X

Özgür irade 2: İstemli bir seçim neleri değiştirir?

Özgür irade serisinin ilk yazısında, özgür iradeye inanan insanların eylemlerini kendi seçimleri olarak gördüğünden, buna bağlı olarak seçimlerini daha az zor olarak algıladıklarından ve seçimlerinin sonuçlarından daha yüksek memnuniyet duyduklarından bahsetmiştim.

Bu yazıda ise iki farklı deneyle özgür irade kavramanın anlamını biraz daha genişletmeye çalışırken, özgür irade inancı ile ilgili bazı tartışmalara yer vereceğim.

Deney 1 – Seçim manipülasyonu

Araştırmacılar bu deneyde, özgür iradeye olan inancın olası nedensel açıklamalarını incelemeyi hedefliyorlar ve seçim yapma fikrini deneysel olarak manipüle ediyorlar.

Seçim manipülasyonu Savani ve Rattan (2012) tarafından uyarlanmıştır. Katılımcılar rastgele iki koşula atanıyor. Eylem koşulunda, katılımcılardan bir önceki gün dört farklı zaman diliminde yaptıkları beş şeyi hatırlamaları isteniyor, sabah (8:00-12.00), öğleden sonra (öğlen 12.00-4.00), akşam (16.00-20:00) ve gece (20.00,12.00).

Seçim koşulunda ise katılımcılara, aynı zaman dilimlerinde seçimlerini listelemeleri, buna bağlı olarak yaptıkları alternatif seçimleri ve kararlarını listelemeleri isteniyor.

Sonuçlara göre, dört farklı zaman diliminde yaptığı seçimleri listeleyen-hatırlayan katılımcılar, yaptığı eylemleri hatırlayan katılımcılara göre özgür iradeye daha fazla inandıklarını ifade ediyorlar.

Araştırma, seçim koşulunda yer alan katılımcıların, hatırladıkları seçimlerinin özgür iradeye olan inançlarını güçlendirdiğini ve katılımcıların kaderci determinizme olan inançlarını zayıflattığını açıkça göstermektedir.

Seçim fikrinin etkinleştirilmesi, özgür iradeye dair bildirilen inancı etkilemektedir.

Deney 2 – Seçim derecesi

Deney 2, Deney 1’deki bulguları genişletmek için oluşturuluyor. Bu deney, daha fazla seçeneğin özgür iradeye olan inancı daha güçlü bir şekilde aktive ettiğini göstermek amacıyla tasarlanıyor.

Katılımcılar, seçim (yüksek seçim, düşük seçim), eylemler ve bir kontrol grubu (önceki günün hava durumunu hatırlamak) olmak üzere koşullara rastgele atanıyor.

Düşük seçim koşulunda, her bir seçim setinde katılımcılar iki kalem arasında seçim yaparken, yüksek seçim koşulunda dört kalem arasında seçim yapıyorlar. Eylem koşulu herhangi bir seçenek içermiyor, bunun yerine katılımcılardan 13 eylemi gerçekleştirmeleri isteniyordu.

Bu deney, Deney 1’e göre birkaç önemli uzantı sunmaktadır. Araştırma sonuçları, seçim derecesinin özgür irade inancını etkileme konusunda önemli olduğunu gösteriyor.

Araştırmada, katılımcıların iki kalem arasında seçim yapmasının, genel olarak özgür irade inancını harekete geçirmek için yeterli olduğu görülürken, kişisel olarak özgür iradeye olan inancı etkilemediği görülüyor. Bununla birlikte, katılımcıların dört kalem arasında seçim yapmasının özgür iradeye olan inancı daha çok etkilediği görülüyor.

Yani önemli olan yalnızca seçimin gerçek varlığı değil, aynı zamanda seçimin kapsamı veya seçim içindeki mevcut alternatiflerin sayısıdır.

Çok fazla seçim ve ego tükenmesi

Araştırma bulguları, alternatif seçeneklerin özgür irade inancını harekete geçirdiğini söylerken, bu noktada önemli bir tartışmaya da parmak basıyor: Basit seçimler özgür iradeye olan inancı harekete geçirirken, bazen çok fazla seçenek arasında kalmak ve sürekli olarak en iyi seçimleleri yapmakla meşgul olmak ego tükenmesine yol açabilir.

Bu durum düşünüldüğünde, öz denetimi, egosu tükenen kişinin dürtüleri, arzuları ve istekleri de bununla bağlantılı olarak tükeneceği için seçim yapmaya ve özgür iradeye olan inancı da kavramsal olarak tükenecektir.

Seçim motivasyonu farkı

Yapılan bu çalışma, insanların özgür iradeye olan inancının seçim yapma fikriyle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu gösteriyor.

İnsanlar özgür iradeye ne kadar çok inanırsa, seçimini özgür kararı ile ne kadar çok bağdaştırırsa eylemlerini bir o kadar seçim olarak algılar ve karar vermekten, seçim yapmaktan o kadar memnun olurlar. Ancak özgür irade inancının arkasındaki motivasyon oldukça önemli.

Karar vermeyi seven insanlar özgürce seçim yapma kapasitesine sahip olmaktan memnun olabilirler ve bu inancı destekleyebilirler. Buna karşılık, karar vermekten, seçim yapmaktan hoşlanmayan insanlar, kendi özgür iradelerini reddetmeyi, kendilerini seçimlerinden ve bu seçimlerin beklenen (hatta korkulan) sonuçlarından uzaklaştırmanın çekici bir yolu olarak görebilirler. Böylelikle kaderci bir determinizm inancı ile tüm eylemlerin kaçınılmaz olduğunu ve önceki olaylardan kaynaklandığını düşünerek, yanlış şeyi seçmekten endişelenmezler.

Hayatı seçim olarak algılama farkı

İnsanlar genellikle hayatlarını seçimleri olarak algılamaları bakımından farklılık gösterirler. Özgürlüğe ve özgür iradeye inanan insanlar seçimlerini hayatlarının olumlu bir yönü olarak kabul ederler (Iyengar ve Lepper, 2000; Mellers, 2000; Schwartz, 2000).

Araştırmacılar, eylem hakkında düşünmektense seçim üzerine düşününce özgür irade inancının daha fazla etkilendiğini ve kaderci determinizme olan inancın azaldığını bulmuşlar. Böylece bireyin hayatını, kontrol ettiği ve bir dizi alternatif arasından seçtiği bir şey olarak görme olasılığı yükseliyor. Seçme yetisinin kullanılması ve aktif hale getirilmesi, kişiyi kendi gücüne ve etkinliğine karşı duyarlı hale getiriyor.

Fakat özgür irade ve seçim arasındaki ilişki iki yönlüdür.

Inesi, Botti, Dubois, Rucker ve Galinsky’ye (2011) göre büyük olasılıkla, hem seçim algıları hem de özgür irade hakkındaki inançlar, kontrol arzusu gibi daha temel motivasyonel kalıplarla bağlantılıdır. Bu temel motivasyonlar; temel kontrol arzusu, dürtü gücünde artış, seçim yapma veya gücü kullanma gibidir. Ve insan çeşitli davranışlarının arkasında bu tatmini arar. Buna göre, seçim yapmak, sosyal ve bilişsel olarak kontrol hissinin tatminini yaratabilir.

Öte yandan, insanların yaşamın önceden belirlenmiş bir olaylar ve deneyimler dizisi olduğunu düşünmesi, kendi yaşamı üzerinde kontrol hissini azaltarak kişinin etkinliğinin ve dürtüsünün azalmasına neden olabilir ve bu kontrol kaybı daha çok kaygı ve stresle ile sonuçlanabilir.

Bunun yanı sıra, yapılan araştırmalarda, özgür irade ile bağlantılı inançlardaki farklılıkların insanların kişilerarası ilişkilerinde ve ahlaki davranışlarında bazı değişikliklere sebebiyet verdiğini gösteriyor (Vohs ve Schooler, 2008).

Monroe ve Malle (2010), insanların, özgür iradeyi dış faktörler tarafından engellenmeden seçimler yapabilmek olarak tanımladıklarını buldular. Stillman, Baumeister ve Mele (2011) ise, insanların özgür irade inanışlarının ahlaki açıdan sorumlu davranış gösterme, öz denetim, hedeflere ulaşma ve yüksek düzeyde bilinçli düşünce ve teemmül (bir konu üzerinde yoğunlaşarak düşünme) ile bağlantılı olduğunu bulmuşlar.

Özgür irade inancın pozitif etkileri

İnançlar, eylerimlerin yapı taşları olarak görülür ve eylemin oluşumuna yol açar.

Buna göre;

  • Hayatı kendi seçtiğimiz eylemlerin bir dizisi olarak gördüğümüzde kendi eylemlerimizin sorumluluğunu alma olasılığımız artar.
  • Sürekli olarak çevreyi ve kişileri suçlama, yakınma ve şikayet etme gibi davranışlarımızın önüne geçebiliriz.
  • Kendimizi kurban olarak gördüğünüz bağımlılıklarımızın (yeme-,içme, oyun, teknoloji vs.) önüne geçme gücünü bulabiliriz.
  • Seçimlerimiz ile öz denetim gücümüzü aktive edeceğimiz için kendi hedeflerimize ve idealimize ulaşma olasılığımız yükselebilir.
  • Seçim yapma inancı kontrol duygumuzu tatmin edeceği için daha öz güvenli hissedebiliriz.
  • Seçimlerimiz üzerinde kontrolümüz olduğu inancı, elimizdeki seçimleri dönüştürme ve yeniden yaratma konusunda bizi motive edebilir.

Özgür irade inancında kaçınılması gerekenler

Gündüz Vassaf Cehenneme Övgü kitabında; “Felsefeciler özgür irade öğretisini yalnızca insanlara yakıştırıyorlar. Ama buna rağmen kendi kendimizin tutsağı olduk” derken ne demek istemiştir?

Seçim yapma, seçme, özgür irade inancını tanrısal bir büyüklenmeci tavıra, davranışa dönüştürmekten kaçınmalıyız. Her ne kadar kontrol duygusu insana öz güven ve güç verse de kontrol edemediğimiz şeyler olduğunun farkında olmamız, hayatla bağlantıda kalmamız ve insan olduğumuzu hatırlamamız açısından oldukça kıymetlidir.

Sürekli en iyi seçimleri yapmaya çalışırken arzularımızı, tutkularımızı, spotanlığımızı tüketmekten kaçınmalıyız.

Bana kalırsa özgür irade insanca bir mütevazilikle taşınması gereken bir “an” farkındalığıdır. Geçmişin hatırında, bugünün gerçekliğini, yarının umutlarını harmanlama kuvvetidir.

Böylelikle insan kendini dış gerçekliğin içinde insanca bir yerde algılayabilir ve konumlandırabilir. Kendi varlığının çevreye etkisini küçümsemeden, kendisini yadsımadan kendinde harekete geçme motivasyonu bulabilir.

Önceden belirlenmiş dış gerçekliğin bilinmez kuvvetine öfkelenmek, yargılamak, küsmek yerine, bilinmezliği hayatın muzip bir hediyesi gibi görebiliriz. Öyle ki bütün yaşanacakları bilmek, bütün resmi bir anda görmek, insanın yüreğine amansız bir korku da verebilirdi.

İşte bu göremediğimiz bütün bir resmin içinde, bize yolda yürüme motivasyonu veren, sağduyulu bir şekilde ilerlememizi sağlayan şey seçim yapabilme inancımızdır. Bu inancı taşıyan ve bize yeni yollar açanların çocukları olarak, bizim üzerimize düşen kendimizi inançlarımızın kölesi yapmadan, seçim inancının gücüne inanarak sahip olduğumuz bu bilgiyi kendimiz ve başkaları için yeni yollar açabilmek adına aktarmaktır.

Kaynak

Feldman, G., Baumeister, R. F., & Wong, K. F. E. (2014). Free will is about choosing: The link between choice and the belief in free will. Journal of Experimental Social Psychology, 55, 239-245.
Inesi, M. E., Botti, S., Dubois, D., Rucker, D.D., & Galinsky, A.D. (2011). Power and choice their dynamic interplay in quenching the thirst for personal control. Psychological Science, 22(8), 1042–1048.
Iyengar, S. S., & Lepper, M. R. (2000). When choice is demotivating: Can one desire too much of a good thing? Journal of Personality and Social Psychology, 79(6), 995.
Mellers, B.A. (2000). Choice and the relative pleasure of consequences. Psychological Bulletin, 126(6), 910–924, http://dx.doi.org/10.1037/0033-2909.126.6.910.
Monroe, A. E., & Malle, B. F. (2010). From uncaused will to conscious choice: The need to study, not speculate about people’s folk concept of free will. Review of Philosophy and Psychology, 1(2), 211–224.
Savani, K., & Rattan, A. (2012). A choice mind-set increases the acceptance and maintenance of wealth inequality. Psychological Science, 23(7), 796–804.
Schwartz, B. (2000). Self-determination: The tyranny of freedom. American Psychologist, 55(1), 79–88, http://dx.doi.org/10.1037/0003-066X.55.1.79.
Stillman, T. F., Baumeister, R. F., & Mele, A.R. (2011). Free will in everyday life: Autobio- graphical accounts of free and unfree actions. Philosophical Psychology, 24(3), 381–394.
Vohs, K. D., & Schooler, J. W. (2008). The value of believing in free will: Encouraging a belief in determinism increases cheating. Psychological Science, 19(1), 49–54, http:// dx.doi.org/10.1111/j.1467-9280.2008.02045.x.

İlginizi çekebilir: Özgür irade 1: İnsanlar için özgür irade ne ifade ediyor?

Gülbalca Çakıroğlu: İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra beyin ve çalışma prensipleri alanında Dokuz Eylül Üniversitesi Klinik Sinirbilimleri (Neuroscience) Master programına kabul edildi. Yüksek lisansını yaparken Multidisipliner Beyin Dinamiği laboratuvarında TÜBİTAK 112S459 NO’lu 1001 proje bursiyeri olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde 2 sene Alzheimer ve Hafif Kognitif Bozukluğu olan hastalarla çalışmalarını sürdürdü. Tezini tamamladıktan sonra uzman olarak sektörde çalışmaya başladı. 6 sene özel okullarda aileler ve çocuklarla çalıştı. Pandemi döneminde ikinci yüksek lisansı olan Klinik Psikoloji uzmanlığını Rumeli Üniversitesi Klinik Psikoloji programından aldı. Aynı üniversitede, Nöropsikoloji alanında öğretim görevlisi olarak çalıştı. Alp Karaosmanoğlu’ndan Şema Terapi, Emre Konuk’tan EMDR (göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme modeli) 1. Düzey eğitimlerini tamamladı. İstanbul Psikodrama Enstitüsünde Psikodrama Temel Eğitimini aldı. Halen Yetişkinlerle bilişsel ve yaşantısal teknikler ile çalışmaktadır. Mezun olduğu üniversitede, 3 kuşak usta-çırak projesinde gönüllü olarak psikoloji öğrencilerine destek vermektedir. Çeşitli platformlarda Bağlanma ve Psikolojik Sağlamlılık ile ilgili eğitimler düzenlemektedir. Alanıyla ilgili çeşitli yazıları Psikeart Dergisi ve uplifers.com sitesinde yayınlanmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale