X

Mindfulness vs overthinking: Bilinçli farkındalıkla aşırı düşünmekten kurtulmak mümkün

Overthinking, yani aşırı düşünme ve belirli düşüncelere takıntılı şekilde odaklanma, çok fazla analiz etmeye çalışma durumunun olumsuz ruh halini uzatan zihinsel bir alışkanlık haline neden ve nasıl geldiğinden Overthinking nedir: Aşırı düşünme sorunu, nedenleri ve baş etme yöntemleri yazımızda detaylı olarak bahsetmiş, aşırı düşünmenin ne zaman probleme dönüştüğünü ve düşünme sürecinin nasıl işlevsel hale getirilebileceğini İşlevsel düşünme vs overthinking: Aşırı düşünmek faydalı bir araca dönüştürülebilir mi? yazımızda sizlerle paylaşmıştık.

Özet olarak, özellikle problem olarak tanımladığımız durumlara fazla odaklanmamızın ve zihnimizi meşgul eden olumsuz düşüncelere takılı kalmamızın duygu dünyamıza da olumsuz yansımalarının olabileceğini, olumsuz duyguların beraberinde uyku düzenimizden ilişkilerimize, modumuzndan yaşam tatminimize pek çok açıdan yaşamımızı olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz.

Aşırı düşünme eylemi problem haline geldiğinde, en az düşüncelerimizin niteliği kadar düşüncelerimizle kurduğumuz ilişkinin nasıl olduğu da önemli. Neye, nasıl odaklandığımızı ve düşüncelerimizle kurduğumuz ilişkiyi düzenlememiz bu problemle başa çıkmak konusunda etkili bir çözüm yolu olabiliyor.

Araştırmalar, mindfulness, yani bilinçli farkındalık pratiklerinin ‘zihinsel geviş getirme’ olarak da tabir edilen aşırı düşünme ve ruminasyon sorununa etkili çözümler sunabileceğini gösteriyor.

Mindfulness nedir, aşırı düşünme problemiyle başa çıkmamıza nasıl yardım eder?

Aşırı düşünmenin yaşamınıza olumsuz yansımalarının olduğundan şikayet ediyor ve daha işlevsel düşünme alışkanlığı kazanmak istiyorsanız mindfulness kavramıyla bir şekilde tanışmış olduğunuzu tahmin ediyoruz. Bilinçli farkındalık ya da mindfulness, tam olarak bulunduğumuz anın içindeki mevcudiyetimizi, düşüncelerimizin ve eylemlerimizin farkında olmamızı, çevremizde olup bitenleri ve acı duygusunu tüm insanlığın ortak paydası olarak kabul ederek verdiğimiz yoğun duygusal tepkilerle ve düşüncelerimizle olan ilişkimizi yönetebilmemizi içeren bir beceri. Mindfulness kavramıyla ve mindfulness pratikleriyle ilgili daha detaylı bilgi edinmek için Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) yaklaşımıyla zihniyetinizi dönüştürebilmeniz mümkün mü? yazımızı inceleyebilirsiniz.

2013 yılında yapılmış olan bir araştırmanın sonuçları, sekiz haftalık Mindfulness Temelli Stres Azaltma Programı’na katılmış olan ve bilinçli farkındalık tekniklerini bu süre içinde düzenli olarak uygulayan katılımcıların aşırı düşünme eğilimlerinde ciddi ölçüde bir azalma olduğunu gösteriyor. Peki, bilinçli farkındalık uygulamaları aşırı düşünme probleminin önlenmesinde nasıl çözüm sağlıyor?

Bilinçli farkındalık pratikleri özünde dikkatimizi mevcut deneyimimize yöneltmeyi içeriyor. Odağımızı bilinçli ve farkında olarak nasıl yönlendirebileceğimizi öğrendiğimizde, zihnimizdeki hangi düşüncelerin baskın olacağına ya da var olan düşüncelerin duygularımızı ve deneyimlerimizi nasıl etkileyeceğine de düşüncelerimiz değil ‘biz’ karar vermiş oluyoruz.

Odağı yönlendirme becerisi kazandırmasının yanı sıra, mindfulness aynı zamanda kabullenme, şefkat gösterme ve yargısız olma gibi eylemlere odaklandığı için aşırı düşünmenin sebep olabileceği, kendimizle ilgili olumsuz öz değerlendirmelerin engellenmesine de yardımcı olabilen bir yaklaşım.

Aşırı düşünme, yani overthinking olumsuz duygulara ve istenmeyen olası durumlara karşı tetikte olmamıza neden olan bir alışkanlıkken, mindfulness pratiklerinin en bilineni olan meditasyon bu tetikte olma haline ‘karşı’ bir bakış açısı sunarak düşüncelerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın içinde bulunduğumuz anda ne kadar işlevsel olduğuyla ilgili farkındalık geliştirmemize yardımcı oluyor.

Özet olarak bilinçli farkındalık becerimizi geliştirmek, aşırı düşünmenin neden olabileceği problemleri engellemek konusunda şu açılardan fayda sağlayabiliyor:

  • Odağı yönetme becerisini kazanarak hoşnut olmadığınız düşüncelere gereğinden fazla dikkat vermemenizi ve detaylarda kaybolmamanızı sağlar.
  • Aşırı düşünmenin nedeni ve sonucu olan duyguların ve eylemlerin farkında olmanıza yardımcı olur.
  • Sizin için zorlayıcı olabilecek düşüncelere yargısız ve değerlendirme yapmadan yaklaşmanızı teşvik ederek sorunları kişiselleştirmenizi ve kendinizi düşüncelerinizle tanımlamanızı engeller.

Overthinking ile baş etmeye yardımcı mindfulness teknikleri ve bilinçli farkındalık uygulamaları

Bilimsel olarak geçerliliği ve güvenilirliği test edilmiş olan Mindfulness Temelli Stres Azaltma ve Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi yaklaşımlarından, aşırı düşünme problemiyle baş etmede kullanılabilecek önerileri sizler için derledik. Bu önerilerin aşırı düşünme sorunu karşısında etkili çözümler sunabilmeleri için düzenli olarak zaman ayırmanız ve haftanın en az 6 günü uygulamanız gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Yargısız kabul

Yaşamımızdaki stres faktörleri ve bu faktörlerle ilgili düşünceler genelde bilinmez, korkutucu ve daha önceki deneyimlerimizde olumsuz sonuçlanmış olan eylemlerimizi içerir. Dolayısıyla pek çok insan için nötr olabilecek, olumsuz gibi algılanmayan durumlar geçmiş deneyimleriniz nedeniyle sizin tarafınızdan stres unsuru olarak algılanabilir. Bu noktada stres faktörü olarak tanımladığınız ve ‘olumsuz’ olarak nitelendirdiğiniz yaşam deneyimlerine tarafsız bir bakış açısıyla yaklaşmak, ‘zorlu yaşantıları’ insanlık deneyiminin ortak bir paydası olarak görebilmek ve kabul etmek o durumlara ya da olaylara gerekenden fazla odaklanmamanıza yardımcı olabilir.

Hayatın her zaman öngörülebilir olmadığını kabul etmek ve herhangi bir deneyimin olumsuz olduğu kadar olumlu getirilerinin olmasının da aynı derecede mümkün olduğunu kabullenmek zihninizin herhangi bir konuya çok fazla odaklanmasını engelleyerek düşüncelerinize eşit mesafeden yaklaşmanızı kolaylaştıracaktır.

Kontrol edebildiklerinizi ve edemediklerinizi ayırt etmek

Herhangi bir durum ya da olay karşısında başkalarını ya da kendinizi suçlamak yerine yaşanan şeyin ya da söylenenlerin ‘doğru’ olabileceğini varsaymak yaşamınızda neleri değiştirirdi hiç düşündünüz mü? Daha iyi bir partner olabilseydiniz, kendinize daha iyi bakabilseydiniz, daha sağlıklı yaşasaydınız ya da zamanınızı daha verimli kullansaydınız yaşamınızda neler değişirdi? Şu an bulunduğunuz noktada değişim için aksiyon alabileceğiniz ya da kontrolünüz dışında olan noktalar neler? Hoşnut olmadığınız durumlardan değiştirmek istediklerinizle ilgili adım attığınızda yaşamınızda neler, nasıl değişebilir? 

Şükretmek

İçinden çıkamadığınız düşüncelerin size rahatsızlık vermesinin en önemli nedeni bu düşüncelerin genelde ‘olumsuz ve istenmeyen’ düşünceler olmasıdır. Yaşamımızda olumlu olan noktalar, çözülmesi gereken problemlere göre zihnimizi çok daha az meşgul eder. Dolayısıyla aşırı düşünmeyi problem haline getiren de, herhangi bir problemin çözümüyle ilgili sonsuz olasılıklar denizinde kaybolmamızdır. Dikkatinizi tüm bu olumsuz düşüncelerin verdiği rahatsızlık hissinden uzaklaştırarak yaşamınızdaki pozitif ve görece daha iyi hissettiğiniz alanlara yönlendirdiğinizde ve sahip olduklarınız için şükrettiğinizde olumsuz düşünceler girdabının dışına çıkma şansı bulabilirsiniz.

Beden farkındalığını geliştirmek

Bedenimiz, bizi şimdiki ana ve bulunduğumuz yere bağlayan en somut şeydir. Bu nedenle zihnimiz her nerede dolaşırsa dolaşsın, onu geçmişten ya da gelecekten ‘şimdiki an’a getirecek olan en pratik yöntem, odağı bedendeki duyumsamalara getirmek olacaktır. Bu nedenle zihniniz düşünceler tarafından istila edildiğinde nefese odaklanmak, beden taraması, yoga, yürüyüş gibi beden farkındalığını odağına alan tüm uygulamalar aşırı düşünme problemiyle baş etmenize yardımcı olacaktır.

İçsel disiplin

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, aşırı düşünme problemine karşı bilinçli farkındalık becerilerinin geliştirilmesi için bu pratikleri devamlı olarak uygulayabilmek ve yaşamın her alanına taşıyabilmek oldukça önemli. İçsel disiplinle birlikte gelen devamlılık, süreklilik ve kararlılık mindfulness pratiklerinin aşırı düşünmenin beraberinde getirdiği olumsuz duyguları ve davranışları zamanla azaltmasının en önemli ön koşulu. Saydığımız tüm bu pratikleri yemek yemek, yürüyüş yapmak gibi rutin aktivitelerinize de dahil ederek, farkındalığınızı yaşamın her alanına yaymak zamanla ‘zihinsel geviş getirme’ alışkanlığından kurtulmanızı sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: Mindfulness nedir, nasıl alışkanlık haline getirilir

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale