X

Modern yaşamda can sıkıntısı: Sıkılmamıza sebep olan faktörler ve çözüm önerileri

Hemen hemen hepimiz yeni şeyler yapmayı seviyor, hatta yeniliklere bayılıyoruz. Yeni yerler keşfetmek için seyahat etmek, yeni insanlar tanımak için kurslara yazılmak, yeni açılan restoranlarda yeni tatlar deneyimlemek gibi pek çok aktiviteyi gerçekleştirmemizin ardındaki nihai motivasyon monotonluktan kurtulma ve can sıkıntımızı giderme çabası. Elbette rutinlerini seven, alışkanlıklarından vazgeçmeyen, bildiği, tanıdığı yerlerde mutlu olanlarımız da var; ancak hayat, aslında konfor alanımızın tam da dışında akıp gidiyor. Bu yüzden yenilik şart!

Aksi halde canımız sıkılmaya başlayabiliyor. Hele ki ekranlara bağımlı olduğumuz, başımızı telefondan, tabletten kaldırmadığımız, sosyalleşmediğimiz modern çağımızda çok daha hızlı sıkılabiliyoruz. Üzerine bir de yoğun iş temposu ve stres eklenince hepimiz can sıkıntısının esiri oluyoruz. Ama bu durumu tersine çevirebiliriz. İlk yapmamız gereken sıkıntımızın altındaki nedeni fark etmek ve onun üzerine gitmek… Çoğumuzun yaşadığı bu can sıkıntısının başlıca nedenleri ve çözüm önerileri arasında şunları sıralayabiliriz:

Sosyal medyayla ve teknolojiyle fazla zaman geçirmek

Hepimizin beyninin yeni uyaran arayışına hızlı ve etkili bir çözüm getiren sosyal medya ve teknoloji aslında sanıldığı gibi can sıkıntısını gidermenin değil, daha da sıkılmamızın en önemli sebepleri arasında. Canımız sıkıldığında Instagram’da saatler geçirmek, boş zamanımızın tamamını bilgisayar oyunları oynayarak doldurmak, YouTube’ta komik videolar izlemek sıkılma hissini geçici olarak engellese de, uzun vadede yaşam tatminimizin azalmasına ve zamanımızı boşa geçirmiş gibi hissederek daha da sıkılmamıza neden olabiliyor.

Peki ne yapmalı? Teknolojiyle olan ilişkimizin her zamankinden daha fazla olduğu şu dönemde özellikle mecbur olmadığınız zamanlarda bilgisayar, tablet, telefon gibi cihazların kullanımına kısıtlama getirmek, sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı azaltmak ve buna ayırdığınız zamanı anda kalmanıza yardımcı olabilecek meditasyon, egzersiz, örgü, resim, kitap okumak gibi aktivitelerle doldurmak sıkılma hissinden kurtulmanızı sağlayacaktır.

Yaşamı sadece rutinlere bağlı kılmak

Hafta içinde yaptığınız işleri gözden geçirdiğinizde, sürekli olarak aynı işleri aynı rutinde sürdürmek zorunda olduğunuz bir düzeni izliyorsanız sıkılmamanız neredeyse mümkün değil. Tüm dikkatinizi aynı ya da benzer görevlere uzun süre odakladığınızda yaptığınız iş her ne olursa olsun sıkılmanız kaçınılmaz. Özellikle pek çoğumuzun evden çalışma düzenine geçtiği şu dönemde ofise gitmiyor olmak, çalışma arkadaşlarınızla olan paylaşımlarınızın sınırlanması, iş çıkışında arkadaşlarınızla yaptığınız spontane buluşmaların rafa kalkması gibi eski yaşamınıza küçücük de olsa farklı dokunuşlar getiren pek çok günlük deneyimin artık olmaması, home-office çalışmalarının aktif olarak devam ettiği şu dönemde sıkılmış hissetmenizin en önemli sebepleri arasında olabilir.

Ne yapmalı? Rutinler, bolca uyaranla dolu bir dünyada konforlu ve rahat hissedebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz şeyler olsa da, zihnimizin biraz özgür alana ihtiyaç duyduğu da bir gerçek. Çalışma sırasında sık sık mola vermek, hiç denemediğiniz yeni hobilerle ilgilenmek, çalışma ortamınızda yeni düzenlemeler yapmak, iş arkadaşlarınızla çalışma saatleri dışında da iletişimde kalmak, zaman zaman rutinlerin dışına çıkmak ve/veya yeni rutinler geliştirmek sıkılma hissini azaltmanıza yardımcı olabilir. 

İlginizi çekebilir: Hayatınızı monotonluktan kurtarın: 3 adımda hayatınıza renk katabilirsiniz

Sosyalleşmeye zaman ayırmamak

Sıkıldığınız zamanlarda modunuz ve enerjiniz düşük olduğu için başkalarıyla buluşmak ya da dışarı çıkmak istememeniz oldukça normal. Ancak bir taraftan sıkıntınızı geçirmek için bir şeylerin arayışında olup bir taraftan da buluşma tekliflerini geri çevirmenin can sıkıntınızı gidermeyeceği oldukça açık. Elinizdeki tüm olanakları kullanarak sevdiklerinize zaman ayırmanız, mutlu ve kötü hissettiğiniz anları onlarla paylaşmanız, duygusal olarak bağlantıda kalmanız can sıkıntınızın önemli ölçüde azalmasına yardımcı olacaktır. Unutmayın; dışarıda kocaman bir dünya var ve eğer bu dünyanın içinde değilseniz, sonsuza kadar kronik bir can sıkıntısıyla mücadele etmeniz kaçınılmaz olacaktır.

Ne yapmalı? Sosyalleşmeye bilinçli olarak zaman ayırmak, sevdiklerinize sarılamasanız da seslerini duymak, görüntülü aramak, hatta sanal ortamda karşılıklı yemek yemek ve sohbet etmek dış dünyayla bağlantıda kalmanıza yardımcı olabilecek önerilerimiz arasında.

Diğer insanlardan çok daha iyi olduğunuzu düşünmek

Çok fazla sıkıldığınızı hissediyor ve sıkıntınızın kaynağını bulmakta zorluk yaşıyorsanız, iletişim kurduğunuz ve sosyalleşmeyi tercih ettiğiniz insanları ve iletişim kurmaktan kaçındıklarınızı tekrar gözden geçirebilirsiniz. Pek çoğumuz farkında olmadan kendimizi bazı insanlardan daha iyi ve daha üstün gördüğümüz için onlarla zaman geçirmekten, hatta tanışmaktan bile kaçınabiliyoruz. Çevremizdeki insanların olumsuz özelliklerine odaklanıp bize hiçbir şey katmasa bile sadece farklı biriyle tanışıyor olmanın ve farklı şeyler öğrenme fırsatının önüne kendi kendimize set çekebiliyoruz. Oysa ki doğru ve etkili iletişimler de kurabiliriz.

Ne yapmalı? Sıkıntınızın kaynağını yaşamınıza katkı sağlayan insanların sayısının az olmasına bağladığınızda ve iletişim kurduğunuz insanları çeşitlendirdiğinizde hem kendinizle hem de dış dünyayla ilgili daha önce hiç keşfetmediğiniz pek çok şeyi keşfettiğinizi de göreceksiniz.

İlginizi çekebilir: Neden aynı fikirde olmadığımız insanları da dinlemeliyiz?

Yalnızlıktan keyif almayı bilmemek

Film izlemek, yemek yemek, hatta parkta yürüyüş yapmak için bir başkasının size eşlik etmesine ihtiyaç duyuyorsanız özellikle tek başınıza kaldığınız zamanlarda ya da iletişiminizin iyi olmadığı insanlarla bir arada olduğunuzda sıkılmamakta zorluk yaşayabilirsiniz. Hayatınızın sorumluluğunu almak ve kendinizle kurduğunuz arkadaşlığın tadını çıkarmak için başkalarıyla yapabileceğiniz herhangi bir aktiviteyi tek başınıza yapma alışkanlığı kazanmanız gerekiyor. Yalnız başına mutlu olamazken başkalarının sizi mutlu etmesini beklemek sürdürülebilir bir davranış değilken, tek başınıza olduğunuz zamanlarda sıkılmanızın da en önemli sebeplerinden biri.

Ne yapmalı? Yalnızlıktan keyif almak için öncelikle içsel dünyanızı konforlu şekilde keşfedebilmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Yalnız kalmaktan keyif almamanızın sebebinin yalnızlık hissi olup olmadığının ayırdına varmak, kendinizle baş başa kaldığınızda neden rahatsız hissettiğinizi dile getirmek ve hatta yazmak, tek başınıza yapmaktan zevk aldığınız aktiviteleri listelemek ve deneyimlemek yalnızlıktan nasıl keyif alabileceğinizi keşfetmenize yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Kendinizi yalnız hissetmeden yalnızlığın tadını çıkarabilmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale