yer alıyor. Bununla birlikte, doğal ve organik sertifikalı ürünleri satın almaya özen gösterebilirsiniz. Bu ürünler, genellikle paraben içermeyerek hem doğayı hem de insan sağlığını koruyor. Ayrıca, çeşitli mobil aplikasyonlarda satın alacağınız ürünleri taratarak paraben gibi zararlı içerikleri tespit edebilirsiniz. EWG’s Healthy Living App ve Think Dirty gibi uygulamalar aracılığıyla çeşitli ürünlerin içeriklerini öğrenerek kimyasalsız ve sürdürülebilir bir alışveriş alışkanlığı geliştirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen sürdürülebilir wellness şirketleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale