X

Neden sıkılıyoruz: Can sıkıntısının psikolojik nedenleri

Hepimiz zaman zaman hayatın ne kadar monoton olduğunu, hiçbir şeyden zevk alamadığımızı, farklı hiçbir şeyin olmadığını düşünüp sıkılabiliyoruz. Oldukça uzun bir süredir hayatımızda olan pandemi kısıtlamalarının can sıkıntımız üzerinde önemli bir rolünün olduğu oldukça açık. Ancak pandemi kavramı henüz hayatınıza girmeden önce de yaptığınız işlerden, dinlediğiniz derslerden, izlediğiniz filmlerden, kısacası her şeyden sıkıldığınızı hissettiğiniz zamanlar mutlaka olmuştur.

Hayatın rutin akışı ve monotonluğu içinde her seferinde farklı ve heyecan verici bir şeyler bulmak, yaşamın canlılığını ve renkliliğini hissetmek her zaman mümkün olmayabiliyor. Özellikle de seçeneklerimizin oldukça sınırlı ve pek çok özgürlüğümüzün kısıtlama altında olduğu şu dönemde…

Araştırmalar, sıkılmanın önemli ölçüde dikkati ve farkındalığı yoğunlaştıramamaktan kaynaklandığını ve bir şeye dikkatimizi tamamen veremememizin sıkılma hissini beslediğini gösteriyor. Neden sıkıldığımızın nedenlerini ararken karşı karşıya kaldığımız asıl problemse, yaşadığımız sıkıntının nedenlerini kendi içimizde değil kontrol edemediğimiz dışsal faktörlerde aramamız. 

Can sıkıntısı kimi zaman yaratıcılığımızın ortaya çıkması için muhteşem fırsatlar sunabilirken, bazen de anksiyete, depresyon, öfke, sosyal becerilerden yoksun kalma, kilo alma ve hatta erken ölüm gibi riskleri de içinde barındırabiliyor. Can sıkıntısının ve sıkılmanın doğasını anlayabilmek ve olası riskleri ya da fırsatları öngörebilmek için önce sıkılmamıza sebep olan psikolojik faktörleri çok iyi analiz edebilmemiz gerekiyor.

Neden sıkılıyoruz?

Can sıkıntısı denildiğinde hemen hemen hepimizin aklına ilk gelen şey yapacak hiçbir şey olmamasının verdiği sıkışmışlık ve çaresizlik hisleri. Can sıkıntısı herhangi bir görevi, sorumluluğu ya da aktiviteyi gerçekleştirmeye çalışırken, yoğun bir ilgi eksikliğine ve odaklanmada zorluk yaşamamıza sebep olan, hoşnut olmadığımız duyguların eşlik ettiği bir durum olarak tanımlanıyor. Varoluşçu psikoloji yaklaşımlarındaysa can sıkıntısı, yaşamın anlamsızlığından kaynaklanan, ne yaparsak yapalım tam olarak doyuramayacağımız bir özlem duygusu olarak adlandırılıyor.

Can sıkıntısı dünya üstündeki tüm insanların hayatında en az bir kez deneyimlediği, evrensel bir his. Yapılan araştırmalar yetişkin bireylerin %30-90 arasında değişen bir oranda, yaşamlarının bir noktasında can sıkıntısıyla mücadele ettiklerini gösteriyor. Genç nüfus için bu oranlar %98’e kadar yükselirken, erkeklerin kadınlara kıyasla daha fazla sıkıldıkları da araştırma sonuçları arasında yer alıyor. Ayrıca pek çok çalışma, eğitim seviyesinin can sıkıntısıyla güçlü bir ilişkisinin olduğunu, eğitimsiz bireylerin eğitim alanlara göre daha fazla sıkıldığını gösteriyor.

Can sıkıntısı yalnızlık hissi, öfke, üzüntü ve endişe gibi pek çok olumsuz durumun da belirleyicisi olabiliyor. Ünlü filozof Kierkegaard ‘Can sıkıntısı öylesine motive edici bir güçtür ki, insanlar sıkılmanın verdiği acıyı bastırmak için her türlü şeyi yapabilirler.’ diyerek sıkıntının ‘tüm kötülüklerin kaynağı’ olduğunu belirtiyor.

Kierkegaard’ın sıkıntıyı karamsar bir bakış açısıyla ele alsa da, sıkıntıyla ilgili yapılan araştırmalar sıkıntının sağladığı motivasyonun ve itici gücün fayda sağlayacak şekilde yönetilebileceğini gösteriyor. Can sıkıntısını daha anlayabilmek için gelin can sıkıntısının nedenlerini biraz daha detaylı inceleyelim:

Zihinsel monotonluk

Can sıkıntısının ortaya çıkması aslında zihinsel yorgunlukla çok benzer bir süreci izliyor. Sürekli olarak aynı detaylara ve ayrıntılara uzun süre dikkat vermeyi gerektiren bir proje ya da durakta dakikalarca otobüs beklemek gibi günlük yaşamda gerçekleştirdiğimiz pek çok basit aktivite bize can sıkıntısı olarak geri dönebiliyor. Aynı deneyim üzerinde, hiç değişmeyen süreçleri ve adımları izleyerek ilerlediğimizde; yani odaklandığımız şey tahmin edilebilir olduğunda ve tekrar ettiğinde, ilgilendiğimiz şey her ne olursa olsun uyaran eksikliği çekiyoruz ve can sıkıntısı yaşamamız kaçınılmaz hale geliyor.

Akış ve uyum eksikliği

Zorlayıcı olsa da yeteneklerimizle ve becerilerimizle yakından eşleşen deneyimlerle meşgul olmamız, ‘doğru yerde, doğru zamanda’ olarak da adlandırabileceğimiz uyum ve ahenk durumu, herhangi bir şeyden sıkılıp sıkılmayacağımızı belirleyen en önemli psikolojik süreçlerin başında geliyor. Sahip olduğumuz yetkinlikler karşımıza çıkan deneyimlerin zorluk düzeyini karşılayabilecek seviyede ve uygunlukta olduğunda hedeflerimiz daha net olduğu ve daha hızlı sonuç alabildiğimiz için sıkılmadan odaklanabiliyoruz. Ancak bu uyumu ve akışı yakalayamadığımız durumlarda, yani deneyimlediğimiz şey çok kolay ya da çok zor olduğunda kolaylıkla sıkılabiliyoruz.

Yenilik ihtiyacı

Etrafınızdaki diğer insanları gözlemlediğinizde bazılarının sıkılma olasılığın diğerlerine göre daha fazla olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz. İnsanların ne zaman ve hangi durumlarda sıkılabileceği konusundaki bu farklılık yaşamında yeniliklere ne kadar yer açabildiğiyle yakından ilgili. Hayatında yeniliği, heyecanı ve çeşitliliği daha az deneyimleyebilen kişilerin sıkılma olasılığı diğerlerine göre daha fazla olabiliyor. Dışa dönük kişilik özellikleri gösteren kişilerin can sıkıntılarını gidermek için sürekli yenilik arayışlarına girmeleri ve risk almaktan çekinmemeleri de bu ihtiyaçla açıklanıyor.

Odaklanma problemleri

Can sıkıntısıyla ilgili yapılmış olan araştırmalar, sıkıntının büyük ölçüde dikkat problemleriyle ilişkili olabileceğini gösteriyor. Sıkıldığımızı hissettiğimiz durumlar ve deneyimler genelde ilgimizi çekmeyen ve dikkatimizi veremediğimiz şeylerden oluşuyor. Bununla birlikte, tam olarak dikkatimizi veremediğimiz şeylerin ilgimizi çekip çekmediğini anlamamız da mümkün değil. Dikkatle ilgili kronik problemleri olanlar (Dikkat Eklikliği ve Hiperaktivite bozukluğu gibi) sıkılmaya daha eğilimli olabiliyorlar.

Duygusal farkındalık eksikliği

Sıkıntıya neden olan psikolojik faktörlerden bir diğeri de öz-farkındalığın az olması. Bu konuda yapılan araştırmalar, özellikle duygularını tanımak ve tanımlamak konusunda zorluk çeken, öz farkındalığı gelişmemiş insanların can sıkıntısına daha yatkın olabileceğini gösteriyor.

Sıkıldığını söyleyen birine ne yapmak istediğini sorduğunuzda çoğunlukla kendini ifade edemediğini, içinde bulunduğu durumu tanımlayamadığını ve büyük olasılıkla da kendini nasıl hissettiğini söyleyemediğini göreceksiniz. Kendisini neyin mutlu edeceğini bilememek, can sıkıntısı olarak tanımladığı kompleks duyguları birbirinden ayırt edememek ve bu duyguları tanımlayamamak çok daha derin varoluşsal sancıları beraberinde getirebilir. Ne aradığınızı bilmemek, dış dünyayla ilişki kurmak için gerekli olabilecek, en uygun hedefleri seçme kapasitesinden yoksun olduğunuz anlamına gelebilir.

İçsel kaynakları doğru şekilde kullanamamak

Sıkılma hissiyle yapıcı bir şekilde baş edebilmek için kendi içsel kaynaklarındansa dışsal uyarıcılara yönelmek de can sıkıntısının ortaya çıkmasının ya da daha da artmasının en önemli sebeplerinden biri olarak görülüyor. Birey, içindeki boşluk hissini gidermenin yolunu dış dünyaya bağladığında ve dış dünya bu beklentilere yeterince iyi cevap veremediğinde hayal kırıklığının eşlik ettiği bir sıkılma hissi deneyimlenebiliyor. Bunun yerine kişi kendi kendini eğlendirebildiğinde, kendi ihtiyaçlarını kendisi karşılayabildiğinde ve içindeki boşluğu doldurmak için gerekli olan içsel kaynaklarını keşfettiğinde sıkılmadan yaşamına devam edebiliyor.

Bağımsız ve özgür hareket edememek

Bu maddenin aslında pek de bir açıklamaya ihtiyacı olmadığını düşünüyoruz. Zira pandemi döneminde hayatlarımıza giren kısıtlamalar ve özgürce hareket edememek hemen hemen hepimizin sıkıntısının en birincil kaynağı. İnsan, doğası gereği kapana kısılmış gibi hissettiğinde, özgürlüğüne ket vurulduğunda ve bağımsızca hareket edemediğinde sıkılan bir varlık. Kendi iradesiyle hareket etme özgürlüğünü elde eden yetişkin bir birey için bu iradeyi engelleyebilecek her türlü zorluk can sıkıntısını beraberinde getiriyor. Kendi özgür irademizi yeni keşfettiğimiz ancak yapmak istediklerimiz üzerinde henüz kontrol sahibi olamadığımız ergenlik dönemi tam da bu nedenle hepimizin can sıkıntısının zirve yaptığı dönem olarak biliniyor.

Her ne kadar can sıkıntısının psikolojimizle olan bağlantısı ve can sıkıntısıyla bağdaştırılan duygular olumsuz kavramlarmış gibi algılansa da, sıkıntı muhteşem itici gücü sayesinde faydalı bir deneyime de dönüştürülebiliyor. Harekete geçmek için eşsiz bir katalizör görevi gören can sıkıntısı, derinlemesine düşünmek ve yaptığımız şeylerin ne kadarının zaman kaybı olduğunu ne kadarının bizim için değerli olduğunu anlamamıza aracı olabilir. 

Kaynaklar: Psychology Today, Change It

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale