X

Özgür irade 2: İstemli bir seçim neleri değiştirir?

Özgür irade serisinin ilk yazısında, özgür iradeye inanan insanların eylemlerini kendi seçimleri olarak gördüğünden, buna bağlı olarak seçimlerini daha az zor olarak algıladıklarından ve seçimlerinin sonuçlarından daha yüksek memnuniyet duyduklarından bahsetmiştim.

Bu yazıda ise iki farklı deneyle özgür irade kavramanın anlamını biraz daha genişletmeye çalışırken, özgür irade inancı ile ilgili bazı tartışmalara yer vereceğim.

Deney 1 – Seçim manipülasyonu

Araştırmacılar bu deneyde, özgür iradeye olan inancın olası nedensel açıklamalarını incelemeyi hedefliyorlar ve seçim yapma fikrini deneysel olarak manipüle ediyorlar.

Seçim manipülasyonu Savani ve Rattan (2012) tarafından uyarlanmıştır. Katılımcılar rastgele iki koşula atanıyor. Eylem koşulunda, katılımcılardan bir önceki gün dört farklı zaman diliminde yaptıkları beş şeyi hatırlamaları isteniyor, sabah (8:00-12.00), öğleden sonra (öğlen 12.00-4.00), akşam (16.00-20:00) ve gece (20.00,12.00).

Seçim koşulunda ise katılımcılara, aynı zaman dilimlerinde seçimlerini listelemeleri, buna bağlı olarak yaptıkları alternatif seçimleri ve kararlarını listelemeleri isteniyor.

Sonuçlara göre, dört farklı zaman diliminde yaptığı seçimleri listeleyen-hatırlayan katılımcılar, yaptığı eylemleri hatırlayan katılımcılara göre özgür iradeye daha fazla inandıklarını ifade ediyorlar.

Araştırma, seçim koşulunda yer alan katılımcıların, hatırladıkları seçimlerinin özgür iradeye olan inançlarını güçlendirdiğini ve katılımcıların kaderci determinizme olan inançlarını zayıflattığını açıkça göstermektedir.

Seçim fikrinin etkinleştirilmesi, özgür iradeye dair bildirilen inancı etkilemektedir.

Deney 2 – Seçim derecesi

Deney 2, Deney 1’deki bulguları genişletmek için oluşturuluyor. Bu deney, daha fazla seçeneğin özgür iradeye olan inancı daha güçlü bir şekilde aktive ettiğini göstermek amacıyla tasarlanıyor.

Katılımcılar, seçim (yüksek seçim, düşük seçim), eylemler ve bir kontrol grubu (önceki günün hava durumunu hatırlamak) olmak üzere koşullara rastgele atanıyor.

Düşük seçim koşulunda, her bir seçim setinde katılımcılar iki kalem arasında seçim yaparken, yüksek seçim koşulunda dört kalem arasında seçim yapıyorlar. Eylem koşulu herhangi bir seçenek içermiyor, bunun yerine katılımcılardan 13 eylemi gerçekleştirmeleri isteniyordu.

Bu deney, Deney 1’e göre birkaç önemli uzantı sunmaktadır. Araştırma sonuçları, seçim derecesinin özgür irade inancını etkileme konusunda önemli olduğunu gösteriyor.

Araştırmada, katılımcıların iki kalem arasında seçim yapmasının, genel olarak özgür irade inancını harekete geçirmek için yeterli olduğu görülürken, kişisel olarak özgür iradeye olan inancı etkilemediği görülüyor. Bununla birlikte, katılımcıların dört kalem arasında seçim yapmasının özgür iradeye olan inancı daha çok etkilediği görülüyor.

Yani önemli olan yalnızca seçimin gerçek varlığı değil, aynı zamanda seçimin kapsamı veya seçim içindeki mevcut alternatiflerin sayısıdır.

Çok fazla seçim ve ego tükenmesi

Araştırma bulguları, alternatif seçeneklerin özgür irade inancını harekete geçirdiğini söylerken, bu noktada önemli bir tartışmaya da parmak basıyor: Basit seçimler özgür iradeye olan inancı harekete geçirirken, bazen çok fazla seçenek arasında kalmak ve sürekli olarak en iyi seçimleleri yapmakla meşgul olmak ego tükenmesine yol açabilir.

Bu durum düşünüldüğünde, öz denetimi, egosu tükenen kişinin dürtüleri, arzuları ve istekleri de bununla bağlantılı olarak tükeneceği için seçim yapmaya ve özgür iradeye olan inancı da kavramsal olarak tükenecektir.

Seçim motivasyonu farkı

Yapılan bu çalışma, insanların özgür iradeye olan inancının seçim yapma fikriyle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu gösteriyor.

İnsanlar özgür iradeye ne kadar çok inanırsa, seçimini özgür kararı ile ne kadar çok bağdaştırırsa eylemlerini bir o kadar seçim olarak algılar ve karar vermekten, seçim yapmaktan o kadar memnun olurlar. Ancak özgür irade inancının arkasındaki motivasyon oldukça önemli.

Karar vermeyi seven insanlar özgürce seçim yapma kapasitesine sahip olmaktan memnun olabilirler ve bu inancı destekleyebilirler. Buna karşılık, karar vermekten, seçim yapmaktan hoşlanmayan insanlar, kendi özgür iradelerini reddetmeyi, kendilerini seçimlerinden ve bu seçimlerin beklenen (hatta korkulan) sonuçlarından uzaklaştırmanın çekici bir yolu olarak görebilirler. Böylelikle kaderci bir determinizm inancı ile tüm eylemlerin kaçınılmaz olduğunu ve önceki olaylardan kaynaklandığını düşünerek, yanlış şeyi seçmekten endişelenmezler.

Hayatı seçim olarak algılama farkı

İnsanlar genellikle hayatlarını seçimleri olarak algılamaları bakımından farklılık gösterirler. Özgürlüğe ve özgür iradeye inanan insanlar seçimlerini hayatlarının olumlu bir yönü olarak kabul ederler (Iyengar ve Lepper, 2000; Mellers, 2000; Schwartz, 2000).

Araştırmacılar, eylem hakkında düşünmektense seçim üzerine düşününce özgür irade inancının daha fazla etkilendiğini ve kaderci determinizme olan inancın azaldığını bulmuşlar. Böylece bireyin hayatını, kontrol ettiği ve bir dizi alternatif arasından seçtiği bir şey olarak görme olasılığı yükseliyor. Seçme yetisinin kullanılması ve aktif hale getirilmesi, kişiyi kendi gücüne ve etkinliğine karşı duyarlı hale getiriyor.

Fakat özgür irade ve seçim arasındaki ilişki iki yönlüdür.

Inesi, Botti, Dubois, Rucker ve Galinsky’ye (2011) göre büyük olasılıkla, hem seçim algıları hem de özgür irade hakkındaki inançlar, kontrol arzusu gibi daha temel motivasyonel kalıplarla bağlantılıdır. Bu temel motivasyonlar; temel kontrol arzusu, dürtü gücünde artış, seçim yapma veya gücü kullanma gibidir. Ve insan çeşitli davranışlarının arkasında bu tatmini arar. Buna göre, seçim yapmak, sosyal ve bilişsel olarak kontrol hissinin tatminini yaratabilir.

Öte yandan, insanların yaşamın önceden belirlenmiş bir olaylar ve deneyimler dizisi olduğunu düşünmesi, kendi yaşamı üzerinde kontrol hissini azaltarak kişinin etkinliğinin ve dürtüsünün azalmasına neden olabilir ve bu kontrol kaybı daha çok kaygı ve stresle ile sonuçlanabilir.

Bunun yanı sıra, yapılan araştırmalarda, özgür irade ile bağlantılı inançlardaki farklılıkların insanların kişilerarası ilişkilerinde ve ahlaki davranışlarında bazı değişikliklere sebebiyet verdiğini gösteriyor (Vohs ve Schooler, 2008).

Monroe ve Malle (2010), insanların, özgür iradeyi dış faktörler tarafından engellenmeden seçimler yapabilmek olarak tanımladıklarını buldular. Stillman, Baumeister ve Mele (2011) ise, insanların özgür irade inanışlarının ahlaki açıdan sorumlu davranış gösterme, öz denetim, hedeflere ulaşma ve yüksek düzeyde bilinçli düşünce ve teemmül (bir konu üzerinde yoğunlaşarak düşünme) ile bağlantılı olduğunu bulmuşlar.

Özgür irade inancın pozitif etkileri

İnançlar, eylerimlerin yapı taşları olarak görülür ve eylemin oluşumuna yol açar.

Buna göre;

  • Hayatı kendi seçtiğimiz eylemlerin bir dizisi olarak gördüğümüzde kendi eylemlerimizin sorumluluğunu alma olasılığımız artar.
  • Sürekli olarak çevreyi ve kişileri suçlama, yakınma ve şikayet etme gibi davranışlarımızın önüne geçebiliriz.
  • Kendimizi kurban olarak gördüğünüz bağımlılıklarımızın (yeme-,içme, oyun, teknoloji vs.) önüne geçme gücünü bulabiliriz.
  • Seçimlerimiz ile öz denetim gücümüzü aktive edeceğimiz için kendi hedeflerimize ve idealimize ulaşma olasılığımız yükselebilir.
  • Seçim yapma inancı kontrol duygumuzu tatmin edeceği için daha öz güvenli hissedebiliriz.
  • Seçimlerimiz üzerinde kontrolümüz olduğu inancı, elimizdeki seçimleri dönüştürme ve yeniden yaratma konusunda bizi motive edebilir.

Özgür irade inancında kaçınılması gerekenler

Gündüz Vassaf Cehenneme Övgü kitabında; “Felsefeciler özgür irade öğretisini yalnızca insanlara yakıştırıyorlar. Ama buna rağmen kendi kendimizin tutsağı olduk” derken ne demek istemiştir?

Seçim yapma, seçme, özgür irade inancını tanrısal bir büyüklenmeci tavıra, davranışa dönüştürmekten kaçınmalıyız. Her ne kadar kontrol duygusu insana öz güven ve güç verse de kontrol edemediğimiz şeyler olduğunun farkında olmamız, hayatla bağlantıda kalmamız ve insan olduğumuzu hatırlamamız açısından oldukça kıymetlidir.

Sürekli en iyi seçimleri yapmaya çalışırken arzularımızı, tutkularımızı, spotanlığımızı tüketmekten kaçınmalıyız.

Bana kalırsa özgür irade insanca bir mütevazilikle taşınması gereken bir “an” farkındalığıdır. Geçmişin hatırında, bugünün gerçekliğini, yarının umutlarını harmanlama kuvvetidir.

Böylelikle insan kendini dış gerçekliğin içinde insanca bir yerde algılayabilir ve konumlandırabilir. Kendi varlığının çevreye etkisini küçümsemeden, kendisini yadsımadan kendinde harekete geçme motivasyonu bulabilir.

Önceden belirlenmiş dış gerçekliğin bilinmez kuvvetine öfkelenmek, yargılamak, küsmek yerine, bilinmezliği hayatın muzip bir hediyesi gibi görebiliriz. Öyle ki bütün yaşanacakları bilmek, bütün resmi bir anda görmek, insanın yüreğine amansız bir korku da verebilirdi.

İşte bu göremediğimiz bütün bir resmin içinde, bize yolda yürüme motivasyonu veren, sağduyulu bir şekilde ilerlememizi sağlayan şey seçim yapabilme inancımızdır. Bu inancı taşıyan ve bize yeni yollar açanların çocukları olarak, bizim üzerimize düşen kendimizi inançlarımızın kölesi yapmadan, seçim inancının gücüne inanarak sahip olduğumuz bu bilgiyi kendimiz ve başkaları için yeni yollar açabilmek adına aktarmaktır.

Kaynak

Feldman, G., Baumeister, R. F., & Wong, K. F. E. (2014). Free will is about choosing: The link between choice and the belief in free will. Journal of Experimental Social Psychology, 55, 239-245.
Inesi, M. E., Botti, S., Dubois, D., Rucker, D.D., & Galinsky, A.D. (2011). Power and choice their dynamic interplay in quenching the thirst for personal control. Psychological Science, 22(8), 1042–1048.
Iyengar, S. S., & Lepper, M. R. (2000). When choice is demotivating: Can one desire too much of a good thing? Journal of Personality and Social Psychology, 79(6), 995.
Mellers, B.A. (2000). Choice and the relative pleasure of consequences. Psychological Bulletin, 126(6), 910–924, http://dx.doi.org/10.1037/0033-2909.126.6.910.
Monroe, A. E., & Malle, B. F. (2010). From uncaused will to conscious choice: The need to study, not speculate about people’s folk concept of free will. Review of Philosophy and Psychology, 1(2), 211–224.
Savani, K., & Rattan, A. (2012). A choice mind-set increases the acceptance and maintenance of wealth inequality. Psychological Science, 23(7), 796–804.
Schwartz, B. (2000). Self-determination: The tyranny of freedom. American Psychologist, 55(1), 79–88, http://dx.doi.org/10.1037/0003-066X.55.1.79.
Stillman, T. F., Baumeister, R. F., & Mele, A.R. (2011). Free will in everyday life: Autobio- graphical accounts of free and unfree actions. Philosophical Psychology, 24(3), 381–394.
Vohs, K. D., & Schooler, J. W. (2008). The value of believing in free will: Encouraging a belief in determinism increases cheating. Psychological Science, 19(1), 49–54, http:// dx.doi.org/10.1111/j.1467-9280.2008.02045.x.

İlginizi çekebilir: Özgür irade 1: İnsanlar için özgür irade ne ifade ediyor?

Gülbalca Çakıroğlu: İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra beyin ve çalışma prensipleri alanında Dokuz Eylül Üniversitesi Klinik Sinirbilimleri (Neuroscience) Master programına kabul edildi. Yüksek lisansını yaparken Multidisipliner Beyin Dinamiği laboratuvarında TÜBİTAK 112S459 NO’lu 1001 proje bursiyeri olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde 2 sene Alzheimer ve Hafif Kognitif Bozukluğu olan hastalarla çalışmalarını sürdürdü. Tezini tamamladıktan sonra uzman olarak sektörde çalışmaya başladı. 6 sene özel okullarda aileler ve çocuklarla çalıştı. Pandemi döneminde ikinci yüksek lisansı olan Klinik Psikoloji uzmanlığını Rumeli Üniversitesi Klinik Psikoloji programından aldı. Aynı üniversitede, Nöropsikoloji alanında öğretim görevlisi olarak çalıştı. Alp Karaosmanoğlu’ndan Şema Terapi, Emre Konuk’tan EMDR (göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme modeli) 1. Düzey eğitimlerini tamamladı. İstanbul Psikodrama Enstitüsünde Psikodrama Temel Eğitimini aldı. Halen Yetişkinlerle bilişsel ve yaşantısal teknikler ile çalışmaktadır. Mezun olduğu üniversitede, 3 kuşak usta-çırak projesinde gönüllü olarak psikoloji öğrencilerine destek vermektedir. Çeşitli platformlarda Bağlanma ve Psikolojik Sağlamlılık ile ilgili eğitimler düzenlemektedir. Alanıyla ilgili çeşitli yazıları Psikeart Dergisi ve uplifers.com sitesinde yayınlanmaktadır.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale